Devletin Dini İslamdır Ne Zaman Kalkti ?

Nevgun

Global Mod
Global Mod
Türkiye'de Devletin Dini İslam Ne Zaman Kalktı?



Türkiye'de devletin dini olarak İslam'ın kalkması, modern Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan sonra gerçekleşti. Bu süreç, Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküşü ve Cumhuriyet'in kuruluşuyla birlikte başladı ve zaman içinde farklı dönemlerde farklı politika ve uygulamalarla şekillendi. Bu makalede, Türkiye'de devletin dini olarak İslam'ın kalkış sürecini adım adım inceleyeceğiz.



1. Osmanlı İmparatorluğu'nun Çöküşü ve Laikleşme Süreci



Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde yaşanan çöküş, imparatorluğun etnik ve dini çeşitliliği nedeniyle iç ve dış baskılarla birlikte din ve devlet ilişkisinde de değişikliklere yol açtı. 19. yüzyılın sonlarında Osmanlı topraklarında çeşitli etnik ve dini gruplar arasındaki gerginlikler arttı. Bu dönemde, Osmanlı yöneticileri modernleşme ve Batılılaşma çabalarıyla birlikte dinin devlet işlerinden uzaklaştırılması gerektiği fikrini benimsedi. Bu süreç, laikleşme sürecinin ilk adımlarını oluşturdu.



2. Türkiye Cumhuriyeti'nin Kuruluşu ve Laik Devlet Anlayışı



Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, laiklik ilkesini Türkiye'nin temel bir ilkesi olarak benimsedi. Cumhuriyetin ilanıyla birlikte, devlet işlerinin dinden ayrılması ve dinin kişisel inanç alanına indirgenmesi hedeflendi. Bu dönemde, Türkiye'de devletin dini olarak İslam'ın resmi olarak tanınması ve teşvik edilmesi politikası terkedildi ve laiklik ilkesi kabul edildi.



3. İslam'ın Resmi Olarak Devlet Dini Olmaktan Çıkması



Türkiye'de devletin dini olarak İslam'ın resmi olarak tanınması ve teşvik edilmesi politikası, 1928 yılında yapılan Anayasa değişikliği ile son buldu. Bu değişiklikle, Türkiye Cumhuriyeti'nin laik bir devlet olduğu ve devletin dini olarak İslam'ın artık resmi olarak tanınmadığı açıkça belirtildi. Bu, Türkiye'nin resmi olarak laik bir devlet olduğunun ve dinin bireysel bir inanç meselesi olduğunun bir ifadesiydi.



4. Laiklik İlkesinin Güçlenmesi ve Uygulamaları



Türkiye'de laiklik ilkesinin güçlenmesi ve uygulanması, Cumhuriyet'in kuruluşundan sonra devam etti. Laiklik ilkesi, devletin dini kurumlarla tamamen ayrılmasını ve herkesin din ve inanç özgürlüğüne sahip olmasını sağladı. Bu süreçte, dinin kamusal alandan çıkarılması ve devletin dini ayinlere ve uygulamalara müdahale etmemesi önemli bir ilke haline geldi.



5. Devlet İdaresinde Laiklik ve Din İlişkisi



Türkiye'de devlet idaresinde laiklik ilkesinin güçlenmesiyle birlikte, dinin siyasete etkisi azaldı ve devletin dini inançlara tarafsız bir şekilde yaklaşması sağlandı. Devletin din işlerine müdahale etmemesi, herkesin din ve inanç özgürlüğüne sahip olmasını ve dinin kişisel bir mesele olarak kabul edilmesini sağladı.



6. Sonuç ve Değerlendirme



Türkiye'de devletin dini olarak İslam'ın kalkışı, Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküşü ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuyla başlayan bir süreçti. Bu süreçte, laiklik ilkesinin benimsenmesi ve devletin dini işlerden uzaklaşması, Türkiye'nin laik bir devlet olmasını sağladı. Günümüzde, Türkiye Cumhuriyeti laiklik ilkesine bağlı kalarak, herkesin din ve inanç özgürlüğünü güvence altına almaktadır.



Bu yazıda, Türkiye'de devletin dini olarak İslam'ın kalkış sürecini adım adım inceledik. Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküşü ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuyla birlikte yaşanan değişimler, Türkiye'nin laiklik ilkesini benimsemesine ve devletin dini işlerden uzaklaşmasına yol açtı. Bugün, Türkiye Cumhuriyeti laiklik ilkesini koruyarak, herkesin din ve inanç özgürlüğünü güvence altına almaktadır.
 

Umut

Global Mod
Global Mod
Tarihsel Arka Plan

Türkiye'de laiklik ilkesi, 1923'te Cumhuriyet'in kurulmasıyla beraber resmi olarak benimsendi. Atatürk ve arkadaşları, dinin bireysel bir inanç meselesi olduğunu ve devlet işlerinden ayrılması gerektiğini savundular. Bu, 1928'de yapılan Anayasa değişikliğiyle "Devletin dini İslam'dır" maddesinin kaldırılmasıyla somutlaştı.



Kaldırılma Süreci

Anayasa değişikliğiyle birlikte, Türkiye'nin resmi dini olarak İslam'ın tanımı kaldırıldı. Bu, devletin dini konusunda tarafsızlığı güvence altına aldı. Bu karar, Türkiye'nin modernleşme ve demokratikleşme çabalarının bir parçası olarak değerlendirilmelidir. Laiklik ilkesi, bireylerin din ve inanç özgürlüğünü garanti altına alırken, devletin tarafsızlığını da korur.



Laiklik İlkesinin Önemi

Laiklik, bireylerin din ve inanç özgürlüğünü güvence altına alırken, devletin tarafsızlığını korur. Bu ilke, farklı dinlere mensup olan bireylerin eşit haklara sahip olduğunu ve devletin herhangi bir dini tercih etmediğini belirtir. Bu, demokratik bir toplumda hukukun üstünlüğünü ve adaletin sağlanmasını temin eder.



Sonuç

Türkiye'de "Devletin dini İslam'dır" maddesinin kaldırılması, ülkenin laiklik ilkesini güçlendirdi ve demokratikleşme sürecine katkı sağladı. Bu karar, Türkiye'nin çeşitli din ve inanç gruplarının bir arada barış içinde yaşamasını sağlayan önemli bir adımdır. Devletin tarafsızlığı ve bireylerin din özgürlüğü, demokratik bir toplumun temel taşlarıdır.
 
Üst