kunteper
Member
Hürrem Elmasçı
Ah pahalı okurlarım,
Son yazımın fazlaca ses getirmesinin tadına bile varamadım.
Selvi Hanımcım ile birebir günlerde Covit’e yakalandım. O yüzden Selvi Hanım’ın halinden en uygun ben anlarım. Telefona dahi uzanacak halim yoktu o yüzden CHP İstanbul’daki son dedikoduları kaleme alamadım.
esasen artık o kulisler de kadük hale geldi. Baksanıza, İmamoğlu’na verilen siyasi yasak sonucunın akabinde ortalık toz duman. Artık savaşlar genel merkezler içinde ve o genel merkezlere yakın gazeteciler.
Hafta içi Odatv’de beni imrendiren bir haber çıktı. Bu kadar kulisi nereden öğrenmişler vallahi helal olsun. İmamoğlu’na ceza verilirken, Kılıçdaroğlu’nun Almanya’da olmasından bahsediyorum. Tuncay Özkan’ın, Enis Berberoğlu’nun hadisedeki izlerini okuyunca ‘Dur şu işe bir de ben bakayım’ dedim ve neler öğrendim neler…
YA AKLINIZI YİTİRDİNİZ YA DA KÖTÜSÜNÜZ
İlk soru şu: İmamoğlu davası günü karar çıkma mümkünlüğü son derece fazlayken, Kemal Kılıçdaroğlu nasıl oldu da, Almanya ziyaretini o tarihe denk getirdi?
Yanıtı üstteki başlıkta kapalı. İkisinden biri fakat ikisi de tehlikeli bir akıl. Bu aklın kurmayları Tuncay Özkan, Enis Berberoğlu ve Okan Konuralp.
Almanya gezisi aslında 14 Aralık olarak planlanmamış.
Geziyi duruşma gününe denk getiren bu grup olmuş. Aslında 14 Aralık’taki Berlin programının bomboş olması bunun ispatı. Kılıçdaroğlu’nun 14 Aralık’ta Berlin’de ne yaptığını seyahate katılan gazetecilerden okudum. Büyükelçi ziyareti ve hiçbir karşılığı olmayan kelamda bir yapay zeka merkezi ziyareti. Orada mevzuyla ilgili hemşehrisini ziyaret etmiş Kılıçdaroğlu.
14 Aralık’ta Kılıçdaroğlu’nun Berlin’de olmasını gerektiren temelli hiçbir program yok.
Bu son derece net.
Şimdi asıl soru geliyor.
Bu sorunun karşılığını Berlin’e de giden güvendiğim gazetecilerden İsmail Saymaz’ın bulmasını bekliyorum. Büyük harfle yazayım da dikkatini çeksin. ‘KILIÇDAROĞLU BERLİN’E YENİ DANIŞMANI RİFKİN İLE GÖRÜŞMEK İÇİN GİDİYORDU. ŞAHSEN KENDİSİ AÇIKLADI. PEKALA, RİFKİN niye BERLİN’DE YOKTU?’
A) Aslında Rifkin Berlin’e gelemeyeceğini 14 Aralık’tan evvel CHP’ye bildirdi.
B) Kılıçdaroğlu apansız İstanbul’a dönünce Rifkin de Berlin’e gelmedi.
Sevgili İsmail, Hürrem ablandan sana mesken ödevi bu olsun. Yanlışsız karşılık B şıkkı ise sen de bana bir mesken ödevi ver. Lakin gerçek HAKİKAT KARŞILIK ya A şıkkı ise …
Bu sorunun karşılığının ortaya çıkması son derece kıymetli.
KILIÇDAROĞLU’NA KÖTÜLÜK EDENLER
Başörtüsü gündemi, ABD ve Londra seyahatleri ve son çöküş Berlin ziyareti. CHP başkanı burada asıl soruyu kendine sormalı: Ben bu kadar yükselirken, anketlerde birinci defa öne geçmişken beni paçalarımdan aşağı kimler çekti?
Bu soru sorulmasın diye Tuncaylar, Enisler, Okanlar piyasaya onlarca komplo teorisi salarak kendilerini kurtarmaya çalışıyor. 14 Aralık’ta duruşmaya katılan kıymetli bir siyasaldan öğrendim. Mahkeme duruşmaya 3 saat orta verdiğinde duruşma salonundaki herkes lakin herkes İmamoğlu’na ağır bir ceza geleceğini anlamış. İmamoğlu’nun grubu 45 dakikalık bir görüşmeden daha sonra, Saraçhane’ye davet tweetini atmış. Haydi Kılıçdaroğlu’nu, duruşmayı izleyen kurmayları ‘Sayın genel Liderim 3 saat daha sonra ağır bir ceza geliyor’ diye uyarmadı, İmamoğlu’nun aleni tweeti de mi aklınızı başınıza getirmedi…
Eğer Kılıçdaroğlu saat 13:00’de ya da atılan tweet daha sonrası uyarılmış olsaydı, 18:30 sularında açıklanan karar sırasında Saraçhane’de olabilir ve Akşener’in oturduğu koltukta makamın asıl sahibi olarak uzunluk gösterebilirdi.
FATURA KİME KESİLECEK?
Dikkat ettiniz mi benim değerli okurlarım, CHP’den kulis yazma konusunda becerikli kaynakları olan Sabah Gazetesi muharriri Mahmut Övür, 2 gündür isim listesi yayınlıyor. Seyahati duruşma gününe denk getiren takım listede yok tabi.
Kim var?
Önce CHP’nin hukuktan sorumlu genel lider yardımcısı Muharrem Erkek’i gammazladılar. Neymiş, Erkek genel lidere duruşma kararıyla ilgili bilgi vermemiş. Yeterli de duruşma dediğin maç üzere 3 mümkünlüğü var. Ceza-erteleme-beraat. Ayrıyeten sona gelindiğini sağır sultan bile duydu.
Ne olurdu 1 gün daha sonra Berlin’e gitseniz.14 Aralık’ta ertelenemeyecek bir randevu yok. Milletlerarası toplantılar evvelde planlanıyormuş o yüzden mecbur kalmışlar. Hepinizin yaşını toplayın işte o kadar memleketler arası program yaptım ben. 14 Aralık’taki program epeyce rahat iptal edilebilir bir programdı.
Daha doğrusu program yokmuş ki.
yine altını çizelim, en kıymetli delil 14 Aralık’taki Berlin programının baştan aşağı bomboş olmasıdır.
Mahmut Övür üzerinden, cadı avı başlatanların bir planı var. Amaç saptırarak paçayı kurtarmak. Muharrem Erkek’ten daha sonra, bu kere de Kılıçdaroğlu’nun 36 yıllık yol arkadaşı Şükran Kütükçü’yü Övür’e gammazlamışlar.
Neymiş o da İmamoğlucuymuş.
Berlin gezisini 14 Aralık tarihine denk getiren Muharrem Erkek ve Şükran Kütükçü mü?
Kötülük başını o denli alıp gitmiş ki, Akşener ve İmamoğlu’nun verilecek cezayı bir gün evvelinde öğrenip plan yaptığına bile inananlar varmış.
Ez cümle CHP’nin şu an muhtaçlık duyduğu tek şey: AKIL
Kurnazlık değil
İsmailcim, senden haber bekliyorum evladım.
Hadi öperim hepinizi
Ah pahalı okurlarım,
Son yazımın fazlaca ses getirmesinin tadına bile varamadım.
Selvi Hanımcım ile birebir günlerde Covit’e yakalandım. O yüzden Selvi Hanım’ın halinden en uygun ben anlarım. Telefona dahi uzanacak halim yoktu o yüzden CHP İstanbul’daki son dedikoduları kaleme alamadım.
esasen artık o kulisler de kadük hale geldi. Baksanıza, İmamoğlu’na verilen siyasi yasak sonucunın akabinde ortalık toz duman. Artık savaşlar genel merkezler içinde ve o genel merkezlere yakın gazeteciler.
Hafta içi Odatv’de beni imrendiren bir haber çıktı. Bu kadar kulisi nereden öğrenmişler vallahi helal olsun. İmamoğlu’na ceza verilirken, Kılıçdaroğlu’nun Almanya’da olmasından bahsediyorum. Tuncay Özkan’ın, Enis Berberoğlu’nun hadisedeki izlerini okuyunca ‘Dur şu işe bir de ben bakayım’ dedim ve neler öğrendim neler…
YA AKLINIZI YİTİRDİNİZ YA DA KÖTÜSÜNÜZ
İlk soru şu: İmamoğlu davası günü karar çıkma mümkünlüğü son derece fazlayken, Kemal Kılıçdaroğlu nasıl oldu da, Almanya ziyaretini o tarihe denk getirdi?
Yanıtı üstteki başlıkta kapalı. İkisinden biri fakat ikisi de tehlikeli bir akıl. Bu aklın kurmayları Tuncay Özkan, Enis Berberoğlu ve Okan Konuralp.
Almanya gezisi aslında 14 Aralık olarak planlanmamış.
Geziyi duruşma gününe denk getiren bu grup olmuş. Aslında 14 Aralık’taki Berlin programının bomboş olması bunun ispatı. Kılıçdaroğlu’nun 14 Aralık’ta Berlin’de ne yaptığını seyahate katılan gazetecilerden okudum. Büyükelçi ziyareti ve hiçbir karşılığı olmayan kelamda bir yapay zeka merkezi ziyareti. Orada mevzuyla ilgili hemşehrisini ziyaret etmiş Kılıçdaroğlu.
14 Aralık’ta Kılıçdaroğlu’nun Berlin’de olmasını gerektiren temelli hiçbir program yok.
Bu son derece net.
Şimdi asıl soru geliyor.
Bu sorunun karşılığını Berlin’e de giden güvendiğim gazetecilerden İsmail Saymaz’ın bulmasını bekliyorum. Büyük harfle yazayım da dikkatini çeksin. ‘KILIÇDAROĞLU BERLİN’E YENİ DANIŞMANI RİFKİN İLE GÖRÜŞMEK İÇİN GİDİYORDU. ŞAHSEN KENDİSİ AÇIKLADI. PEKALA, RİFKİN niye BERLİN’DE YOKTU?’
A) Aslında Rifkin Berlin’e gelemeyeceğini 14 Aralık’tan evvel CHP’ye bildirdi.
B) Kılıçdaroğlu apansız İstanbul’a dönünce Rifkin de Berlin’e gelmedi.
Sevgili İsmail, Hürrem ablandan sana mesken ödevi bu olsun. Yanlışsız karşılık B şıkkı ise sen de bana bir mesken ödevi ver. Lakin gerçek HAKİKAT KARŞILIK ya A şıkkı ise …
Bu sorunun karşılığının ortaya çıkması son derece kıymetli.
KILIÇDAROĞLU’NA KÖTÜLÜK EDENLER
Başörtüsü gündemi, ABD ve Londra seyahatleri ve son çöküş Berlin ziyareti. CHP başkanı burada asıl soruyu kendine sormalı: Ben bu kadar yükselirken, anketlerde birinci defa öne geçmişken beni paçalarımdan aşağı kimler çekti?
Bu soru sorulmasın diye Tuncaylar, Enisler, Okanlar piyasaya onlarca komplo teorisi salarak kendilerini kurtarmaya çalışıyor. 14 Aralık’ta duruşmaya katılan kıymetli bir siyasaldan öğrendim. Mahkeme duruşmaya 3 saat orta verdiğinde duruşma salonundaki herkes lakin herkes İmamoğlu’na ağır bir ceza geleceğini anlamış. İmamoğlu’nun grubu 45 dakikalık bir görüşmeden daha sonra, Saraçhane’ye davet tweetini atmış. Haydi Kılıçdaroğlu’nu, duruşmayı izleyen kurmayları ‘Sayın genel Liderim 3 saat daha sonra ağır bir ceza geliyor’ diye uyarmadı, İmamoğlu’nun aleni tweeti de mi aklınızı başınıza getirmedi…
Eğer Kılıçdaroğlu saat 13:00’de ya da atılan tweet daha sonrası uyarılmış olsaydı, 18:30 sularında açıklanan karar sırasında Saraçhane’de olabilir ve Akşener’in oturduğu koltukta makamın asıl sahibi olarak uzunluk gösterebilirdi.
FATURA KİME KESİLECEK?
Dikkat ettiniz mi benim değerli okurlarım, CHP’den kulis yazma konusunda becerikli kaynakları olan Sabah Gazetesi muharriri Mahmut Övür, 2 gündür isim listesi yayınlıyor. Seyahati duruşma gününe denk getiren takım listede yok tabi.
Kim var?
Önce CHP’nin hukuktan sorumlu genel lider yardımcısı Muharrem Erkek’i gammazladılar. Neymiş, Erkek genel lidere duruşma kararıyla ilgili bilgi vermemiş. Yeterli de duruşma dediğin maç üzere 3 mümkünlüğü var. Ceza-erteleme-beraat. Ayrıyeten sona gelindiğini sağır sultan bile duydu.
Ne olurdu 1 gün daha sonra Berlin’e gitseniz.14 Aralık’ta ertelenemeyecek bir randevu yok. Milletlerarası toplantılar evvelde planlanıyormuş o yüzden mecbur kalmışlar. Hepinizin yaşını toplayın işte o kadar memleketler arası program yaptım ben. 14 Aralık’taki program epeyce rahat iptal edilebilir bir programdı.
Daha doğrusu program yokmuş ki.
yine altını çizelim, en kıymetli delil 14 Aralık’taki Berlin programının baştan aşağı bomboş olmasıdır.
Mahmut Övür üzerinden, cadı avı başlatanların bir planı var. Amaç saptırarak paçayı kurtarmak. Muharrem Erkek’ten daha sonra, bu kere de Kılıçdaroğlu’nun 36 yıllık yol arkadaşı Şükran Kütükçü’yü Övür’e gammazlamışlar.
Neymiş o da İmamoğlucuymuş.
Berlin gezisini 14 Aralık tarihine denk getiren Muharrem Erkek ve Şükran Kütükçü mü?
Kötülük başını o denli alıp gitmiş ki, Akşener ve İmamoğlu’nun verilecek cezayı bir gün evvelinde öğrenip plan yaptığına bile inananlar varmış.
Ez cümle CHP’nin şu an muhtaçlık duyduğu tek şey: AKIL
Kurnazlık değil
İsmailcim, senden haber bekliyorum evladım.
Hadi öperim hepinizi