kunteper
Member
ANKARA – İktisatta yaşanan zorluklar ve bunun ardında temel sorunun yönetememe krizi olduğunu savunan muhalefetin “erken seçim” daveti önümüzdeki günlerin en değerli gündem başlıklarından biri olmaya devam edecek. Ana muhalefet partisi, “Sandığa davet” mitingleri başlatırken HDP de muhalefet partilerinin Meclis’e erken seçim önergesi vermesi için SAADET, Gelecek, DEVA, CHP’yi ziyaret etti. 4 partiye yapılan ziyaretin akabinde Gazete Duvar’ın sorularını yanıtlayan HDP Eş Genel Lideri Pervin Buldan görüşmelerin fazlaca olumlu ve verimli geçtiğini belirterek yeni yılda bir erken seçim önergesi verileceğini söylemiş oldu. Görüşmelerin HDP’ye dönük aralığın biraz daha kısalmasına da katkı yaptığını söyleyen Buldan temasların süreceğini söylemiş oldu.
HDP’nin yaptığı bu ziyaretler seçime ittifak olasılıkları ve cumhurbaşkanı adayı tartışmalarını da birlikteinde getirdi. Buldan baraj sorunu bulunmayan HDP’nin mutlaka bir ittifak arayışı ortasında olmadığını söylerken Cumhurbaşkanı adayı ile ilgili ise geçtiğimiz eylül ayında deklare ettikları 11 unsurluk tavır evrakının tek kriter olduğunu belirterek, “Tutum dokümanımızda ortaya koyduğumuz unsurları kabul edecek olan bir adayla görüşür, müzakere ederiz. Şahsiyet üzerinden, kimlik üzerinden bir kıymetlendirme yapmıyoruz. Türkiye’yi krizlerden çıkaracak prensipler üzerinden hareket edilmesi gerektiğini söylüyoruz” dedi.
HDP EŞ Genel Lideri Pervin Buldan’ın erken seçim, ittifaklar, cumhurbaşkanı adayı, HDP hakkında açılan kapatma davası, seçim güvenliği üzere gündemdeki bahislerle ilgili Gazete Duvar’ın sorularına karşılıkları şu biçimde oldu:
‘İKTİDARIN KUTUPLAŞTIRICI-AYRIŞTIRICI LİSANI BU TIP ATAKLARA YER HAZIRLIYOR’
İzmir’de Deniz Poyraz’ın öldürülmesinin akabinde İstanbul Bahçelievler’deki ofisinize da bir hücum teşebbüsü oldu. Bu ataklar ne manaya geliyor, nasıl değerlendiriyorsunuz?
Çok dikkat edilmesi gereken problem şu: Deniz Poyraz’ın katledilmesiyle ilgili dava arifesinde bu biçimde bir atakla karşı karşıya kaldık. beraberinde Roboski’nin 10’uncu yıldönümü. Kürtlerin tarihinde en acı olayların yaşandığı gün diye tabir etmek isterim. Açıkçası Deniz Poyraz’ın katledilmesi olayında yalnızca tetiği çeken kişinin tutuklu olması ve onun ardındaki güçlerin hâlâ açığa çıkarılmamış olması bu tıp cinayet ya da atakları tetikliyor. Bahçelievler ilçemize yapılan atağın da Deniz Poyraz saldırısından epey bağımsız olmadığını, hatta tıpkı güçlerin birebir takımın olduğu kanılarımızı paylaşmak isteriz. İktidarın şüphesiz ki kutuplaştırıcı ve ayrıştırıcı lisanı bu tıp hücumlara taban hazırlıyor. Bu uzun müddettir hem AKP’nin tıpkı vakitte küçük ortağı MHP’nin HDP’yi, çalışanlarını gaye gösteren açıklamalarının kararıdur. tıpkı zamandaniz’in katilinin ardındaki güçlerin birebir vakitte bugünkü hücumun kimler tarafınca organize edildiği, kimler tarafınca bu saldırganın ilçemize gönderildiği açığa çıkarılmalıdır.
‘DÖRT PARTİ ZİYARETİ OLUMLU VE VERİMLİ GEÇTİ’
SAADET, Gelecek, DEVA, CHP tipini tamamladınız. Ziyaretlerinizin gayesi neydi, hedeflediğiniz emele ulaştınız mı?
Yaptığımız dört ziyaret de fazlaca olumlu ve verimli geçti. Bütün görüşmelerimizde ekonomik kriz ve erken seçim sorunu üzerinde durduk. Herkes Türkiye’nin erken seçime gitmesi gerektiğini ve bu idareden kurtulması gerektiğini söz ediyor. Biz de bu hususları ayrıntılı olarak konuştuk. Bunun yanı sıra Türkiye’deki adaletsizlikler, seçim güvenliği konusu üzere başlıklar da masaya yatırıldı. Bunlarla ilgili neler düşündüğümüzü hem biz kendi cephemizden tabir ettik hem öteki partilerin genel liderleri da bu mevzudaki görüşlerini söylemiş olduler.
Meclis’e erken seçim önergesi verme teklifiniz karşısında yaklaşımları ne oldu?
Bu mevzuyu parlamentoda muhalefet içerisinde çoğunluğu olan parti olduğu için yüklü olarak CHP’yle istişare ettik. DÜZGÜN Parti’nin de görüşü kıymetli. Lakin bu mevzuyu CHP onlarla istişare edecek. Biz küme başkanvekillerimizi bu hususta nazaranvlendirdik. HDP’den Meral Danış Beştaş CHP’den Özgür Özel toplantıda vardı. Uygun bir vakitte en azından bu önergeyi Meclis’e sunma konusunda bizleri, genel liderleri, eş liderleri bilgilendirecekler.
Meclis’e önerge sunulmasına sıcak bakıldı mı?
Evet evet.
YETERLİ Parti’ye bir ziyaret gerçekleştirmediniz, randevu da talep etmediniz.
Şu anda ona gerek duymuyoruz. ÂLÂ Parti’yle görüşmeyi gündemimize almadık. Natürel koşullar, şartlar önümüzdeki vakit içerisinde ne olur bilemeyiz lakin şu an için YETERLİ Parti’yle görüşme talebimiz yok. bu biçimde bir gündemimiz de yok.
‘OCAK AYINDA ERKEN SEÇİM ÖNERGESİ VERİLECEK’
Meclis açılınca, 4 Ocak’tan daha sonra erken seçim önergesiyle karşılaşabilir miyiz?
4 Ocak’tan daha sonra evet. Bu görüşmeler küme başkanvekilleri içinde devam edecek. Uygun bir vakit tespit edecekler ve bu önergeyi sunacaklar. Önerge Anayasa Komisyonu’na gidecek. Önergeler farklı başka verilmişse birleştirilme ihtimali devasa yükseklikte lakin ortak verilmişse komiteden geçip genel heyete gelme ihtimali var.
‘AKP İÇERİSİNDE DE GİDİŞATTAN RAHATSIZ MİLLETVEKİLLERİ VAR’
Meclis’in erken seçim sonucu alması için 360 oy gerekiyor. Ne iktidar ne de muhalefet tek başına bu sayıyı yakalayamıyor. Bu durumda önergenizin geçebileceğini düşünüyor musunuz?
Toplum AKP iktidarının idare anlayışından rahatsız ve buna itiraz ediyor. Bizden beklenti doğrultusunda bu biçimdesi bir gündemi yaratmak ve erken seçimi her şartta gündeme getirmek üzere bir sorumluluğumuzun olduğu şuuruyla bunu yapıyoruz. Evet çoğunluk iktidarda olduğu için reddedebilir ancak biz AKP içerisinde erken seçimi isteyen, bu gidişattan rahatsız olan vicdanlı milletvekilleri olduğuna da inanıyoruz. Bu bir ihtimal. İlla ki olacak diye söylemiyorum. Açık oylama olursa hiç kimse kendini bu mevzuda deşifre etmek istemeyebilir ancak kapalı oylama olursa şayet AKP’nin de içerisinden buna evet diyebilecek epey sayıda milletvekili olduğunu biliyoruz. Bu bahiste muhalefet olarak üzerimize düşeni yapmak istiyoruz.
‘PARTİLER ORTASI ARA BİRAZ DAHA KISALDI’
Bu görüşmelerin partiler içinde diyalog açısından da kıymeti var. Artık tüm partilerin HDP’ye koyduğu bir aralık var. Yaptığınız görüşmelerle bu ara daraldı mı ya da var olan uzaklıklar kapanıyor mu?
Geçen seferki tıbbımızda ortak imaj vermedik. Bu biraz da bizim talebimiz üzerine bu biçimde gerçekleşti. Lakin bu ziyarette ortak imgeyi de amaçladık. Buna da muhtaçlık var. Evet seçmenimiz de, bize oy vermeyen beşerler da, sempatiyle bakan seçmenler de bizden artık bunu bekliyorlar ve daima dillendiriyorlar. Geçen seferki görüşmelerde ortak manzara vermediğimiz için biz de, öteki partiler de epeyce tenkit aldık. Bunu partilere şüphesiz ki sorduk, danıştık. Onlar için de rastgele bir olumsuzluk olmadığı için bu görüşmeleri gerçekleştirdik.
Muhalefet partileri içinde daima bir diyalog var. Bundan daha sonra HDP de bu ziyaretleri sıkça yapacak. Zira HDP’nin de hitap ettiği epeyce sayıda seçmen var. Bu seçmen kitlesine biz de HDP olarak itimat, umut vermek durumundayız. Ben bu ziyaretlerle birlikte o aralığın biraz daha kısaldığını ya da azaldığını söz edebilirim. Bundan daha sonraki ziyaretlerde Eş Genel Liderler ya da genel liderler seviyesinde olmasa bile, milletvekilleri ve kurullar içinde da görüşmeler devam edecek. Bir muhtaçlık olursa bir daha eş liderler genel liderler bir ortaya gelecek.
UYGUN Parti’den randevu talep etmiyorsunuz, pekala onlara bir davetiniz var mı?
Şu an gündemimizde GÜZEL Parti yok. Onu söyleyeyim yalnızca.
‘KESİNLİKLE BİR İTTİFAK ARAYIŞI İÇERİSİNDE DEĞİLİZ’
Bu görüşmeler birlikteinde ittifak tartışmalarını getiriyor. Bu temaslar ittifaka evrilir mi, görüşmelerde konuşuldu mu?
Öncelikle bizim bir ittifak arayışımız yok. Milletvekili seçimleri açısından baraj sıkıntımız yok. Bu görüşmeleri ittifak görüşmeleri çerçevesinde yapmıyoruz. Biz Türkiye’nin geleceği açısından muhalefet partileri olarak üzerimize düşen sorumluluk gereği bütün krizleri pahalandırmak üzere bu temasları gerçekleştiriyoruz. Bugün Türkiye’de oldukcalu bir krizden bahsediyoruz. Adalet, hukuk, siyaset, ekonomik, toplumsal krizler. hayatın her alanında yaşanan krizleri istişare etmek üzere bu ziyaretleri başlattık. Bu krizlerden çıkmanın, Türkiye toplumuna rahat bir nefes aldıracak ortamı sağlamanın yolu, metodu nedir, bunları konuştuk. Katiyen bir ittifak arayışı içerisinde değiliz. bu biçimde bir şey de konuşulmadı.
‘TUTUM EVRAKIMIZI KABUL EDECEK ADAYLA GÖRÜŞÜR MÜZAKERE EDERİZ’
Tavır belgenizde de söz ettiniz. İttifak arayışınız yok fakat ‘Cumhurbaşkanı adayını konuşmak isteriz’ dediniz. Pekala bu görüşmeler bunun için de bir yer olabilir mi?
Cumhurbaşkanlığı seçimi için olağan olarak ki bir tavır evrakımız var. Bu tavır evrakımızı deklare ettiğımız vakit esasen şunu söylemiştik. Tavır evrakımızda ortaya koyduğumuz prensipleri kabul edecek olan bir adayla tabi ki görüşür, müzakere ederiz. Lakin şu an itibariyle bu biçimde bir şey esasen mevcut değil. Şahsiyet üzerinden, kimlik üzerinden bir kıymetlendirme yapmıyoruz. Türkiye’yi krizlerden çıkaracak prensipler üzerinden hareket edilmesi gerektiğini söylüyoruz.
‘TEK KRİTER TAVIR DOKÜMANI, BAŞKA ADAY KONUŞMADIK’
Muhalefette aday ismi yok ancak aday tanımı var. Geçiş sürecini düzgün yönetsin, yetkilerinden feragat edebilsin gibi… Sizin Cumhurbaşkanı adayında şayet olmazsa olmazınız nedir?
Yalnızca tavır dokümanı, ben o denli söyleyeyim. Tavır evrakımız açık ve net. On bir unsurdan oluşan bir metin. Bunun ortasında bayan, ekoloji, iktisat, Kürt problemi, hukuk, adalet mevzuları var. Her bahiste görüşlerimiz ortada olduğu için öbür bir kritere nitekim gerek yok.
Tavır dokümanını benimseyen adayla görüşür, müzakere ederiz diyorsunuz. Bu şayet olmazsa kendi adayınızı mı çıkarırsınız?
Yetkili heyetlerimiz bütün seçenekleri kesinlikle kıymetlendirir ve ona göre karar alır.
‘TBMM’YE ÇOK DAHA GÜÇLÜ BİR HDP’NİN GİRMESİNİ AMAÇLIYORUZ’
HDP’nin üçüncü bir yol, ittifak tartışması var. Demokrasi İttifakı diyorsunuz. Sol siyasi partilerle görüştünüz. Fakat Sol Parti, TKP, EMEP ayrıyeten görüşmeler yapıyor. TİP farklı ziyaretler gerçekleştiriyor. HDP burada nerede duruyor? Sizin yaptınız görüşmelerle üçüncü ittifak amacı nedir?
Biz Cumhur İttifakı haricinde bütün partilerle görüşüyoruz. GÜZEL Parti’yi de kenara koyarsak bütün partilerle konuşmalarımız, görüşmelerimiz var. HDP, ülkeyi yönetme tezi ve amacıyla seçimlere yaklaşmaktadır. Cumhurbaşkanlığı seçimini ne kadar önemsiyorsak, tabi ki milletvekilliği seçimini de o kadar önemsiyoruz. TBMM’ye fazlaca daha kuvvetli bir HDP’nin girmesini amaçlıyoruz. Yani, sandalyesi ve milletvekili sayısı fazla bir HDP’nin parlamentoda temsili o dönemki maddelerin çıkması başta olmak üzere, birfazlaca şeyi hayli yakından ilgilendirecek ve etkileyecek. Biz o yüzden kapımızın herkese açık olduğunu söylüyoruz.
Biz bir çatı partisi üzereyiz. HDP içerisinde Ermeni var, Süryani var, Alevi var. Çok sayıda bayan var. Ancak bunların haricinde kalan farklı mezhepler, farklı inançlar, farklı topluluklar ve farklı bölümlere de kapımızı açık tutuyoruz. Problem budur aslında. Milletvekilliği seçiminde, vakti gelince bu siyasi partilerle yinedan bir görüşme trafiği başlatacağız.
‘SAVUNMAMIZI HALKIMIZLA BİRLİKTE MEYDANLARDA YAZIYORUZ’
Siz hiç ‘kapatılma riski yok’ üzere konuşuyorsunuz fakat hakkınızda bir parti kapatma davası var. Siz de hakkında siyasi yasak istenen şahıslar listesindesiniz. Bu davanın kararıyla ilgili bir öngörünüz var mı?
Şu anda rutin gidiyor. Çok ekstra bir şey şayet olmazsa şayet, yedi sekiz ay daha sürer üzere görünüyor. Fakat savcı biliyorsunuz temel hakkında mütalaasını hazırladı. Temel hakkında savunma ve kelamlı savunma süreci var. Yaptığımız görüşmelerde de tabir ettik, Biz HDP’yi kapattırmamak için çalışıyoruz. Problem yalnızca bir partiye yapılan bir haksızlık değil, Türkiye’nin geleceği açısından değerli bir sorun olarak görüyoruz. Türkiye’nin demokrasisi açısından değerli olan bu problemde elbette ki muhalefet partilerinin de ortak haline gereksinim var.
HDP’yi kapattırmama yaklaşımı ile halk buluşmaları yaptık. Farklı kısımlara gittik. Artık bir daha halk buluşmaları, mitingler yapıyoruz. Biz savunmamızı, temel hakkındaki savunmamızı meydanlarda, mitinglerde halkımız ile birlikte yazacağız. Kocaeli, Diyarbakır, İstanbul’da mitinglerimiz olacak. kuvvetli irade ile halkımıza olan inancımızla HDP’yi asla kapattırmayacağız. Milyonlara umut olan HDP fikriyatı engellenemeyecektir. HDP halkın kendisidir.
Makus senaryo, “kapatma” gerçekleşirse hazır mısınız? Yedek partiniz var mı?
olağan olarak her senaryoya hazırız. B ve C planlarımız var. Türkiye halklarını asla seçeneksiz bırakmayacağız.
‘HDP KONGRESİ ŞUBAT’A YETİŞMİYOR’
Bu ortada kongreniz yaklaşıyor. Erteleme hakkınız da var lakin yapacak mısınız?
Yoğunluktan ve genel gelişmelerden dolayı kongreyi şubatta yetiştiremiyoruz fakat kısa vakitte hazırlıkları başlayacak.
‘İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’NE YAPILANLARI KINIYORUZ’
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ‘terörle iltisaklı çalışanlar olduğu’ nedeni öne sürülerek başlatılan ‘özel teftiş’ tartışma konusu. Bu sürecin kayyım atamaya gidebileceği yorumları yapılıyor. Siz epeyce sayıda belediyesine kayyım atanmış bir siyasi partinin eş genel liderisiniz. İBB ile ilgili bu süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?
Asla gerçek bulmuyoruz. İçişleri Bakanı’nın talimatı ile bir büyükşehir belediye liderine tıpkı bize yaptıkları üzere bir kayyım atama fikrinin ya da hazırlığının asla bu ülkeye yararı olmaz, olamaz. Bizim onlarca belediyemize kayyım atandı. Bu ülkeye ne yararı oldu? Bugün kayyımların yaptığı usulsüzlükler, hırsızlıklar Sayıştay raporlarıyla da fazlaca açık ve net ortada. Biz iktidarın bilhassa HDP’li belediyelere kayyım atamasının hedefini epeyce âlâ biliyoruz. Kendi çıkarları için halka hizmeti durdurmak için, usulsüzlüklerine, hırsızlıklarına hırsızlık katmak için bizim belediyelerimizi kayyımla yönetmeye başladılar. Artık halkın büyük bir yansısı ve öfkesi var. tekrarki seçimde bir daha biz kazanacağız. İstanbul üzere muhalefetin elindeki bir belediyeye kayyım atama fikri de bir o kadar yanlış ve tehlikelidir. Bu konularda oldukcaça mustarip olan bir parti olarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yapılanları kınıyoruz ve asla gerçek bulmuyoruz. Bu yanlıştan bir an evvel vazgeçilmesi gerekiyor.
‘TÜM PARTİLERLE SEÇİM GÜVENLİĞİNİ KONUŞTUK’
Seçime dair dehşet senaryoları konuşuluyor. Malum 7 Haziran-1 Kasım içinde yaşanan bir müddetç var. Sizin çeşitli niçinlerle seçimlerin ertelenmesi üzere seçim sürecine dair telaşınız var mı?
Seçimin ertelenmesi asla mümkün olmaz. Bu ülke her türlü senaryo karşısında seçime gidecek. Halkın hakemliğine kesinlikle başvurulacak. Zira buna büyük bir gereksinim var. Biz hatta bu yıl erken seçimin olacağını düşünüyoruz. Erken seçim davetini inanarak yapıyoruz. Zira yönetilemeyen bir Türkiye var. İktidarın bütün haksızlıkları, usulsüzlükleri, hileleri, her devir yaptıklarını bu seçim devrinde yapmasına müsaade vermeyeceğiz. Öbür siyasi partilerle de seçim güvenliği konusunu fazlaca ayrıntılı konuştuk. Son lokal seçimlerde bilhassa bizim belediyelerde kaybettirmek için bize oynanan oyunların tekrarki seçimlerde yapılmaması için şimdiden tedbirlerimizi aldık, çalışmasını yapıyoruz.
‘SEÇİM GÜVENLİĞİ İÇİN KOMİTELER KURULACAK’
Seçim güvenliği konusunda başka partilerle somut bir işbirliği yapılacak mı?
Evet. Milletvekillerinden, lider yardımcılarından oluşan komiteler kurulacak. Komite bir ortaya gelerek çalışmaları takip edecek, hazırlıklar yapacak. Yalnızca bizim hazırlıklarımızla olmaz aslına bakarsan. Seçimle günler kala müşahit ve sandık nazaranvlilerimize yönelik gözaltılar yapılabiliyor. Biz bütün bunlara karşı da tedbirlerimizi şimdiden alıyoruz. Öbür partilerle bu durumu istişare ettik. hiç bir biçimde seçimi kazanmak için oynayacakları oyunlara müsaade etmeyeceğiz. Bu bahiste epeyce umutluyuz.
‘HDP BÜYÜYEN UMUT’
Bu ortada seçim barajının düşürülmesi gündemde. İktidar cephesinde “HDP’nin şişirilmiş, emanet oyları var. Baraj aşağı çekilirse o da gerçek oyuna döner” yorumları var. Baraj düşerse size tesiri ne olur?
Baraj sıkıntımız yok oyumuz katlanarak artacaktır. Kaldı ki araştırma şirketleri aslına bakarsanız HDP’nin oyunu yüzde 15’in üzerinde tespit etmektedir. Temas ettiğimiz, dokunduğumuz her yerde insanların yaklaşımlarından, insanların bize olan sempatisinden de oyumuzun devasa yükseklikte olduğunu görüyoruz. Bu yalnızca kuvvetli olduğumuz Diyarbakır’da Hakkâri’de değil, Türkiye’nin metropollerinde de bu biçimde. Bu devir Karadeniz’de de bu bu biçimde. Örneğin sel felaketinde Karadeniz’e giden heyetimiz, sahiden epeyce büyük bir ilgiyle karşılandı. HDP büyüyen umuttur.
‘SEÇİM BARAJI AK PARTİ’NİN MHP’YE DİYET BORCU OLARAK DÜŞÜYOR’
Sizce seçim barajının aşağı çekilmesinin maksadı nedir?
MHP’nin, küçük ortağın baraj sorunu var. Diyelim ki ilerde Cumhur İttifakı bozuldu; AKP’nin MHP’ye diyet borcu olarak seçim barajı düşüyor. Lakin yüzde 7 bile MHP’yi kurtarmayacak. MHP bugün yüzde 7’nin de altında.
‘HDP OLMASA MHP NE KONUŞACAK MERAK EDİYORUZ’
MHP, HDP’nin varlığını ‘beka sorunu’ olarak görüyor, kapatılması istikametinde açık davetler yapıyor. Bu tavrını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye’deki siyasi partiler içerisinde ülkeyi bu hale getiren, daima krizlere sürükleyen bir anlayışla karşı karşıyayız. Asıl kapanması gereken; bu iktidarın yolsuzluk nizamıdır. Küçük ortağın bu ülkedeki yoksulluğa, sefalete, ekonomik krize dair ağzından bu güne kadar bir şey çıktığını kimse görmedi. Tek sıkıntıları HDP’nin varlığı, HDP’nin siyaseti, HDP’nin Türkiye toplumuna umut olması, cüret vermesidir. HDP olmasa iktidar ortakları ne konuşacak onu da merak ediyoruz.
‘KILIÇDAROĞLU’NUN HELALLEŞME KELAMI KIYMETLİ’
Bu ortada CHP Genel Lideri Kılıçdaroğlu’nun “helalleşme” daveti oldu. Roboski anmasına heyet göndererek orada bulunan ailelerle telefonda görüştü. Helalleşme davetini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bugün Türkiye’deki adaletsizliklerle ilgili bütün siyasi partilerin hassas olması bizim açımızdan kıymetli. Sayın Kılıçdaroğlu Emine Şenyaşar’ı da ziyaret etti. Herkes kendi cephesinden farklı kıymetlendirebilir fakat CHP açısından bunu yapmaları değerli ve manalıdır. Helalleşmenin devamının kesinlikle olması gerekiyor. Hakikatle yüzleşme ve adaletin sağlanması Türkiye’nin en temel gereksinimidir. Ortak gelecek fakat bu biçimde kurulabilir. Yalnızca bu sorunlarda değil, cezaevlerinde fazlaca sayıda siyasetçi var. Bunun yanında HDP’ye kapatma davası var, Kobane davası var. Biz bütün bu güç süreçleri daima gayret ederek aştık. Bu şiddetli periyodu de gayretle aşabileceğimizi düşünüyoruz.
‘TÜM PARTİLER AYSEL TUĞLUK İÇİN BİR KELAM KURMALI’
Bu ortada Aysel Tuğluk’un sıhhat durumuyla ilgili gelişmeleri izliyoruz. Tuğluk’un eski Meclis üyesi olması ötürüsıyla Meclis Lideri ya da Adalet Bakanı nezdinde teşebbüsleriniz olacak mı?
Oluyor… Aysel Hanımla ilgili her türlü çabayı sarf ederiz. CHP ve DEVA görüşmelerinde de tabir ettik. Aysel Hanım bu ülkede siyaset yapmış, milletvekilliği yapmış, genel başkanlık yapmış bir arkadaşımız. Hakikaten durumu hayli makûs. Aysel Hanım’ın cezasının ertelenmesi durumunda dışarda olmasının ne bize bir yararı var ne de iktidara bir ziyanı var. Dışarı çıktığında ne siyaset yapacak ne de konuşabilecek durumda. ötürüsıyla Aysel bayanın bir an evvel cezasının ertelenmesi gerekiyor. Bu hususta uygun bir kamuoyu oluştu ancak siyasi partilerin de Aysel Hanım için bir kelam kurması bizce epey değerli olur.
CHP Genel Lideri Kılıçdaroğlu’nun bu bahiste bir değerlendirmesi oldu mu?
Aysel Hanım’ın sıhhat durumunu ve gelişmeleri sordu, mevzunun takipçisi olacağını söylemiş oldu.
HDP’nin yaptığı bu ziyaretler seçime ittifak olasılıkları ve cumhurbaşkanı adayı tartışmalarını da birlikteinde getirdi. Buldan baraj sorunu bulunmayan HDP’nin mutlaka bir ittifak arayışı ortasında olmadığını söylerken Cumhurbaşkanı adayı ile ilgili ise geçtiğimiz eylül ayında deklare ettikları 11 unsurluk tavır evrakının tek kriter olduğunu belirterek, “Tutum dokümanımızda ortaya koyduğumuz unsurları kabul edecek olan bir adayla görüşür, müzakere ederiz. Şahsiyet üzerinden, kimlik üzerinden bir kıymetlendirme yapmıyoruz. Türkiye’yi krizlerden çıkaracak prensipler üzerinden hareket edilmesi gerektiğini söylüyoruz” dedi.
HDP EŞ Genel Lideri Pervin Buldan’ın erken seçim, ittifaklar, cumhurbaşkanı adayı, HDP hakkında açılan kapatma davası, seçim güvenliği üzere gündemdeki bahislerle ilgili Gazete Duvar’ın sorularına karşılıkları şu biçimde oldu:
‘İKTİDARIN KUTUPLAŞTIRICI-AYRIŞTIRICI LİSANI BU TIP ATAKLARA YER HAZIRLIYOR’
İzmir’de Deniz Poyraz’ın öldürülmesinin akabinde İstanbul Bahçelievler’deki ofisinize da bir hücum teşebbüsü oldu. Bu ataklar ne manaya geliyor, nasıl değerlendiriyorsunuz?
Çok dikkat edilmesi gereken problem şu: Deniz Poyraz’ın katledilmesiyle ilgili dava arifesinde bu biçimde bir atakla karşı karşıya kaldık. beraberinde Roboski’nin 10’uncu yıldönümü. Kürtlerin tarihinde en acı olayların yaşandığı gün diye tabir etmek isterim. Açıkçası Deniz Poyraz’ın katledilmesi olayında yalnızca tetiği çeken kişinin tutuklu olması ve onun ardındaki güçlerin hâlâ açığa çıkarılmamış olması bu tıp cinayet ya da atakları tetikliyor. Bahçelievler ilçemize yapılan atağın da Deniz Poyraz saldırısından epey bağımsız olmadığını, hatta tıpkı güçlerin birebir takımın olduğu kanılarımızı paylaşmak isteriz. İktidarın şüphesiz ki kutuplaştırıcı ve ayrıştırıcı lisanı bu tıp hücumlara taban hazırlıyor. Bu uzun müddettir hem AKP’nin tıpkı vakitte küçük ortağı MHP’nin HDP’yi, çalışanlarını gaye gösteren açıklamalarının kararıdur. tıpkı zamandaniz’in katilinin ardındaki güçlerin birebir vakitte bugünkü hücumun kimler tarafınca organize edildiği, kimler tarafınca bu saldırganın ilçemize gönderildiği açığa çıkarılmalıdır.
‘DÖRT PARTİ ZİYARETİ OLUMLU VE VERİMLİ GEÇTİ’
SAADET, Gelecek, DEVA, CHP tipini tamamladınız. Ziyaretlerinizin gayesi neydi, hedeflediğiniz emele ulaştınız mı?
Yaptığımız dört ziyaret de fazlaca olumlu ve verimli geçti. Bütün görüşmelerimizde ekonomik kriz ve erken seçim sorunu üzerinde durduk. Herkes Türkiye’nin erken seçime gitmesi gerektiğini ve bu idareden kurtulması gerektiğini söz ediyor. Biz de bu hususları ayrıntılı olarak konuştuk. Bunun yanı sıra Türkiye’deki adaletsizlikler, seçim güvenliği konusu üzere başlıklar da masaya yatırıldı. Bunlarla ilgili neler düşündüğümüzü hem biz kendi cephemizden tabir ettik hem öteki partilerin genel liderleri da bu mevzudaki görüşlerini söylemiş olduler.
Meclis’e erken seçim önergesi verme teklifiniz karşısında yaklaşımları ne oldu?
Bu mevzuyu parlamentoda muhalefet içerisinde çoğunluğu olan parti olduğu için yüklü olarak CHP’yle istişare ettik. DÜZGÜN Parti’nin de görüşü kıymetli. Lakin bu mevzuyu CHP onlarla istişare edecek. Biz küme başkanvekillerimizi bu hususta nazaranvlendirdik. HDP’den Meral Danış Beştaş CHP’den Özgür Özel toplantıda vardı. Uygun bir vakitte en azından bu önergeyi Meclis’e sunma konusunda bizleri, genel liderleri, eş liderleri bilgilendirecekler.
Meclis’e önerge sunulmasına sıcak bakıldı mı?
Evet evet.
YETERLİ Parti’ye bir ziyaret gerçekleştirmediniz, randevu da talep etmediniz.
Şu anda ona gerek duymuyoruz. ÂLÂ Parti’yle görüşmeyi gündemimize almadık. Natürel koşullar, şartlar önümüzdeki vakit içerisinde ne olur bilemeyiz lakin şu an için YETERLİ Parti’yle görüşme talebimiz yok. bu biçimde bir gündemimiz de yok.
‘OCAK AYINDA ERKEN SEÇİM ÖNERGESİ VERİLECEK’
Meclis açılınca, 4 Ocak’tan daha sonra erken seçim önergesiyle karşılaşabilir miyiz?
4 Ocak’tan daha sonra evet. Bu görüşmeler küme başkanvekilleri içinde devam edecek. Uygun bir vakit tespit edecekler ve bu önergeyi sunacaklar. Önerge Anayasa Komisyonu’na gidecek. Önergeler farklı başka verilmişse birleştirilme ihtimali devasa yükseklikte lakin ortak verilmişse komiteden geçip genel heyete gelme ihtimali var.
‘AKP İÇERİSİNDE DE GİDİŞATTAN RAHATSIZ MİLLETVEKİLLERİ VAR’
Meclis’in erken seçim sonucu alması için 360 oy gerekiyor. Ne iktidar ne de muhalefet tek başına bu sayıyı yakalayamıyor. Bu durumda önergenizin geçebileceğini düşünüyor musunuz?
Toplum AKP iktidarının idare anlayışından rahatsız ve buna itiraz ediyor. Bizden beklenti doğrultusunda bu biçimdesi bir gündemi yaratmak ve erken seçimi her şartta gündeme getirmek üzere bir sorumluluğumuzun olduğu şuuruyla bunu yapıyoruz. Evet çoğunluk iktidarda olduğu için reddedebilir ancak biz AKP içerisinde erken seçimi isteyen, bu gidişattan rahatsız olan vicdanlı milletvekilleri olduğuna da inanıyoruz. Bu bir ihtimal. İlla ki olacak diye söylemiyorum. Açık oylama olursa hiç kimse kendini bu mevzuda deşifre etmek istemeyebilir ancak kapalı oylama olursa şayet AKP’nin de içerisinden buna evet diyebilecek epey sayıda milletvekili olduğunu biliyoruz. Bu bahiste muhalefet olarak üzerimize düşeni yapmak istiyoruz.
‘PARTİLER ORTASI ARA BİRAZ DAHA KISALDI’
Bu görüşmelerin partiler içinde diyalog açısından da kıymeti var. Artık tüm partilerin HDP’ye koyduğu bir aralık var. Yaptığınız görüşmelerle bu ara daraldı mı ya da var olan uzaklıklar kapanıyor mu?
Geçen seferki tıbbımızda ortak imaj vermedik. Bu biraz da bizim talebimiz üzerine bu biçimde gerçekleşti. Lakin bu ziyarette ortak imgeyi de amaçladık. Buna da muhtaçlık var. Evet seçmenimiz de, bize oy vermeyen beşerler da, sempatiyle bakan seçmenler de bizden artık bunu bekliyorlar ve daima dillendiriyorlar. Geçen seferki görüşmelerde ortak manzara vermediğimiz için biz de, öteki partiler de epeyce tenkit aldık. Bunu partilere şüphesiz ki sorduk, danıştık. Onlar için de rastgele bir olumsuzluk olmadığı için bu görüşmeleri gerçekleştirdik.
Muhalefet partileri içinde daima bir diyalog var. Bundan daha sonra HDP de bu ziyaretleri sıkça yapacak. Zira HDP’nin de hitap ettiği epeyce sayıda seçmen var. Bu seçmen kitlesine biz de HDP olarak itimat, umut vermek durumundayız. Ben bu ziyaretlerle birlikte o aralığın biraz daha kısaldığını ya da azaldığını söz edebilirim. Bundan daha sonraki ziyaretlerde Eş Genel Liderler ya da genel liderler seviyesinde olmasa bile, milletvekilleri ve kurullar içinde da görüşmeler devam edecek. Bir muhtaçlık olursa bir daha eş liderler genel liderler bir ortaya gelecek.
UYGUN Parti’den randevu talep etmiyorsunuz, pekala onlara bir davetiniz var mı?
Şu an gündemimizde GÜZEL Parti yok. Onu söyleyeyim yalnızca.
‘KESİNLİKLE BİR İTTİFAK ARAYIŞI İÇERİSİNDE DEĞİLİZ’
Bu görüşmeler birlikteinde ittifak tartışmalarını getiriyor. Bu temaslar ittifaka evrilir mi, görüşmelerde konuşuldu mu?
Öncelikle bizim bir ittifak arayışımız yok. Milletvekili seçimleri açısından baraj sıkıntımız yok. Bu görüşmeleri ittifak görüşmeleri çerçevesinde yapmıyoruz. Biz Türkiye’nin geleceği açısından muhalefet partileri olarak üzerimize düşen sorumluluk gereği bütün krizleri pahalandırmak üzere bu temasları gerçekleştiriyoruz. Bugün Türkiye’de oldukcalu bir krizden bahsediyoruz. Adalet, hukuk, siyaset, ekonomik, toplumsal krizler. hayatın her alanında yaşanan krizleri istişare etmek üzere bu ziyaretleri başlattık. Bu krizlerden çıkmanın, Türkiye toplumuna rahat bir nefes aldıracak ortamı sağlamanın yolu, metodu nedir, bunları konuştuk. Katiyen bir ittifak arayışı içerisinde değiliz. bu biçimde bir şey de konuşulmadı.
‘TUTUM EVRAKIMIZI KABUL EDECEK ADAYLA GÖRÜŞÜR MÜZAKERE EDERİZ’
Tavır belgenizde de söz ettiniz. İttifak arayışınız yok fakat ‘Cumhurbaşkanı adayını konuşmak isteriz’ dediniz. Pekala bu görüşmeler bunun için de bir yer olabilir mi?
Cumhurbaşkanlığı seçimi için olağan olarak ki bir tavır evrakımız var. Bu tavır evrakımızı deklare ettiğımız vakit esasen şunu söylemiştik. Tavır evrakımızda ortaya koyduğumuz prensipleri kabul edecek olan bir adayla tabi ki görüşür, müzakere ederiz. Lakin şu an itibariyle bu biçimde bir şey esasen mevcut değil. Şahsiyet üzerinden, kimlik üzerinden bir kıymetlendirme yapmıyoruz. Türkiye’yi krizlerden çıkaracak prensipler üzerinden hareket edilmesi gerektiğini söylüyoruz.
‘TEK KRİTER TAVIR DOKÜMANI, BAŞKA ADAY KONUŞMADIK’
Muhalefette aday ismi yok ancak aday tanımı var. Geçiş sürecini düzgün yönetsin, yetkilerinden feragat edebilsin gibi… Sizin Cumhurbaşkanı adayında şayet olmazsa olmazınız nedir?
Yalnızca tavır dokümanı, ben o denli söyleyeyim. Tavır evrakımız açık ve net. On bir unsurdan oluşan bir metin. Bunun ortasında bayan, ekoloji, iktisat, Kürt problemi, hukuk, adalet mevzuları var. Her bahiste görüşlerimiz ortada olduğu için öbür bir kritere nitekim gerek yok.
Tavır dokümanını benimseyen adayla görüşür, müzakere ederiz diyorsunuz. Bu şayet olmazsa kendi adayınızı mı çıkarırsınız?
Yetkili heyetlerimiz bütün seçenekleri kesinlikle kıymetlendirir ve ona göre karar alır.
‘TBMM’YE ÇOK DAHA GÜÇLÜ BİR HDP’NİN GİRMESİNİ AMAÇLIYORUZ’
HDP’nin üçüncü bir yol, ittifak tartışması var. Demokrasi İttifakı diyorsunuz. Sol siyasi partilerle görüştünüz. Fakat Sol Parti, TKP, EMEP ayrıyeten görüşmeler yapıyor. TİP farklı ziyaretler gerçekleştiriyor. HDP burada nerede duruyor? Sizin yaptınız görüşmelerle üçüncü ittifak amacı nedir?
Biz Cumhur İttifakı haricinde bütün partilerle görüşüyoruz. GÜZEL Parti’yi de kenara koyarsak bütün partilerle konuşmalarımız, görüşmelerimiz var. HDP, ülkeyi yönetme tezi ve amacıyla seçimlere yaklaşmaktadır. Cumhurbaşkanlığı seçimini ne kadar önemsiyorsak, tabi ki milletvekilliği seçimini de o kadar önemsiyoruz. TBMM’ye fazlaca daha kuvvetli bir HDP’nin girmesini amaçlıyoruz. Yani, sandalyesi ve milletvekili sayısı fazla bir HDP’nin parlamentoda temsili o dönemki maddelerin çıkması başta olmak üzere, birfazlaca şeyi hayli yakından ilgilendirecek ve etkileyecek. Biz o yüzden kapımızın herkese açık olduğunu söylüyoruz.
Biz bir çatı partisi üzereyiz. HDP içerisinde Ermeni var, Süryani var, Alevi var. Çok sayıda bayan var. Ancak bunların haricinde kalan farklı mezhepler, farklı inançlar, farklı topluluklar ve farklı bölümlere de kapımızı açık tutuyoruz. Problem budur aslında. Milletvekilliği seçiminde, vakti gelince bu siyasi partilerle yinedan bir görüşme trafiği başlatacağız.
‘SAVUNMAMIZI HALKIMIZLA BİRLİKTE MEYDANLARDA YAZIYORUZ’
Siz hiç ‘kapatılma riski yok’ üzere konuşuyorsunuz fakat hakkınızda bir parti kapatma davası var. Siz de hakkında siyasi yasak istenen şahıslar listesindesiniz. Bu davanın kararıyla ilgili bir öngörünüz var mı?
Şu anda rutin gidiyor. Çok ekstra bir şey şayet olmazsa şayet, yedi sekiz ay daha sürer üzere görünüyor. Fakat savcı biliyorsunuz temel hakkında mütalaasını hazırladı. Temel hakkında savunma ve kelamlı savunma süreci var. Yaptığımız görüşmelerde de tabir ettik, Biz HDP’yi kapattırmamak için çalışıyoruz. Problem yalnızca bir partiye yapılan bir haksızlık değil, Türkiye’nin geleceği açısından değerli bir sorun olarak görüyoruz. Türkiye’nin demokrasisi açısından değerli olan bu problemde elbette ki muhalefet partilerinin de ortak haline gereksinim var.
HDP’yi kapattırmama yaklaşımı ile halk buluşmaları yaptık. Farklı kısımlara gittik. Artık bir daha halk buluşmaları, mitingler yapıyoruz. Biz savunmamızı, temel hakkındaki savunmamızı meydanlarda, mitinglerde halkımız ile birlikte yazacağız. Kocaeli, Diyarbakır, İstanbul’da mitinglerimiz olacak. kuvvetli irade ile halkımıza olan inancımızla HDP’yi asla kapattırmayacağız. Milyonlara umut olan HDP fikriyatı engellenemeyecektir. HDP halkın kendisidir.
Makus senaryo, “kapatma” gerçekleşirse hazır mısınız? Yedek partiniz var mı?
olağan olarak her senaryoya hazırız. B ve C planlarımız var. Türkiye halklarını asla seçeneksiz bırakmayacağız.
‘HDP KONGRESİ ŞUBAT’A YETİŞMİYOR’
Bu ortada kongreniz yaklaşıyor. Erteleme hakkınız da var lakin yapacak mısınız?
Yoğunluktan ve genel gelişmelerden dolayı kongreyi şubatta yetiştiremiyoruz fakat kısa vakitte hazırlıkları başlayacak.
‘İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’NE YAPILANLARI KINIYORUZ’
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ‘terörle iltisaklı çalışanlar olduğu’ nedeni öne sürülerek başlatılan ‘özel teftiş’ tartışma konusu. Bu sürecin kayyım atamaya gidebileceği yorumları yapılıyor. Siz epeyce sayıda belediyesine kayyım atanmış bir siyasi partinin eş genel liderisiniz. İBB ile ilgili bu süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?
Asla gerçek bulmuyoruz. İçişleri Bakanı’nın talimatı ile bir büyükşehir belediye liderine tıpkı bize yaptıkları üzere bir kayyım atama fikrinin ya da hazırlığının asla bu ülkeye yararı olmaz, olamaz. Bizim onlarca belediyemize kayyım atandı. Bu ülkeye ne yararı oldu? Bugün kayyımların yaptığı usulsüzlükler, hırsızlıklar Sayıştay raporlarıyla da fazlaca açık ve net ortada. Biz iktidarın bilhassa HDP’li belediyelere kayyım atamasının hedefini epeyce âlâ biliyoruz. Kendi çıkarları için halka hizmeti durdurmak için, usulsüzlüklerine, hırsızlıklarına hırsızlık katmak için bizim belediyelerimizi kayyımla yönetmeye başladılar. Artık halkın büyük bir yansısı ve öfkesi var. tekrarki seçimde bir daha biz kazanacağız. İstanbul üzere muhalefetin elindeki bir belediyeye kayyım atama fikri de bir o kadar yanlış ve tehlikelidir. Bu konularda oldukcaça mustarip olan bir parti olarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yapılanları kınıyoruz ve asla gerçek bulmuyoruz. Bu yanlıştan bir an evvel vazgeçilmesi gerekiyor.
‘TÜM PARTİLERLE SEÇİM GÜVENLİĞİNİ KONUŞTUK’
Seçime dair dehşet senaryoları konuşuluyor. Malum 7 Haziran-1 Kasım içinde yaşanan bir müddetç var. Sizin çeşitli niçinlerle seçimlerin ertelenmesi üzere seçim sürecine dair telaşınız var mı?
Seçimin ertelenmesi asla mümkün olmaz. Bu ülke her türlü senaryo karşısında seçime gidecek. Halkın hakemliğine kesinlikle başvurulacak. Zira buna büyük bir gereksinim var. Biz hatta bu yıl erken seçimin olacağını düşünüyoruz. Erken seçim davetini inanarak yapıyoruz. Zira yönetilemeyen bir Türkiye var. İktidarın bütün haksızlıkları, usulsüzlükleri, hileleri, her devir yaptıklarını bu seçim devrinde yapmasına müsaade vermeyeceğiz. Öbür siyasi partilerle de seçim güvenliği konusunu fazlaca ayrıntılı konuştuk. Son lokal seçimlerde bilhassa bizim belediyelerde kaybettirmek için bize oynanan oyunların tekrarki seçimlerde yapılmaması için şimdiden tedbirlerimizi aldık, çalışmasını yapıyoruz.
‘SEÇİM GÜVENLİĞİ İÇİN KOMİTELER KURULACAK’
Seçim güvenliği konusunda başka partilerle somut bir işbirliği yapılacak mı?
Evet. Milletvekillerinden, lider yardımcılarından oluşan komiteler kurulacak. Komite bir ortaya gelerek çalışmaları takip edecek, hazırlıklar yapacak. Yalnızca bizim hazırlıklarımızla olmaz aslına bakarsan. Seçimle günler kala müşahit ve sandık nazaranvlilerimize yönelik gözaltılar yapılabiliyor. Biz bütün bunlara karşı da tedbirlerimizi şimdiden alıyoruz. Öbür partilerle bu durumu istişare ettik. hiç bir biçimde seçimi kazanmak için oynayacakları oyunlara müsaade etmeyeceğiz. Bu bahiste epeyce umutluyuz.
‘HDP BÜYÜYEN UMUT’
Bu ortada seçim barajının düşürülmesi gündemde. İktidar cephesinde “HDP’nin şişirilmiş, emanet oyları var. Baraj aşağı çekilirse o da gerçek oyuna döner” yorumları var. Baraj düşerse size tesiri ne olur?
Baraj sıkıntımız yok oyumuz katlanarak artacaktır. Kaldı ki araştırma şirketleri aslına bakarsanız HDP’nin oyunu yüzde 15’in üzerinde tespit etmektedir. Temas ettiğimiz, dokunduğumuz her yerde insanların yaklaşımlarından, insanların bize olan sempatisinden de oyumuzun devasa yükseklikte olduğunu görüyoruz. Bu yalnızca kuvvetli olduğumuz Diyarbakır’da Hakkâri’de değil, Türkiye’nin metropollerinde de bu biçimde. Bu devir Karadeniz’de de bu bu biçimde. Örneğin sel felaketinde Karadeniz’e giden heyetimiz, sahiden epeyce büyük bir ilgiyle karşılandı. HDP büyüyen umuttur.
‘SEÇİM BARAJI AK PARTİ’NİN MHP’YE DİYET BORCU OLARAK DÜŞÜYOR’
Sizce seçim barajının aşağı çekilmesinin maksadı nedir?
MHP’nin, küçük ortağın baraj sorunu var. Diyelim ki ilerde Cumhur İttifakı bozuldu; AKP’nin MHP’ye diyet borcu olarak seçim barajı düşüyor. Lakin yüzde 7 bile MHP’yi kurtarmayacak. MHP bugün yüzde 7’nin de altında.
‘HDP OLMASA MHP NE KONUŞACAK MERAK EDİYORUZ’
MHP, HDP’nin varlığını ‘beka sorunu’ olarak görüyor, kapatılması istikametinde açık davetler yapıyor. Bu tavrını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye’deki siyasi partiler içerisinde ülkeyi bu hale getiren, daima krizlere sürükleyen bir anlayışla karşı karşıyayız. Asıl kapanması gereken; bu iktidarın yolsuzluk nizamıdır. Küçük ortağın bu ülkedeki yoksulluğa, sefalete, ekonomik krize dair ağzından bu güne kadar bir şey çıktığını kimse görmedi. Tek sıkıntıları HDP’nin varlığı, HDP’nin siyaseti, HDP’nin Türkiye toplumuna umut olması, cüret vermesidir. HDP olmasa iktidar ortakları ne konuşacak onu da merak ediyoruz.
‘KILIÇDAROĞLU’NUN HELALLEŞME KELAMI KIYMETLİ’
Bu ortada CHP Genel Lideri Kılıçdaroğlu’nun “helalleşme” daveti oldu. Roboski anmasına heyet göndererek orada bulunan ailelerle telefonda görüştü. Helalleşme davetini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bugün Türkiye’deki adaletsizliklerle ilgili bütün siyasi partilerin hassas olması bizim açımızdan kıymetli. Sayın Kılıçdaroğlu Emine Şenyaşar’ı da ziyaret etti. Herkes kendi cephesinden farklı kıymetlendirebilir fakat CHP açısından bunu yapmaları değerli ve manalıdır. Helalleşmenin devamının kesinlikle olması gerekiyor. Hakikatle yüzleşme ve adaletin sağlanması Türkiye’nin en temel gereksinimidir. Ortak gelecek fakat bu biçimde kurulabilir. Yalnızca bu sorunlarda değil, cezaevlerinde fazlaca sayıda siyasetçi var. Bunun yanında HDP’ye kapatma davası var, Kobane davası var. Biz bütün bu güç süreçleri daima gayret ederek aştık. Bu şiddetli periyodu de gayretle aşabileceğimizi düşünüyoruz.
‘TÜM PARTİLER AYSEL TUĞLUK İÇİN BİR KELAM KURMALI’
Bu ortada Aysel Tuğluk’un sıhhat durumuyla ilgili gelişmeleri izliyoruz. Tuğluk’un eski Meclis üyesi olması ötürüsıyla Meclis Lideri ya da Adalet Bakanı nezdinde teşebbüsleriniz olacak mı?
Oluyor… Aysel Hanımla ilgili her türlü çabayı sarf ederiz. CHP ve DEVA görüşmelerinde de tabir ettik. Aysel Hanım bu ülkede siyaset yapmış, milletvekilliği yapmış, genel başkanlık yapmış bir arkadaşımız. Hakikaten durumu hayli makûs. Aysel Hanım’ın cezasının ertelenmesi durumunda dışarda olmasının ne bize bir yararı var ne de iktidara bir ziyanı var. Dışarı çıktığında ne siyaset yapacak ne de konuşabilecek durumda. ötürüsıyla Aysel bayanın bir an evvel cezasının ertelenmesi gerekiyor. Bu hususta uygun bir kamuoyu oluştu ancak siyasi partilerin de Aysel Hanım için bir kelam kurması bizce epey değerli olur.
CHP Genel Lideri Kılıçdaroğlu’nun bu bahiste bir değerlendirmesi oldu mu?
Aysel Hanım’ın sıhhat durumunu ve gelişmeleri sordu, mevzunun takipçisi olacağını söylemiş oldu.