kunteper
Member
DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan, partisinin sığınmacılar ve sistemsiz göçmenlerle ilgili aksiyon planını deklare etti. Babacan, “Suriye’de güvenliğin sağlanmasıyla bir arada, Suriyelilerin süreksiz muhafaza statülerine son vereceğiz. Süreksiz müdafaa statülerinin sonlanması üzerine, Suriyelilerin Türkiye’den muhakkak bir süre içerisinde ayrılması gerekecek…Düzensiz göçmenleri kendi ülkelerine yahut Türkiye’ye giriş yaptıkları hudut komşumuza hudut dışı edeceğiz… Suriyeliler konusundaki vatandaşlık hukuken büsbütün garabet. Mevzuata alışılmamış olduğu biçimde bu vatandaşlığı kim veriyor? Tek imzayla cumhurbaşkanı veriyor” diye konuştu.
DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan, partisinin sığınmacılar ve sistemsiz göçmenlerle ilgili aksiyon planını deklare etti. Babacan’ın açıklamasına nazaran; sistemsiz göçmenler hudut dışı edilecek, Suriye’de güvenlik sağlanınca süreksiz müdafaa statülerine son verilecek, başta Avrupa Birliği ve Arap ülkeleri olmak üzere öbür ülkelerin Türkiye’nin yükünü paylaşmaları için ağır diplomasi yürütülecek. Vatandaşlık alma şartları daraltılacak. Nefret kabahatleriyle ve dezenformasyonla gayret edilecek.
DEVA Partisi’nin 12. Aksiyon Planı, “kuvvetli kurumsal yapı, inançlı hudutlar ve gerçekçi geri dönüş” başlığını taşıyan “Sığınmacı Meselesinin Tahlili ve Sistemsiz Göçün Önlenmesi Aksiyon Planı” oldu. “Millet yetkiyi verir vermez, seçimden daha sonraki birinci 90 ve 360 günde tüm tahlil planlarımızı hayata geçireceğiz” diye kelama başlayan Babacan, şunları söylemiş oldu:
“SAHTE BİR İKİLEM KURUYORLAR”
“Göçmenleri mazeret edip Türkiye’yi ırkçı bir çukura, derin bir buhrana düşürmeye çalışanlar olduğunu görüyoruz. Bu bireyler sorumsuzca, palavra yanlış bilgilerle nefreti körükleyip duruyorlar. Göç konusunda düzmece bir ikilem kuruyorlar. Bu geçersiz ikilemde, üniversal insan hakları anlayışı ile ülkemizin güvenlik gereksinimi birbiriyle yarıştırılıyor. halbuki o denli değil. Biz evvel bu dar kalıpları aşmak zorundayız. Biz, ülkemizin güvenlik muhtaçlığını, insan haklarını gözeterek karşılayabilecek bir birikime sahibiz. Hem güvenliği hem insan haklarını önceleyen bir tavır mümkün.
“İKTİDARI DEĞİL DE GÖÇMENLERİ AMAÇ ALAN ANLAYIŞI REDDEDİYORUZ”
Tekçi, kalıpçı her türlü yaklaşımı reddediyoruz. İktidarın siyasetsizliğini değil de sığınmacıları ve göçmenleri gaye alan sorumsuz siyaset anlayışını reddediyoruz. Meseleleri hukuk ortasında çözeceğiz. Göç konusunda hukuk devleti pusulasından şaşmayacağız. Nefret telaffuzlarına pabuç bırakmayacağız. Kirli lisan sahiplerinin, toplumu göçmenlere karşı kışkırtmasına karşı çıkacağız.
“EN KAPSAMLI YAKLAŞIMI OLUŞTURDUK, GERÇEKÇİYİZ”
Sığınmacılar ve sistemsiz göç meselesini çözecek en kapsamlı yaklaşımı DEVA Partisi olarak biz oluşturduk. Biz gerçekçiyiz. Doğruları söylüyoruz. Kaygımız göç sorunu üzerinden prim yapmak değil. Bizim işimiz göç problemini çözmek. Mevzuya hukuk devleti ciddiyetiyle ve temel insan hakları perspektifinden yaklaşıyoruz. Sıkıntıyı üç başlık halinde ele alıyoruz: 1) kuvvetli kurumsal yapı, 2) İnançlı sonlar, 3) Gerçekçi geri dönüş
“GÖÇ, ÖNCELİKLE YÖNETİLMESİ GEREKEN BİR KONUDUR”
Göç, evvela yönetilmesi gereken bir bahistir. Göç idaresinde Türkiye’nin kuvvetli bir kurumsal yapıya ve nitelikli işçiye olan gereksinimi açıktır. Onun için kolları sıvayıp kuvvetli bir altyapı oluşturacağız. Üniteler ortası uyumu güçlendireceğiz. Göçü ortak akılla ve ülke menfaatleri doğrultusunda yöneteceğiz. Şeffaf olacağız. Dezenformasyonla gayret edeceğiz.
“öncedenA HUDUT GÜVENLİĞİNİ SAĞLAYACAĞIZ”
öncedena hudut güvenliğini sağlayacağız. Ülkemizin, hudut güvenliği konusunda zafiyete düşecek lüksü yok. Türkiye, yol geçen hanına döndü. Ne yazık ki son devirlerde bu zafiyet niçiniyle sistemsiz göç akışının ağırlaştığını görüyoruz. Hudutlarda teknik güvenlik tedbirlerini almak zorundayız. Teknoloji ilerledi, kâfi ki niyet sağlam olsun. Kâfi ki insan kaçakçılığıyla gayrette sağlam bir duruş ortaya konulsun.
“DÜZENSİZ GÖÇMENLERİ HUDUT DIŞI EDECEĞİZ”
Düzensiz göçmenleri kendi ülkelerine yahut Türkiye’ye giriş yaptıkları hudut komşumuza hudut dışı edeceğiz. Öbür bir kimlikle ülkemize girmek isteyen sistemsiz göçmenleri biyometrik kayıtlarla tespit edip engelleyeceğiz. Türkiye’yi sistemsiz göçmenlerin ‘hedef yahut transit ülkesi’ olmaktan çıkaracağız. Öldürülme, azap, insanlık dışı, onur kırıcı ceza ya da muamele tehdidi altında olmayanların Türkiye’ye rahatlıkla girmesi ve yerleşmesine son vereceğiz.
“SURİYELİLERİN, ÖTEKİ ÜLKELERE GİDEBİLMELERİ İÇİN SÜRECİ İŞLETECEĞİZ”
Suriye’de güvenliğin sağlanması, Suriye vatandaşlarının ülkelerine dönebilmelerinin koşullarının oluşturulması için başta Şam idaresi, Rusya, Amerika, Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler olmak üzere herkesle görüşeceğiz. Suriye’de güvenliğin sağlanmasına yönelik girişimlerimizi öncelerken, bir yandan da başta Avrupa Birliği ve Arap ülkeleri olmak üzere başka ülkelerin de Türkiye’nin yükünü paylaşmaları için ağır diplomasi yürüteceğiz. Ülkemizdeki Suriyelilerin, Suriye yahut başta Avrupa ülkeleri olmak üzere başka ülkelere gidebilmeleri için süreci işleteceğiz.
“SURİYE’DE GÜVENLİĞİN SAĞLANMASIYLA BİRLİKTE SÜREKSİZ MUHAFAZA STATÜLERİNE SON VERECEĞİZ”
Suriye’de güvenliğin sağlanmasıyla bir arada, Suriyelilerin süreksiz müdafaa statülerine son vereceğiz. Süreksiz müdafaa statülerinin sonlanması üzerine, Suriyelilerin Türkiye’den muhakkak bir süre içerisinde ayrılması gerecek. Mağduriyete sebep olmaksızın inançlı ve onurlu bir dönüşü sağlayacağız. Suriyeliler ülkemizden ayrılana kadar Türkiye’deki ikamet, çalışma, eğitim ve sıhhat hizmeti üzere bahisleri kural bazlı hâle getireceğiz.
“MEVZUATA MUHALİF VATANDAŞLIĞI CUMHURBAŞKANI VERİYOR”
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı, Türkiye’ye belirli ölçüde yatırım yapanların yanına promosyon olarak verilen bir iş haline geldi. Suriyeliler konusundaki vatandaşlık hukuken büsbütün garabet. Ucube sistem. Seçmen data tabanında önemli sayıda Suriyelinin seçmen olduklarını görüyoruz. Mevzuata muhalif olduğu biçimde bu vatandaşlığı kim veriyor? Tek imzayla cumhurbaşkanı veriyor.
“VATANDAŞLIK ŞARTLARINI DEĞİŞTİRECEĞİZ VE DARALTACAĞIZ”
Vatandaşlık uygulaması geri dönüşü değil, burada duruşu teşvik ediyor. Kimseye mevzuata alışılmamış olarak vatandaşlık vermeyeceğiz. Tüm yabancılar için istisnai vatandaşlık şartlarını değiştireceğiz ve daraltacağız. İstisnai vatandaşlığı sahiden istisnai bir uygulama haline getireceğiz. İsmi üstünde, istisnai… 200 bin kişiyi vatandaş yapmak istisnai mi?
“İZİNSİZ, RUHSATSIZ, KAYIT DIŞI VE VERGİSİZ ÇALIŞMALARININ, ÇALIŞTIRILMALARININ VE İŞ YERİ AÇMALARININ ÖNÜNE GEÇECEĞİZ”
Yabancıların müsaadesiz, ruhsatsız, kayıt dışı ve vergisiz çalışmalarının, çalıştırılmalarının ve iş yeri açmalarının önüne geçeceğiz. Ülkenin İçişleri Bakanı, kayıt dışı çalışmadan bahsederken, âdeta kölelik sistemi oluşturulmasından gururla bahsetmişti. Zihinlerinin gerisinde bu var. Ülkemizdeki çalışma barışını yaralayan bu hukuksuzluğa son vereceğiz.
BİLGİÇ: “TÜRKİYE’YE TAMPON BÖLGE MUAMELESİ YAPILMASINA MÜSAADE VERMEYECEĞİZ”
Babacan’ın akabinde kelam alan DEVA Partisi Dışişleri ve Güvenlik Siyasetleri Koordinatörü Abdurrahman Bilgiç hareket planın detaylarını anlattı. Avrupa’nın hudut güvenliğini sağlama nazaranvinin ve külfetinin Türkiye’ye yıkılamayacağı anlayışıyla hareket edeceklerini vurgulayan Bilgiç şöyleki konuştu:
“Türkiye’nin bilhassa Avrupa ülkeleri ve Arap ülkeleri tarafınca bir göçmen ve sığınmacı merkezi olarak görülmesine ve Türkiye’ye bir tampon bölge muamelesi yapılmasına müsaade vermeyeceğiz.
“AB FONLARINI GÖÇÜN ÖNLENMESİ İÇİN KULLANACAĞIZ”
Hükûmet, Avrupa devletlerini kişi başı 3-5 euro vererek sığınmacıların Türkiye’de barındırılmasına fazlaca alıştırdı. İngiltere’de siyasi bir proje olarak fiyat karşılığında sığınmacıların Türkiye’ye gönderilmesi ve Türkiye’de barındırılması konuşulur oldu. BM’nin tüm ihtisas üniteleriyle iş birliğini arttıracağız. Öncelikle AB olmak üzere, dış dünyadan daha fazla maddi fon takviyesi talep ve temin edeceğiz. Bu kaynakları ülkemizin bir tampon ülke olmasının devamı için değil, denetimsiz göçün ve kitlesel akınların önlenmesi, sorunun kaynağında tahlili için kullanacağız.
“KAMU SİSTEMİ VE GÜVENLİĞİNE TEHDİT OLUŞTURAN SÜREKSİZ MUHAFAZA ALTINDAKİLERİ HUDUT DIŞI EDECEĞİZ”
Düzensiz göçmenlerin yanı sıra, kamu tertibi ve güvenliği için tehdit oluşturan süreksiz muhafaza altındakileri de hudut dışı edeceğiz. Bir yerde kamu nizamını bozan bir olay yaşanmışsa gereğini derhal ve hukuk içerisinde yerine getireceğiz. hiç bir vilayet ve bölgede sığınmacı sayısının, sığınmacıların topluma ahengini zorlaştıracak oranda denetimsiz yoğunlaşmalara erişmesine, gettolaşmaya müsaade vermeyeceğiz.
“NEFRET KABAHATLERİNE GÖZ YUMMAYACAĞIZ”
Nefret telaffuzlarına, nefret kabahatlerine göz yummayacağız. Nefret saikiyle işlenen kabahatlere dair Türk Ceza Kanunu’nda öngörülen kararlara işlerlik kazandıracağız. Gerekli soruşturma ve kovuşturma süreçlerinin tesirli olarak yürütülmesini takip edeceğiz. Kararlar ortak akılla alınacak ve insan haklarına saygılı hukuk devleti ciddiyetiyle yürütülecektir.”
DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan, partisinin sığınmacılar ve sistemsiz göçmenlerle ilgili aksiyon planını deklare etti. Babacan’ın açıklamasına nazaran; sistemsiz göçmenler hudut dışı edilecek, Suriye’de güvenlik sağlanınca süreksiz müdafaa statülerine son verilecek, başta Avrupa Birliği ve Arap ülkeleri olmak üzere öbür ülkelerin Türkiye’nin yükünü paylaşmaları için ağır diplomasi yürütülecek. Vatandaşlık alma şartları daraltılacak. Nefret kabahatleriyle ve dezenformasyonla gayret edilecek.
DEVA Partisi’nin 12. Aksiyon Planı, “kuvvetli kurumsal yapı, inançlı hudutlar ve gerçekçi geri dönüş” başlığını taşıyan “Sığınmacı Meselesinin Tahlili ve Sistemsiz Göçün Önlenmesi Aksiyon Planı” oldu. “Millet yetkiyi verir vermez, seçimden daha sonraki birinci 90 ve 360 günde tüm tahlil planlarımızı hayata geçireceğiz” diye kelama başlayan Babacan, şunları söylemiş oldu:
“SAHTE BİR İKİLEM KURUYORLAR”
“Göçmenleri mazeret edip Türkiye’yi ırkçı bir çukura, derin bir buhrana düşürmeye çalışanlar olduğunu görüyoruz. Bu bireyler sorumsuzca, palavra yanlış bilgilerle nefreti körükleyip duruyorlar. Göç konusunda düzmece bir ikilem kuruyorlar. Bu geçersiz ikilemde, üniversal insan hakları anlayışı ile ülkemizin güvenlik gereksinimi birbiriyle yarıştırılıyor. halbuki o denli değil. Biz evvel bu dar kalıpları aşmak zorundayız. Biz, ülkemizin güvenlik muhtaçlığını, insan haklarını gözeterek karşılayabilecek bir birikime sahibiz. Hem güvenliği hem insan haklarını önceleyen bir tavır mümkün.
“İKTİDARI DEĞİL DE GÖÇMENLERİ AMAÇ ALAN ANLAYIŞI REDDEDİYORUZ”
Tekçi, kalıpçı her türlü yaklaşımı reddediyoruz. İktidarın siyasetsizliğini değil de sığınmacıları ve göçmenleri gaye alan sorumsuz siyaset anlayışını reddediyoruz. Meseleleri hukuk ortasında çözeceğiz. Göç konusunda hukuk devleti pusulasından şaşmayacağız. Nefret telaffuzlarına pabuç bırakmayacağız. Kirli lisan sahiplerinin, toplumu göçmenlere karşı kışkırtmasına karşı çıkacağız.
“EN KAPSAMLI YAKLAŞIMI OLUŞTURDUK, GERÇEKÇİYİZ”
Sığınmacılar ve sistemsiz göç meselesini çözecek en kapsamlı yaklaşımı DEVA Partisi olarak biz oluşturduk. Biz gerçekçiyiz. Doğruları söylüyoruz. Kaygımız göç sorunu üzerinden prim yapmak değil. Bizim işimiz göç problemini çözmek. Mevzuya hukuk devleti ciddiyetiyle ve temel insan hakları perspektifinden yaklaşıyoruz. Sıkıntıyı üç başlık halinde ele alıyoruz: 1) kuvvetli kurumsal yapı, 2) İnançlı sonlar, 3) Gerçekçi geri dönüş
“GÖÇ, ÖNCELİKLE YÖNETİLMESİ GEREKEN BİR KONUDUR”
Göç, evvela yönetilmesi gereken bir bahistir. Göç idaresinde Türkiye’nin kuvvetli bir kurumsal yapıya ve nitelikli işçiye olan gereksinimi açıktır. Onun için kolları sıvayıp kuvvetli bir altyapı oluşturacağız. Üniteler ortası uyumu güçlendireceğiz. Göçü ortak akılla ve ülke menfaatleri doğrultusunda yöneteceğiz. Şeffaf olacağız. Dezenformasyonla gayret edeceğiz.
“öncedenA HUDUT GÜVENLİĞİNİ SAĞLAYACAĞIZ”
öncedena hudut güvenliğini sağlayacağız. Ülkemizin, hudut güvenliği konusunda zafiyete düşecek lüksü yok. Türkiye, yol geçen hanına döndü. Ne yazık ki son devirlerde bu zafiyet niçiniyle sistemsiz göç akışının ağırlaştığını görüyoruz. Hudutlarda teknik güvenlik tedbirlerini almak zorundayız. Teknoloji ilerledi, kâfi ki niyet sağlam olsun. Kâfi ki insan kaçakçılığıyla gayrette sağlam bir duruş ortaya konulsun.
“DÜZENSİZ GÖÇMENLERİ HUDUT DIŞI EDECEĞİZ”
Düzensiz göçmenleri kendi ülkelerine yahut Türkiye’ye giriş yaptıkları hudut komşumuza hudut dışı edeceğiz. Öbür bir kimlikle ülkemize girmek isteyen sistemsiz göçmenleri biyometrik kayıtlarla tespit edip engelleyeceğiz. Türkiye’yi sistemsiz göçmenlerin ‘hedef yahut transit ülkesi’ olmaktan çıkaracağız. Öldürülme, azap, insanlık dışı, onur kırıcı ceza ya da muamele tehdidi altında olmayanların Türkiye’ye rahatlıkla girmesi ve yerleşmesine son vereceğiz.
“SURİYELİLERİN, ÖTEKİ ÜLKELERE GİDEBİLMELERİ İÇİN SÜRECİ İŞLETECEĞİZ”
Suriye’de güvenliğin sağlanması, Suriye vatandaşlarının ülkelerine dönebilmelerinin koşullarının oluşturulması için başta Şam idaresi, Rusya, Amerika, Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler olmak üzere herkesle görüşeceğiz. Suriye’de güvenliğin sağlanmasına yönelik girişimlerimizi öncelerken, bir yandan da başta Avrupa Birliği ve Arap ülkeleri olmak üzere başka ülkelerin de Türkiye’nin yükünü paylaşmaları için ağır diplomasi yürüteceğiz. Ülkemizdeki Suriyelilerin, Suriye yahut başta Avrupa ülkeleri olmak üzere başka ülkelere gidebilmeleri için süreci işleteceğiz.
“SURİYE’DE GÜVENLİĞİN SAĞLANMASIYLA BİRLİKTE SÜREKSİZ MUHAFAZA STATÜLERİNE SON VERECEĞİZ”
Suriye’de güvenliğin sağlanmasıyla bir arada, Suriyelilerin süreksiz müdafaa statülerine son vereceğiz. Süreksiz müdafaa statülerinin sonlanması üzerine, Suriyelilerin Türkiye’den muhakkak bir süre içerisinde ayrılması gerecek. Mağduriyete sebep olmaksızın inançlı ve onurlu bir dönüşü sağlayacağız. Suriyeliler ülkemizden ayrılana kadar Türkiye’deki ikamet, çalışma, eğitim ve sıhhat hizmeti üzere bahisleri kural bazlı hâle getireceğiz.
“MEVZUATA MUHALİF VATANDAŞLIĞI CUMHURBAŞKANI VERİYOR”
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı, Türkiye’ye belirli ölçüde yatırım yapanların yanına promosyon olarak verilen bir iş haline geldi. Suriyeliler konusundaki vatandaşlık hukuken büsbütün garabet. Ucube sistem. Seçmen data tabanında önemli sayıda Suriyelinin seçmen olduklarını görüyoruz. Mevzuata muhalif olduğu biçimde bu vatandaşlığı kim veriyor? Tek imzayla cumhurbaşkanı veriyor.
“VATANDAŞLIK ŞARTLARINI DEĞİŞTİRECEĞİZ VE DARALTACAĞIZ”
Vatandaşlık uygulaması geri dönüşü değil, burada duruşu teşvik ediyor. Kimseye mevzuata alışılmamış olarak vatandaşlık vermeyeceğiz. Tüm yabancılar için istisnai vatandaşlık şartlarını değiştireceğiz ve daraltacağız. İstisnai vatandaşlığı sahiden istisnai bir uygulama haline getireceğiz. İsmi üstünde, istisnai… 200 bin kişiyi vatandaş yapmak istisnai mi?
“İZİNSİZ, RUHSATSIZ, KAYIT DIŞI VE VERGİSİZ ÇALIŞMALARININ, ÇALIŞTIRILMALARININ VE İŞ YERİ AÇMALARININ ÖNÜNE GEÇECEĞİZ”
Yabancıların müsaadesiz, ruhsatsız, kayıt dışı ve vergisiz çalışmalarının, çalıştırılmalarının ve iş yeri açmalarının önüne geçeceğiz. Ülkenin İçişleri Bakanı, kayıt dışı çalışmadan bahsederken, âdeta kölelik sistemi oluşturulmasından gururla bahsetmişti. Zihinlerinin gerisinde bu var. Ülkemizdeki çalışma barışını yaralayan bu hukuksuzluğa son vereceğiz.
BİLGİÇ: “TÜRKİYE’YE TAMPON BÖLGE MUAMELESİ YAPILMASINA MÜSAADE VERMEYECEĞİZ”
Babacan’ın akabinde kelam alan DEVA Partisi Dışişleri ve Güvenlik Siyasetleri Koordinatörü Abdurrahman Bilgiç hareket planın detaylarını anlattı. Avrupa’nın hudut güvenliğini sağlama nazaranvinin ve külfetinin Türkiye’ye yıkılamayacağı anlayışıyla hareket edeceklerini vurgulayan Bilgiç şöyleki konuştu:
“Türkiye’nin bilhassa Avrupa ülkeleri ve Arap ülkeleri tarafınca bir göçmen ve sığınmacı merkezi olarak görülmesine ve Türkiye’ye bir tampon bölge muamelesi yapılmasına müsaade vermeyeceğiz.
“AB FONLARINI GÖÇÜN ÖNLENMESİ İÇİN KULLANACAĞIZ”
Hükûmet, Avrupa devletlerini kişi başı 3-5 euro vererek sığınmacıların Türkiye’de barındırılmasına fazlaca alıştırdı. İngiltere’de siyasi bir proje olarak fiyat karşılığında sığınmacıların Türkiye’ye gönderilmesi ve Türkiye’de barındırılması konuşulur oldu. BM’nin tüm ihtisas üniteleriyle iş birliğini arttıracağız. Öncelikle AB olmak üzere, dış dünyadan daha fazla maddi fon takviyesi talep ve temin edeceğiz. Bu kaynakları ülkemizin bir tampon ülke olmasının devamı için değil, denetimsiz göçün ve kitlesel akınların önlenmesi, sorunun kaynağında tahlili için kullanacağız.
“KAMU SİSTEMİ VE GÜVENLİĞİNE TEHDİT OLUŞTURAN SÜREKSİZ MUHAFAZA ALTINDAKİLERİ HUDUT DIŞI EDECEĞİZ”
Düzensiz göçmenlerin yanı sıra, kamu tertibi ve güvenliği için tehdit oluşturan süreksiz muhafaza altındakileri de hudut dışı edeceğiz. Bir yerde kamu nizamını bozan bir olay yaşanmışsa gereğini derhal ve hukuk içerisinde yerine getireceğiz. hiç bir vilayet ve bölgede sığınmacı sayısının, sığınmacıların topluma ahengini zorlaştıracak oranda denetimsiz yoğunlaşmalara erişmesine, gettolaşmaya müsaade vermeyeceğiz.
“NEFRET KABAHATLERİNE GÖZ YUMMAYACAĞIZ”
Nefret telaffuzlarına, nefret kabahatlerine göz yummayacağız. Nefret saikiyle işlenen kabahatlere dair Türk Ceza Kanunu’nda öngörülen kararlara işlerlik kazandıracağız. Gerekli soruşturma ve kovuşturma süreçlerinin tesirli olarak yürütülmesini takip edeceğiz. Kararlar ortak akılla alınacak ve insan haklarına saygılı hukuk devleti ciddiyetiyle yürütülecektir.”