Wording yapmak ne demek ?

Murat

Global Mod
Global Mod
Wording Yapmak Ne Demek? Sözcüklerin Gücü, Adaletin Dili

Selam dostlar,

Bugün sizlerle biraz kelimelerden, ama sadece kelimelerden değil, onların gücünden, niyetinden ve sorumluluğundan bahsetmek istiyorum. Son zamanlarda sosyal medyada ya da iş ortamlarında sık sık duyuyoruz: “Bu kelimeyi kullanma, wording yanlış olmuş.”

Peki, wording yapmak ne demek? Ve neden bu kadar önemli hale geldi?

Ben bu konuyu sadece dilbilgisel bir mesele olarak değil, toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet açısından ele almak istiyorum. Çünkü kelimeler sadece bir şey anlatmaz; aynı zamanda görünür kılar ya da görünmezleştirir.

Gelin, birlikte düşünelim: Bir kelime, bir toplumu nasıl dönüştürebilir?

---

Wording: Kelimenin Yalnız Anlamı Değil, Anlamlandırma Biçimi

“Wording” kelimesi, İngilizce “word” (kelime) sözcüğünden türetilmiş bir terim.

Bir şeyin nasıl ifade edildiğini, hangi sözcüklerin seçildiğini, hangi tonla ve hangi bağlamda söylendiğini anlatır.

Yani “wording yapmak”, bir mesajı bilinçli olarak nasıl formüle ettiğimizle ilgilidir.

Bir cümledeki kelime seçimi, sadece bilgi taşımaz; aynı zamanda güç ilişkilerini, niyetleri, hatta duygusal sınırları da taşır.

Örneğin:

- “Kadınlar duygusaldır.” dersen, bir genelleme yaparsın.

- “Toplumsal olarak kadınlara duygularını ifade etmeleri daha çok öğretilmiştir.” dersen, aynı konuyu ama yargısız, analitik bir şekilde ele alırsın.

İşte aradaki fark, wording farkıdır. Ve bu fark, bazen adalet ile önyargı, dahil etme ile dışlama arasındaki çizgidir.

---

Toplumsal Cinsiyetin Dili: Erkeklik ve Kadınlığın Sözcüklerle İnşası

Toplumsal cinsiyetin dil üzerindeki etkisi derindir.

Yüzyıllar boyunca dil, erkek deneyimini merkez alarak şekillenmiş; kadınlar, LGBTİ+ bireyler ve diğer gruplar çoğu zaman “adı geçmeyen” olmuştur.

“Adam gibi adam” deriz, ama “kadın gibi kadın” dediğimizde anlam farklılaşır.

“Erkek sözü” güvenle eş tutulur; “kadın sözü” çoğu zaman sorgulanır.

Dil, toplumun aynası olduğu kadar, onun kurucusudur da.

Bu nedenle wording, sadece “doğru kelimeyi seçmek” değil; güç dengelerini fark ederek iletişim kurmak anlamına gelir.

Kadınların dili genellikle empatiye, duygusal zekâya, bağ kurmaya dayanırken; erkeklerin dili çözüm, mantık ve yapı üzerine kurulur.

Bu fark, bir çatışma değil; zenginliktir.

Ama bu iki dili dengelemediğimizde, bir taraf hep “duyulmamış” kalır.

---

Wording ve Sosyal Adalet: Sözcüklerin Politikası

Bugün sosyal adalet tartışmalarında wording, merkezi bir rol oynuyor.

Çünkü adaletin dili, kapsayıcı olmalı.

Örneğin; “engelli” yerine “farklı yetenekli” ya da “engeli olan birey” demek, sadece kibarlık değil; bir bakış açısı dönüşümüdür.

Aynı şekilde, “mülteci”, “göçmen”, “sığınmacı” gibi kelimeler, politik anlamlar taşır ve kamu algısını şekillendirir.

Wording, burada sorumluluk haline gelir.

Bir haber başlığı, bir tweet ya da bir afiş — küçük bir ifade değişikliği, insanların bir topluluğu nasıl gördüğünü etkileyebilir.

Bir sözcüğün gücü bazen bir yasadan bile daha etkilidir; çünkü yasaları bile sözcüklerle yazarız.

---

Erkeklerin Analitik Dili, Kadınların Empatik Dili

Toplumsal iletişimde erkekler genellikle “çözüm üretmeye”, kadınlar ise “bağ kurmaya” odaklanır.

Bir erkek, “sorunu nasıl çözeriz?” derken; bir kadın, “önce neden bu sorun ortaya çıktı?” diye sorar.

Wording tartışmalarında da bu fark gözlemlenir.

Erkeklerin dili, netlik, yapı, çözüm üzerinden ilerler.

“Bu kelime doğru değilse, doğrusunu tanımlayalım.” derler.

Kadınların dili ise duyarlılık, deneyim, bağlam üzerinden ilerler.

“Bu kelime neden incitici hissediliyor?” diye sorarlar.

İkisi birleştiğinde, ortaya adaletli, derinlikli ve insanca bir dil çıkar.

İşte toplumsal dönüşümün dili tam da budur: mantığın ve empatinin evliliği.

---

Wording’in Dönüştürdüğü Alanlar: İş Dünyasından Aktivizme

1. İş Dünyası:

Kurumlar artık sadece “kadın istihdamı” değil, “toplumsal cinsiyet dengesi” diyor.

“Engelli çalışan” yerine “erişilebilirlik elçisi” gibi kavramlar kullanılıyor.

Bu, dildeki küçük ama anlamda devrim niteliğinde bir kaymadır.

2. Sosyal Medya:

“Kadın cinayetleri” yerine “erkek şiddeti” denmesi, suçu doğru yere konumlandırır.

Bu wording değişimi, toplumun bilinç haritasını etkiler.

3. Eğitim:

Öğretmenlerin kullandığı dil çocuklara model olur.

“Erkekler ağlamaz” yerine “herkes duygularını ifade edebilir” dediğinizde, bir kuşak daha özgür yetişir.

4. Aktivizm:

Feminist, queer, çevreci veya insan hakları hareketlerinde kullanılan dil, yeni dünyaların temellerini atar.

Kapsayıcı wording, insanları savunmaya değil, anlamaya davet eder.

---

Geleceğe Bakış: Duyarlı Dilin Yeni Çağı

Wording artık sadece iletişimcilerin, siyasetçilerin ya da reklamcıların konusu değil; hepimizin sorumluluğu.

Çünkü her birimiz, günlük konuşmalarımızla toplumu yeniden kuruyoruz.

Belki farkında değiliz ama her “şaka”, her “deyim”, her “etiket”, küçük bir dünya görüşünü yeniden üretiyor.

Gelecekte dilin gücü, yargılayan değil, birleştiren bir yöne evrilecek.

Yapay zekâ bile kelimeleri seçerken etik programlamaya ihtiyaç duyacak.

Çünkü söz, sadece insanın değil, adaletin de silahıdır.

---

Sonuç: Dili Dönüştürmek, Dünyayı Dönüştürmektir

“Wording yapmak” sadece doğru kelimeyi seçmek değil, doğru niyeti kurmaktır.

Bir kelimeyi nasıl söylediğimiz, kimin sesini yükselttiğimizi; kime sessizlik dayattığımızı belirler.

Toplumsal adalet, çoğu zaman bir kelimede başlar.

Ve belki de insanlık, adil bir dünyaya kelimeleri değiştirerek ulaşacak.

---

Forumdaşlara Soru Zamanı

- Sizce kelimeler, toplumsal dönüşümün en güçlü aracı olabilir mi?

- Günlük yaşamınızda farkında olmadan dışlayıcı veya önyargılı bir wording’e tanık oldunuz mu?

- Erkeklerin çözüm, kadınların empati merkezli dili sizce toplumsal adaleti nasıl etkiliyor?

- Kapsayıcı bir toplum için dilimizi nasıl dönüştürebiliriz?

Yorumlarda buluşalım; çünkü her birimizin kelimeleri, bu dünyanın yeni hikâyesini yazıyor.
 
Üst