kunteper
Member
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Lideri Hüseyin Baş, Altılı Masa’ya niye kabul edilmediklerine ait değerlendirmede bulundu. Baş, “Biz, Türkiye’de muhalefete bir heyecan katmak istedik, muhalefeti güçlendirmek istedik. Muhalefet bileşenlerinin bir kısmı yahut büyük bir kısmı yahut tamamı ancak en azından birileri bunu istemedi” tabirlerini kullandı.
Euronews’ten Dilek Gül’e konuşan Baş; “Sizi Altılı Masa’ya niye almadılar?” sorusuna şu biçimde cevap verdi:
“Bu sorunun muhatabı onlar ve ben hiç bu soruyu düşünmemiştim. Benim Altılı Masa’ya çağrımın temelinde şu vardı; bana herkes Altılı Masa’ya niye girmiyorsun diye soruyordu ve ben de bu soruyu onlara sorun diyordum ancak herkes bana soruyordu. Ve ben çıktım ‘Beni Altılı Masa’ya alın’ dedim. Önemli bir talep var. Ama bu soru oraya sorulmalı. Ancak niye alınmadık bilmiyorum.
“Şimdi Altılı Masa ile ilgili deniliyordu ki fazlaca ilerleme sağlandı, kurullar kuruldu ve buraya yeni birinin oturması makul olmayabilir. Partilerin öteki katmanlarından bu dillendiriliyordu. Ben de şunu söylüyorum; ‘Bugüne kadar yapılan tüm çalışmaların altına imzamı atıyorum’ deseydim sorun neydi? aslına bakarsanız ben bunu göze alarak bu davette bulundum. Yedi her vakit altıdan büyüktür. Çok irdelenecek bir şey değildi ve o niçinle Masa’nın sonucunı ben gerçek bulmuyorum. Masa sekiz toplantı yaptı, birinci toplantısı siyasi teammüllerin epeyce alışık olmadığı bir durum olduğu için gündeme gelen bir toplantıydı. Ve ortada altı tane daha toplantı yapıldı, ne yazık ki mutabakat metinleri dahi okunmadı. Toplumun ve gazetecilerin söylemiş olduği bu. Heyecan oluşmadı. Ben buna hürmet duyuyorum ancak mantıklı bulmuyorum.”
Baş, ÂLÂ Parti Genel Lideri Meral Akşener’in kendisini aradığını belirterek, şunları söylemiş oldu:
“Masa’nın toplandığı günün akşamı Meral Hanım beni aradı. Zira biz aslına bakarsanız kendisiyle görüşmüştük ve kendisi masaya bu mevzuyu götüreceğini söylemişti. ötürüsıyla kendisi husus hakkında beni bilgilendirmek için aradı. Ve biz mevzuyu masada değerlendirdik, masada her insanın genel kanaati olumluydu. Hani arkadaşlar sizinle ilgili epey hoş temennilerde bulundular lakin olmadı dedi ve bu biçimde kapattık.
“Ben de üzerine niçin olmadım, demedim. O yüzden ben burada şunu önemsiyorum. Altılı Masa’dan fazla bu masadan çıkan karara bugün Türkiye’de en çok sevinen eminim ki iktidar. Yani ben bunu fazlaca yeterli biliyorum. Masa’nın sonucunın yanlış olduğu konusundaki tavrım da bu yüzden, iktidar buna epey sevindi. Masada heyecan oluşmadı, genişleme oluşmadı, yeni kalabalıklar buraya akın etmediler vesaire vesaire…”
Baş, “Saadet Parti’sinin sizi istemediği söyleniyor, yanlışsız mu?” sorusuna ise şöyleki cevap verdi:
“Saadet Partisi Genel Lideri Sayın Temel Karamollaoğlu’nun bizim masada olmamızı istemediğine dair duyumlar almıştık. Ancak Saadet Partisi ‘Hayır, bizim o denli bir tavrımız yoktur’ formunda açıklama yaptı. Burada anlaşılması gereken şu. Biz, Türkiye’de muhalefete bir heyecan katmak istedik, muhalefeti güçlendirmek istedik. Muhalefet bileşenlerinin bir kısmı yahut büyük bir kısmı yahut tamamı ancak en azından birileri bunu istemedi. Yani buradaki sonuç bu. Bunu herkes anladı aslına bakarsanız. Ancak niçin istemedi? Nasıl istemedi? Yani bu sorunun hakikaten muhatabı o insanlardır. Bana şahsen bir açıklama yapılmadı. Ben esasen orada Meral Hanım ve Kemal Beyefendi haricinde hiç bir genel liderle daha evvel temas etmedim. Bu hususta da bir fikir alışverişi yapmadık. Bana Meral Hanım dediğim üzere mevzuyu söylemiş olduler, ilettiler. Onun haricinde da hiç bir genel liderle bu bahis özelinde görüşmedik ve bana bir şey söylenmedi.”
Euronews’ten Dilek Gül’e konuşan Baş; “Sizi Altılı Masa’ya niye almadılar?” sorusuna şu biçimde cevap verdi:
“Bu sorunun muhatabı onlar ve ben hiç bu soruyu düşünmemiştim. Benim Altılı Masa’ya çağrımın temelinde şu vardı; bana herkes Altılı Masa’ya niye girmiyorsun diye soruyordu ve ben de bu soruyu onlara sorun diyordum ancak herkes bana soruyordu. Ve ben çıktım ‘Beni Altılı Masa’ya alın’ dedim. Önemli bir talep var. Ama bu soru oraya sorulmalı. Ancak niye alınmadık bilmiyorum.
“Şimdi Altılı Masa ile ilgili deniliyordu ki fazlaca ilerleme sağlandı, kurullar kuruldu ve buraya yeni birinin oturması makul olmayabilir. Partilerin öteki katmanlarından bu dillendiriliyordu. Ben de şunu söylüyorum; ‘Bugüne kadar yapılan tüm çalışmaların altına imzamı atıyorum’ deseydim sorun neydi? aslına bakarsanız ben bunu göze alarak bu davette bulundum. Yedi her vakit altıdan büyüktür. Çok irdelenecek bir şey değildi ve o niçinle Masa’nın sonucunı ben gerçek bulmuyorum. Masa sekiz toplantı yaptı, birinci toplantısı siyasi teammüllerin epeyce alışık olmadığı bir durum olduğu için gündeme gelen bir toplantıydı. Ve ortada altı tane daha toplantı yapıldı, ne yazık ki mutabakat metinleri dahi okunmadı. Toplumun ve gazetecilerin söylemiş olduği bu. Heyecan oluşmadı. Ben buna hürmet duyuyorum ancak mantıklı bulmuyorum.”
Baş, ÂLÂ Parti Genel Lideri Meral Akşener’in kendisini aradığını belirterek, şunları söylemiş oldu:
“Masa’nın toplandığı günün akşamı Meral Hanım beni aradı. Zira biz aslına bakarsanız kendisiyle görüşmüştük ve kendisi masaya bu mevzuyu götüreceğini söylemişti. ötürüsıyla kendisi husus hakkında beni bilgilendirmek için aradı. Ve biz mevzuyu masada değerlendirdik, masada her insanın genel kanaati olumluydu. Hani arkadaşlar sizinle ilgili epey hoş temennilerde bulundular lakin olmadı dedi ve bu biçimde kapattık.
“Ben de üzerine niçin olmadım, demedim. O yüzden ben burada şunu önemsiyorum. Altılı Masa’dan fazla bu masadan çıkan karara bugün Türkiye’de en çok sevinen eminim ki iktidar. Yani ben bunu fazlaca yeterli biliyorum. Masa’nın sonucunın yanlış olduğu konusundaki tavrım da bu yüzden, iktidar buna epey sevindi. Masada heyecan oluşmadı, genişleme oluşmadı, yeni kalabalıklar buraya akın etmediler vesaire vesaire…”
Baş, “Saadet Parti’sinin sizi istemediği söyleniyor, yanlışsız mu?” sorusuna ise şöyleki cevap verdi:
“Saadet Partisi Genel Lideri Sayın Temel Karamollaoğlu’nun bizim masada olmamızı istemediğine dair duyumlar almıştık. Ancak Saadet Partisi ‘Hayır, bizim o denli bir tavrımız yoktur’ formunda açıklama yaptı. Burada anlaşılması gereken şu. Biz, Türkiye’de muhalefete bir heyecan katmak istedik, muhalefeti güçlendirmek istedik. Muhalefet bileşenlerinin bir kısmı yahut büyük bir kısmı yahut tamamı ancak en azından birileri bunu istemedi. Yani buradaki sonuç bu. Bunu herkes anladı aslına bakarsanız. Ancak niçin istemedi? Nasıl istemedi? Yani bu sorunun hakikaten muhatabı o insanlardır. Bana şahsen bir açıklama yapılmadı. Ben esasen orada Meral Hanım ve Kemal Beyefendi haricinde hiç bir genel liderle daha evvel temas etmedim. Bu hususta da bir fikir alışverişi yapmadık. Bana Meral Hanım dediğim üzere mevzuyu söylemiş olduler, ilettiler. Onun haricinde da hiç bir genel liderle bu bahis özelinde görüşmedik ve bana bir şey söylenmedi.”