kunteper
Member
HDP Antep Vilayet Örgütü’nün “Dem dema HDP’ê ye” (Şimdi HDP zamanı) şiarıyla gerçekleştirdiği 4’üncü Olağan Kongresi, bir düğün salonunda yapıldı. Çok sayıda kişinin katıldığı kongrede konuşan HDP Eş Genel Lideri Pervin Buldan, “HDP’nin yarattığı umudu ve cüreti kırabileceklerini sandılar ve bir hayal kurdular, bir daha yanıldılar. Biz onları yanıltmaya devam edeceğiz” dedi.
Buldan’ın konuşması özetle şöyleki:
BAŞARAMAYACAKLAR: Kobanê kumpas davası AKP-MHP ittifakının HDP’nin önünde çıkardığı bir kumpas davasıdır. Bu dava tüzel bir dava değil, siyasi bir davadır. Tam 8 yıl evvel burada Antep’te ‘Kobanê düştü düşecek’ dediği için bir kaos yaratmaya çalıştılar. Bekledikleri kararı alamadılar. Bizim önümüze çıkardıkları tam da budur. Bu bir intikam davasıdır. Bu dava yalnızca Kobanê kumpas değil, HDP’yi kapatma davası olarak önümüze çıkmaktadır. Tam manasıyla siyasi bir davadır. Başaramadılar, ancak başaramayacaklar. Bizi siyasetten koparamadılar, koparamayacaklar. Mahkemelerinde boyun eğeceğimizi sandılar lakin onları boşa çıkarttık. Kobanê gerçeğini bütün arkadaşlarımız tek tek anlatarak yüzlerine vurmaya devam edecekler. Zira bu davanın hakikatle sonuçlanacağını epey uygun biliyoruz. HDP’nin uğraşını, Türkiye siyasetindeki yerini, kıymetini anlatmaya devam edeceğiz. Onların işleri mahzur çıkarmak olabilir fakat bizim işimiz önümüze bakmak, yolumuza devam etmektir. Onlar sandıktan korktukları için karşımıza sandıkla çıkmıyorlar. Sandıktan, siyasettin korktukları için karşımıza kumpas davalarla çıkıyorlar. Onların kaygıları, tasaları halkın sorunu, ülke toplumunun sorunu değil tek kaygıları HDP’idr, muhalefet güçleridir, Kürtlerdir. Fakat bu hesapları bir bir bozuluyor. HDP’nin yarattığı umudu ve hamaseti kırabileceklerini sandılar ve bir hayal kurdular, bir daha yanıldılar. Biz onları yanıltmaya devam edeceğiz. HDP’nin çabasının başladığı yer, AKP’nin siyasetinin bittiği yerdir Her türlü mahzur, kumpas, baskıya karşın HDP’yi korkutamadılar, HDP’ye geri adım attıramadılar. Halklarımızın iradesini kıramadılar. Kongrelerimiz buna en hoş karşılıktır. Mecali kalmadı diyenlere en hoş yanıttır.
HALKIN YAKASINDAN DÜŞECEKLER: En büyük umut haline geldi bunu herkes biliyor. HDP düşmedi, HDP düşmeyecek, bunu da herkes bu biçimde bilsin. Barış umutları düşmedi, asla düşmeyecek. Ne yargı kumpasları ne siyasi operasyonları ne çökertme siyasetleri halklarımızın umudunu çökertemedi, çökertemeyecek. Karanlık zihniyet halkın yakasından kesinlikle düşecektir. AKP düşecektir, MHP düşecektir.
UKRAYNA HALKINI EN DÜZGÜN ANLAYAN BİZLERİZ: Bugün bakıyoruz bilhassa Ukrayna’da bir güç savaşı var. Gitgide de büyüyen, insanların vefatına, topraklarından göç etmek zorunda olan bir savaştan bahsediyoruz. Her gün insanların hayatını yitirdiği, gencecik insanların toprağın altına girdiği Ukrayna halkının yaşadığı acıyı ve zulmü en düzgün anlayan bizleriz. Bu savaş halkların tercihi olan bir savaş asla değildir. Savaşın kaybedeni her vakit mazlum halklar olmuştur. ötürüsıyla arkadaşlarım insanlığın başına bela olan bu savaş siyasetinin karşısında halklar olarak barış siyasetini en çok dillendirmek için en güzel taban, en uygun süreç bu süreçtir. Savaşları görüyoruz, barışın ne kadar acil ne kadar elzem olduğunu daima birlikte anlıyoruz. Savaş aksisi milyonlarca insan olduğunu biliyoruz. Savaş tersi büyük bir koalisyona bugün Türkiye’de gereksinim olduğunu bilhassa tabir etmek istiyorum. Bunu başarabilirsek savaş siyasetlerini uygulayanlar değil, barışı umut edenler kazanır, biz kazanırız, halklar kazanır. Barışarak kazanacağımıza, büyüyeceğimize, güçleneceğimize yürekten inanıyoruz. HDP bunun için var, bunun için uğraş ediyor. Suriye’de, Ukrayna’da Türkiye’de de dünyada da barış diyoruz. Barış haricinde hiç bir seçenek yoktur. Dünyanın neresinde olursa olsun yaşanan bir savaş tüm insanlığın ortak problemidir. HDP olarak bir defa daha diyoruz ki bütün sıkıntıların tahlili diyalogdur, müzakeredir.
BARIYA ZİYAN VEREN BİR İKTİDAR VAR: Tek geçerli tahlil yolunun demokratik sivil yollardan geçtiğini ve bu formülle tahlillerin kolay olduğunu söylemeye devam edeceğiz. İşte HDP bunun gayretini vermektedir. Vermeye de devam edecektir. Türkiye’de o denli bir iktidar var ki Kürt sıkıntısını inkar ediyor. Barış imkanlarına büyük ziyanlar veren bir iktidar var. Tecrit siyaseti, tüm Türkiye’ye yayılan, yalnızca İmralı ile hudutlu kalmayan, ülkenin her tarafına sirayet eden siyasetin kaybedeni yalnızca Kürtler değil herkestir. Barışa kapatılan kapılar ortak geleceğe kapatılmıştı, bunun kaybedeni herkestir. Diyalog ve müzakereye kapatılan yolların kaybedeni de herkestir. Artık en büyük barış ittifakını kurma periyodudur. Barış çabucak artık deme devridir. Barışı bu ülkeye biz getireceğiz evvel Erdoğan’ı göndereceğiz, AKP’yi göndereceğiz. Barışı getireceğiz. Zira biliyoruz ki barış samimiyet ister, biliyoruz ki barış prensipli bir duruş ister.
MUHALEFETE SUÇLAMA: Bugün bütün hukuksuzluklara şikayet eden fakat bunu uygulamaya gelirken yerine koymayan muhalefet ile karşı karşıyayız. HDP’nin belediyelerine kayyım atanırken sesini çıkarmayan bir muhalefet var. Muhalefetin bu tutumunu bu tavrını bir kere daha gözden geçirmesi gerektiğini belirtmek ve söz etmek istiyorum. Türkiye’de güya ortada bir hukuk varmış üzere duran muhalefeti bu anlattıklarım üzerinden unsurlu bir duruş sahibi olmaya davet etmek istediğimizi belirtmek istiyorum. Bu hukuksuzluklar yalnızca HDP’ye değil, ülkenin geleceğine yapılan ataklardır. Bugün iktisat ne biçimde görüyoruz. Emekçiyi, esnafı, bayanları artırımlarla ne hale getirdiklerini hepimiz biliyoruz. Yoksulluğu, açlığı, sefaleti Türkiye’ye yaşatan AKP iktidarı ile karşı karşıyayız. Yapılan bu artırımlardan dolayı Antep’te yaşayan çalışanlar, esnaf, işçi, bayan da bir bütün yaşıyor. Size reva görülen bu hayatı asla kabul etmiyoruz. Bugün Antep’te direnen personeller var. Onlara binlerce selam olsun. Sizin direnişiniz bizim direnişimizdir diyoruz. Biz bu zoru kesinlikle başaracağız. En kuvvetli seçeneği kesinlikle yaratacağız. Ortak gayret ile ortak geleceğe daima bir arada yürüyeceğiz.
Konuşmaların akabinde tek liste ile gidilen seçimde HDP Antep Vilayet Eş Başkanlığı(na Ayten Kaya ve Avni Bilici seçildi. (MA)
Buldan’ın konuşması özetle şöyleki:
BAŞARAMAYACAKLAR: Kobanê kumpas davası AKP-MHP ittifakının HDP’nin önünde çıkardığı bir kumpas davasıdır. Bu dava tüzel bir dava değil, siyasi bir davadır. Tam 8 yıl evvel burada Antep’te ‘Kobanê düştü düşecek’ dediği için bir kaos yaratmaya çalıştılar. Bekledikleri kararı alamadılar. Bizim önümüze çıkardıkları tam da budur. Bu bir intikam davasıdır. Bu dava yalnızca Kobanê kumpas değil, HDP’yi kapatma davası olarak önümüze çıkmaktadır. Tam manasıyla siyasi bir davadır. Başaramadılar, ancak başaramayacaklar. Bizi siyasetten koparamadılar, koparamayacaklar. Mahkemelerinde boyun eğeceğimizi sandılar lakin onları boşa çıkarttık. Kobanê gerçeğini bütün arkadaşlarımız tek tek anlatarak yüzlerine vurmaya devam edecekler. Zira bu davanın hakikatle sonuçlanacağını epey uygun biliyoruz. HDP’nin uğraşını, Türkiye siyasetindeki yerini, kıymetini anlatmaya devam edeceğiz. Onların işleri mahzur çıkarmak olabilir fakat bizim işimiz önümüze bakmak, yolumuza devam etmektir. Onlar sandıktan korktukları için karşımıza sandıkla çıkmıyorlar. Sandıktan, siyasettin korktukları için karşımıza kumpas davalarla çıkıyorlar. Onların kaygıları, tasaları halkın sorunu, ülke toplumunun sorunu değil tek kaygıları HDP’idr, muhalefet güçleridir, Kürtlerdir. Fakat bu hesapları bir bir bozuluyor. HDP’nin yarattığı umudu ve hamaseti kırabileceklerini sandılar ve bir hayal kurdular, bir daha yanıldılar. Biz onları yanıltmaya devam edeceğiz. HDP’nin çabasının başladığı yer, AKP’nin siyasetinin bittiği yerdir Her türlü mahzur, kumpas, baskıya karşın HDP’yi korkutamadılar, HDP’ye geri adım attıramadılar. Halklarımızın iradesini kıramadılar. Kongrelerimiz buna en hoş karşılıktır. Mecali kalmadı diyenlere en hoş yanıttır.
HALKIN YAKASINDAN DÜŞECEKLER: En büyük umut haline geldi bunu herkes biliyor. HDP düşmedi, HDP düşmeyecek, bunu da herkes bu biçimde bilsin. Barış umutları düşmedi, asla düşmeyecek. Ne yargı kumpasları ne siyasi operasyonları ne çökertme siyasetleri halklarımızın umudunu çökertemedi, çökertemeyecek. Karanlık zihniyet halkın yakasından kesinlikle düşecektir. AKP düşecektir, MHP düşecektir.
UKRAYNA HALKINI EN DÜZGÜN ANLAYAN BİZLERİZ: Bugün bakıyoruz bilhassa Ukrayna’da bir güç savaşı var. Gitgide de büyüyen, insanların vefatına, topraklarından göç etmek zorunda olan bir savaştan bahsediyoruz. Her gün insanların hayatını yitirdiği, gencecik insanların toprağın altına girdiği Ukrayna halkının yaşadığı acıyı ve zulmü en düzgün anlayan bizleriz. Bu savaş halkların tercihi olan bir savaş asla değildir. Savaşın kaybedeni her vakit mazlum halklar olmuştur. ötürüsıyla arkadaşlarım insanlığın başına bela olan bu savaş siyasetinin karşısında halklar olarak barış siyasetini en çok dillendirmek için en güzel taban, en uygun süreç bu süreçtir. Savaşları görüyoruz, barışın ne kadar acil ne kadar elzem olduğunu daima birlikte anlıyoruz. Savaş aksisi milyonlarca insan olduğunu biliyoruz. Savaş tersi büyük bir koalisyona bugün Türkiye’de gereksinim olduğunu bilhassa tabir etmek istiyorum. Bunu başarabilirsek savaş siyasetlerini uygulayanlar değil, barışı umut edenler kazanır, biz kazanırız, halklar kazanır. Barışarak kazanacağımıza, büyüyeceğimize, güçleneceğimize yürekten inanıyoruz. HDP bunun için var, bunun için uğraş ediyor. Suriye’de, Ukrayna’da Türkiye’de de dünyada da barış diyoruz. Barış haricinde hiç bir seçenek yoktur. Dünyanın neresinde olursa olsun yaşanan bir savaş tüm insanlığın ortak problemidir. HDP olarak bir defa daha diyoruz ki bütün sıkıntıların tahlili diyalogdur, müzakeredir.
BARIYA ZİYAN VEREN BİR İKTİDAR VAR: Tek geçerli tahlil yolunun demokratik sivil yollardan geçtiğini ve bu formülle tahlillerin kolay olduğunu söylemeye devam edeceğiz. İşte HDP bunun gayretini vermektedir. Vermeye de devam edecektir. Türkiye’de o denli bir iktidar var ki Kürt sıkıntısını inkar ediyor. Barış imkanlarına büyük ziyanlar veren bir iktidar var. Tecrit siyaseti, tüm Türkiye’ye yayılan, yalnızca İmralı ile hudutlu kalmayan, ülkenin her tarafına sirayet eden siyasetin kaybedeni yalnızca Kürtler değil herkestir. Barışa kapatılan kapılar ortak geleceğe kapatılmıştı, bunun kaybedeni herkestir. Diyalog ve müzakereye kapatılan yolların kaybedeni de herkestir. Artık en büyük barış ittifakını kurma periyodudur. Barış çabucak artık deme devridir. Barışı bu ülkeye biz getireceğiz evvel Erdoğan’ı göndereceğiz, AKP’yi göndereceğiz. Barışı getireceğiz. Zira biliyoruz ki barış samimiyet ister, biliyoruz ki barış prensipli bir duruş ister.
MUHALEFETE SUÇLAMA: Bugün bütün hukuksuzluklara şikayet eden fakat bunu uygulamaya gelirken yerine koymayan muhalefet ile karşı karşıyayız. HDP’nin belediyelerine kayyım atanırken sesini çıkarmayan bir muhalefet var. Muhalefetin bu tutumunu bu tavrını bir kere daha gözden geçirmesi gerektiğini belirtmek ve söz etmek istiyorum. Türkiye’de güya ortada bir hukuk varmış üzere duran muhalefeti bu anlattıklarım üzerinden unsurlu bir duruş sahibi olmaya davet etmek istediğimizi belirtmek istiyorum. Bu hukuksuzluklar yalnızca HDP’ye değil, ülkenin geleceğine yapılan ataklardır. Bugün iktisat ne biçimde görüyoruz. Emekçiyi, esnafı, bayanları artırımlarla ne hale getirdiklerini hepimiz biliyoruz. Yoksulluğu, açlığı, sefaleti Türkiye’ye yaşatan AKP iktidarı ile karşı karşıyayız. Yapılan bu artırımlardan dolayı Antep’te yaşayan çalışanlar, esnaf, işçi, bayan da bir bütün yaşıyor. Size reva görülen bu hayatı asla kabul etmiyoruz. Bugün Antep’te direnen personeller var. Onlara binlerce selam olsun. Sizin direnişiniz bizim direnişimizdir diyoruz. Biz bu zoru kesinlikle başaracağız. En kuvvetli seçeneği kesinlikle yaratacağız. Ortak gayret ile ortak geleceğe daima bir arada yürüyeceğiz.
Konuşmaların akabinde tek liste ile gidilen seçimde HDP Antep Vilayet Eş Başkanlığı(na Ayten Kaya ve Avni Bilici seçildi. (MA)