Türkiye’nin inanç turizmi merkezlerinden Sümela Manastırı’nda, 5 yıl süren onarım tamamlandı.
Manastır, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un iştirakiyle bir daha ziyarete açıldı.
MANASTIR ONARIMIN AKABİNDE AÇILDI
Trabzon’un Maçka ilçesindeki Karadağ’ın Altındere Vadisi’ne bakan eteğinde, vadiden yaklaşık 300 metre yükseklikteki ormanlık alanda kayalar oyularak inşa edilen Sümela Manastırı, ziyarete kapatılarak onarıma alındı.
Onarımın akabinde manastırın bir daha ziyarete açılması ötürüsıyla düzenlenen merasime katılan Ersoy, manastırı gezerek yapılan çalışmalar hakkında yetkililerden bilgi aldı.
“ZORLU İKLİM KURALLARINDA ÇALIŞILIYOR”
Bakan Ersoy, incelemelerinin akabinde gazetecilere, manastırda onarım çalışmalarının 2016’nın Şubat ayında başladığını ve öncelik verdikleri projelerden biri olduğunu söylemiş oldu.
Onarım haricinde çalışmaları zorlaştıran sorunun dağdaki kayalık alanlardan gelen akıntı olduğuna işaret eden Ersoy, “Çünkü her insanın çalışabileceği bir ortam değil. Dağcı takımımız, mühendisler ve özel uzman şahıslarla hayli şiddetli iklim kuralları altında çalışılıyor. 12 ay tertipli çalışamıyorsunuz, kışın epeyce ağır olduğu yerlerde orta vermek zorunda kalıyoruz. aslına bakarsan üste bakıldığı vakit yapılan işin büyüklüğü anlaşılıyor.” dedi.
Ersoy, 20 bin metrekarelik alanda fazlaca önemli kaya paklığı yapıldığını belirterek, birtakım kayaların sabitlendiğini, kimilerinin alındığını, şiddetli bir çalışmadan daha sonra büsbütün tamamlamış olduklarını aktardı.
“GİZLİ BİR ŞAPEL DAHA VAR”
Sümela Manastırı’nın Karadeniz ve Trabzon turizmi için fazlaca değerli bir nokta olduğunu, bu niçinle 2019 yılında kısmi açılmaya gittiklerini anımsatan Ersoy, şu biçimde devam etti:
“Girişten görülebilecek hale kadar olan birinci kısmı açtık. Geçen sene biliyorsunuz evvelce açık olan yerlerin tamamını açtık. Aslında bu etapta yaptığımız iş, kalan kayaların temizlenmesi ve daha evvel hiç ziyaretçi almadığımız noktaların temizlenmesi halinde gerçekleşti. aslına bakarsan bu da farklı bir ilgi alanı oluşturacak. Yeni kısımda yeni şapeller, keşiş odaları, salonlar, misafirhaneler üzere birfazlaca noktalar var.
Dijital ortamda sunum yapabileceğimiz noktalar da oluşturduk. Bâtın bir şapel daha var, o da bir iki hafta içerisinde devreye girecek. Yaklaşık 50 metre manastır ucundan kayalıklardan gittikten daha sonra bâtın bir şapel var, onu da hizmete alacağız. Açıkçası bence daha evvel ziyaret etmiş olanlar, tekrar yeniden buraya gelerek ziyaret edecekler diye düşünüyoruz.”
RENKLENDİRME VE CANLANDIRMA ÇALIŞMALARI
Bakan Ersoy, manastırın farklı kısımlarında fazlaca değerli fresklerin olduğuna dikkati çekerek, bu alanlarda renklendirme ve canlandırma çalışmalarının devam ettiğini kaydetti.
Freskleri canlandırma takımının manastırda daima hizmet vereceğini lisana getiren Ersoy, kelamlarını şöyleki sürdürdü:
“SEZONA YETİŞMESİ UYGUN OLDU”
“Maalesef buranın yapısından dolayı mevsim geçişlerinde hem su birebir vakitte ağırlaşma oluyor, bu fresklere ziyan veriyor. Artık uzman bir takım 12 ay boyunca burada çalışacak. Bunların sebeplerini araştırarak raporlayıp dosyalıyorlar. Onlara en hakikat biçimde nasıl müdahale edebileceklerini görüyorlar ve dosyalıyorlar, bundan daha sonraki kuşaklara kalabilmesi için.
Nizamlı olarak ağırlaşmadan yahut su akıntılarından kaynaklanan yıpranmaları düzeltecekler. bu türlü burayı artık kalıcı olarak turizmin hizmetine tekrar kapatmaya gerek kalmadan koruyacağız diye düşünüyorum. Döneme yetişmesi de düzgün oldu. İnşallah başta Trabzon olmak üzere Karadeniz’in turizmine epey önemli yarar sağlayacak diye düşünüyorum.”
TEMMUZ SONUNU İŞARET ETTİ
Bakan Ersoy, bir gazetecinin ‘Turizmde nasıl bir dönem öngörüyorsunuz?’ biçimindeki sorusu üzerine, “Ben başından beri geçen sene ile kıyaslanmayacak kadar yeterli bir dönem olacağını söylüyorum. Yalnızca bizim ülkemizde, bizim ülkemizin virüsle uğraşına endeksli bir husus değil. Bize yolcu tedariki sağlayan ülkelerin de virüsle ne derece gayret ettikleri, aşılanmaların da nasıl ilerleyeceği ile ilgili bir husus.” diye konuştu.
Türkiye’de aşılamanın epeyce uygun gittiğine dikkati çeken Ersoy, “İnşallah temmuz sonu prestijiyle gaye kitlenin epey büyük bir kısmı aşılanmış olacak. Hatta biliyorsunuz dünkü kararlarla ikinci doz aşıların erkene alınmasıyla biz temmuz sonunda aşikâr bir toplum bağışıklığını yakalarız diye düşünüyorum.” değerlendirmesinde bulunarak, şunları kaydetti:
“BİZDE DÖNEM GECİKTİ LAKİN HİÇBİR ÜLKEDE DE AÇILMADI”
“Bizde dönem gecikti lakin hiç bir ülkede de açılmadı. Bütün ülkelerde dönemin açılması gecikti. O yüzden bizim bir konuk kaybımız oluşmadı aslında dönem kaydı diye düşünüyorum. Geçen sene biz dönemi yaklaşık 16 milyon turist ve 12 milyar dolarla kapatmıştık. Bu sene de dediğim şartlarda fazlaca önemli bir değişiklik şayet olmazsa, tekrar bir virüs dalgası gelmezse, hem bize yolcu tedariki yapan ülkeler birebir vakitte biz kurallara uyup durumumuzu güzelleştirerek devam edersek bu sene 25 milyon turist ve 20 milyar doların üzerinde gelirle kapatırız diye düşünüyorum.”
Turizm döneminin kasım ve aralık aylarına kadar uzayabileceğine işaret eden Ersoy, “Bu sayının daha da artması mümkün. Biz turizmciler olarak konsantre olursak zira epey da ağır tanıtım yapıyoruz, biliyorsunuz Turizm Geliştirme Ajansı üzere bir silah var elimizde ve o silahı da fazlaca yeterli kullanıyoruz. Bizden daha fazla erken rezervasyon alan ülkelerin, biz kırmızı koddan düşüp yeşile geçtikten daha sonra fazlaca ağır tanıtımla onlarla tıpkı rezervasyon oranlarını yakaladık. Hatta geçen haftadan itibaren geçmeye başladık. Dönemin uzamasıyla birlikte inşallah istediğimiz amaçları hatta daha üzerinde kapatırız diye düşünüyorum.” tabirlerini kullandı.
“GEREKLİ YASAL DÜZENLEMELERİ YAPTIK”
Yatırımların kurala ve sisteme bağlanmasının turizmden alınan hissesi o derece yükselteceğine vurgu yapan Ersoy, şunları söylemiş oldu:
“Bu turizm yatırımları yüz metre koşuları değil. Bir maraton ve devamında kendinizi geliştirmeniz gereken bir maraton. Bu maratonda da birinci gelmek istiyorsanız bir sisteme bağlı çalışmanız lazım. Standartların üst otorite tarafınca belirlenip her insanın de bu standartları yakalamayı hedeflemesi gerekiyor. Ne kadar az standart koyarsanız o kadar yarıştan geri kalırsınız.
Bu bağlamda biz gerekli yasal düzenlemeleri de yaptık. Kuruldan da geçti, inşallah Meclisten de geçtikten daha sonra süratli bir biçimde yürürlüğe girecek. Bizim burada amacımız, biliyorsunuz alfabenin A’sı, B’si, C’si var. Bunlardan bir eksik noktamız da turizm geliştirme ajansları. Biz bu eksikleri de tamamlıyoruz.”
“TURİZMDE EN DEĞERLİ SİLAH TANITIM”
Ersoy, turizmde kullanabilecekleri en değerli silahın tanıtım olduğunun altını çizerek, kelamlarını şöyleki tamamladı:
İstanbul Havalimanı’ndan bahsedecek olursak 330 noktaya direkt uçulabilen pandemi öncesinde elimizde bir lokasyon var. Dünyanın en büyük sınır noktalarından birisi. Artık sizin elinizdeki bu silahları gerçek kullanmanız lazım. 2023 amaçlarımızın en başında da turizmi 81 vilayete yaymak geliyor. Pandemide bir orta verdik lakin biz alfabemizi hazırladık, bölgelerimizi eğittik, konsantre ettik.”
CUMHURBAŞKANLIĞI SENFONİ ORKESTRASI KONSER VERDİ
Açılışın akabinde Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası, manastırın alt kısmında yer alan otopark alanında oluşturulan platformda konser verdi.
Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Genel Müzik Yöneticisi Cemi’i Can Deliorman’ın şefliğindeki konserde, mezzo soprano Zeynep Halvaşi, vokalde Resul Dindar, kemençede İstek Can Özel, tulumda ise Mustafa Gökay Ferah yer aldı.
Yöresel yapıtların seslendirildiği ve yaklaşık 40 dakika süren konseri, davetli ve ziyaretçiler beğeniyle takip etti.
Merasime, Bakan Ersoy’un yanı sıra Trabzon Valisi İsmail Ustaoğlu, Trabzon Büyükşehir Belediye Lideri Murat Zorluoğlu, AK Parti Trabzon Milletvekilleri Bahar Ayvazoğlu ve Salih Cora, Maçka Belediye Lideri Koray Koçhan ile protokol üyeleri de katıldı.
Manastır, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un iştirakiyle bir daha ziyarete açıldı.
MANASTIR ONARIMIN AKABİNDE AÇILDI
Trabzon’un Maçka ilçesindeki Karadağ’ın Altındere Vadisi’ne bakan eteğinde, vadiden yaklaşık 300 metre yükseklikteki ormanlık alanda kayalar oyularak inşa edilen Sümela Manastırı, ziyarete kapatılarak onarıma alındı.
Onarımın akabinde manastırın bir daha ziyarete açılması ötürüsıyla düzenlenen merasime katılan Ersoy, manastırı gezerek yapılan çalışmalar hakkında yetkililerden bilgi aldı.
“ZORLU İKLİM KURALLARINDA ÇALIŞILIYOR”
Bakan Ersoy, incelemelerinin akabinde gazetecilere, manastırda onarım çalışmalarının 2016’nın Şubat ayında başladığını ve öncelik verdikleri projelerden biri olduğunu söylemiş oldu.
Onarım haricinde çalışmaları zorlaştıran sorunun dağdaki kayalık alanlardan gelen akıntı olduğuna işaret eden Ersoy, “Çünkü her insanın çalışabileceği bir ortam değil. Dağcı takımımız, mühendisler ve özel uzman şahıslarla hayli şiddetli iklim kuralları altında çalışılıyor. 12 ay tertipli çalışamıyorsunuz, kışın epeyce ağır olduğu yerlerde orta vermek zorunda kalıyoruz. aslına bakarsan üste bakıldığı vakit yapılan işin büyüklüğü anlaşılıyor.” dedi.
Ersoy, 20 bin metrekarelik alanda fazlaca önemli kaya paklığı yapıldığını belirterek, birtakım kayaların sabitlendiğini, kimilerinin alındığını, şiddetli bir çalışmadan daha sonra büsbütün tamamlamış olduklarını aktardı.
“GİZLİ BİR ŞAPEL DAHA VAR”
Sümela Manastırı’nın Karadeniz ve Trabzon turizmi için fazlaca değerli bir nokta olduğunu, bu niçinle 2019 yılında kısmi açılmaya gittiklerini anımsatan Ersoy, şu biçimde devam etti:
“Girişten görülebilecek hale kadar olan birinci kısmı açtık. Geçen sene biliyorsunuz evvelce açık olan yerlerin tamamını açtık. Aslında bu etapta yaptığımız iş, kalan kayaların temizlenmesi ve daha evvel hiç ziyaretçi almadığımız noktaların temizlenmesi halinde gerçekleşti. aslına bakarsan bu da farklı bir ilgi alanı oluşturacak. Yeni kısımda yeni şapeller, keşiş odaları, salonlar, misafirhaneler üzere birfazlaca noktalar var.
Dijital ortamda sunum yapabileceğimiz noktalar da oluşturduk. Bâtın bir şapel daha var, o da bir iki hafta içerisinde devreye girecek. Yaklaşık 50 metre manastır ucundan kayalıklardan gittikten daha sonra bâtın bir şapel var, onu da hizmete alacağız. Açıkçası bence daha evvel ziyaret etmiş olanlar, tekrar yeniden buraya gelerek ziyaret edecekler diye düşünüyoruz.”
RENKLENDİRME VE CANLANDIRMA ÇALIŞMALARI
Bakan Ersoy, manastırın farklı kısımlarında fazlaca değerli fresklerin olduğuna dikkati çekerek, bu alanlarda renklendirme ve canlandırma çalışmalarının devam ettiğini kaydetti.
Freskleri canlandırma takımının manastırda daima hizmet vereceğini lisana getiren Ersoy, kelamlarını şöyleki sürdürdü:
“SEZONA YETİŞMESİ UYGUN OLDU”
“Maalesef buranın yapısından dolayı mevsim geçişlerinde hem su birebir vakitte ağırlaşma oluyor, bu fresklere ziyan veriyor. Artık uzman bir takım 12 ay boyunca burada çalışacak. Bunların sebeplerini araştırarak raporlayıp dosyalıyorlar. Onlara en hakikat biçimde nasıl müdahale edebileceklerini görüyorlar ve dosyalıyorlar, bundan daha sonraki kuşaklara kalabilmesi için.
Nizamlı olarak ağırlaşmadan yahut su akıntılarından kaynaklanan yıpranmaları düzeltecekler. bu türlü burayı artık kalıcı olarak turizmin hizmetine tekrar kapatmaya gerek kalmadan koruyacağız diye düşünüyorum. Döneme yetişmesi de düzgün oldu. İnşallah başta Trabzon olmak üzere Karadeniz’in turizmine epey önemli yarar sağlayacak diye düşünüyorum.”
TEMMUZ SONUNU İŞARET ETTİ
Bakan Ersoy, bir gazetecinin ‘Turizmde nasıl bir dönem öngörüyorsunuz?’ biçimindeki sorusu üzerine, “Ben başından beri geçen sene ile kıyaslanmayacak kadar yeterli bir dönem olacağını söylüyorum. Yalnızca bizim ülkemizde, bizim ülkemizin virüsle uğraşına endeksli bir husus değil. Bize yolcu tedariki sağlayan ülkelerin de virüsle ne derece gayret ettikleri, aşılanmaların da nasıl ilerleyeceği ile ilgili bir husus.” diye konuştu.
Türkiye’de aşılamanın epeyce uygun gittiğine dikkati çeken Ersoy, “İnşallah temmuz sonu prestijiyle gaye kitlenin epey büyük bir kısmı aşılanmış olacak. Hatta biliyorsunuz dünkü kararlarla ikinci doz aşıların erkene alınmasıyla biz temmuz sonunda aşikâr bir toplum bağışıklığını yakalarız diye düşünüyorum.” değerlendirmesinde bulunarak, şunları kaydetti:
“BİZDE DÖNEM GECİKTİ LAKİN HİÇBİR ÜLKEDE DE AÇILMADI”
“Bizde dönem gecikti lakin hiç bir ülkede de açılmadı. Bütün ülkelerde dönemin açılması gecikti. O yüzden bizim bir konuk kaybımız oluşmadı aslında dönem kaydı diye düşünüyorum. Geçen sene biz dönemi yaklaşık 16 milyon turist ve 12 milyar dolarla kapatmıştık. Bu sene de dediğim şartlarda fazlaca önemli bir değişiklik şayet olmazsa, tekrar bir virüs dalgası gelmezse, hem bize yolcu tedariki yapan ülkeler birebir vakitte biz kurallara uyup durumumuzu güzelleştirerek devam edersek bu sene 25 milyon turist ve 20 milyar doların üzerinde gelirle kapatırız diye düşünüyorum.”
Turizm döneminin kasım ve aralık aylarına kadar uzayabileceğine işaret eden Ersoy, “Bu sayının daha da artması mümkün. Biz turizmciler olarak konsantre olursak zira epey da ağır tanıtım yapıyoruz, biliyorsunuz Turizm Geliştirme Ajansı üzere bir silah var elimizde ve o silahı da fazlaca yeterli kullanıyoruz. Bizden daha fazla erken rezervasyon alan ülkelerin, biz kırmızı koddan düşüp yeşile geçtikten daha sonra fazlaca ağır tanıtımla onlarla tıpkı rezervasyon oranlarını yakaladık. Hatta geçen haftadan itibaren geçmeye başladık. Dönemin uzamasıyla birlikte inşallah istediğimiz amaçları hatta daha üzerinde kapatırız diye düşünüyorum.” tabirlerini kullandı.
“GEREKLİ YASAL DÜZENLEMELERİ YAPTIK”
Yatırımların kurala ve sisteme bağlanmasının turizmden alınan hissesi o derece yükselteceğine vurgu yapan Ersoy, şunları söylemiş oldu:
“Bu turizm yatırımları yüz metre koşuları değil. Bir maraton ve devamında kendinizi geliştirmeniz gereken bir maraton. Bu maratonda da birinci gelmek istiyorsanız bir sisteme bağlı çalışmanız lazım. Standartların üst otorite tarafınca belirlenip her insanın de bu standartları yakalamayı hedeflemesi gerekiyor. Ne kadar az standart koyarsanız o kadar yarıştan geri kalırsınız.
Bu bağlamda biz gerekli yasal düzenlemeleri de yaptık. Kuruldan da geçti, inşallah Meclisten de geçtikten daha sonra süratli bir biçimde yürürlüğe girecek. Bizim burada amacımız, biliyorsunuz alfabenin A’sı, B’si, C’si var. Bunlardan bir eksik noktamız da turizm geliştirme ajansları. Biz bu eksikleri de tamamlıyoruz.”
“TURİZMDE EN DEĞERLİ SİLAH TANITIM”
Ersoy, turizmde kullanabilecekleri en değerli silahın tanıtım olduğunun altını çizerek, kelamlarını şöyleki tamamladı:
İstanbul Havalimanı’ndan bahsedecek olursak 330 noktaya direkt uçulabilen pandemi öncesinde elimizde bir lokasyon var. Dünyanın en büyük sınır noktalarından birisi. Artık sizin elinizdeki bu silahları gerçek kullanmanız lazım. 2023 amaçlarımızın en başında da turizmi 81 vilayete yaymak geliyor. Pandemide bir orta verdik lakin biz alfabemizi hazırladık, bölgelerimizi eğittik, konsantre ettik.”
CUMHURBAŞKANLIĞI SENFONİ ORKESTRASI KONSER VERDİ
Açılışın akabinde Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası, manastırın alt kısmında yer alan otopark alanında oluşturulan platformda konser verdi.
Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Genel Müzik Yöneticisi Cemi’i Can Deliorman’ın şefliğindeki konserde, mezzo soprano Zeynep Halvaşi, vokalde Resul Dindar, kemençede İstek Can Özel, tulumda ise Mustafa Gökay Ferah yer aldı.
Yöresel yapıtların seslendirildiği ve yaklaşık 40 dakika süren konseri, davetli ve ziyaretçiler beğeniyle takip etti.
Merasime, Bakan Ersoy’un yanı sıra Trabzon Valisi İsmail Ustaoğlu, Trabzon Büyükşehir Belediye Lideri Murat Zorluoğlu, AK Parti Trabzon Milletvekilleri Bahar Ayvazoğlu ve Salih Cora, Maçka Belediye Lideri Koray Koçhan ile protokol üyeleri de katıldı.