kunteper
Member
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Havalimanı’nda 12. Ulaştırma ve Haberleşme Şurası’nda konuştu. “Türkiye’yi hâlâ eski haliyle hatırlayanlara elimizdeki imkanları göstererek iş birliği fırsatlarını genişletmek istiyoruz” diyen Erdoğan’ın açıklamalarından başlıklar şu biçimde:
BÜYÜK ARA KAT ETTİK: Bu kıymetli şuranın düzenlenmesinde emeği geçenleri tebrik ediyorum. Dünyanın en büyük teknoloji şenliği olan TEKNOFEST’in de yapıldığı Atatürk Havalimanımız bundan daha sonra ulusal ve milletlerarası ölçekteki fuar, aktiflik ve müsabakalara konut sahipliği yapmayı sürdürecek. 2009 yılında yapılan 10. şurasını gaye 2023 diyerek gerçekleştirmiştik. Çok büyük ara kat ettiğimizi görüyoruz. Dün bir vizyon bir maksat olarak söz ettiğimiz başlıkların birden fazla bugün tamamlanmış projeler olarak önümüzde duruyor. Burada dikkat çekmek istediğim konu tamamlanan projeler yanında bundan daha sonrası için yapmamız gereken işlerin eksiklerimizi değişen dünyanın ortaya çıkardığı yeni gereksinimleri görüyoruz.
SÜRECİ GERÇEK OKUMALIYIZ: Global krizler kendi gerçeklerini dayatmaktadır. Ulaştırma ve haberleşme kesimlerinde de önemli değişim ve yeni yönelimlere sebep olmakta. İnsanlık tarihi boyunca kıymetli değişimlerin çabucak hepsini gerisinde iklim değişikliklerinden yeni ulaşım alternatiflerinin ortaya çıkmasına kadar bugün yeniden tartışmaya başladığımız gelişmeler oluyor. Dünyanın yeni ve nitekim ve esaslı bir değişimin eşiğinde olduğunu görüyoruz. Bu süreci ülkeler ve toplumlar olarak hakikat okur ve üzerimize düşen sorumlulukları adil bir biçimde yerine getirirsek insanlığın ortak geleceği ismine güzel bir iş yapmış oluruz. Türkiye tarih boyunca tüm büyük değişimlerin yaşandığı bir coğrafyada yer alan bir ülke olarak önümüzdeki yeni sürecin de öncülüğünü yürütme sorumluluğuyla karşı karşıyadır.
FIRSATLARI KIYMETLENDİRMEKTE KARARLIYIZ: Her ne kadar sanayi ihtilaliyle başlayan sürecin haricinde kalmış olsak da coğrafyamız jeostratejik ehemmiyetini hiç bir vakit kaybetmedi. Bugün üretimden lojistiğe her alanda bir daha merkez olma pozisyonunu güçlendiren bu hoş coğrafyanın sakinleri olarak insanlığa sunacağımız katkıları artırmak için biz hazırız. Geçtiğimiz 19 yılda kurduğumuz kuvvetli demokrasi ve kalkınma altyapısı bir daha inşa sürecine giren global idare ve iktisat sisteminde hedeflediğimiz yere varma konusunda bize büyük avantaj sağlıyor. Hamdolsun üretim ve lojistikte altyapımız pek kuvvetli. Mevcut alt yapımızı en verimli biçimde kullanarak hem yeni yatırımlarla bunu daha da geliştirerek önümüzdeki fırsatları kıymetlendirmekte kararlıyız.
KANAL İSTANBUL FİİLEN UYGULANMA KADEMESİNE GELDİ: Türkiye’yi hâlâ eski haliyle hatırlayanlara elimizdeki imkanları göstererek iş birliği fırsatlarını genişletmek istiyoruz. bir fazlaca ülkeden farkımız yalnızca kendimiz kazanmanın değil bir arada kazanmanın peşinde olmamızdır. Dostlarımıza daima bu teklifle gidiyoruz. Karayolunda bölünmüş yol uzunluğunu 6 bin 101 km’den aldık, 28 bin 340 km’ye çıkardık. Ülkemizin bir hayli yerinde hala devam eden bölünmüş yol inşaatlarını da peyderpey hizmete vererek bu sayısı daima artırıyoruz. Otoyol uzunluğumuzu 1714 km’den, 3 bin 532 km’ye yükselttik. Kanal İstanbul fiilen uygulanma kademesine geldi. Yakıttan sağladığı tasarruf yanında emisyonu azaltarak etrafa değerli katkıda bulunan karayolu yatırımlarımız yardımıyla ülkemizde taşıt hareketliliği yüzde 170 artmasına kazalarda yüzde 80 azalış olmuştur.
RAYLI SİSTEMİ GELİŞTİRİYORUZ: Demir yolu ağını baştan sona yeniledik. Ülkemizde birinci sefer YHT sınırlarını inşa ettik ve işletmeye açtık. YHT sınırlarında Ankara-Sivas kısmını yakında açıyoruz. Milletlerarası ve ulusal demiryolu ağlarımız yanında da kent içi ulaşımında da raylı sistemleri süratle geliştiriyoruz. 12 kentimizde 811 km’nin üzerinde raylı sistemi faaliyet gösterirken 7 kentte 185 km uzunluğa sahip raylı sistemin inşası devam ediyor. Raylı sistem araçları üreten firmalarımızı tek bir çatı altında toplayarak kıymetli bir atılım yaptık. Ulusal elektrikli tren setimizi geliştirdik. Önümüzdeki yıl ulusal elektrikli lokomotifimizin üretimine başlıyoruz. Süratli tren dizaynını tamamladık prototip üretimi safhasındayız. Metro, banliyö, tramvayda da üretebilecek hale gelmek üzereyiz. Yurt ortasında havalimanı sayımızı 26’dan 56’ya çıkardık. İnşası devam edenlerle havalimanı sayımız yakında 61’e ulaşacak. Yurt dışı uçuş sayısını 50 ülke 60 noktadan, 127 ülke 329 noktaya yükselttik. Yaklaşık 3 yıldır hizmette olan İstanbul Havalimanı dünyanın en düzgünleri içinde 2. sırada, Avrupa’da en ağır havalimanı sıralamasında birinci sırada yer alıyor. Hava ulaşımındaki yatırımlarımız ve elde ettiğimiz başarılarla hem ülke ortasında hem dünyada erişmedik yer bırakmama maksadımıza büyük ölçüde yaklaştık.
KANALIN HAFRİYATI PROGRAMA NAZARAN BAŞLAYACAK: Ülkemizin dış ticareti ortasında deniz yolunun hissesini 4 kat artırdık. Bu yılın birinci 7 ayında deniz yolu ile yapılan dış ticaret 158 milyar doları buldu. Tersane kesiminde, yat imalatında da ülke olarak kıymetli bir yere geldik. Deniz nakliyeciliğinde en büyük projemiz Kanal İstanbul’dur. İstanbul Boğazı’nın artan yolcu ve yük trafiğini taşıyamaz hale geldiği, kıyılarımızı daima tehdit altında olduğu gerçeği bizi bu biçimde bir alternatif arayışına yöneltmiştir. Gereken hazırlıklar yapılmış ve nihayet fiilen uygulanma kademesine gelmiştir. Sazlıdere Köprüsü Kanal İstanbul’un birinci somut adımı. Bunu ihalesi ve yer teslimi yapılarak inşasına başlanan Halkalı-Kapıkule Demir yolu köprüsü izlemiştir. Proje kapsamındaki öbür işleri de aşikâr bir plan dahilinde bu türlü hayata geçirmeyi sürdüreceğiz. Kanalın kazısına programdaki plana göre başlayacağız. (HABER MERKEZİ)
BÜYÜK ARA KAT ETTİK: Bu kıymetli şuranın düzenlenmesinde emeği geçenleri tebrik ediyorum. Dünyanın en büyük teknoloji şenliği olan TEKNOFEST’in de yapıldığı Atatürk Havalimanımız bundan daha sonra ulusal ve milletlerarası ölçekteki fuar, aktiflik ve müsabakalara konut sahipliği yapmayı sürdürecek. 2009 yılında yapılan 10. şurasını gaye 2023 diyerek gerçekleştirmiştik. Çok büyük ara kat ettiğimizi görüyoruz. Dün bir vizyon bir maksat olarak söz ettiğimiz başlıkların birden fazla bugün tamamlanmış projeler olarak önümüzde duruyor. Burada dikkat çekmek istediğim konu tamamlanan projeler yanında bundan daha sonrası için yapmamız gereken işlerin eksiklerimizi değişen dünyanın ortaya çıkardığı yeni gereksinimleri görüyoruz.
SÜRECİ GERÇEK OKUMALIYIZ: Global krizler kendi gerçeklerini dayatmaktadır. Ulaştırma ve haberleşme kesimlerinde de önemli değişim ve yeni yönelimlere sebep olmakta. İnsanlık tarihi boyunca kıymetli değişimlerin çabucak hepsini gerisinde iklim değişikliklerinden yeni ulaşım alternatiflerinin ortaya çıkmasına kadar bugün yeniden tartışmaya başladığımız gelişmeler oluyor. Dünyanın yeni ve nitekim ve esaslı bir değişimin eşiğinde olduğunu görüyoruz. Bu süreci ülkeler ve toplumlar olarak hakikat okur ve üzerimize düşen sorumlulukları adil bir biçimde yerine getirirsek insanlığın ortak geleceği ismine güzel bir iş yapmış oluruz. Türkiye tarih boyunca tüm büyük değişimlerin yaşandığı bir coğrafyada yer alan bir ülke olarak önümüzdeki yeni sürecin de öncülüğünü yürütme sorumluluğuyla karşı karşıyadır.
FIRSATLARI KIYMETLENDİRMEKTE KARARLIYIZ: Her ne kadar sanayi ihtilaliyle başlayan sürecin haricinde kalmış olsak da coğrafyamız jeostratejik ehemmiyetini hiç bir vakit kaybetmedi. Bugün üretimden lojistiğe her alanda bir daha merkez olma pozisyonunu güçlendiren bu hoş coğrafyanın sakinleri olarak insanlığa sunacağımız katkıları artırmak için biz hazırız. Geçtiğimiz 19 yılda kurduğumuz kuvvetli demokrasi ve kalkınma altyapısı bir daha inşa sürecine giren global idare ve iktisat sisteminde hedeflediğimiz yere varma konusunda bize büyük avantaj sağlıyor. Hamdolsun üretim ve lojistikte altyapımız pek kuvvetli. Mevcut alt yapımızı en verimli biçimde kullanarak hem yeni yatırımlarla bunu daha da geliştirerek önümüzdeki fırsatları kıymetlendirmekte kararlıyız.
KANAL İSTANBUL FİİLEN UYGULANMA KADEMESİNE GELDİ: Türkiye’yi hâlâ eski haliyle hatırlayanlara elimizdeki imkanları göstererek iş birliği fırsatlarını genişletmek istiyoruz. bir fazlaca ülkeden farkımız yalnızca kendimiz kazanmanın değil bir arada kazanmanın peşinde olmamızdır. Dostlarımıza daima bu teklifle gidiyoruz. Karayolunda bölünmüş yol uzunluğunu 6 bin 101 km’den aldık, 28 bin 340 km’ye çıkardık. Ülkemizin bir hayli yerinde hala devam eden bölünmüş yol inşaatlarını da peyderpey hizmete vererek bu sayısı daima artırıyoruz. Otoyol uzunluğumuzu 1714 km’den, 3 bin 532 km’ye yükselttik. Kanal İstanbul fiilen uygulanma kademesine geldi. Yakıttan sağladığı tasarruf yanında emisyonu azaltarak etrafa değerli katkıda bulunan karayolu yatırımlarımız yardımıyla ülkemizde taşıt hareketliliği yüzde 170 artmasına kazalarda yüzde 80 azalış olmuştur.
RAYLI SİSTEMİ GELİŞTİRİYORUZ: Demir yolu ağını baştan sona yeniledik. Ülkemizde birinci sefer YHT sınırlarını inşa ettik ve işletmeye açtık. YHT sınırlarında Ankara-Sivas kısmını yakında açıyoruz. Milletlerarası ve ulusal demiryolu ağlarımız yanında da kent içi ulaşımında da raylı sistemleri süratle geliştiriyoruz. 12 kentimizde 811 km’nin üzerinde raylı sistemi faaliyet gösterirken 7 kentte 185 km uzunluğa sahip raylı sistemin inşası devam ediyor. Raylı sistem araçları üreten firmalarımızı tek bir çatı altında toplayarak kıymetli bir atılım yaptık. Ulusal elektrikli tren setimizi geliştirdik. Önümüzdeki yıl ulusal elektrikli lokomotifimizin üretimine başlıyoruz. Süratli tren dizaynını tamamladık prototip üretimi safhasındayız. Metro, banliyö, tramvayda da üretebilecek hale gelmek üzereyiz. Yurt ortasında havalimanı sayımızı 26’dan 56’ya çıkardık. İnşası devam edenlerle havalimanı sayımız yakında 61’e ulaşacak. Yurt dışı uçuş sayısını 50 ülke 60 noktadan, 127 ülke 329 noktaya yükselttik. Yaklaşık 3 yıldır hizmette olan İstanbul Havalimanı dünyanın en düzgünleri içinde 2. sırada, Avrupa’da en ağır havalimanı sıralamasında birinci sırada yer alıyor. Hava ulaşımındaki yatırımlarımız ve elde ettiğimiz başarılarla hem ülke ortasında hem dünyada erişmedik yer bırakmama maksadımıza büyük ölçüde yaklaştık.
KANALIN HAFRİYATI PROGRAMA NAZARAN BAŞLAYACAK: Ülkemizin dış ticareti ortasında deniz yolunun hissesini 4 kat artırdık. Bu yılın birinci 7 ayında deniz yolu ile yapılan dış ticaret 158 milyar doları buldu. Tersane kesiminde, yat imalatında da ülke olarak kıymetli bir yere geldik. Deniz nakliyeciliğinde en büyük projemiz Kanal İstanbul’dur. İstanbul Boğazı’nın artan yolcu ve yük trafiğini taşıyamaz hale geldiği, kıyılarımızı daima tehdit altında olduğu gerçeği bizi bu biçimde bir alternatif arayışına yöneltmiştir. Gereken hazırlıklar yapılmış ve nihayet fiilen uygulanma kademesine gelmiştir. Sazlıdere Köprüsü Kanal İstanbul’un birinci somut adımı. Bunu ihalesi ve yer teslimi yapılarak inşasına başlanan Halkalı-Kapıkule Demir yolu köprüsü izlemiştir. Proje kapsamındaki öbür işleri de aşikâr bir plan dahilinde bu türlü hayata geçirmeyi sürdüreceğiz. Kanalın kazısına programdaki plana göre başlayacağız. (HABER MERKEZİ)