kunteper
Member
DÜZGÜN Parti’nin “Yabancıların gerçekdışı olarak ikamet adreslerine yerleştirilmesi” argümanlarının araştırılması için verdiği önergenin TBMM Genel Konseyi gündemine alınması önerisi AK Parti ve MHP’nin oyları ile reddedildi.
‘SİSTEMİK BİR ZAFİYET kararı MU YOKSA KASITLI MI?’
ANKA’nın aktardığına bakılırsa önergenin öne sürülen sebebi üzerinde kelam alan UYGUN Parti Mersin Milletvekili Behiç Çelik, şunları söylemiş oldu:
“Vatandaşlarımız e-devlet üzerinden yaptıkları sorgulamalar kararında hiç tanımadığı, bilmediği isimlerin kendi yerleşim yeri kayıtlarına eklendiklerini görmüş mevzuyu basın ve ilgili mercilerle paylaşmışlardır. Toplumsal medyada meskendeki yabancı etiketiyle geniş yankı bulan bu durum halkımızın korku ve kaygılarını artırmıştır. Bizlerde yaptığımız araştırma ve incelemeler kararında maalesef fazlaca sayıda yerli yabancı bireylerin kayıtlarının adapsız ya da kasti olabileceğini ne yazık ki üzülerek öğrendik.
Durumun vahametini birkaç örnek üzerinden izah etmek gerekirse eşi ve iki çocuğuyla yaşayan bir vatandaşımız yaptığı sorgulama kararında dairesinde 14 yabancının kayıtlı olduğunu paylaşmıştır. Toplumsal medya da birfazlaca vatandaşımız ekran imajlarını yayınlayarak emsal durumda olduklarını duyurmuştur. Bahsi geçen ikamet kayıtlarının sistemik bir zafiyet kararı mu yoksa kasıtlı olarak mı gerçekleştiği ne yazık ki belirsizliğini korumaktadır. Bu durumda ‘Acaba ülke iktisadını, hudut güvenliğini, esnafı, çiftçiyi, emekçiyi, genci, hanımı, emekliyi koruyamayan iktidar artık hanelerimizi bile koruyamaz biçimde midir?’ Sorusunu kaçınılmaz olarak sormak zorundayız.
Gerçek dışı ikamette kayıtlı görünen bir kişinin bir suça ya da terör aksiyonuna karışması durumunda yer tespitinde gecikmeler yaşanabilecektir. örneğin gerçek dışı bilgiler niçiniyle karmaşıklaşan evraklar emniyet teşkilatlarımızın iş yükünü artıracak, faaliyetlerin sağlıklı bir halde yürütülmesini sekteye uğratacaktır. Ayrıyeten bir kişinin giriştiği hata ve hareketler sonucunda birebir ikamette bulunan ve durumdan habersiz başka bireylerde cezai müeyyidelerle karşılaşabilecektir.
‘HERHANGİ BİR USULSÜZLÜĞE GÖZ YUMMAYACAĞIMIZ UNUTULMAMALIDIR’
Kamu sistemini, devletin güvenliğini, emniyet ve asayişi bu durumun aksi etkileyeceği açıktır. Nüfus kayıtları beraberinde Yüksek Seçim Şurası açısından seçmen kütüğü mahiyetindedir. ötürüsıyla bu kayıtlar beraberinde demokrasinin de temelidir. Kayıtların doğruluğu, düzgünlüğü devletin vazifesi olduğu kadar namusudur da. Şahısların ikamet kayıtlarını dışarıdan tavzif etmek mümkün değildir. Son günlerde bahsetmiş olduğumiz meçhul şahısların kaydedilmesi dehşet vericidir. Bunu yapan İçişleri Bakanlığı ise durum epey daha vahimdir.
Mevzuata ve hakkaniyete uygun seçim yapma marifetini gösteremeyen bir iktidarın meşruiyeti de tabi ki tartışmaya açılır. Bu niçinle sandık, seçmen listelerinin her türlü şaibe ve kuşkulardan uzak tutulması, kamuoyu tarafınca sıradançe denetlenebilecek bir biçimde askıya çıkarılması yasal bir zorunluluktur. Başta Cumhurbaşkanlığı ve İçişleri, Adalet Bakanlığı olmak üzere tüm yetkili mercilerin bu boynunun borcudur. Rastgele bir usulsüzlüğe, suistimale, ihmale ve ihlale asla fakat asla göz yummayacağımız unutulmamalıdır. Buna yeltenen kim olursa olsun hesap ağır olur diye ikaz ediyoruz.”
‘MİLLETVEKİLLERİNİ ARIYORLAR’
İYİ Parti Kümesi üzerine HDP Kümesi ismine kelam alan HDP Eş Genel Lider Yardımcısı Mehmet Rüştü Tiryaki; “Yurttaşlar milletvekillerini arıyor, gazetecileri arıyor ‘Bizim konutumuzda, ikamet adresimizde; tanımadığımız, bilmediğimiz yabancı bireylerin kaydı var’ diyor. Haklı olarak bunu duyan, öğrenen milletvekilleri ne yapıyor? İçişleri Bakanı’na soru önergesi veriyor ve bunun cevabını almaya çalışıyor” dedi.
Tiryaki, bir gazetecinin mevzuya ait İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya sormasını anımsatırken; “Haklı olarak İçişleri Bakanı’na bir soru soruyor ve bunun cevabını almaya çalışıyor. Pekala, İçişleri Bakanı ne yapıyor? Gazeteciye cevap vermek yerine onunla alay ediyor, onu küçümsüyor; ne vakit? Tam da sansür yasasının Meclis’te görüşüldüğü bir devirde bunu yapıyor. Evet, iktidarın basına duyduğu hürmet tam olarak bu” diye konuştu.
‘SEÇİM GÜVENLİĞİNE DAİR BİR KUŞKU’
Yüksek Seçim Heyeti ve Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’nden kayıt alındığını söz eden HDP’li Tiryaki; şunları söylemiş oldu:
Bu kayıtları aldıktan daha sonra bunun üzerinde rastgele bir ikamet araştırması yapmıyor. Yaptığı 2 tane şey var. Şayet ölmüş yurttaşlar var ise bunların kayıtlarını düşüyor, bir daha 18 yaşını doldurmuş yurttaşlar kimlerse bunların seçmen olarak kayıtlarını tutuyor. ötürüsıyla bütün kayıtları tutan İçişleri Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı buna bir cevap vermek zorunda. Şayet binlerce yurttaş konutunda yabancıların oturduğunu söylüyorsa ve bunlarla ilgili seçmen yapıldığı konusunda argümanlar var ise İçişleri Bakanlığı bu hususta bir an evvel açıklama yapmak zorundadır. Bakın, bir defa daha altını çiziyorum: Bir ülkenin yurttaşı öbür bir ülke yurttaşlığına geçebilir, ülkesinin haricinde öteki bir yerde yaşayabilir, gerçekten Türkiye’nin yalnızca Avrupa’da ikamet eden, yaşayan 6 milyona yakın yurttaşı var, ötürüsıyla bu olağandışı değil. Bir yabancı düşmanlığından kelam etmiyoruz lakin seçim güvenliğine dair bir kuşku var ise İçişleri Bakanlığı cevap vermek zorundadır, yoksa üstündeki şaibe hiç bir biçimde ortadan kalkmayacaktır diyorum ve hepinizi hürmetle selamlıyorum.”
‘FİLMİN İSMİ ‘EVİMDEKİ YABANCI’, İZLEMİŞSİNİZDİR HERbiçimde’
CHP Kümesi ismine UYGUN Parti’nin önerisi üzerine kelam alan CHP İstanbul Milletvekili Turan Aydoğan; “Filmin ismi ‘Evimdeki Yabancı’ izlemişsinizdir herhâlde. Meskeninizde oturuyorsunuz, sizin dışınızda birtakım beşerler daha sizinle birlikte ortaklar, orada oturuyorlar. Baktınız mı konutlarınıza sevgili arkadaşlar, ikametgah adreslerinize baktınız mı? 10 kişi, 20 kişi, tanımadığınız beşerler olabilir, birazdan hukuksal sakıncalarını da söyleyeceğim. Bence İçişleri Bakanı da adresine baksın, Emniyet Genel Müdürü de baksın, tanımadıkları adamlar, örneğin uyuşturucu baronları falan sağda solda çıkabilir, dikkat edin, bu adreslerde çıkabilirler, fazlaca da piyango olmaz” dedi.
‘BECEREMİYORSANIZ ‘BECEREMİYORUM’ DEYİN; BECERECEK BİRİSİ GELİR’
Aydoğan; “Ülke yönetmiyorsunuz, kaos yaratıyorsunuz, kaostan da besleniyorsunuz. Şayet bu ülkenin vatandaşının kahir çoğunluğu diyorsa ki ‘Adresimde kimin olduğunu bilmiyorum, başıma neyin geleceğini bilmiyorum, kullandığım oyun karşılığında öteki bir özgül tartı merkezinin yaratılıp yaratılmadığını bilmiyorum’ bu psikolojiyle yaşıyor ise bunun yanıtını buradan vermek mükellefiyeti taşıyorsunuz. Bir ülkenin vatandaşları Anayasa’yla teminat altına alınmış biçimde kendilerini inançta hissetmiyor iseler siz iktidar olarak batağın ortasındasınız, aciz halindesiniz, vatandaşın tüzel güvenlik ve özgürlük hakkını heba etmiş yerdesinizdir. yeniden soruyorum: Taammüden yapıyorsanız, çıkın, deyin ki ‘Kasten yapıyoruz.’ Beceremiyorsanız ‘Beceremiyoruz’ deyin. Becerecek birisi gelir, bu vatandaşı her türlü güvenlik altına alır” diye konuştu.
‘YABANCILAR İLE SEÇMEN LİSTELERİ ORTASINDA BİR BAĞ KURULMAYA ÇALIŞILIYOR’
AK Parti Kümesi ismine kelam alan AK Parti Antalya Milletvekili Atay Uslu; YETERLİ Parti Kümesi’nin önerisi ile ilgili, “Yabancılar ile seçmen listeleri içinde bir bağ kurulmaya çalışılıyor. Yabancılar hangi statüde olursa olsun oy kullanamazlar, bunun bilinmesi gerekir. Önergede olduğu üzere yabancılar oy kullanacaklar ya da seçmen listelerinde kayıt olacaklar üzere bir intiba oluşturulması yanlıştır, provokatif bir davranıştır” dedi.
İYİ Parti Kümesi’nin önerisi AK Parti ve MHP’li milletvekillerinin oyuyla reddedildi. (HABER MERKEZİ)
‘SİSTEMİK BİR ZAFİYET kararı MU YOKSA KASITLI MI?’
ANKA’nın aktardığına bakılırsa önergenin öne sürülen sebebi üzerinde kelam alan UYGUN Parti Mersin Milletvekili Behiç Çelik, şunları söylemiş oldu:
“Vatandaşlarımız e-devlet üzerinden yaptıkları sorgulamalar kararında hiç tanımadığı, bilmediği isimlerin kendi yerleşim yeri kayıtlarına eklendiklerini görmüş mevzuyu basın ve ilgili mercilerle paylaşmışlardır. Toplumsal medyada meskendeki yabancı etiketiyle geniş yankı bulan bu durum halkımızın korku ve kaygılarını artırmıştır. Bizlerde yaptığımız araştırma ve incelemeler kararında maalesef fazlaca sayıda yerli yabancı bireylerin kayıtlarının adapsız ya da kasti olabileceğini ne yazık ki üzülerek öğrendik.
Durumun vahametini birkaç örnek üzerinden izah etmek gerekirse eşi ve iki çocuğuyla yaşayan bir vatandaşımız yaptığı sorgulama kararında dairesinde 14 yabancının kayıtlı olduğunu paylaşmıştır. Toplumsal medya da birfazlaca vatandaşımız ekran imajlarını yayınlayarak emsal durumda olduklarını duyurmuştur. Bahsi geçen ikamet kayıtlarının sistemik bir zafiyet kararı mu yoksa kasıtlı olarak mı gerçekleştiği ne yazık ki belirsizliğini korumaktadır. Bu durumda ‘Acaba ülke iktisadını, hudut güvenliğini, esnafı, çiftçiyi, emekçiyi, genci, hanımı, emekliyi koruyamayan iktidar artık hanelerimizi bile koruyamaz biçimde midir?’ Sorusunu kaçınılmaz olarak sormak zorundayız.
Gerçek dışı ikamette kayıtlı görünen bir kişinin bir suça ya da terör aksiyonuna karışması durumunda yer tespitinde gecikmeler yaşanabilecektir. örneğin gerçek dışı bilgiler niçiniyle karmaşıklaşan evraklar emniyet teşkilatlarımızın iş yükünü artıracak, faaliyetlerin sağlıklı bir halde yürütülmesini sekteye uğratacaktır. Ayrıyeten bir kişinin giriştiği hata ve hareketler sonucunda birebir ikamette bulunan ve durumdan habersiz başka bireylerde cezai müeyyidelerle karşılaşabilecektir.
‘HERHANGİ BİR USULSÜZLÜĞE GÖZ YUMMAYACAĞIMIZ UNUTULMAMALIDIR’
Kamu sistemini, devletin güvenliğini, emniyet ve asayişi bu durumun aksi etkileyeceği açıktır. Nüfus kayıtları beraberinde Yüksek Seçim Şurası açısından seçmen kütüğü mahiyetindedir. ötürüsıyla bu kayıtlar beraberinde demokrasinin de temelidir. Kayıtların doğruluğu, düzgünlüğü devletin vazifesi olduğu kadar namusudur da. Şahısların ikamet kayıtlarını dışarıdan tavzif etmek mümkün değildir. Son günlerde bahsetmiş olduğumiz meçhul şahısların kaydedilmesi dehşet vericidir. Bunu yapan İçişleri Bakanlığı ise durum epey daha vahimdir.
Mevzuata ve hakkaniyete uygun seçim yapma marifetini gösteremeyen bir iktidarın meşruiyeti de tabi ki tartışmaya açılır. Bu niçinle sandık, seçmen listelerinin her türlü şaibe ve kuşkulardan uzak tutulması, kamuoyu tarafınca sıradançe denetlenebilecek bir biçimde askıya çıkarılması yasal bir zorunluluktur. Başta Cumhurbaşkanlığı ve İçişleri, Adalet Bakanlığı olmak üzere tüm yetkili mercilerin bu boynunun borcudur. Rastgele bir usulsüzlüğe, suistimale, ihmale ve ihlale asla fakat asla göz yummayacağımız unutulmamalıdır. Buna yeltenen kim olursa olsun hesap ağır olur diye ikaz ediyoruz.”
‘MİLLETVEKİLLERİNİ ARIYORLAR’
İYİ Parti Kümesi üzerine HDP Kümesi ismine kelam alan HDP Eş Genel Lider Yardımcısı Mehmet Rüştü Tiryaki; “Yurttaşlar milletvekillerini arıyor, gazetecileri arıyor ‘Bizim konutumuzda, ikamet adresimizde; tanımadığımız, bilmediğimiz yabancı bireylerin kaydı var’ diyor. Haklı olarak bunu duyan, öğrenen milletvekilleri ne yapıyor? İçişleri Bakanı’na soru önergesi veriyor ve bunun cevabını almaya çalışıyor” dedi.
Tiryaki, bir gazetecinin mevzuya ait İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya sormasını anımsatırken; “Haklı olarak İçişleri Bakanı’na bir soru soruyor ve bunun cevabını almaya çalışıyor. Pekala, İçişleri Bakanı ne yapıyor? Gazeteciye cevap vermek yerine onunla alay ediyor, onu küçümsüyor; ne vakit? Tam da sansür yasasının Meclis’te görüşüldüğü bir devirde bunu yapıyor. Evet, iktidarın basına duyduğu hürmet tam olarak bu” diye konuştu.
‘SEÇİM GÜVENLİĞİNE DAİR BİR KUŞKU’
Yüksek Seçim Heyeti ve Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’nden kayıt alındığını söz eden HDP’li Tiryaki; şunları söylemiş oldu:
Bu kayıtları aldıktan daha sonra bunun üzerinde rastgele bir ikamet araştırması yapmıyor. Yaptığı 2 tane şey var. Şayet ölmüş yurttaşlar var ise bunların kayıtlarını düşüyor, bir daha 18 yaşını doldurmuş yurttaşlar kimlerse bunların seçmen olarak kayıtlarını tutuyor. ötürüsıyla bütün kayıtları tutan İçişleri Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı buna bir cevap vermek zorunda. Şayet binlerce yurttaş konutunda yabancıların oturduğunu söylüyorsa ve bunlarla ilgili seçmen yapıldığı konusunda argümanlar var ise İçişleri Bakanlığı bu hususta bir an evvel açıklama yapmak zorundadır. Bakın, bir defa daha altını çiziyorum: Bir ülkenin yurttaşı öbür bir ülke yurttaşlığına geçebilir, ülkesinin haricinde öteki bir yerde yaşayabilir, gerçekten Türkiye’nin yalnızca Avrupa’da ikamet eden, yaşayan 6 milyona yakın yurttaşı var, ötürüsıyla bu olağandışı değil. Bir yabancı düşmanlığından kelam etmiyoruz lakin seçim güvenliğine dair bir kuşku var ise İçişleri Bakanlığı cevap vermek zorundadır, yoksa üstündeki şaibe hiç bir biçimde ortadan kalkmayacaktır diyorum ve hepinizi hürmetle selamlıyorum.”
‘FİLMİN İSMİ ‘EVİMDEKİ YABANCI’, İZLEMİŞSİNİZDİR HERbiçimde’
CHP Kümesi ismine UYGUN Parti’nin önerisi üzerine kelam alan CHP İstanbul Milletvekili Turan Aydoğan; “Filmin ismi ‘Evimdeki Yabancı’ izlemişsinizdir herhâlde. Meskeninizde oturuyorsunuz, sizin dışınızda birtakım beşerler daha sizinle birlikte ortaklar, orada oturuyorlar. Baktınız mı konutlarınıza sevgili arkadaşlar, ikametgah adreslerinize baktınız mı? 10 kişi, 20 kişi, tanımadığınız beşerler olabilir, birazdan hukuksal sakıncalarını da söyleyeceğim. Bence İçişleri Bakanı da adresine baksın, Emniyet Genel Müdürü de baksın, tanımadıkları adamlar, örneğin uyuşturucu baronları falan sağda solda çıkabilir, dikkat edin, bu adreslerde çıkabilirler, fazlaca da piyango olmaz” dedi.
‘BECEREMİYORSANIZ ‘BECEREMİYORUM’ DEYİN; BECERECEK BİRİSİ GELİR’
Aydoğan; “Ülke yönetmiyorsunuz, kaos yaratıyorsunuz, kaostan da besleniyorsunuz. Şayet bu ülkenin vatandaşının kahir çoğunluğu diyorsa ki ‘Adresimde kimin olduğunu bilmiyorum, başıma neyin geleceğini bilmiyorum, kullandığım oyun karşılığında öteki bir özgül tartı merkezinin yaratılıp yaratılmadığını bilmiyorum’ bu psikolojiyle yaşıyor ise bunun yanıtını buradan vermek mükellefiyeti taşıyorsunuz. Bir ülkenin vatandaşları Anayasa’yla teminat altına alınmış biçimde kendilerini inançta hissetmiyor iseler siz iktidar olarak batağın ortasındasınız, aciz halindesiniz, vatandaşın tüzel güvenlik ve özgürlük hakkını heba etmiş yerdesinizdir. yeniden soruyorum: Taammüden yapıyorsanız, çıkın, deyin ki ‘Kasten yapıyoruz.’ Beceremiyorsanız ‘Beceremiyoruz’ deyin. Becerecek birisi gelir, bu vatandaşı her türlü güvenlik altına alır” diye konuştu.
‘YABANCILAR İLE SEÇMEN LİSTELERİ ORTASINDA BİR BAĞ KURULMAYA ÇALIŞILIYOR’
AK Parti Kümesi ismine kelam alan AK Parti Antalya Milletvekili Atay Uslu; YETERLİ Parti Kümesi’nin önerisi ile ilgili, “Yabancılar ile seçmen listeleri içinde bir bağ kurulmaya çalışılıyor. Yabancılar hangi statüde olursa olsun oy kullanamazlar, bunun bilinmesi gerekir. Önergede olduğu üzere yabancılar oy kullanacaklar ya da seçmen listelerinde kayıt olacaklar üzere bir intiba oluşturulması yanlıştır, provokatif bir davranıştır” dedi.
İYİ Parti Kümesi’nin önerisi AK Parti ve MHP’li milletvekillerinin oyuyla reddedildi. (HABER MERKEZİ)