kunteper
Member
ANKARA – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşik Metal-İş ve Özçelik-İş’in Bekaert Çelik şirketinin iki fabrikasında aldığı grev kararlarını “Millî Güvenliği Bozucu Nitelikte Görüldüğü” sebebi öne sürülerek 60 gün ‘erteledi’.
CHP Genel Lider Yardımcısı Veli Ağbaba, Cumhurbaşkanı imzasıyla grevlerin yasaklandığını belirterek bu duruma reaksiyon gösterdi, “Saray iktidarı grevleri kelamda erteleme ismi altında yasaklayarak bir sefer daha emek düşmanlığını ilan etmiş oldu. Bu ülkede ulusal güvenliği tehdit eden emekçiler değil, ülkeyi ucuz işgücü pazarına dönüştürenlerdir” dedi.
‘MİLLİ GÜVENLİĞİ TEHDİT EDEN EMEKÇİLER DEĞİL, ÜLKEYİ UCUZ İŞGÜCÜ PAZARINA DÖNÜŞTÜRENLERDİR’
Söz konusu durumun erteleme değil yasaklama olduğunu belirten CHP’li Ağbaba, AK Parti iktidarı devrinde yasaklanan grev sayısının 19’u bulduğunu söylemiş oldu. AK Parti’nin bugüne kadar yaklaşık iki yüz bine yakın emekçinin grev hakkını “gasp etiğini” belirten CHP’li Ağbaba, şöyleki devam etti:
“Artık alışılagelmiş bir biçimde her grev yasağının niçini ise ‘milli güvenliği bozucu nitelik’ olarak gösterildi. Sendikalaşma, toplu pazarlık ve grev hakkı Anayasal bir haktır. Bu hakkın ulusal güvenliği bozucu nitelik olarak göstermek, personellerin Anayasal haklarına el koymak demektir. Ulusal güvenliği tehdit eden personeller değil, ülkeyi ucuz işgücü pazarına dönüştürenlerdir.”
‘BAKANI KELAMLARININ ARDINDA DURMAYA DAVET EDİYORUZ’
Çalışma ve Toplumsal Hizmetler Bakanı Vedat Bilgin’in her seferinde “sendikal hak ve özgürlüklerden” bahsetmiş olduğuni ve sendikalaşmanın düşük olmasından dem vurduğunu belirten CHP’li Ağbaba, “Sayın Bakan daha geçen hafta Meclis Genel Kurulu’nda sendika hakkından, toplu pazarlık hakkından bahsetmiş, bu hakkın daha ileriye taşınması gerektiğini vurgulamıştı. Artık Sayın Bakanın kelamlarının hiç bir değerinin olmadığı bu iki grev yasağı ile tescillenmiş oldu” dedi ve şu biçimde kelamlarını sürdürdü:
“Ülkede sendikalaşmanın çalışanlar açısından ne yazık ki iki kararı oluyor; personeller ya topluca işten ayılıyor ya da yasal hakları olan grevler, yasaklanıyor. Sayın Bakana söylemiş olduği kelamlarının gerisinde durmaya, çalışanların sendika ve grev hakkına sahip çıkmaya davet ediyoruz.” (DUVAR)
CHP Genel Lider Yardımcısı Veli Ağbaba, Cumhurbaşkanı imzasıyla grevlerin yasaklandığını belirterek bu duruma reaksiyon gösterdi, “Saray iktidarı grevleri kelamda erteleme ismi altında yasaklayarak bir sefer daha emek düşmanlığını ilan etmiş oldu. Bu ülkede ulusal güvenliği tehdit eden emekçiler değil, ülkeyi ucuz işgücü pazarına dönüştürenlerdir” dedi.
‘MİLLİ GÜVENLİĞİ TEHDİT EDEN EMEKÇİLER DEĞİL, ÜLKEYİ UCUZ İŞGÜCÜ PAZARINA DÖNÜŞTÜRENLERDİR’
Söz konusu durumun erteleme değil yasaklama olduğunu belirten CHP’li Ağbaba, AK Parti iktidarı devrinde yasaklanan grev sayısının 19’u bulduğunu söylemiş oldu. AK Parti’nin bugüne kadar yaklaşık iki yüz bine yakın emekçinin grev hakkını “gasp etiğini” belirten CHP’li Ağbaba, şöyleki devam etti:
“Artık alışılagelmiş bir biçimde her grev yasağının niçini ise ‘milli güvenliği bozucu nitelik’ olarak gösterildi. Sendikalaşma, toplu pazarlık ve grev hakkı Anayasal bir haktır. Bu hakkın ulusal güvenliği bozucu nitelik olarak göstermek, personellerin Anayasal haklarına el koymak demektir. Ulusal güvenliği tehdit eden personeller değil, ülkeyi ucuz işgücü pazarına dönüştürenlerdir.”
‘BAKANI KELAMLARININ ARDINDA DURMAYA DAVET EDİYORUZ’
Çalışma ve Toplumsal Hizmetler Bakanı Vedat Bilgin’in her seferinde “sendikal hak ve özgürlüklerden” bahsetmiş olduğuni ve sendikalaşmanın düşük olmasından dem vurduğunu belirten CHP’li Ağbaba, “Sayın Bakan daha geçen hafta Meclis Genel Kurulu’nda sendika hakkından, toplu pazarlık hakkından bahsetmiş, bu hakkın daha ileriye taşınması gerektiğini vurgulamıştı. Artık Sayın Bakanın kelamlarının hiç bir değerinin olmadığı bu iki grev yasağı ile tescillenmiş oldu” dedi ve şu biçimde kelamlarını sürdürdü:
“Ülkede sendikalaşmanın çalışanlar açısından ne yazık ki iki kararı oluyor; personeller ya topluca işten ayılıyor ya da yasal hakları olan grevler, yasaklanıyor. Sayın Bakana söylemiş olduği kelamlarının gerisinde durmaya, çalışanların sendika ve grev hakkına sahip çıkmaya davet ediyoruz.” (DUVAR)