kunteper
Member
Şırnak merkez ve ilçelerinde son 3 ay ortasında polis ve jandarmanın yaptığı mesken baskınlarında 160 kişi gözaltına alındı, 93’ü hür bırakıldı, 67’si çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun 10 Aralık’ta Meclis Genel Kurulu’nda yaptığı açıklamada, maksat gösterdiği HDP’nin Cizre İlçe Örgütü binasına ve biroldukca HDP’linin meskenlerine eş vakitli baskın yapıldı. Baskınlarda hayli sayıda kişi gözaltına alındı. bir daha 11 Aralık’ta HDP Silopi ilçe Örgütü kongresi öncesinde 33 kişi, HDP Uludere İlçe Örgütü kongresi öncesi 24 kişi, son olarak HDP İdil İlçe Örgütü kongresinden bir gün daha sonra ise 9 kişi gözaltına alındı.
‘KONGRE VE PARTİ ÇALIŞMALARINDA YER ALANLAR GÖZALTINA ALINDI’
HDP Şırnak Milletvekili Hüseyin Kaçmaz, son devirde artan gözaltı ve tutuklamalara reaksiyon gösterdi. Yüzlerce parti üyelerinin gözaltına alındığını ve onlarcasının tutuklandığını hatırlatan Kaçmaz, ‘halka yönelik düşmanca bir yaklaşım sergilendiğini’ söylemiş oldu. AK Parti-MHP ittifakının son 5-6 yıldır ‘yeni bir konsepti devreye koyduğunu’ belirten Kaçmaz, “Botan halkı büyük bir coşku ve moralle bir ortaya geldiği vakit iktidar bundan korkuyor. Halkın gücünden korkuyorlar. Onun için halkın moralinin artmaması ve örgütlülüğün güçlenmemesi için burada daima baskı ve gözaltı konseptini devreye koyuyorlar. Halkı nefes alamaz duruma getirmek istiyorlar. Bilhassa Şırnak’ta vilayet yahut ilçe kongreleri gerçekleştirdiğimiz son süreçlerde hem kongre çalışmalarında yer alan birebir vakitte parti çalışmalarında yer alanlar gözaltına alınmaya başladı. Bununla hem kongrelerimizin zayıf geçmesini birebir vakitte örgütlülüğümüzü zayıflatmak istiyorlar. Ama herkes kongrelerimize iştiraki ve katılanların morallerini, coşkularını gördü” dedi.
‘GİZLİ ŞAHİT DURUMU BİR PALAVRADAN İBARETTİR’
Yapılan bütün gözaltı ve tutuklamaların “gizli tanık” sözleri doğrultusunda yapıldığına işaret eden Kaçmaz, “Gizli şahit durumu bir palavradan ibarettir. Bunun onlarca örneği ortaya çıktı. Evraklara konulan bâtın şahitler ya hiç yok ya da uydurmadır. Bunların iftiralarını kanıt sayıp onlarca kişiyi senelerca cezaevlerinde yatırdılar. Yargılama sürecinin ileriki safhasında bâtın şahitlerin sözlerini yenidenlamaları için çağrıldığı vakit bu biçimde bir şeyin olmadığı söyleniliyor. Selahattin Demirtaş’ın evrakında bulunan ‘Mercek’ isimli bilinmeyen şahidin durumu yaşananları gözler önüne seriyor. Yargılama sırasında bu biçimde bir şahidin olmadığı ortaya çıktı. Her ne kadar hukukta bu biçimde bir tanımlama olsa da bu başlı başına kanıt olamaz. Hukukta kanıt olarak sayılamaz. Kanunlar var ancak devlet bu kanunların dışına çıkıyor. AKP-MHP hukuk kisvesi altında düşmanlıklarını uyguluyorlar” diye konuştu.
Yapılan gözaltı ve tutuklamaların şuurlu olduğunu kaydeden Kaçmaz, şöyleki devam etti: “Tarihe baktığımız vakit Botan, Kürtler için kıymetli bir yere sahiptir. Her vakit direnişini ve gayretini sürdürmüştür. Botan, bütün Kürtler için moral ve coşku kaynağı olmuştur. Bunun için Botan bölgesinden korkuyorlar. Zira burada halk direniş gösterdiği vakit bu bütün öteki bölgeleri de etkiliyor. Burası çabanın ve direnişin kalbidir. Halkın iradesinin kırmak ve boyun eğdirmek için türlü türlü yollar deniyorlar ancak bu halk asla boyun eğmedi ve eğmeyecek. Her geçen gün örgütlülüğümüzü artırıp irademize sahip çıkacağız. Bu halk epey bedeli boşuna ödemedi. Sonuna kadar uğraşımızı sürdüreceğiz.” (MA)
‘KONGRE VE PARTİ ÇALIŞMALARINDA YER ALANLAR GÖZALTINA ALINDI’
HDP Şırnak Milletvekili Hüseyin Kaçmaz, son devirde artan gözaltı ve tutuklamalara reaksiyon gösterdi. Yüzlerce parti üyelerinin gözaltına alındığını ve onlarcasının tutuklandığını hatırlatan Kaçmaz, ‘halka yönelik düşmanca bir yaklaşım sergilendiğini’ söylemiş oldu. AK Parti-MHP ittifakının son 5-6 yıldır ‘yeni bir konsepti devreye koyduğunu’ belirten Kaçmaz, “Botan halkı büyük bir coşku ve moralle bir ortaya geldiği vakit iktidar bundan korkuyor. Halkın gücünden korkuyorlar. Onun için halkın moralinin artmaması ve örgütlülüğün güçlenmemesi için burada daima baskı ve gözaltı konseptini devreye koyuyorlar. Halkı nefes alamaz duruma getirmek istiyorlar. Bilhassa Şırnak’ta vilayet yahut ilçe kongreleri gerçekleştirdiğimiz son süreçlerde hem kongre çalışmalarında yer alan birebir vakitte parti çalışmalarında yer alanlar gözaltına alınmaya başladı. Bununla hem kongrelerimizin zayıf geçmesini birebir vakitte örgütlülüğümüzü zayıflatmak istiyorlar. Ama herkes kongrelerimize iştiraki ve katılanların morallerini, coşkularını gördü” dedi.
‘GİZLİ ŞAHİT DURUMU BİR PALAVRADAN İBARETTİR’
Yapılan bütün gözaltı ve tutuklamaların “gizli tanık” sözleri doğrultusunda yapıldığına işaret eden Kaçmaz, “Gizli şahit durumu bir palavradan ibarettir. Bunun onlarca örneği ortaya çıktı. Evraklara konulan bâtın şahitler ya hiç yok ya da uydurmadır. Bunların iftiralarını kanıt sayıp onlarca kişiyi senelerca cezaevlerinde yatırdılar. Yargılama sürecinin ileriki safhasında bâtın şahitlerin sözlerini yenidenlamaları için çağrıldığı vakit bu biçimde bir şeyin olmadığı söyleniliyor. Selahattin Demirtaş’ın evrakında bulunan ‘Mercek’ isimli bilinmeyen şahidin durumu yaşananları gözler önüne seriyor. Yargılama sırasında bu biçimde bir şahidin olmadığı ortaya çıktı. Her ne kadar hukukta bu biçimde bir tanımlama olsa da bu başlı başına kanıt olamaz. Hukukta kanıt olarak sayılamaz. Kanunlar var ancak devlet bu kanunların dışına çıkıyor. AKP-MHP hukuk kisvesi altında düşmanlıklarını uyguluyorlar” diye konuştu.
Yapılan gözaltı ve tutuklamaların şuurlu olduğunu kaydeden Kaçmaz, şöyleki devam etti: “Tarihe baktığımız vakit Botan, Kürtler için kıymetli bir yere sahiptir. Her vakit direnişini ve gayretini sürdürmüştür. Botan, bütün Kürtler için moral ve coşku kaynağı olmuştur. Bunun için Botan bölgesinden korkuyorlar. Zira burada halk direniş gösterdiği vakit bu bütün öteki bölgeleri de etkiliyor. Burası çabanın ve direnişin kalbidir. Halkın iradesinin kırmak ve boyun eğdirmek için türlü türlü yollar deniyorlar ancak bu halk asla boyun eğmedi ve eğmeyecek. Her geçen gün örgütlülüğümüzü artırıp irademize sahip çıkacağız. Bu halk epey bedeli boşuna ödemedi. Sonuna kadar uğraşımızı sürdüreceğiz.” (MA)