kunteper
Member
Ulusal Savunma Bakanlığı, Makine ve Kimya Sanayisi Anonim Şirketinin kurulması açıklama yaptı.
Açıklamada değişikliğin bir özelleştirme olmadığı lakin “özel bölüm dinamizmi ile hareket edebilecek bir yapıya” dönüşüm olduğu aktarıldı. İşten çıkarmalarla ilgili de “hiç bir çalışanın işten çıkarılması mutlaka kelam konusu olmadan ve çalışanın tüm mali ve toplumsal hakları korunarak, özel hukuk kararlarına tabi bir kamu şirketine dönüşüm amaçlanmaktadır” denildi.
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Türkiye’nin jeopolitik ve jeostratejik pozisyonu ile etrafındaki bölgelerde meydana gelen olumsuz gelişmelerin ekonomik, siyasi, kültürel ve coğrafik tesirleri niçiniyle ülke hak ve menfaatlerinin daima tehdit altında olduğuna dikkat çekildi. Açıklamada, “Her kural altında problemlerin diplomatik teşebbüs ve diyalogla tahlilinden yana olan ülkemizin, bu tehditler karşısında hak ve menfaatlerinin korunması için caydırıcı bir savunma gücüne sahip olması gerektiği kuşkusuzdur. bu biçimde bir caydırıcılığın en kıymetli ögesi tam bağımsız yerli ve ulusal savunma endüstrinin varlığıdır. Son devirlerde yürütülen askeri harekâtlarda da görülmüştür ki, çağdaş silah ve mühimmatta dışa bağımlılığı azalan ülkemiz, yerli ve ulusal savunma sanayi ile daha aktif bir diplomatik güce sahip olmuştur” denildi.
‘EN BÜYÜK ENGELDİR’
Bu yaklaşım çerçevesinde; Makina ve Kimya Sanayisi Kurumuna büyük bakılırsavler düştüğü vurgulanarak, “Kurum, bu süreçte Türk Silahlı Kuvvetleri ve güvenlik güçlerimizin muhtaçlık duyduğu silah, mühimmat, roket, patlayıcı husus üzere savunma ve güvenlik için değer arz eden eserleri yerli ve ulusal imkânlar ile temin etmektedir. Makina ve Kimya Sanayisi Kurumu; 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Kararında Kararname kararlarına tabi bir iktisadi devlet teşekkülüdür. İşçi rejimi açısından ise 399 sayılı Kanun Kararında Kararname ve 4857 sayılı İş Kanununa tabidir. Mevcut durumda; faaliyetlerin icrasında tabi olunan kamu mevzuatı kısıtları ve nitelikli insan kaynağı istihdamında yaşanan zorluklar, Kurumun savunma endüstrinin gelişmesi tarafındaki ileriye yönelik atılımlarının önündeki en değerli engeldir” tabirleri kullanıldı.
‘HAZİNE TAKVİYESİNE MUHTAÇLIK DUYMADAN’
Ülke güvenliğini direkt ilgilendiren bu sorunun aşılabilmesi ismine Makina ve Kimya Sanayisi Kurumunun imkan ve kabiliyetlerinin daha fazla güçlendirilerek, özel dal dinamizmi ile hareket edebilecek, stratejik ve nitelikli çalışanı ile dalında gelişen teknolojileri izleyip çağdaş mühimmat, silah ve sistemleri geliştirebilecek ve üretebilecek, yurt haricinde rekabet yetkinliğine sahip, ekonomik ve yapısal değişimlerden etkilenmeyecek, hazine dayanağına gereksinim duymadan faaliyetlerini sürdürebilecek bir tertip haline dönüşmesinin bir mecburilik haline geldiği kaydedildi.
‘İŞTEN ÇIKARMA KELAM KONUSU DEĞİL’
Açıklamanın devamında şu biçimde denildi:
“Bu çerçevede, Makine ve Kimya Sanayisi Anonim Şirketinin kurulması hakkındaki Kanun Taslağı ile; sermayesinin tamamı Hazineye, idare, temsil, kontrol hak ve yetkileri Ulusal Savunma Bakanlığına ilişkin olan, Kurum bünyesinde bakılırsav yapan hiç bir işçinin işten çıkarılması muhakkak kelam konusu olmadan ve çalışanın tüm mali ve toplumsal hakları korunarak, özel hukuk kararlarına tabi bir kamu şirketine dönüşüm amaçlanmaktadır. bu biçimdece Kurum, Ulusal Savunma Bakanlığı çatısı altında, hâlihazırda var olan pozisyonu ve yetkinliği korunarak, KİT statüsünden daha esnek bir yapıya kavuşturulacaktır. Bağımsız kontrol dâhil her türlü iç ve dış kontrole tabi olacak, faaliyet alanı ile ilgili iş ve süreçlere yönelik olarak birtakım kamu mevzuatından muafiyete sahip olacaktır. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, 399 sayılı KİT Çalışanı Hakkında KHK üzere kamu işçisine yönelik düzenlemelere tabi olunmayarak, bölümün gerekliliği olan uygunlaştırılmış özlük hakları ile stratejik ve nitelikli işçi istihdamı imkânı sağlanacaktır.”
Açıklamada değişikliğin bir özelleştirme olmadığı lakin “özel bölüm dinamizmi ile hareket edebilecek bir yapıya” dönüşüm olduğu aktarıldı. İşten çıkarmalarla ilgili de “hiç bir çalışanın işten çıkarılması mutlaka kelam konusu olmadan ve çalışanın tüm mali ve toplumsal hakları korunarak, özel hukuk kararlarına tabi bir kamu şirketine dönüşüm amaçlanmaktadır” denildi.
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Türkiye’nin jeopolitik ve jeostratejik pozisyonu ile etrafındaki bölgelerde meydana gelen olumsuz gelişmelerin ekonomik, siyasi, kültürel ve coğrafik tesirleri niçiniyle ülke hak ve menfaatlerinin daima tehdit altında olduğuna dikkat çekildi. Açıklamada, “Her kural altında problemlerin diplomatik teşebbüs ve diyalogla tahlilinden yana olan ülkemizin, bu tehditler karşısında hak ve menfaatlerinin korunması için caydırıcı bir savunma gücüne sahip olması gerektiği kuşkusuzdur. bu biçimde bir caydırıcılığın en kıymetli ögesi tam bağımsız yerli ve ulusal savunma endüstrinin varlığıdır. Son devirlerde yürütülen askeri harekâtlarda da görülmüştür ki, çağdaş silah ve mühimmatta dışa bağımlılığı azalan ülkemiz, yerli ve ulusal savunma sanayi ile daha aktif bir diplomatik güce sahip olmuştur” denildi.
‘EN BÜYÜK ENGELDİR’
Bu yaklaşım çerçevesinde; Makina ve Kimya Sanayisi Kurumuna büyük bakılırsavler düştüğü vurgulanarak, “Kurum, bu süreçte Türk Silahlı Kuvvetleri ve güvenlik güçlerimizin muhtaçlık duyduğu silah, mühimmat, roket, patlayıcı husus üzere savunma ve güvenlik için değer arz eden eserleri yerli ve ulusal imkânlar ile temin etmektedir. Makina ve Kimya Sanayisi Kurumu; 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Kararında Kararname kararlarına tabi bir iktisadi devlet teşekkülüdür. İşçi rejimi açısından ise 399 sayılı Kanun Kararında Kararname ve 4857 sayılı İş Kanununa tabidir. Mevcut durumda; faaliyetlerin icrasında tabi olunan kamu mevzuatı kısıtları ve nitelikli insan kaynağı istihdamında yaşanan zorluklar, Kurumun savunma endüstrinin gelişmesi tarafındaki ileriye yönelik atılımlarının önündeki en değerli engeldir” tabirleri kullanıldı.
‘HAZİNE TAKVİYESİNE MUHTAÇLIK DUYMADAN’
Ülke güvenliğini direkt ilgilendiren bu sorunun aşılabilmesi ismine Makina ve Kimya Sanayisi Kurumunun imkan ve kabiliyetlerinin daha fazla güçlendirilerek, özel dal dinamizmi ile hareket edebilecek, stratejik ve nitelikli çalışanı ile dalında gelişen teknolojileri izleyip çağdaş mühimmat, silah ve sistemleri geliştirebilecek ve üretebilecek, yurt haricinde rekabet yetkinliğine sahip, ekonomik ve yapısal değişimlerden etkilenmeyecek, hazine dayanağına gereksinim duymadan faaliyetlerini sürdürebilecek bir tertip haline dönüşmesinin bir mecburilik haline geldiği kaydedildi.
‘İŞTEN ÇIKARMA KELAM KONUSU DEĞİL’
Açıklamanın devamında şu biçimde denildi:
“Bu çerçevede, Makine ve Kimya Sanayisi Anonim Şirketinin kurulması hakkındaki Kanun Taslağı ile; sermayesinin tamamı Hazineye, idare, temsil, kontrol hak ve yetkileri Ulusal Savunma Bakanlığına ilişkin olan, Kurum bünyesinde bakılırsav yapan hiç bir işçinin işten çıkarılması muhakkak kelam konusu olmadan ve çalışanın tüm mali ve toplumsal hakları korunarak, özel hukuk kararlarına tabi bir kamu şirketine dönüşüm amaçlanmaktadır. bu biçimdece Kurum, Ulusal Savunma Bakanlığı çatısı altında, hâlihazırda var olan pozisyonu ve yetkinliği korunarak, KİT statüsünden daha esnek bir yapıya kavuşturulacaktır. Bağımsız kontrol dâhil her türlü iç ve dış kontrole tabi olacak, faaliyet alanı ile ilgili iş ve süreçlere yönelik olarak birtakım kamu mevzuatından muafiyete sahip olacaktır. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, 399 sayılı KİT Çalışanı Hakkında KHK üzere kamu işçisine yönelik düzenlemelere tabi olunmayarak, bölümün gerekliliği olan uygunlaştırılmış özlük hakları ile stratejik ve nitelikli işçi istihdamı imkânı sağlanacaktır.”