Venole
Active member
Çocuklar, uzun müddet boyunca ekran başından ders dinlemeye, dolaylı olarak denetimsiz internet kullanmasına, ebeveynlerinin eli ile teslim edilir hale geldi. Bu süreçte belirsizlikler, mesken ortasında değişen nizam, ebeveynlerin çalışma yaşantısı, uyku/uyanıklık döngüsü, azalan fiziki aktivite, yeme nizamındaki değişiklikler ya da hastalığa ait bulaş derdi, yakınların kaybı üzere birfazlaca etmen, çocuk ruh sıhhatini olumsuz etkileyerek oluşan yeni telaşlar, yeni davranış meseleleri ortaya çıkardı.
Pandemi öncesinde ‘Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu” üzere meseleleri olan çocukların, hem uzaktan eğitime adapte olabilmekte daha fazla kuvvetlik yaşadığı, birebir vakitte problematik teknoloji kullanmasının arttığı gözlendi.
Polikliniğe yapılan müracaatlarda ailelerin en çok şikayetçi olduğu mevzunun teknoloji bağımlılığı ile bir arada internet, dijital oyun, çevrimiçi alışveriş, toplumsal medya, akıllı telefon kullanması üzere bağımlılık çeşitleri oldu.
Bilhassa rol-play ya da keskin nişancı usulü oyunları yeğleyen ergenlik çağındaki erkek çocukları ile akademik başarısı düşük, toplumsal açıdan izole, arkadaşı olmayan, boş vakit aktifliği olmayan çocukların daha riskli olduğunu biliyoruz.
Meskende kalma davetinin yapıldığı ve kısıtlamaların gerçekleştiği birinci devirde, Amerika’da çevrim içi oyun aktifliğinin yüzde 75 arttığı tespit edilmiştir. İnternet bağımlılığına ait araştırmalarda, birebir coğrafya ortasında bağımlılık oranlarının yüzde 3’ten yüzde 14’e yükseldiği gösterilmiştir.
Pandemi sürecinde yapılmış geniş iştirakli bir anket çalışmasında, iştirakçilerin yaklaşık yüzde 50’si, ekran kullanmasını orta seviyede; yüzde 15’i ise denetim edilmesi güç biçimde arttırdığını bildirmiştir. Öte yandan Covid-19 bağlı gerilimin, bireylerin toplumsal medya kullanması ve televizyon başında geçirdiği süreyi, manalı formda arttırdığı gösterilmiştir.
Ekranlar ve internet, bireylerin kendini yatıştırma aracı haline gelmiştir. Bu durum, toplumsal ve duygusal açıdan gelişmekte ve olgunlaşmakta olan çocuklar için büyük bir risk oluşturmaktadır.
‘Z’ ve ‘Alfa Kuşağı’ olarak tanımlanan yeni genç kuşak internetsiz bir hayatı bilmiyor. Bu çocukları tümüyle teknolojik gelişmelerden izole etmek, “bizim zamanımızda” diye başlayan cümleler ile çatışma ortamı yaratmak, hakikat bir davranış olmayacaktır.
Lakin sağlıklı bir duygusal ve davranışsal gelişim hatta sağlıklı bir fizikî gelişim için evvela tüm aileleri, bilimsel kılavuzlara uymaya davet ediyorum. Aksi biçimde bizi ekran bağımlısı bir kuşak bekliyor.
Sağlıklı bir kuşak için çocuklarınıza örnek olun, mesken ortasında her insanın uyacağı medya kurallarını belirleyin. Örneğin; yemek vakti, yatma vakti, ebeveyn-çocuk oyun saatinde tüm medya araçlarını kapatın, bir süreliğine de olsa telefonlarınız ile vedalaşın.
Pandemi öncesinde ‘Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu” üzere meseleleri olan çocukların, hem uzaktan eğitime adapte olabilmekte daha fazla kuvvetlik yaşadığı, birebir vakitte problematik teknoloji kullanmasının arttığı gözlendi.
Polikliniğe yapılan müracaatlarda ailelerin en çok şikayetçi olduğu mevzunun teknoloji bağımlılığı ile bir arada internet, dijital oyun, çevrimiçi alışveriş, toplumsal medya, akıllı telefon kullanması üzere bağımlılık çeşitleri oldu.
Bilhassa rol-play ya da keskin nişancı usulü oyunları yeğleyen ergenlik çağındaki erkek çocukları ile akademik başarısı düşük, toplumsal açıdan izole, arkadaşı olmayan, boş vakit aktifliği olmayan çocukların daha riskli olduğunu biliyoruz.
Meskende kalma davetinin yapıldığı ve kısıtlamaların gerçekleştiği birinci devirde, Amerika’da çevrim içi oyun aktifliğinin yüzde 75 arttığı tespit edilmiştir. İnternet bağımlılığına ait araştırmalarda, birebir coğrafya ortasında bağımlılık oranlarının yüzde 3’ten yüzde 14’e yükseldiği gösterilmiştir.
Pandemi sürecinde yapılmış geniş iştirakli bir anket çalışmasında, iştirakçilerin yaklaşık yüzde 50’si, ekran kullanmasını orta seviyede; yüzde 15’i ise denetim edilmesi güç biçimde arttırdığını bildirmiştir. Öte yandan Covid-19 bağlı gerilimin, bireylerin toplumsal medya kullanması ve televizyon başında geçirdiği süreyi, manalı formda arttırdığı gösterilmiştir.
Ekranlar ve internet, bireylerin kendini yatıştırma aracı haline gelmiştir. Bu durum, toplumsal ve duygusal açıdan gelişmekte ve olgunlaşmakta olan çocuklar için büyük bir risk oluşturmaktadır.
‘Z’ ve ‘Alfa Kuşağı’ olarak tanımlanan yeni genç kuşak internetsiz bir hayatı bilmiyor. Bu çocukları tümüyle teknolojik gelişmelerden izole etmek, “bizim zamanımızda” diye başlayan cümleler ile çatışma ortamı yaratmak, hakikat bir davranış olmayacaktır.
Lakin sağlıklı bir duygusal ve davranışsal gelişim hatta sağlıklı bir fizikî gelişim için evvela tüm aileleri, bilimsel kılavuzlara uymaya davet ediyorum. Aksi biçimde bizi ekran bağımlısı bir kuşak bekliyor.
Sağlıklı bir kuşak için çocuklarınıza örnek olun, mesken ortasında her insanın uyacağı medya kurallarını belirleyin. Örneğin; yemek vakti, yatma vakti, ebeveyn-çocuk oyun saatinde tüm medya araçlarını kapatın, bir süreliğine de olsa telefonlarınız ile vedalaşın.