kunteper
Member
CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, olağanüstü MYK toplantısının akabinde yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, Londra’daki tefecilerin temsilcisi olduğunu öne sürdü. Erdoğan’ın dolar baronlarına hizmet ettiğini öne süren Kılıçdaroğlu “Türk Lirası ne kadar pul haline gelirse Erdoğan o kadar şad oluyor. Bankada doları olan köşeyi dönüyor. Bir günde yüzde 20-25 kâr elde ettiriyor. Kime hizmet ettiği aşikâr. Sen Türkiye’yi birilerine peşkeş çekiyorsun, biz buna isyan ediyoruz. Kendi ülkende, kendi vatandaşına dolarla borçlanma dedim. Hani sen yerliydin, hani sen milliydin? Hani bu ülkenin parası Türk Lirası’ydı? Erdoğan şahsım hükümeti Londra’daki bir avuç tefecinin temsilcisidir” dedi. “Seni ve şurekanı seçime zorlamak için elimden ne geliyorsa yapacağım” diyen Kılıçdaroğlu, 4 Aralık’ta Mersin’den başlayarak mitingler yapacaklarını duyurdu.
Antep ve Urfa ziyaretlerini iptal ederek, MYK toplantısına başkanlık eden Kılıçdaroğlu’nun konuşmasında öne çıkan başlıklar şu biçimde:
MİLLET BU ARTIK NUMARALARI YEMİYOR: Erdoğan şahsım hükümeti Londra’daki bir avuç tefecinin temsilcisidir. ‘Ben dış mihraklar dersem ardımdan gelenler olur’ diyor. Millet artık bu numaraları yemiyor. Vatandaş cebindeki paraya, elektrik parasına, mutfağa bakıyor. Hangi dış mihraklar? Her gelenin aldattığı bir adam Türkiye Cumhuriyeti’ni yönetibilir mi? Dış mihraklar demek beni kandırdılar demektir. Sen çocuk musun?
MUTFAKTA YANGIN VAR: Mutfakta yangın var. O denli bir noktaya taşıdılar ki bir tarafta mutfakta yangın var, öteki tarafta piyasalarda güvensizlik var. bu biçimde bir tabloyu Türkiye hiç yaşamadı. 2018 Ağustosu’ndan beri uyarıyorum; ülkesini seven bir kişi olarak, daha kriz kapıdayken sorumluluk hissederek uyarıyorum. Neler yapması gerektiğini unsur madde açıklıyorum. En bilgisiz insanın bile anlayabileceği bir lisanı kullanmaya ihtimam gösterdim.
MAMALARA KELEPÇE VURULAN BİR TÜRKİYE VAR: Geldiğimiz nokta kritik. Açlık yoksul fukaranın kapısında. Mamalara kelepçe vuruluyorsa, yalnızca 1 kilo alabilirsiniz diye sınırlama koyuluyorsa; ben size 21. yüzyıldaki Türkiye’den kelam ediyorum, yönetme erkini kaybetmiş bir bireyden bahsediyorum. Sorumlu muhakkaktır; her şeyin sorumlusu benim diyen kişidir, Saray’da oturan Erdoğan’dır.
MÜTEAHHİTLERE niye DOLARLA BORÇLANDIN: Kendi ülkende, kendi vatandaşına dolarla borçlanma dedim. Hani sen yerliydin, hani sen milliydin? Hani bu ülkenin parası Türk Lirası’ydı? Erdoğan şahsım hükümeti Londra’daki bir avuç tefecinin temsilcisidir. İsraf haramdır dedim, yolsuzlukları maniyle dedim. İsraf diz uzunluğu devam ediyor. Yolsuzluk yapanları, israfın her türlüsünü yapanları bırakın engellemeyi, devletin en üst kademesine getirdiler. bu biçimde bir tabloyu vicdanı olan vatandaşlar kabul edebilir mi? Bütün bu tabloların tek bir sorumlusu vardır; kifayetsiz, kibirli Erdoğan’dır. Kibir, şeytana has bir kavramdır, bunun da altını çizmek isterim.
DIŞARIDAN GELEN UYUŞTURUCU BARONLARININ PARASIYDI: Açtığı belalardan nasıl kurtulabilirim bunun kederinde. Neymiş efendim, dış mihraklarmış. Dışarıdan kimliği belgisiz 13 milyar dolar para geldi. Kimin parasıydı bunlar, uyuşturucu baronlarının parasıydı. Diş mihraklar kim, çık söyle millete? ‘Ben dış mihraklar dersem gerimden gelenler olur’ diyor. Millet artık bu numaraları yemiyor. Vatandaş cebindeki paraya, elektrik faturasına, mutfağa bakıyor. Hangi dış mihraklar? Her gelenin aldattığı bir adam Türkiye Cumhuriyeti’ni yönetibilir mi? Dış mihraklar demek beni kandırdılar demektir. Sen çocuk musun? Erdoğan ve şürekâsının tek bir amacı vardır; Türkiye’yi yoksullaştırmak, insanımızı yoksullaştırmak. Cebinde doları olan, bankada doları olan köşeyi dönüyor. Bir günde yüzde 20-25 kâr ettiriyor. Bunlar gayri ulusaldır, destekleyenler de gayri ulusaldır.
SENİN DÜNYALIKLARINI DA ÇOK YETERLİ BİLİYORUM: Beyefendi, senin nerelerde ne yaptığını epey âlâ biliyorum, dünyalıklarını da fazlaca güzel biliyorum. Sen Türkiye’yi birilerine peşkeş çekiyorsun. Yaptığı tam bir meczupluktur, saçmalıktır, zırvalıktır. Türkiye’yi bu sıkıntı tablodan çekip çıkaracağız. Hiç kimse ümitsizliğe kapılmasın, Türkiye düzelir. Potansiyeli vardır. Türkiye’yi krizden çıkaracak en ehil takımlar CHP’nin çatısı altındadır. Biz Kuvayi Milliyeciyiz. Bu yangından Türkiye’yi çıkarmak bizim temel nazaranvimizdir.
SENİ VE ŞÜREKANI SEÇİME ZORLAYACAĞIM: Buradan nasıl çıkarız? Bütün bu olayları yaratan temel öge yanlış siyaset. Sorunu aşmanın yolu da siyaset… Nasıl aşacağız? Erdoğan ve şürekâsına sesleniyorum; milletten niçin korkuyorsun, sandıktan niçin korkuyorsun? Sandığı getir kardeşim… Yangın var ise sandığı getireceksin. Niçin milletten korkuyorsun? Milletin iradesinden kaçılır mı! Getireceksin sandığı! Seni ve şürekânı seçime zorlamak için, seçim yaptırmak için elimden ne geliyorsa yapacağım. Erken seçim talebi yalnızca bizim partimizin talebi değildir. Erken seçim talebi milletin talebidir. Milletimizle birlikte omuz omuza bu işin üstesinden geleceğiz. 4 Aralık Cumartesi günü Mersinlilerleyiz. Emekçisiyle, memuruyla, çiftçisiyle, kamyon sürücüsüyle, herkesle buluşacağız. Talebi nazaranceksiniz, herkes erken seçim istiyor. (HABER MERKEZİ)
Antep ve Urfa ziyaretlerini iptal ederek, MYK toplantısına başkanlık eden Kılıçdaroğlu’nun konuşmasında öne çıkan başlıklar şu biçimde:
MİLLET BU ARTIK NUMARALARI YEMİYOR: Erdoğan şahsım hükümeti Londra’daki bir avuç tefecinin temsilcisidir. ‘Ben dış mihraklar dersem ardımdan gelenler olur’ diyor. Millet artık bu numaraları yemiyor. Vatandaş cebindeki paraya, elektrik parasına, mutfağa bakıyor. Hangi dış mihraklar? Her gelenin aldattığı bir adam Türkiye Cumhuriyeti’ni yönetibilir mi? Dış mihraklar demek beni kandırdılar demektir. Sen çocuk musun?
MUTFAKTA YANGIN VAR: Mutfakta yangın var. O denli bir noktaya taşıdılar ki bir tarafta mutfakta yangın var, öteki tarafta piyasalarda güvensizlik var. bu biçimde bir tabloyu Türkiye hiç yaşamadı. 2018 Ağustosu’ndan beri uyarıyorum; ülkesini seven bir kişi olarak, daha kriz kapıdayken sorumluluk hissederek uyarıyorum. Neler yapması gerektiğini unsur madde açıklıyorum. En bilgisiz insanın bile anlayabileceği bir lisanı kullanmaya ihtimam gösterdim.
MAMALARA KELEPÇE VURULAN BİR TÜRKİYE VAR: Geldiğimiz nokta kritik. Açlık yoksul fukaranın kapısında. Mamalara kelepçe vuruluyorsa, yalnızca 1 kilo alabilirsiniz diye sınırlama koyuluyorsa; ben size 21. yüzyıldaki Türkiye’den kelam ediyorum, yönetme erkini kaybetmiş bir bireyden bahsediyorum. Sorumlu muhakkaktır; her şeyin sorumlusu benim diyen kişidir, Saray’da oturan Erdoğan’dır.
MÜTEAHHİTLERE niye DOLARLA BORÇLANDIN: Kendi ülkende, kendi vatandaşına dolarla borçlanma dedim. Hani sen yerliydin, hani sen milliydin? Hani bu ülkenin parası Türk Lirası’ydı? Erdoğan şahsım hükümeti Londra’daki bir avuç tefecinin temsilcisidir. İsraf haramdır dedim, yolsuzlukları maniyle dedim. İsraf diz uzunluğu devam ediyor. Yolsuzluk yapanları, israfın her türlüsünü yapanları bırakın engellemeyi, devletin en üst kademesine getirdiler. bu biçimde bir tabloyu vicdanı olan vatandaşlar kabul edebilir mi? Bütün bu tabloların tek bir sorumlusu vardır; kifayetsiz, kibirli Erdoğan’dır. Kibir, şeytana has bir kavramdır, bunun da altını çizmek isterim.
DIŞARIDAN GELEN UYUŞTURUCU BARONLARININ PARASIYDI: Açtığı belalardan nasıl kurtulabilirim bunun kederinde. Neymiş efendim, dış mihraklarmış. Dışarıdan kimliği belgisiz 13 milyar dolar para geldi. Kimin parasıydı bunlar, uyuşturucu baronlarının parasıydı. Diş mihraklar kim, çık söyle millete? ‘Ben dış mihraklar dersem gerimden gelenler olur’ diyor. Millet artık bu numaraları yemiyor. Vatandaş cebindeki paraya, elektrik faturasına, mutfağa bakıyor. Hangi dış mihraklar? Her gelenin aldattığı bir adam Türkiye Cumhuriyeti’ni yönetibilir mi? Dış mihraklar demek beni kandırdılar demektir. Sen çocuk musun? Erdoğan ve şürekâsının tek bir amacı vardır; Türkiye’yi yoksullaştırmak, insanımızı yoksullaştırmak. Cebinde doları olan, bankada doları olan köşeyi dönüyor. Bir günde yüzde 20-25 kâr ettiriyor. Bunlar gayri ulusaldır, destekleyenler de gayri ulusaldır.
SENİN DÜNYALIKLARINI DA ÇOK YETERLİ BİLİYORUM: Beyefendi, senin nerelerde ne yaptığını epey âlâ biliyorum, dünyalıklarını da fazlaca güzel biliyorum. Sen Türkiye’yi birilerine peşkeş çekiyorsun. Yaptığı tam bir meczupluktur, saçmalıktır, zırvalıktır. Türkiye’yi bu sıkıntı tablodan çekip çıkaracağız. Hiç kimse ümitsizliğe kapılmasın, Türkiye düzelir. Potansiyeli vardır. Türkiye’yi krizden çıkaracak en ehil takımlar CHP’nin çatısı altındadır. Biz Kuvayi Milliyeciyiz. Bu yangından Türkiye’yi çıkarmak bizim temel nazaranvimizdir.
SENİ VE ŞÜREKANI SEÇİME ZORLAYACAĞIM: Buradan nasıl çıkarız? Bütün bu olayları yaratan temel öge yanlış siyaset. Sorunu aşmanın yolu da siyaset… Nasıl aşacağız? Erdoğan ve şürekâsına sesleniyorum; milletten niçin korkuyorsun, sandıktan niçin korkuyorsun? Sandığı getir kardeşim… Yangın var ise sandığı getireceksin. Niçin milletten korkuyorsun? Milletin iradesinden kaçılır mı! Getireceksin sandığı! Seni ve şürekânı seçime zorlamak için, seçim yaptırmak için elimden ne geliyorsa yapacağım. Erken seçim talebi yalnızca bizim partimizin talebi değildir. Erken seçim talebi milletin talebidir. Milletimizle birlikte omuz omuza bu işin üstesinden geleceğiz. 4 Aralık Cumartesi günü Mersinlilerleyiz. Emekçisiyle, memuruyla, çiftçisiyle, kamyon sürücüsüyle, herkesle buluşacağız. Talebi nazaranceksiniz, herkes erken seçim istiyor. (HABER MERKEZİ)