kunteper
Member
Aydınlık’ın aktardığına bakılırsa Perinçek, evvelki gün partisinin İstanbul Vilayet Merkezi’nde basın toplantısı düzenleyerek, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın deklare ettiğı Suriye’nin kuzeyinde mahallî meclisler kurma projesini eleştirdi.
Perinçek, özetle şunları belirtti:
“Bu proje yeni bir egemenlik alanı yaratıyor. Projenin uygulandığı topraklar, Suriye-Arap cumhuriyetine ilişkin olan topraklardır. Bu proje, Suriye’nin toprak bütünlüğü konusunda bir ekip soru işaretleri getiriyor. Türkiye açısından da son derece önemli ve tehlikeli bir sureci tetikliyor. Hükümetin niyeti öteki olabilir lakin girişilen uygulama sonuç prestijiyle Türkiye için son derece önemli tehlikeleri barındırmaktadır.
Burada birtakım kantonlar kuruluyor. Orada lokal meclislerin idaresi altında birtakım kantonlar, hatta bunlara hükümetçikler ve devletçikler de diyebiliriz. Bu mahallî meclisler, Suriye devletine bağlı olan lokal yönetimler değil, bunlar Suriye devletine ve Suriye hükümetine muhalif olan, yasal olan Birleşmiş Milletler tarafınca ve bütün dünya tarafınca yasallığı kabul edilen Suriye hükümetine muhalif olan birtakım ögelerin idaresinde olan meclisler.
O ögelere çabucak dikkat çekelim. Bunlar Türkiye devleti tarafınca ve Birleşmiş Milletler tarafınca terör listesinde bulunan birtakım terör örgütleri. Kısmen ve bu bölgelerde birtakım yağma ögeleri faaliyet halinde. Türkiye’den oraya gitmiş olan kimi şirketler direkt doğruya bir yağma nizamı kurmuş durumda.
O bölgenin bakırlarını, o bölgenin zeytin ağaçlarını söküp Türkiye’de mobilya gereci olarak satmak üzere. Üretimle ilgisi olmayan bir yağma iktisadı de oluşturulmuş oluyor. Bu kantonlarda bir yandan o terör örgütlerini iktidar yapıyor, onların iktidarını pekiştiriyor, bir yandan da bu yağmacı zümrenin kurduğu talan iktisadına hizmet ediyor.”
Perinçek, özetle şunları belirtti:
“Bu proje yeni bir egemenlik alanı yaratıyor. Projenin uygulandığı topraklar, Suriye-Arap cumhuriyetine ilişkin olan topraklardır. Bu proje, Suriye’nin toprak bütünlüğü konusunda bir ekip soru işaretleri getiriyor. Türkiye açısından da son derece önemli ve tehlikeli bir sureci tetikliyor. Hükümetin niyeti öteki olabilir lakin girişilen uygulama sonuç prestijiyle Türkiye için son derece önemli tehlikeleri barındırmaktadır.
Burada birtakım kantonlar kuruluyor. Orada lokal meclislerin idaresi altında birtakım kantonlar, hatta bunlara hükümetçikler ve devletçikler de diyebiliriz. Bu mahallî meclisler, Suriye devletine bağlı olan lokal yönetimler değil, bunlar Suriye devletine ve Suriye hükümetine muhalif olan, yasal olan Birleşmiş Milletler tarafınca ve bütün dünya tarafınca yasallığı kabul edilen Suriye hükümetine muhalif olan birtakım ögelerin idaresinde olan meclisler.
O ögelere çabucak dikkat çekelim. Bunlar Türkiye devleti tarafınca ve Birleşmiş Milletler tarafınca terör listesinde bulunan birtakım terör örgütleri. Kısmen ve bu bölgelerde birtakım yağma ögeleri faaliyet halinde. Türkiye’den oraya gitmiş olan kimi şirketler direkt doğruya bir yağma nizamı kurmuş durumda.
O bölgenin bakırlarını, o bölgenin zeytin ağaçlarını söküp Türkiye’de mobilya gereci olarak satmak üzere. Üretimle ilgisi olmayan bir yağma iktisadı de oluşturulmuş oluyor. Bu kantonlarda bir yandan o terör örgütlerini iktidar yapıyor, onların iktidarını pekiştiriyor, bir yandan da bu yağmacı zümrenin kurduğu talan iktisadına hizmet ediyor.”