kunteper
Member
Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda birinci kere evvelki gün katıldığı bir programda fazlaca net konuşan CHP önderi Kemal Kılıçdaroğlu, “İttifak kabul ederse cumhurbaşkanı adayı olmamda bir sorun yok. Cumhurbaşkanı adayı olmaktan gurur duyarım” dedi.
Kılıçdaroğlu’nun kelam konusu kelamlarının üzerine gazetelerin köşe müellifleri da mevzuyu köşelerine taşıdı.
Sözcü müellifi Uğur Dündar Kılıçdaroğlu’nun adaylığını desteklerken Milliyet gazetesi muharriri Melih Aşık, “Kemal Beyefendi bu sefer farklı bir çıkış yaptı. İttifakı kendi adaylığını kabul tarafında sıkıştırdı” eleştirisini getirmişti.
ERDOĞAN TOPRAK KARŞILIK VERDİ
Tartışmalar sürerken CHP Genel Lider Koordinatör Başdanışmanı Erdoğan Toprak dikkat çeken bir çıkış yaptı.
Tüm bu tenkitlere cevap veren Toprak, CHP Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığı üzerine çekincelerini lisana getiren yorumculara, “Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı makamına layık en yakın kişidir. Şayet Kılıçdaroğlu liyakat olarak, kişilik olarak, devlet tecrübesi olarak bu koltuklara layıksa; ülke yönetmeye layıksa ‘ama’ları bir kenara bırakmalıyız” diye cevap verdi.
Toprak devamında şunları söylemiş oldu:
“Bu ülkede adaletin bittiği gün Ankara’dan İstanbul’a yürüyen, bir partinin seçime girmemesi için kurduğu kumpasa karşı 15 milletvekilini veren, farklı görüşlerden biroldukça partiyi bir ortaya getirip bu bir beka sorunudur diyen Sayın Kılıçdaroğlu’dur. Sayın Kılıçdaroğlu devlet tecrübesiyle, hümanist bakış açısıyla, egolarını yenme bakışıyla Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı makamına layık en yakın kişidir. Benim nezdimde de en hakikat kişidir. Birtakım medya etraflarında ve köşe müelliflerinde şunu görüyorum; ‘Kılıçdaroğlu… Ama…’ ‘Ama’sının ne olduğunu da açık açık söylemeleri lazım.”
NELER YAZMIŞLARDI
Sözcü gazetesi Uğur Dündar, “Kemal Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı adayı olacak mı” başlıklı yazısında, “Kılıçdaroğlu, aday gösterilip seçildiği takdirde, epey güzel bir cumhurbaşkanı olur” derken, Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturduğu takdirde her şeyin epey hoş olacağını söz etti.
“Gerçekçi olmak, Türkiye’deki mevcut şartları ve iklimi epeyce uygun okumak ve onun aday gösterilmesi halinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tüm gücüyle kutuplaştırmayı had safhaya çıkaracağını, bu biçimdece mevcut oyunu konsolide etmeye uğraşacağını unutmamak gerekir. Bu görünür gerçek Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçimi kazanmasını riskli hale getirir” diye de Kılıçdaroğlu’nun adaylığına şerh düşen Dündar, “Kemal Kılıçdaroğlu’nun sonuncu tercihte sonucu Millet İttifakı bileşenlerine bırakacağını ve tıpkı mahallî idare seçimlerinde olduğu üzere muhalif seçmenin epeyce sıcak bakacağı bir adayın belirlenmesine büyük katkı koyacağına inanıyorum” diye belirtti.
“İTTİFAK ÖNÜNDE İKİ YOL KALDI”
Milliyet gazetesi muharriri Melih Aşık ise, “Ya ben ya ben” başlıklı köşe yazısında Kılıçdaroğlu’nun kelamlarını ele aldı.
Kılıçdaroğlu’nun daha evvel adaylıkla ilgili, “Bu bizim ittifaka bağlı. Onlarla oturup karar vereceğiz” kelamlarını hatırlatan Aşık, “Kemal Beyefendi bu sefer farklı bir çıkış yaptı. İttifakı kendi adaylığını kabul istikametinde sıkıştırdı” dedi.
“İttifak önünde iki yol kaldı: Kemal Bey’in adaylığını kabul etmek yahut etmemek” diyen Aşık, bu adaylığın kabul edilmeyeceği bir durumda Millet İttifakı’nın dağılma sürecine gireceğini savunarak, “Seçime 1.5 yıl kala Millet İttifakı cephesinde bu biçimde bir dert başladı” diye yazdı.
Kılıçdaroğlu’nun kelam konusu kelamlarının üzerine gazetelerin köşe müellifleri da mevzuyu köşelerine taşıdı.
Sözcü müellifi Uğur Dündar Kılıçdaroğlu’nun adaylığını desteklerken Milliyet gazetesi muharriri Melih Aşık, “Kemal Beyefendi bu sefer farklı bir çıkış yaptı. İttifakı kendi adaylığını kabul tarafında sıkıştırdı” eleştirisini getirmişti.
ERDOĞAN TOPRAK KARŞILIK VERDİ
Tartışmalar sürerken CHP Genel Lider Koordinatör Başdanışmanı Erdoğan Toprak dikkat çeken bir çıkış yaptı.
Tüm bu tenkitlere cevap veren Toprak, CHP Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığı üzerine çekincelerini lisana getiren yorumculara, “Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı makamına layık en yakın kişidir. Şayet Kılıçdaroğlu liyakat olarak, kişilik olarak, devlet tecrübesi olarak bu koltuklara layıksa; ülke yönetmeye layıksa ‘ama’ları bir kenara bırakmalıyız” diye cevap verdi.
Toprak devamında şunları söylemiş oldu:
“Bu ülkede adaletin bittiği gün Ankara’dan İstanbul’a yürüyen, bir partinin seçime girmemesi için kurduğu kumpasa karşı 15 milletvekilini veren, farklı görüşlerden biroldukça partiyi bir ortaya getirip bu bir beka sorunudur diyen Sayın Kılıçdaroğlu’dur. Sayın Kılıçdaroğlu devlet tecrübesiyle, hümanist bakış açısıyla, egolarını yenme bakışıyla Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı makamına layık en yakın kişidir. Benim nezdimde de en hakikat kişidir. Birtakım medya etraflarında ve köşe müelliflerinde şunu görüyorum; ‘Kılıçdaroğlu… Ama…’ ‘Ama’sının ne olduğunu da açık açık söylemeleri lazım.”
NELER YAZMIŞLARDI
Sözcü gazetesi Uğur Dündar, “Kemal Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı adayı olacak mı” başlıklı yazısında, “Kılıçdaroğlu, aday gösterilip seçildiği takdirde, epey güzel bir cumhurbaşkanı olur” derken, Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturduğu takdirde her şeyin epey hoş olacağını söz etti.
“Gerçekçi olmak, Türkiye’deki mevcut şartları ve iklimi epeyce uygun okumak ve onun aday gösterilmesi halinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tüm gücüyle kutuplaştırmayı had safhaya çıkaracağını, bu biçimdece mevcut oyunu konsolide etmeye uğraşacağını unutmamak gerekir. Bu görünür gerçek Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçimi kazanmasını riskli hale getirir” diye de Kılıçdaroğlu’nun adaylığına şerh düşen Dündar, “Kemal Kılıçdaroğlu’nun sonuncu tercihte sonucu Millet İttifakı bileşenlerine bırakacağını ve tıpkı mahallî idare seçimlerinde olduğu üzere muhalif seçmenin epeyce sıcak bakacağı bir adayın belirlenmesine büyük katkı koyacağına inanıyorum” diye belirtti.
“İTTİFAK ÖNÜNDE İKİ YOL KALDI”
Milliyet gazetesi muharriri Melih Aşık ise, “Ya ben ya ben” başlıklı köşe yazısında Kılıçdaroğlu’nun kelamlarını ele aldı.
Kılıçdaroğlu’nun daha evvel adaylıkla ilgili, “Bu bizim ittifaka bağlı. Onlarla oturup karar vereceğiz” kelamlarını hatırlatan Aşık, “Kemal Beyefendi bu sefer farklı bir çıkış yaptı. İttifakı kendi adaylığını kabul istikametinde sıkıştırdı” dedi.
“İttifak önünde iki yol kaldı: Kemal Bey’in adaylığını kabul etmek yahut etmemek” diyen Aşık, bu adaylığın kabul edilmeyeceği bir durumda Millet İttifakı’nın dağılma sürecine gireceğini savunarak, “Seçime 1.5 yıl kala Millet İttifakı cephesinde bu biçimde bir dert başladı” diye yazdı.