kunteper
Member
Karamollaoğlu burada, Altaylı’nın “Oğuzhan Beyefendi güya parti idaresiyle farklı görüşe sahipmiş üzere tutum ortasında uzunca bir süretir. Siz içinizden çıkmış AK Parti’ye sert bir muhalefet yaparken, Oğuzhan Beyefendi AK Parti ile ölçülü hatta dostça bir bağlantı ortasında. Bu ayrımın temel niçini nedir?” sorusuna karşılık verdi.
Saadet Partisi Genel Lideri, “Parti içi problemleri medya önünde tartışmayı isabetli görmüyorum. Her partinin ortasında farklı görüşlere sahip beşerler olur. Siyasetler oluşturulurken herkes birebir görüştedir demek mümkün değil. Lakin partinin görüşü ortaya çıkıp deklare edildikten daha sonra görüşmeler, halka hitap o istikamette gerçekleştirilir” dedi.
Asiltürk için, “Yüksek İstişare Heyeti Başkanımız” diyen Karamollaoğlu, “Kendisinin farklı fikirleri de var. Geçmişte AK Parti ile de bir kadro temaslarda bulunuldu. Oğuzhan Beyefendi de biliyor. (Bendilk önce) Oğuzhan Beyefendi benim halimi da niyetlerimi de kanaatimi de biliyor. Bundan dolayı da bir açıklama yapılacağı vakit olağan olarak siyasi bir parti olarak, biz yüksek istişare şurasını oluşturduk, onun gerisinden da orada yaptığımız görüşmeler sonucunda de politikalarımız, bizim temel itibariyle başkanlık divanında da görüşülüp genel yönetim şurasında karara bağlanır. Bizim tüzüğümüz epeyce açık. Son sonucu verecek olan genel yönetim konseyidir. bir evvel farklı fikirlerin gündeme gelmiş olmasını ben prensip itibariyle bir zenginlik olarak görürüm. Fakat haddinden çok ısrar, yani bunsuz olmaz üzere bir yaklaşımı da isabetli bulmam. Bunu bütün arkadaşlarımı da bilirler” sözlerini kullandı.
Bu güne kadar farklı fikirler bulunmasına karşın son kertede verilen karar istikametinde siyasetler geliştirdik” diyen Karamollaoğlu, şu biçimde devam etti:
“Ben denize bu vazife verildiği günden itibaren bir mevzuyu epeyce önemsiyorum. Biz nasıl bir siyaset izleyeceğiz? Biz prensipler bir siyaset izlemeyi baştan beri kabullendik ve bu ilkesel politikalarımızı da sonuna kadar sürdürürüz. Nedir bu unsur söylemiş olduğiniz vakit, kelam gelimi, adaleti biz fazlaca ancak epey önemseriz. Adalet olmadan devlet olmaz kanaati var bizde. Şayet bir yerde adalet yoksa hürriyet de yok manasına gelir. Kimileri şu biçimde bir kanaate sahipler. ‘Siz o denli bir inanç sistemine sahipsiniz ki geldiğiniz vakit bütün fikirlerinizi empoze edeceksiniz.’ Bilhassa belirtmek istiyorum İslami nosyona sahip olan beşerler ve ülkeler itibariyle en geniş fikir ve fikir inanç hürriyeti İslam inancına sahip olan bölümlerde vardır.”
“MİLLİ GÖRÜŞ ÖNDERİ KİM”
Karamollaoğlu, Altaylı’nın, “Milli görüş başkanı kim? Siz mi Oğuzhan Beyefendi mi?” sorusuna şu biçimde cevap verdi:
“Ben şunu söz edeyim. Liderlik bir makam değil bir sıfattır. Oğuzhan Beyefendi bizim Yüksek İstişare Şurası Liderimiz. Ben de Saadet Partisi’nin genel lideri olarak bakılırsav yapıyorum şu anda. Ha, liderlik bana nazaran yerine nazaran abiliktir, dostluktur. Bundan dolayı bir insan herkesi başkan olarak kabul edebilir. Zira makam olmadığı için bir yaklaşım usulü, bir sıfat. Siz bunu herkese verebilirsiniz. Oğuzhan Beyefendisi beşerler başkan olarak benimserler, kimsenin de itirazı olmaz ancak bu makam değil ki.
Onun için o vasfı koruma etmek değerlidir. Yani insanları kendi fikirleri etrafında toparlayabilmek, onları peşinden sürükleyebilmek. Birileri bu biçimde der, öbürleri başka türlü bu mevzuyu söz ederler. Ben bunu bir çekişme vesilesi olarak şahsen görmem. Bu parti ortasında bir çekişmeyi söz etmiyor. Buna kapılanlar olabilir yerine nazaran lakin ben buna fazla değer vermiyorum.”
Saadet Partisi Genel Lideri, “Parti içi problemleri medya önünde tartışmayı isabetli görmüyorum. Her partinin ortasında farklı görüşlere sahip beşerler olur. Siyasetler oluşturulurken herkes birebir görüştedir demek mümkün değil. Lakin partinin görüşü ortaya çıkıp deklare edildikten daha sonra görüşmeler, halka hitap o istikamette gerçekleştirilir” dedi.
Asiltürk için, “Yüksek İstişare Heyeti Başkanımız” diyen Karamollaoğlu, “Kendisinin farklı fikirleri de var. Geçmişte AK Parti ile de bir kadro temaslarda bulunuldu. Oğuzhan Beyefendi de biliyor. (Bendilk önce) Oğuzhan Beyefendi benim halimi da niyetlerimi de kanaatimi de biliyor. Bundan dolayı da bir açıklama yapılacağı vakit olağan olarak siyasi bir parti olarak, biz yüksek istişare şurasını oluşturduk, onun gerisinden da orada yaptığımız görüşmeler sonucunda de politikalarımız, bizim temel itibariyle başkanlık divanında da görüşülüp genel yönetim şurasında karara bağlanır. Bizim tüzüğümüz epeyce açık. Son sonucu verecek olan genel yönetim konseyidir. bir evvel farklı fikirlerin gündeme gelmiş olmasını ben prensip itibariyle bir zenginlik olarak görürüm. Fakat haddinden çok ısrar, yani bunsuz olmaz üzere bir yaklaşımı da isabetli bulmam. Bunu bütün arkadaşlarımı da bilirler” sözlerini kullandı.
Bu güne kadar farklı fikirler bulunmasına karşın son kertede verilen karar istikametinde siyasetler geliştirdik” diyen Karamollaoğlu, şu biçimde devam etti:
“Ben denize bu vazife verildiği günden itibaren bir mevzuyu epeyce önemsiyorum. Biz nasıl bir siyaset izleyeceğiz? Biz prensipler bir siyaset izlemeyi baştan beri kabullendik ve bu ilkesel politikalarımızı da sonuna kadar sürdürürüz. Nedir bu unsur söylemiş olduğiniz vakit, kelam gelimi, adaleti biz fazlaca ancak epey önemseriz. Adalet olmadan devlet olmaz kanaati var bizde. Şayet bir yerde adalet yoksa hürriyet de yok manasına gelir. Kimileri şu biçimde bir kanaate sahipler. ‘Siz o denli bir inanç sistemine sahipsiniz ki geldiğiniz vakit bütün fikirlerinizi empoze edeceksiniz.’ Bilhassa belirtmek istiyorum İslami nosyona sahip olan beşerler ve ülkeler itibariyle en geniş fikir ve fikir inanç hürriyeti İslam inancına sahip olan bölümlerde vardır.”
“MİLLİ GÖRÜŞ ÖNDERİ KİM”
Karamollaoğlu, Altaylı’nın, “Milli görüş başkanı kim? Siz mi Oğuzhan Beyefendi mi?” sorusuna şu biçimde cevap verdi:
“Ben şunu söz edeyim. Liderlik bir makam değil bir sıfattır. Oğuzhan Beyefendi bizim Yüksek İstişare Şurası Liderimiz. Ben de Saadet Partisi’nin genel lideri olarak bakılırsav yapıyorum şu anda. Ha, liderlik bana nazaran yerine nazaran abiliktir, dostluktur. Bundan dolayı bir insan herkesi başkan olarak kabul edebilir. Zira makam olmadığı için bir yaklaşım usulü, bir sıfat. Siz bunu herkese verebilirsiniz. Oğuzhan Beyefendisi beşerler başkan olarak benimserler, kimsenin de itirazı olmaz ancak bu makam değil ki.
Onun için o vasfı koruma etmek değerlidir. Yani insanları kendi fikirleri etrafında toparlayabilmek, onları peşinden sürükleyebilmek. Birileri bu biçimde der, öbürleri başka türlü bu mevzuyu söz ederler. Ben bunu bir çekişme vesilesi olarak şahsen görmem. Bu parti ortasında bir çekişmeyi söz etmiyor. Buna kapılanlar olabilir yerine nazaran lakin ben buna fazla değer vermiyorum.”