kunteper
Member
ANKARA – Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Lideri Ali Babacan, Habertürk TV’de gündemdeki hususları kıymetlendirdi. Babacan sığınmacılar konusunda iktidarın da muhalefetin de sorumlu davranması gerektiğini belirtirken seçim ittifakları ve erken seçimle ilgili soruları yanıtladı. Babacan özetle şunları söylemiş oldu:
CUMHUR İTTİFAKI’NDA YER ALMAMIZ MÜMKÜN DEĞİL: Biz mutlaka ittifakta yer almayız demiyoruz. Günü geldiği vakit, ittifaklarla ilgili partimizin yetkili organlarında tartışır sonucu veririz. Fakat şu an ülkeyi yöneten partilerle bir ortada olmamız mümkün değil. Cumhur İttifakı’nda yer almamız olağan ki mümkün olmaz. Şu an Türkiye’yi yöneten iştirakin asla ve asla problemlere tahlil bulamayacağını biliyoruz.
YABANCILAR KONUSUNDA İKTİDAR DA MUHALEFET DE SORUMLU HAREKET ETMELİ: Ankara’da Altındağ ilçesinin Başkan Mahallesi 20 yıl çalıştığım, iş yaptığım Siteler semtinin çabucak üstü ve Suriyeliler ile bizim vatandaşlarımızın birliktece oturduğu bir mahalle. Nefret söylemi psikolojiyi etkiliyor. Daha 18 yaşına gelmemiş çocukların bakışını etkiliyor. Seçimi kazanayım derken ülkeyi kaybetmemek lazım. Herkes gözünü kapatıp seçim derse ülkeyi kaybederiz. Ülkemizde yaşayan yabancılara kendi vatandaşlarımızın olumsuz bakmasını sağlayacak bir iklim oluşturmak hayli tehlikeli. Toplumsal barış ve huzur için her insanın sorumlu hareket etmesi lazım. İktidar yahut muhalefet olsun, hiç kıymetli değil, kimse bu mevzuyu istismar etmemeli.
GÖÇ PROBLEMİNE IRKÇILIK VE YABANCI DÜŞMANLIĞI ÇERÇEVESİNDE BAKAMAYIZ: Göç sıkıntısına asla ve asla ırkçılık, yabancı düşmanlığı çerçevesinde bakamayız. Milletlerarası hukuk ve insani reflekslerin ön planda olması gereken bir bahis. Kendi vatandaşlarımızın çıkarları açısından da bakmalıyız. Ülkelerine geri dönecekleri bir yeri hazırlamak alışılmış ki hükûmetin aslî vazifesi olmalı. Şu anda Türkiye’nin bir Suriye stratejisi yok. Suriye’ye barış nasıl gelecek, Suriyelilerin yine Suriye’de rahat yaşayacağı bir ortam nasıl sağlanacak? Türkiye’yi yöneten ortakların hiç bir fikri yok. Bu insanların ülkemizde yaşadığı periyotta de onları mümkün olduğunca topluma ahengiyle ilgili özel programlar lazım. Entegrasyon fazlaca değerli.
TÜRKİYE’NİN EN DEĞERLİ SORUNU STRATEJİ EKSİKLİĞİDİR: Türkiye’ye gelen Suriyelilerin değerli kısmı iç savaşın çıktığı devirde gelmeye başladı. O periyotlarda bu işin sorumluları kim? Başta Dışişleri Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı. MGK alışılmış ki iki ayda bir toplanıyor ancak günlük kararlar anlık verildi. Türkiye’nin en değerli sorunu Suriye’yle ilgili strateji eksikliğidir. Bu hususla ilgili uzun vadeli bir strateji, ‘Şu kadar insan yerinden olacak, bir strateji hazırlayalım’ olmadı. Her şey ayaküstü ve anlık.
HÜKÛMET, KABİL HAVALİMANI’NDAKİ ULUSAL ÇIKARIMIZI ÇIKIP AÇIKLAMALIDIR: Son haftalarda sayıları 10 binleri geçen Afgan vatandaşların Türkiye’ye girdiğini görüyoruz. Sayın Erdoğan ile Biden’ın yaptığı NATO Zirvesi’nin marjında yaptığı görüşmenin sonuçları olarak bunları yaşıyoruz. Türkiye’nin Afganistan’da Kabil Havaalanını müdafaasının bizim ulusal çıkarlarımız açısından ne yararı olacak? Hükûmetin izah etmesi lazım. Havaalanını korumakla ilgili ulusal çıkarımızı çıkıp açıklamalıdır.
ORMAN BAKANLIĞI’NIN KENDİSİ NİÇİN UÇAK ALMIYOR: Cumhurbaşkanlığı filosundaki uçaklardan en küçüğünün parasına en az 10-15 yangın söndürme uçağı alırsınız. Özel yaptırılan büyük bir uçak var, onun maliyetine tam 50 tane yangın söndürme uçağı alırsınız. Devletin THK haricinde öbür kurumu mu yok? Türkiye’de Orman Bakanlığı var. Orman yangınlarını söndürmeyle ilgili sorumlu kurum. THK bu durumlarda ‘Uçaklarını gönderir misin’ diye dayanak istenen bir kurum. Kendisi niçin uçak almıyor?
ERDOĞAN SEÇİME GİDERSE KAYBEDER: Dünya iktisadına baktığımızda pandemi daha sonrasında önemli bir hareketlilik var. İçeride işler dertli ancak ihracat yeterli. İçeride vatandaşımızın yüzü gülmeden, emeklimiz, sıhhat nazaranvlimiz, emekçimiz daha düzgün ömür standardına kavuşmadan iktisadın yeterli olduğunu söylemek mümkün değil. Enflasyonu yüzde 18,9 olarak deklare ettilar. Unun, şekerin, çayın fiyatlarına bir bakın. İnsanların alışverişe gücü yetmiyor. bu biçimde bir tabloda Sayın Erdoğan’ın seçime gidebileceğini zannetmiyorum. Risk alır ve kaybeder.
SAYIN CUMHURBAŞKANI, GENÇLERİ RAHAT BIRAKIN: Twitter’a bedel ödetmeler, Ekşi Sözlük’le ilgili tabirler… Sayın Cumhurbaşkanı’na seslenmek istiyorum: Gençleri rahat bırakın. Ülkeyi yöneten insanın tahammüllü olması lazım. (DUVAR)
CUMHUR İTTİFAKI’NDA YER ALMAMIZ MÜMKÜN DEĞİL: Biz mutlaka ittifakta yer almayız demiyoruz. Günü geldiği vakit, ittifaklarla ilgili partimizin yetkili organlarında tartışır sonucu veririz. Fakat şu an ülkeyi yöneten partilerle bir ortada olmamız mümkün değil. Cumhur İttifakı’nda yer almamız olağan ki mümkün olmaz. Şu an Türkiye’yi yöneten iştirakin asla ve asla problemlere tahlil bulamayacağını biliyoruz.
YABANCILAR KONUSUNDA İKTİDAR DA MUHALEFET DE SORUMLU HAREKET ETMELİ: Ankara’da Altındağ ilçesinin Başkan Mahallesi 20 yıl çalıştığım, iş yaptığım Siteler semtinin çabucak üstü ve Suriyeliler ile bizim vatandaşlarımızın birliktece oturduğu bir mahalle. Nefret söylemi psikolojiyi etkiliyor. Daha 18 yaşına gelmemiş çocukların bakışını etkiliyor. Seçimi kazanayım derken ülkeyi kaybetmemek lazım. Herkes gözünü kapatıp seçim derse ülkeyi kaybederiz. Ülkemizde yaşayan yabancılara kendi vatandaşlarımızın olumsuz bakmasını sağlayacak bir iklim oluşturmak hayli tehlikeli. Toplumsal barış ve huzur için her insanın sorumlu hareket etmesi lazım. İktidar yahut muhalefet olsun, hiç kıymetli değil, kimse bu mevzuyu istismar etmemeli.
GÖÇ PROBLEMİNE IRKÇILIK VE YABANCI DÜŞMANLIĞI ÇERÇEVESİNDE BAKAMAYIZ: Göç sıkıntısına asla ve asla ırkçılık, yabancı düşmanlığı çerçevesinde bakamayız. Milletlerarası hukuk ve insani reflekslerin ön planda olması gereken bir bahis. Kendi vatandaşlarımızın çıkarları açısından da bakmalıyız. Ülkelerine geri dönecekleri bir yeri hazırlamak alışılmış ki hükûmetin aslî vazifesi olmalı. Şu anda Türkiye’nin bir Suriye stratejisi yok. Suriye’ye barış nasıl gelecek, Suriyelilerin yine Suriye’de rahat yaşayacağı bir ortam nasıl sağlanacak? Türkiye’yi yöneten ortakların hiç bir fikri yok. Bu insanların ülkemizde yaşadığı periyotta de onları mümkün olduğunca topluma ahengiyle ilgili özel programlar lazım. Entegrasyon fazlaca değerli.
TÜRKİYE’NİN EN DEĞERLİ SORUNU STRATEJİ EKSİKLİĞİDİR: Türkiye’ye gelen Suriyelilerin değerli kısmı iç savaşın çıktığı devirde gelmeye başladı. O periyotlarda bu işin sorumluları kim? Başta Dışişleri Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı. MGK alışılmış ki iki ayda bir toplanıyor ancak günlük kararlar anlık verildi. Türkiye’nin en değerli sorunu Suriye’yle ilgili strateji eksikliğidir. Bu hususla ilgili uzun vadeli bir strateji, ‘Şu kadar insan yerinden olacak, bir strateji hazırlayalım’ olmadı. Her şey ayaküstü ve anlık.
HÜKÛMET, KABİL HAVALİMANI’NDAKİ ULUSAL ÇIKARIMIZI ÇIKIP AÇIKLAMALIDIR: Son haftalarda sayıları 10 binleri geçen Afgan vatandaşların Türkiye’ye girdiğini görüyoruz. Sayın Erdoğan ile Biden’ın yaptığı NATO Zirvesi’nin marjında yaptığı görüşmenin sonuçları olarak bunları yaşıyoruz. Türkiye’nin Afganistan’da Kabil Havaalanını müdafaasının bizim ulusal çıkarlarımız açısından ne yararı olacak? Hükûmetin izah etmesi lazım. Havaalanını korumakla ilgili ulusal çıkarımızı çıkıp açıklamalıdır.
ORMAN BAKANLIĞI’NIN KENDİSİ NİÇİN UÇAK ALMIYOR: Cumhurbaşkanlığı filosundaki uçaklardan en küçüğünün parasına en az 10-15 yangın söndürme uçağı alırsınız. Özel yaptırılan büyük bir uçak var, onun maliyetine tam 50 tane yangın söndürme uçağı alırsınız. Devletin THK haricinde öbür kurumu mu yok? Türkiye’de Orman Bakanlığı var. Orman yangınlarını söndürmeyle ilgili sorumlu kurum. THK bu durumlarda ‘Uçaklarını gönderir misin’ diye dayanak istenen bir kurum. Kendisi niçin uçak almıyor?
ERDOĞAN SEÇİME GİDERSE KAYBEDER: Dünya iktisadına baktığımızda pandemi daha sonrasında önemli bir hareketlilik var. İçeride işler dertli ancak ihracat yeterli. İçeride vatandaşımızın yüzü gülmeden, emeklimiz, sıhhat nazaranvlimiz, emekçimiz daha düzgün ömür standardına kavuşmadan iktisadın yeterli olduğunu söylemek mümkün değil. Enflasyonu yüzde 18,9 olarak deklare ettilar. Unun, şekerin, çayın fiyatlarına bir bakın. İnsanların alışverişe gücü yetmiyor. bu biçimde bir tabloda Sayın Erdoğan’ın seçime gidebileceğini zannetmiyorum. Risk alır ve kaybeder.
SAYIN CUMHURBAŞKANI, GENÇLERİ RAHAT BIRAKIN: Twitter’a bedel ödetmeler, Ekşi Sözlük’le ilgili tabirler… Sayın Cumhurbaşkanı’na seslenmek istiyorum: Gençleri rahat bırakın. Ülkeyi yöneten insanın tahammüllü olması lazım. (DUVAR)