kunteper
Member
CHP milletvekili Ali Yetenekli Başarır, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın idam edilişlerinin 50’nci yılı niçiniyle TBMM’de yaptığı konuşmada, “Alçak bir zihniyet, hain bir kararla bu yiğitleri idam etti” dedi. MHP Küme Başkanvekili Erkan Akçay ise “Bu sayılan isimlerin kim olduğunu da biliyoruz. Bunlar demokrasiyle, demokratik siyasetle alakası olmayan teröristlerdir” diye konuştu.
Bu kelamlara cevap veren Başarır, “Her asılana ‘terörist’ dersek Erdal Eren’e, Mustafa Pehlivanoğlu’na da diyebilir miyiz? 1980’de asılan Mustafa Pehlivanoğlu’na üzülmediniz mi? Sizin dostunuzdı. Ben onu da yanlış buluyorum” tabirlerini kullandı.
‘HUKUKTAN, AHLAKTAN UZAK KARAR VEREN MAHKEMELER MUKADDERAT Mİ?’
ANKA Haber Ajansı’nın haberine nazaran, TBMM Genel Kurulu’nda Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan’ın 6 Mayıs 1972’de Ulucanlar Cezaevi’nde asılarak idam edilmesi ve idam kararları için TBMM’de yapılan oylamada verilen kabul ve ret oyları tartışıldı.
CHP Mersin Milletvekili Ali Yetenekli Başarır, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın idam edilişlerinin 50’nci yılı niçiniyle kelam aldı ve şunları söylemiş oldu:
“Üç yiğit adamın idamının üzerinden tam 50 yıl geçti. Alçak bir zihniyet, hain bir kararla bu yiğitleri idam etti. Üç yiğidin annesini ağlattık. Deniz Gezmiş’in annesi Kutsal öğretmen oğlunun idamından iki gün daha sonra meskenine gelir, gelinine seslenir: ‘Kızım, git okul müdürüne, öğrencilerime söylesin, iki gün gelemeyeceğim okula’ der. İşte, biz bu biçimde bir anneyi ağlattık. Fakat dün de bir Cumhuriyet aydını, dün de bir Cumhuriyet bayanı Necla Kavala’nın ciğerini yaktık. Evet, bu ülkenin mukadderatı mi? Cunta, sıkıyönetim mahkemeleri ya da 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi üzere hukuktan uzak, vicdandan uzak, ahlaktan uzak karar veren mahkemeler bu ülkenin yazgısı mi?”
Seyahat Parkı aksiyonlarıyla ilgili davada dün verilen mahkumiyet sonucunı hatırlatan Başarır, “MHP, CHP, HDP, o gün bozkurt işareti yapan, zafer işareti yapan milyonlarca çocuk sokaktaydı. Zira Seyahat, bir onur hareketiydi. Seyahat, erdemli çocukların hareketiydi. Bu çocuklara bugün ‘terörist’ diyemezsiniz. Seyahat, ‘Deniz’ demektir, ‘Yusuf’ demektir, ‘Hüseyin” demektir” formunda konuştu.
AK Parti Balıkesir Milletvekili Yavuz Subaşı’nın “Türk Bayrağı yakıldı orada” kelamlarına Başarır da “Türk Bayrağı’nı yakanlar senin provokatörlerin” karşılığını verdi.
TURAN: 28 CHP’Lİ VEKİL ‘EVET’ DEMESE, DENİZ GEZMİŞ TAHMİNEN DE ŞU AN SİZDE VEKİLDİ
Başarır’ın akabinde konuşan AK Parti Küme Başkanvekili Bülent Turan, “Biz diğer bir memlekette mi yaşıyoruz? Yani biz, Seyahat’te otomobillerin yakıldığını, polislerin şehit edildiğini, PKK bayrakları açıldığını görmedik mi? Bu kadar gerginliğin, bu kadar anlamsız bağırmanın bir değeri olmadığı kanaatindeyim. Kaldı ki devam eden bir yargı süreci var, Yargıtay kademesi var. söylemiş olduğiniz üzere ‘sarayın hâkimi, talimatı’ falan değil, yürüyen bir dava var. Bu davaya daha soğuk akılla, daha sakin bir lisanla yaklaşmamız gerektiği kanaatindeyim” dedi.
“Baktım, kim asmış Deniz Gezmiş’i diye, CHP’den iki ‘çekimser’, 28 ‘evet’, 62 de yoklamaya katılmayan var” diyen Turan, “Yani 28 CHP’li vekil ‘evet’ demese Deniz Gezmiş tahminen de şu an sizde vekildi. Asan siz, kızan siz; hayli garip yaklaşım. Bu da elimde, mazbatası, zaptı. Hangi CHP’li vekillerin Deniz Gezmiş’in idamına ‘evet’ söylemiş olduğinin tek tek ismi var. Artık de ‘Asan alçak’’ diyorsunuz. Meclis’i bu stil polemiklere mahkum etmeyin… Bakıyoruz, ‘alçak’ söylemiş olduğiniz Tekirdağ vekili, şu anki sözcünüzün dedesi Orhan Öztrak; bu yanlış bir yaklaşım” sözlerini kullandı.
ERKAN AKÇAY: BUNLAR TERÖRİSTLERDİR
MHP Küme Başkanvekili Erkan Akçay ise “Bir milletvekilinin Anayasa’yı silahlı bir biçimde devirmek için dağa çıkan ve terörist olan bireyleri anması farklı bir garabettir ve çelişkidir. Bir defa, demokratik siyasetle çelişen bir durum vardır. ‘Filistin’e gitti’ diyor, Filistin’e niçin gitti bunlar? Silahlı eğitim almak için, gelip Türkiye’de silahlı hareketler yapmak için. Ben fazlaca düzgün hatırlıyorum onu, yani benim çocukluğum periyoduna rastladı. Bu sayılan isimlerin kim olduğunu da biliyoruz. Bunlar, demokrasiyle, demokratik siyasetle alakası olmayan teröristlerdir” dedi.
ALTAY: O GÜNÜN ATMOSFERİ İÇİNDE ELBET YANLIŞ YAPMIŞLARDIR
CHP Küme Başkanvekili Engin Altay da “Sayın Liderin ‘terörist’ diye nitelendirdiği insanları ben terörist görmem fakat Gezi’yi provoke eden, Seyahat’te o çadırları yakanlar, otomobilleri devirenler de Seyahat’e katılan o gençler değil, bu iktidarın devlete soktuğu, sızdırdığı FETÖ mensubu devlet gorevlileridir, bunu herkes de bilmektedir” halinde konuştu.
CHP’li vekillerin bir kısmının idamlar için evet oyu verdiğini bildiklerini söyleyen Altay, “Bir küme milletvekilinin bu oylamaya katılıp ‘evet’ oyu vermesi, bu bahiste CHP’ye bir kabahat, zan getirmez. Şunun için diyorum: Tıpkı dün Seyahat’te olduğu üzere, Kavala davasında olduğu üzere, Deniz Gezmişlerin idam kararını veren mahkeme, sipariş ve talimatla bu sonucu almıştır”
“O çocuklar bir kişinin burnunu kanatmadılar, bir kişinin ve idam edildiler” diyen Altay, şunları söylemiş oldu:
“ötürüsıyla sonucun, mahkemenin verdiği sonucun Meclis’te oylanması noktasında ‘kabul’ oyu veren CHP’lilerin hepsi de bugün herbiçimde hayatta olsalar yanlış yaptıklarını kabul edecektir. O günün atmosferi ortasında elbet yanlış yapmışlardır, yanlış yapılmıştır. Buradan yola çıkarak Deniz Gezmişlerin idamıyla ilgili CHP’yi zan altında bırakamazsınız. Zan altında bırakılacak olan, dün Seyahat davasında olduğu üzere o gün de talimatla karar veren kelamda yargıçlardır.”
BAŞARIR: YANİ İDAM CEZASI OLSA KAVALA’YI ASACAKSINIZ
bir daha kelam alan CHP Mersin Milletvekili Ali Uzman Başarır, “Her asılana ‘terörist’ dersek Erdal Eren’e, Mustafa Pehlivanoğlu’na da diyebilir miyiz? 1980’de asılan Mustafa Pehlivanoğlu’na üzülmediniz mi? Sizin dostunuzdı. Ben onu da yanlış buluyorum. Ben Erdal Eren’i de yanlış buluyorum. Ben Adnan Menderes’i de yanlış buluyorum. Ben Deniz Gezmiş’i de yanlış buluyorum, zira gencecik çocuklar. O gün, Filistin halkına yardım eden dünyanın biroldukça yerinden gelen devrimciler vardı, onlar da bunlardan biriydi. ‘Yanlış yaptı’ mı diyorsunuz? Diyorsanız ben size hiç bir şey söylemeyeceğim” diye konuştu.
İdam cezasının yerine ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezasının getirildiğine dikkat çeken Başarır, “Ama kim ne oy verdiyse kendini bağlar. Yanlış, Sayın Lider da söylemiş oldu. Ben bu insanlara, inancına, ihtilale olan inancına, eşitliğe olan inancına, köylüye, millete olan inancına gönül verdim ve burada da konuşma gereksiniminde bulundum. 60’ta da 70’te de 80’de de ve bugün de dün de bir idam cezası verildi aslında. Yani idam cezası olsa Osman Kavala’yı asacaksınız, zihniyetiniz bu. Bunu söylemiş oldum” tabirlerini kullandı. (HABER MERKEZİ)
Bu kelamlara cevap veren Başarır, “Her asılana ‘terörist’ dersek Erdal Eren’e, Mustafa Pehlivanoğlu’na da diyebilir miyiz? 1980’de asılan Mustafa Pehlivanoğlu’na üzülmediniz mi? Sizin dostunuzdı. Ben onu da yanlış buluyorum” tabirlerini kullandı.
‘HUKUKTAN, AHLAKTAN UZAK KARAR VEREN MAHKEMELER MUKADDERAT Mİ?’
ANKA Haber Ajansı’nın haberine nazaran, TBMM Genel Kurulu’nda Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan’ın 6 Mayıs 1972’de Ulucanlar Cezaevi’nde asılarak idam edilmesi ve idam kararları için TBMM’de yapılan oylamada verilen kabul ve ret oyları tartışıldı.
CHP Mersin Milletvekili Ali Yetenekli Başarır, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın idam edilişlerinin 50’nci yılı niçiniyle kelam aldı ve şunları söylemiş oldu:
“Üç yiğit adamın idamının üzerinden tam 50 yıl geçti. Alçak bir zihniyet, hain bir kararla bu yiğitleri idam etti. Üç yiğidin annesini ağlattık. Deniz Gezmiş’in annesi Kutsal öğretmen oğlunun idamından iki gün daha sonra meskenine gelir, gelinine seslenir: ‘Kızım, git okul müdürüne, öğrencilerime söylesin, iki gün gelemeyeceğim okula’ der. İşte, biz bu biçimde bir anneyi ağlattık. Fakat dün de bir Cumhuriyet aydını, dün de bir Cumhuriyet bayanı Necla Kavala’nın ciğerini yaktık. Evet, bu ülkenin mukadderatı mi? Cunta, sıkıyönetim mahkemeleri ya da 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi üzere hukuktan uzak, vicdandan uzak, ahlaktan uzak karar veren mahkemeler bu ülkenin yazgısı mi?”
Seyahat Parkı aksiyonlarıyla ilgili davada dün verilen mahkumiyet sonucunı hatırlatan Başarır, “MHP, CHP, HDP, o gün bozkurt işareti yapan, zafer işareti yapan milyonlarca çocuk sokaktaydı. Zira Seyahat, bir onur hareketiydi. Seyahat, erdemli çocukların hareketiydi. Bu çocuklara bugün ‘terörist’ diyemezsiniz. Seyahat, ‘Deniz’ demektir, ‘Yusuf’ demektir, ‘Hüseyin” demektir” formunda konuştu.
AK Parti Balıkesir Milletvekili Yavuz Subaşı’nın “Türk Bayrağı yakıldı orada” kelamlarına Başarır da “Türk Bayrağı’nı yakanlar senin provokatörlerin” karşılığını verdi.
TURAN: 28 CHP’Lİ VEKİL ‘EVET’ DEMESE, DENİZ GEZMİŞ TAHMİNEN DE ŞU AN SİZDE VEKİLDİ
Başarır’ın akabinde konuşan AK Parti Küme Başkanvekili Bülent Turan, “Biz diğer bir memlekette mi yaşıyoruz? Yani biz, Seyahat’te otomobillerin yakıldığını, polislerin şehit edildiğini, PKK bayrakları açıldığını görmedik mi? Bu kadar gerginliğin, bu kadar anlamsız bağırmanın bir değeri olmadığı kanaatindeyim. Kaldı ki devam eden bir yargı süreci var, Yargıtay kademesi var. söylemiş olduğiniz üzere ‘sarayın hâkimi, talimatı’ falan değil, yürüyen bir dava var. Bu davaya daha soğuk akılla, daha sakin bir lisanla yaklaşmamız gerektiği kanaatindeyim” dedi.
“Baktım, kim asmış Deniz Gezmiş’i diye, CHP’den iki ‘çekimser’, 28 ‘evet’, 62 de yoklamaya katılmayan var” diyen Turan, “Yani 28 CHP’li vekil ‘evet’ demese Deniz Gezmiş tahminen de şu an sizde vekildi. Asan siz, kızan siz; hayli garip yaklaşım. Bu da elimde, mazbatası, zaptı. Hangi CHP’li vekillerin Deniz Gezmiş’in idamına ‘evet’ söylemiş olduğinin tek tek ismi var. Artık de ‘Asan alçak’’ diyorsunuz. Meclis’i bu stil polemiklere mahkum etmeyin… Bakıyoruz, ‘alçak’ söylemiş olduğiniz Tekirdağ vekili, şu anki sözcünüzün dedesi Orhan Öztrak; bu yanlış bir yaklaşım” sözlerini kullandı.
ERKAN AKÇAY: BUNLAR TERÖRİSTLERDİR
MHP Küme Başkanvekili Erkan Akçay ise “Bir milletvekilinin Anayasa’yı silahlı bir biçimde devirmek için dağa çıkan ve terörist olan bireyleri anması farklı bir garabettir ve çelişkidir. Bir defa, demokratik siyasetle çelişen bir durum vardır. ‘Filistin’e gitti’ diyor, Filistin’e niçin gitti bunlar? Silahlı eğitim almak için, gelip Türkiye’de silahlı hareketler yapmak için. Ben fazlaca düzgün hatırlıyorum onu, yani benim çocukluğum periyoduna rastladı. Bu sayılan isimlerin kim olduğunu da biliyoruz. Bunlar, demokrasiyle, demokratik siyasetle alakası olmayan teröristlerdir” dedi.
ALTAY: O GÜNÜN ATMOSFERİ İÇİNDE ELBET YANLIŞ YAPMIŞLARDIR
CHP Küme Başkanvekili Engin Altay da “Sayın Liderin ‘terörist’ diye nitelendirdiği insanları ben terörist görmem fakat Gezi’yi provoke eden, Seyahat’te o çadırları yakanlar, otomobilleri devirenler de Seyahat’e katılan o gençler değil, bu iktidarın devlete soktuğu, sızdırdığı FETÖ mensubu devlet gorevlileridir, bunu herkes de bilmektedir” halinde konuştu.
CHP’li vekillerin bir kısmının idamlar için evet oyu verdiğini bildiklerini söyleyen Altay, “Bir küme milletvekilinin bu oylamaya katılıp ‘evet’ oyu vermesi, bu bahiste CHP’ye bir kabahat, zan getirmez. Şunun için diyorum: Tıpkı dün Seyahat’te olduğu üzere, Kavala davasında olduğu üzere, Deniz Gezmişlerin idam kararını veren mahkeme, sipariş ve talimatla bu sonucu almıştır”
“O çocuklar bir kişinin burnunu kanatmadılar, bir kişinin ve idam edildiler” diyen Altay, şunları söylemiş oldu:
“ötürüsıyla sonucun, mahkemenin verdiği sonucun Meclis’te oylanması noktasında ‘kabul’ oyu veren CHP’lilerin hepsi de bugün herbiçimde hayatta olsalar yanlış yaptıklarını kabul edecektir. O günün atmosferi ortasında elbet yanlış yapmışlardır, yanlış yapılmıştır. Buradan yola çıkarak Deniz Gezmişlerin idamıyla ilgili CHP’yi zan altında bırakamazsınız. Zan altında bırakılacak olan, dün Seyahat davasında olduğu üzere o gün de talimatla karar veren kelamda yargıçlardır.”
BAŞARIR: YANİ İDAM CEZASI OLSA KAVALA’YI ASACAKSINIZ
bir daha kelam alan CHP Mersin Milletvekili Ali Uzman Başarır, “Her asılana ‘terörist’ dersek Erdal Eren’e, Mustafa Pehlivanoğlu’na da diyebilir miyiz? 1980’de asılan Mustafa Pehlivanoğlu’na üzülmediniz mi? Sizin dostunuzdı. Ben onu da yanlış buluyorum. Ben Erdal Eren’i de yanlış buluyorum. Ben Adnan Menderes’i de yanlış buluyorum. Ben Deniz Gezmiş’i de yanlış buluyorum, zira gencecik çocuklar. O gün, Filistin halkına yardım eden dünyanın biroldukça yerinden gelen devrimciler vardı, onlar da bunlardan biriydi. ‘Yanlış yaptı’ mı diyorsunuz? Diyorsanız ben size hiç bir şey söylemeyeceğim” diye konuştu.
İdam cezasının yerine ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezasının getirildiğine dikkat çeken Başarır, “Ama kim ne oy verdiyse kendini bağlar. Yanlış, Sayın Lider da söylemiş oldu. Ben bu insanlara, inancına, ihtilale olan inancına, eşitliğe olan inancına, köylüye, millete olan inancına gönül verdim ve burada da konuşma gereksiniminde bulundum. 60’ta da 70’te de 80’de de ve bugün de dün de bir idam cezası verildi aslında. Yani idam cezası olsa Osman Kavala’yı asacaksınız, zihniyetiniz bu. Bunu söylemiş oldum” tabirlerini kullandı. (HABER MERKEZİ)