kunteper
Member
CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun 30 Aralık’ta gitmek istediği Ulusal Eğitim Bakanlığı’nın kapısının zincir vurularak kilitlenmesiyle ilgili Hürriyet müellifi Abdülkadir Selvi’den bir sav geldi. Selvi “Belgesiz konuşmam” diye bitirdiği yazısında kapının kilitlenmesi talebinin Kılıçdaroğlu’nun müdafaasından geldiğini ileri sürdü. Selvi’nin ‘Bakanlık kapısının kilitlenmesini kim istedi?’ başlıklı yazısı şu biçimde:
“CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu bir müddetdir saat ve yer bildirip kameralar eşliğinden bakanlıkların kapısına dayanıyor. Son olarak Ulusal Eğitim Bakanlığı’na gitti. Lakin artık bu stili kabak tadı vermeye başladı. Zira cumhurbaşkanlığı adaylığına hazırlanan, ülkenin ana muhalefet partisinin önderinin marjinal sol sendikalara özenip bakanlıklara baskına gitmesinin güzel karşılanır bir tarafı kalmadı. Halkımız sokak hareketlerine prim verse marjinal solcular iktidar olurdu.
Kılıçdaroğlu bu stiline daha ne kadar devam eder, orasını bilmiyorum. Lakin bir durum değerlendirmesi yapmasında fayda var. Zira bu tıp aksiyonlarla Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın önüne geçeyim derken süratle kendisini kriminalize ediyor.
Ulusal Eğitim Bakanı Mahmut Özer’i yakından tanırım. Beğendiğim bir bakandır. Olağanda değil Kılıçdaroğlu ile, en muhaliflerle bile diyalog kurmaktan çekinmeyen birisidir. Lakin kâfi ki yaklaşım biçimi düzgün olsun. Yordam temelden evvel gelir. Ulusal Eğitim Bakanı o sırada Cumhurbaşkanlığı’nda Strateji ve Bütçe Başkanlığı toplantısında. Kılıçdaroğlu’nun özel kalemi, bakanlığın özel kalemini arayıp randevu talep ediyor. Daha Bakan makamına dönmeden bu defa Kılıçdaroğlu, Twitter hesabından saat 13.00’te Ulusal Eğitim Bakanlığı’na gidiyorum diye meydan okuyor. Ulusal Eğitim Bakanı da, Kılıçdaroğlu’nun bu emrivaki usulünden rahatsız oluyor. Olur natürel. Kılıçdaroğlu kendisini arayanlara çabucak randevu veriyor mu? Muharrem İnce’nin, birtakım CHP milletvekillerinin randevu taleplerine ne vakit dönmüştü? Bu yüzden CHP’den istifa etmek zorunda kaldılar. Ekrem İmamoğlu her istediğinde randevu veriyor mu?
Ankara’da herkes bilir. Hele hele Kılıçdaroğlu daha güzel bilir. senelerca bürokratlık yaptı. Ulusal Eğitim Bakanı ile görüşmek isteyenler, bakanlıktaki kısımdan giriş yapar. Kılıçdaroğlu ise Atatürk Bulvarı’ndaki memur girişine geliyor. Doğal onlarca kamera ile. Son olarak o kapıda marjinal sol kümeler aksiyon yaptığı için o kapılar kapatılmış.
Artık gelelim kapıya kilit vurulmasına. aslına bakarsan gaye, o kapının kilitlenip üzerine zincir vurulmasında. Kılıçdaroğlu zincirleri kıra kıra geliyor algısı oluşturulacak ya. Kılıçdaroğlu’nun önünde kameralara açıklama yaptığı kapının kilitlenmesini Kılıçdaroğlu’nun müdafaası talep ediyor. Evraksız konuşmam.
“CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu bir müddetdir saat ve yer bildirip kameralar eşliğinden bakanlıkların kapısına dayanıyor. Son olarak Ulusal Eğitim Bakanlığı’na gitti. Lakin artık bu stili kabak tadı vermeye başladı. Zira cumhurbaşkanlığı adaylığına hazırlanan, ülkenin ana muhalefet partisinin önderinin marjinal sol sendikalara özenip bakanlıklara baskına gitmesinin güzel karşılanır bir tarafı kalmadı. Halkımız sokak hareketlerine prim verse marjinal solcular iktidar olurdu.
Kılıçdaroğlu bu stiline daha ne kadar devam eder, orasını bilmiyorum. Lakin bir durum değerlendirmesi yapmasında fayda var. Zira bu tıp aksiyonlarla Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın önüne geçeyim derken süratle kendisini kriminalize ediyor.
Ulusal Eğitim Bakanı Mahmut Özer’i yakından tanırım. Beğendiğim bir bakandır. Olağanda değil Kılıçdaroğlu ile, en muhaliflerle bile diyalog kurmaktan çekinmeyen birisidir. Lakin kâfi ki yaklaşım biçimi düzgün olsun. Yordam temelden evvel gelir. Ulusal Eğitim Bakanı o sırada Cumhurbaşkanlığı’nda Strateji ve Bütçe Başkanlığı toplantısında. Kılıçdaroğlu’nun özel kalemi, bakanlığın özel kalemini arayıp randevu talep ediyor. Daha Bakan makamına dönmeden bu defa Kılıçdaroğlu, Twitter hesabından saat 13.00’te Ulusal Eğitim Bakanlığı’na gidiyorum diye meydan okuyor. Ulusal Eğitim Bakanı da, Kılıçdaroğlu’nun bu emrivaki usulünden rahatsız oluyor. Olur natürel. Kılıçdaroğlu kendisini arayanlara çabucak randevu veriyor mu? Muharrem İnce’nin, birtakım CHP milletvekillerinin randevu taleplerine ne vakit dönmüştü? Bu yüzden CHP’den istifa etmek zorunda kaldılar. Ekrem İmamoğlu her istediğinde randevu veriyor mu?
Ankara’da herkes bilir. Hele hele Kılıçdaroğlu daha güzel bilir. senelerca bürokratlık yaptı. Ulusal Eğitim Bakanı ile görüşmek isteyenler, bakanlıktaki kısımdan giriş yapar. Kılıçdaroğlu ise Atatürk Bulvarı’ndaki memur girişine geliyor. Doğal onlarca kamera ile. Son olarak o kapıda marjinal sol kümeler aksiyon yaptığı için o kapılar kapatılmış.
Artık gelelim kapıya kilit vurulmasına. aslına bakarsan gaye, o kapının kilitlenip üzerine zincir vurulmasında. Kılıçdaroğlu zincirleri kıra kıra geliyor algısı oluşturulacak ya. Kılıçdaroğlu’nun önünde kameralara açıklama yaptığı kapının kilitlenmesini Kılıçdaroğlu’nun müdafaası talep ediyor. Evraksız konuşmam.