kunteper
Member
HDP Eş Genel Lideri Mithat Sancar, DW Türkçe’den Eray Görgülü’nün sorularını yanatladı. Sancar, kendisine sorulan “Kemal Kılıçdaroğlu, aday olursa destekleyecek misiniz?” sorusunu şöyleki yanıtladı:
“Adayın kim olacağına dair bir tartışma bizim gündemimizde yok. Bunu daima söylemiş olduk. Kemal Bey’e paha veriyoruz, eforlarını kıymetli buluyoruz. Lakin adayın kim olacağı problemi altılı masanın işidir. Bizim açımızdan aday konusunda şu iki husus epeyce kıymetli:
Birincisi, aday, açık müzakere ve mutabakat arayışı sistemini kabul edecek mi? İkincisi, bizim deklarasyon başlıklarımız üzerinden yürüteceğimiz müzakerede varılacak mutabakatı hayata getirecek niteliklere sahip mi? Yani bizim temel beklentimiz demokrasiye, adalete, özgürlüğe, barışa ait yapılacak müzakerede ortaya bir mutabakat çıkarsa bunları yerine getirebilecek bir aday olmalı.”
Bu sözlerin akabinde sorulan “Bu kriterleri karşılaması durumunda Mansur Yavaş’ın mümkün bir adaylığına takviye verecek misiniz?” soruya ise Sancar, “Kimin ülkede demokrasinin önünü açıp açamayacağını, kimlerin Kürt sıkıntısında demokratik, siyasal tahlil usulünü benimseyip benimsemeyeceğini, kimlerin emekten yana bir ekonomik sistemin inşasına yanaşıp yanaşmayacağını kestirmek kolay olsa gerek. Fakat biz prensip olarak isim anmıyoruz. Lakin bu söylemiş olduklerimden bir sonuç çıkarmak da güç olmasa gerek.” sözleriyle karşılık verdi.
Mersin’deki Polisevi’ne yönelik saldırıyı da ele alan Sancar, “Bu saldırıyı seçim öncesi kaos planlarının bir kesimi olarak görmek gerekir” dedi. Tüm muhalefet partilerine seçim sürecindeki provokasyonlara karşı bir arada hareket davetinde bulunan Sancar, “7 Haziran–1 Kasım ortası yaşananları bir daha canlandıracak her türlü hazırlık yahut niyeti boşa çıkarmak için epey geniş bir demokratik irade iştirakine gereksinim var” diye konuştu.
“Adayın kim olacağına dair bir tartışma bizim gündemimizde yok. Bunu daima söylemiş olduk. Kemal Bey’e paha veriyoruz, eforlarını kıymetli buluyoruz. Lakin adayın kim olacağı problemi altılı masanın işidir. Bizim açımızdan aday konusunda şu iki husus epeyce kıymetli:
Birincisi, aday, açık müzakere ve mutabakat arayışı sistemini kabul edecek mi? İkincisi, bizim deklarasyon başlıklarımız üzerinden yürüteceğimiz müzakerede varılacak mutabakatı hayata getirecek niteliklere sahip mi? Yani bizim temel beklentimiz demokrasiye, adalete, özgürlüğe, barışa ait yapılacak müzakerede ortaya bir mutabakat çıkarsa bunları yerine getirebilecek bir aday olmalı.”
Bu sözlerin akabinde sorulan “Bu kriterleri karşılaması durumunda Mansur Yavaş’ın mümkün bir adaylığına takviye verecek misiniz?” soruya ise Sancar, “Kimin ülkede demokrasinin önünü açıp açamayacağını, kimlerin Kürt sıkıntısında demokratik, siyasal tahlil usulünü benimseyip benimsemeyeceğini, kimlerin emekten yana bir ekonomik sistemin inşasına yanaşıp yanaşmayacağını kestirmek kolay olsa gerek. Fakat biz prensip olarak isim anmıyoruz. Lakin bu söylemiş olduklerimden bir sonuç çıkarmak da güç olmasa gerek.” sözleriyle karşılık verdi.
Mersin’deki Polisevi’ne yönelik saldırıyı da ele alan Sancar, “Bu saldırıyı seçim öncesi kaos planlarının bir kesimi olarak görmek gerekir” dedi. Tüm muhalefet partilerine seçim sürecindeki provokasyonlara karşı bir arada hareket davetinde bulunan Sancar, “7 Haziran–1 Kasım ortası yaşananları bir daha canlandıracak her türlü hazırlık yahut niyeti boşa çıkarmak için epey geniş bir demokratik irade iştirakine gereksinim var” diye konuştu.