Venole
Active member
Uyku apnesinin biroldukça belirtisinin olduğunu söyleyen Prof. Dr. Ziya Saltürk, “Kişinin uykuda nefesi duruyorsa, uykudan nefes darlığı ile uyanıyorsa, gürültülü horluyorsa fark edilmesi kolay olur. kimi vakit de apneler fark edilmiyor lakin hasta sabah yorgun uyanıyor, gün ortasında konsantrasyon meseleleri yaşıyor, uyuyakalıyor, sabahları ağız kuruluğu yaşıyor, gece sık sık uyanıyor ve epey terliyorsa uyku apnesinden şüphelenebilir. Birtakım vakit içinderda ise kişinin kilo verememesi, diyabet ya da hipertansiyonun denetim edilememesi de belirtiler içinde yer alıyor” dedi.
Uyku apnesi her yaşta görülebilir
Bilinenin tersine yalnızca kilolu yahut şişman bireylerde apnenin görülmediğini vurgulayan Saltürk, şöyleki devam etti:
“Uyku apnesi her yaşta görülebilir. Genetik yatkınlık, hava yolundaki problemler, burun tıkanıklığı, bademciklerin büyük olması, boynun kısa ve kalın olması üzere durumlarda uyku apnesi ortaya çıkabiliyor. Bilhassa çocuklarda uyku bozuklukları olduğunda ya da ağzı açık ahenge durumları olduğunda uyku apnesinden şüphelenmek gerekir. Erken yapılacak bir teşebbüs ile apne düzelebilir. Gözden kaçırıldığında ise çocuğun gelişimi etkilenir, uzunluğu ve kilosu artmaz ve başka sıhhat problemleri ortaya çıkabilir.”
İdeal kiloda olmak uyku apnesini önlüyor
Uyku apnesinin, sanılanın bilakis kimi bireylerde yan yatıldığında da ortaya çıktığını söyleyen Prof. Dr. Ziya Saltürk, “Düz yatıldığında hava yolu tıkanması daha kolay oluyor. İnceleme yapıldıktan daha sonra yalnızca düz yatıldığında apnesi olduğu anlaşılan hastalarda, düz yatmayı önleyici önlemler alınabilir lakin bu durum her hasta için geçerli değildir. Ayrıyeten, hastalara sigara kullanmamaları, şayet kullanılıyorsa bırakmaları önerilir. birebir vakitte beslenme tertibine dikkat etmek ve ülkü kiloda olmak da önemli” diye konuştu.
Kronik yorgunluk ya da konsantrasyon eksikliğine dikkat edilmeli
Uyku apnesinin tüm bedeni etkilediğini belirten Prof. Dr. Saltürk, “Özellikle tansiyon artışı, kilo verememe, yorgunluk, halsizlik, konsantrasyon bozukluğu, baş ağrısı, kalp yetmezliği, unutkanlık, kan şekerinin düşmesi üzere biroldukça sıhhat sıkıntısına yol açabilir. Hasta ya da yakını bu belirtileri fark ettiğinde doktora başvurmak gerekebilir. Kronik yorgun, konsantrasyon kuvvetliğü olan bireyler, diyabet ya da hipertansiyon teşhisi konulan hastalarda kesinlikle uyku apnesi sorgulanması gerekiyor. Bilhassa KOAH üzere kronik akciğer hastalığı olanlarda dikkatli olunmalı, gece kötüleşme sabahları teneffüs derdinde artma olduğunda kesinlikle incelenmeli” biçiminde konuştu.
Tedavi hastanın durumuna bakılırsa belirlenmeli
Hastanın durumuna bakılırsa bir tedavi formülünün izlendiğini söyleyen Saltürk, “Öncelikli olarak hasta ile konuşup birinci teşhis alınır. daha sonrasında ise özel bir odada hazırlığı yapılarak uyku tertibi incelenir. Bazı durumlarda hastanın burnunda kemik eğriliği uyku apnesi problemine niye olabiliyor, bu üzere durumlarda hastanın hava yolundaki sorunları çözülür. Şayet hasta genç ve apnesi ağır değilse evvela KBB muayenesi yapılır ve mümkün durumlar kıymetlendirilir. Örneğin küçük lisan küçültülmesi, bademcikler epey büyükse bunların alınması ya da burun kemiklerindeki eğriliklerin düzeltilmesi planlanabilir” açıklamasında bulundu.
Uyku apnesi her yaşta görülebilir
Bilinenin tersine yalnızca kilolu yahut şişman bireylerde apnenin görülmediğini vurgulayan Saltürk, şöyleki devam etti:
“Uyku apnesi her yaşta görülebilir. Genetik yatkınlık, hava yolundaki problemler, burun tıkanıklığı, bademciklerin büyük olması, boynun kısa ve kalın olması üzere durumlarda uyku apnesi ortaya çıkabiliyor. Bilhassa çocuklarda uyku bozuklukları olduğunda ya da ağzı açık ahenge durumları olduğunda uyku apnesinden şüphelenmek gerekir. Erken yapılacak bir teşebbüs ile apne düzelebilir. Gözden kaçırıldığında ise çocuğun gelişimi etkilenir, uzunluğu ve kilosu artmaz ve başka sıhhat problemleri ortaya çıkabilir.”
İdeal kiloda olmak uyku apnesini önlüyor
Uyku apnesinin, sanılanın bilakis kimi bireylerde yan yatıldığında da ortaya çıktığını söyleyen Prof. Dr. Ziya Saltürk, “Düz yatıldığında hava yolu tıkanması daha kolay oluyor. İnceleme yapıldıktan daha sonra yalnızca düz yatıldığında apnesi olduğu anlaşılan hastalarda, düz yatmayı önleyici önlemler alınabilir lakin bu durum her hasta için geçerli değildir. Ayrıyeten, hastalara sigara kullanmamaları, şayet kullanılıyorsa bırakmaları önerilir. birebir vakitte beslenme tertibine dikkat etmek ve ülkü kiloda olmak da önemli” diye konuştu.
Kronik yorgunluk ya da konsantrasyon eksikliğine dikkat edilmeli
Uyku apnesinin tüm bedeni etkilediğini belirten Prof. Dr. Saltürk, “Özellikle tansiyon artışı, kilo verememe, yorgunluk, halsizlik, konsantrasyon bozukluğu, baş ağrısı, kalp yetmezliği, unutkanlık, kan şekerinin düşmesi üzere biroldukça sıhhat sıkıntısına yol açabilir. Hasta ya da yakını bu belirtileri fark ettiğinde doktora başvurmak gerekebilir. Kronik yorgun, konsantrasyon kuvvetliğü olan bireyler, diyabet ya da hipertansiyon teşhisi konulan hastalarda kesinlikle uyku apnesi sorgulanması gerekiyor. Bilhassa KOAH üzere kronik akciğer hastalığı olanlarda dikkatli olunmalı, gece kötüleşme sabahları teneffüs derdinde artma olduğunda kesinlikle incelenmeli” biçiminde konuştu.
Tedavi hastanın durumuna bakılırsa belirlenmeli
Hastanın durumuna bakılırsa bir tedavi formülünün izlendiğini söyleyen Saltürk, “Öncelikli olarak hasta ile konuşup birinci teşhis alınır. daha sonrasında ise özel bir odada hazırlığı yapılarak uyku tertibi incelenir. Bazı durumlarda hastanın burnunda kemik eğriliği uyku apnesi problemine niye olabiliyor, bu üzere durumlarda hastanın hava yolundaki sorunları çözülür. Şayet hasta genç ve apnesi ağır değilse evvela KBB muayenesi yapılır ve mümkün durumlar kıymetlendirilir. Örneğin küçük lisan küçültülmesi, bademcikler epey büyükse bunların alınması ya da burun kemiklerindeki eğriliklerin düzeltilmesi planlanabilir” açıklamasında bulundu.