kunteper
Member
AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, AK Parti AR-GE ve Eğitim Başkanlığı Teşkilat Akademisi programında partililere hitap etti. İstanbul’un Sancaktepe ilçesinde konuşan Kurtulmuş’un odağında CHP vardı.
CHP’nin ‘helalleşme’ telaffuzunu hatırlatan Kurtulmuş, “Ben de sahiden ‘Helalleşme’ deyince sanki ‘CHP değişiyor mu?’ diye düşünüyorum. Maşallah CHP’nin sözcüleri, önde gelenleri CHP’nin birebir CHP olduğunu, dün ne ise bugün de tıpkı olduğunu, hiç değişmediğini, o denli görünüyor ki kolay kolay da milletin bedelleriyle barışmayacağını milletin gözüne soka soka anlatıyorlar” dedi.
‘TÜRKİYE’DEN DEĞİL, GLOBAL İKTİSATTAKİ DALGALANMALARDAN KAYNAKLANAN DURUM…’
Kurtulmuş, iktisat gündemine de değindiği konuşmasında, “Büyük bir kısmı Türkiye’den değil, global iktisattaki dalgalanmalardan kaynaklanan bu durumu en kısa vakitte aşacağız. Bilhassa hayat pahalılığı karşısında vatandaşlarımızın yükünü azaltarak yolumuza devam edeceğiz” diye konuştu.
Kurtulmuş, “Hayat pahalılığının ortaya çıktığı aralık ayının birinci haftalarından itibaren söylemiş olduğimi artık bir taraftan Türkiye’nin üretim gücünü artırıp Türkiye’nin global markalarla rekabet etmesini sağlamak için gayret ederken öbür taraftan hayat pahalılığının ortaya çıkardığı sonuç ötürüsıyla ‘Vatandaşlarımızı ezdirmeyeceğiz’ diye yemin ettik mi? Türkiye’de Cumhurbaşkanımızın deklare ettiğı minimum fiyat 4 bin 253 lira, tarihi bir artış ortaya koydu, milletimizin için güzel, uğurlu ve bereketli olsun” değerlendirmesini yaptı.
Türkiye’nin ortasında bulunduğu coğrafyanın, dünyanın en sıkıntı coğrafyası olduğunu söyleyen Kurtulmuş, “Hatta Malazgirt’ten bu yana bu topraklarda rahat ve huzur içerisinde geçen neredeyse bir günümüz olmamıştır. Hele hele bu günlerde dünyanın büyük değişimler yaşadığı, hem ekonomik sistemlerin esaslı biçimde değiştiği, güç uğraşlarının alabildiğince ağırlaştığı bu vakitte, Türkiye’nin merkezinde bulunduğu coğrafya harika kıymetli bir hale gelmiştir. Kafkaslar, Balkanlar, Karadeniz, Akdeniz, Orta Doğu, Kuzey Afrika… Yakın coğrafyamıza baktığımız vakit bütün dünyanın büyük güçlerinin kapıştığı, gayret ettiği, rekabet ettiği, hatta çatışma içine girdiği bölge burasıdır. Bu saydığım bölgeyi hilal olarak görür görmez tam ortası Türkiye ve Anadolu kıtasıdır. Burası bir daha global bir meydana okumayla karşı karşıyadır. Bu bölgede ayakları üzerinde güç duran, milletine güvenmeyen, devletiyle milletinin farklı telden çaldığı, endüstrisinin, makinelerinin, İHA’larının, SİHA’larının, savunma endüstrisinin olmadığı, elindeki tüfeğinin kurşunlarının dışarıdan geldiği bir Türkiye olamaz. Onun için Türkiye’nin 19-20 yıldaki başarısı rastlantısal bir muvaffakiyet değildir” diye belirtti.
‘HELALLEŞECEKSENİZ EVVEL BU MİLLETTEN ÖZÜR DİLEYECEĞİNİZ ŞEYLERİ SİZE HATIRLATALIM’
Konuşmasında CHP’yi eleştiren Kurtulmuş, “Akıl hocaları uygun akıl vermiş. Helalleşme tabirinin milletin büyük çoğunluğuna ilişkin bedellerden kaynaklanan bir tabir olduğunu bilen birileri bu aklı vermiş. Lakin dökme suyla değirmen dönmüyor. Helalleşmeden bahsediyorsunuz, bunu hiç eleştirmiyorum. Lakin gelin helalleşecekseniz evvel bu milletten özür dileyeceğiniz şeyleri size hatırlatalım. 28 Şubat’ın o anlı ulu ufacık çocuklarımızı ikna odalarına sokarak faşist Almanya’daki ikna odalarına emsal işleri üreten ve onları hortlatan CHP zihniyeti değil miydi? O icraatları yapan kişi daha sonraki periyotlarda CHP’nin en anlı ulu milletvekillerinden birisi olmadı mı? 27 Nisan muhtırasının hazırlandığı devirde orduyu bakılırsave çağıran, sokaklara çıkarak bir darbe teşebbüsünün olmasını ima eden ve AK Parti’den kurtulmak için gerekiyorsa ordunun misyona gelmesinin sinyallerini verenler CHP zihniyeti değil miydi? Birebir biçimde eski bir bakanın, birebir vakitte en makul olanlardan birisi zannettiklerimizden ‘Ben başörtülü bir savcı ve hakimin olduğu mahkemede yargılanmak istemem, zira orada taraf tutarlar’ söylemiş olduğini dün üzere hatırlıyoruz. Bundan dolayı özür dilemek gerekmez mi? Bunların hepsini geçtik. Yılın son haftasında maalesef CHP’nin sözcülerinden birisi tam da bir asır, bir buçuk asır evvel söylenen kelamlara emsal bir biçimde bu milletin inançları ve bedelleriyle ne kadar arbedeli olunabileceğini ortaya koydu. 4-6 yaş ortası çocuklar için Kur’an kurslarının Türkiye’nin Orta Çağ’a geri dönmek olduğunu, bunun asla kabul edilemeyeceğini söylemiş oldu. Cehaleti bundan ibaret olsa ‘Söylemiş geçmiş’ dersiniz. Gerisinden Kur’an eğitimi verilen insanların fizikte, matematikte, kimyada ve astronomide hiç bir şeyden anlamayan cahiller sürüsü olduğunu söylemek üzere büyük bir cehaleti ortaya koydu” tabirlerini kullandı.
Kurtulmuş, “Kur’an’ın gölgesine eğitim verildiği vakit içinderda İbn Haldunları, İbn Rüşdleri, Harezmileri, Ali Kuşçuları, Uluğ Beyefendileri… ‘Onlar epeyce uzak, görmüyoruz’ diyorsanız. Gelin Anadolu coğrafyasına Mimar Sinanları, Itrileri, Erzurumlu İbrahim Hakkıları yetiştirmiş olan büyük medeniyetin Kur’an’dan neşet ettiğini bilmemek ise cehaletin daniskasıdır, cehaletin en koyusudur, Orta Çağ karanlığının en koyusudur. Ben de gerçekten ‘Helalleşme’ deyince ‘Acaba CHP değişiyor mu?’ diye düşünüyorum. Maşallah CHP’nin sözcüleri, önde gelenleri CHP’nin birebir CHP olduğunu, dün ne ise bugün de tıpkı olduğunu, hiç değişmediğini, o denli görünüyor ki kolay kolay da milletin bedelleriyle barışmayacağını milletin gözüne soka soka anlatıyorlar” diye konuştu.(AA)
CHP’nin ‘helalleşme’ telaffuzunu hatırlatan Kurtulmuş, “Ben de sahiden ‘Helalleşme’ deyince sanki ‘CHP değişiyor mu?’ diye düşünüyorum. Maşallah CHP’nin sözcüleri, önde gelenleri CHP’nin birebir CHP olduğunu, dün ne ise bugün de tıpkı olduğunu, hiç değişmediğini, o denli görünüyor ki kolay kolay da milletin bedelleriyle barışmayacağını milletin gözüne soka soka anlatıyorlar” dedi.
‘TÜRKİYE’DEN DEĞİL, GLOBAL İKTİSATTAKİ DALGALANMALARDAN KAYNAKLANAN DURUM…’
Kurtulmuş, iktisat gündemine de değindiği konuşmasında, “Büyük bir kısmı Türkiye’den değil, global iktisattaki dalgalanmalardan kaynaklanan bu durumu en kısa vakitte aşacağız. Bilhassa hayat pahalılığı karşısında vatandaşlarımızın yükünü azaltarak yolumuza devam edeceğiz” diye konuştu.
Kurtulmuş, “Hayat pahalılığının ortaya çıktığı aralık ayının birinci haftalarından itibaren söylemiş olduğimi artık bir taraftan Türkiye’nin üretim gücünü artırıp Türkiye’nin global markalarla rekabet etmesini sağlamak için gayret ederken öbür taraftan hayat pahalılığının ortaya çıkardığı sonuç ötürüsıyla ‘Vatandaşlarımızı ezdirmeyeceğiz’ diye yemin ettik mi? Türkiye’de Cumhurbaşkanımızın deklare ettiğı minimum fiyat 4 bin 253 lira, tarihi bir artış ortaya koydu, milletimizin için güzel, uğurlu ve bereketli olsun” değerlendirmesini yaptı.
Türkiye’nin ortasında bulunduğu coğrafyanın, dünyanın en sıkıntı coğrafyası olduğunu söyleyen Kurtulmuş, “Hatta Malazgirt’ten bu yana bu topraklarda rahat ve huzur içerisinde geçen neredeyse bir günümüz olmamıştır. Hele hele bu günlerde dünyanın büyük değişimler yaşadığı, hem ekonomik sistemlerin esaslı biçimde değiştiği, güç uğraşlarının alabildiğince ağırlaştığı bu vakitte, Türkiye’nin merkezinde bulunduğu coğrafya harika kıymetli bir hale gelmiştir. Kafkaslar, Balkanlar, Karadeniz, Akdeniz, Orta Doğu, Kuzey Afrika… Yakın coğrafyamıza baktığımız vakit bütün dünyanın büyük güçlerinin kapıştığı, gayret ettiği, rekabet ettiği, hatta çatışma içine girdiği bölge burasıdır. Bu saydığım bölgeyi hilal olarak görür görmez tam ortası Türkiye ve Anadolu kıtasıdır. Burası bir daha global bir meydana okumayla karşı karşıyadır. Bu bölgede ayakları üzerinde güç duran, milletine güvenmeyen, devletiyle milletinin farklı telden çaldığı, endüstrisinin, makinelerinin, İHA’larının, SİHA’larının, savunma endüstrisinin olmadığı, elindeki tüfeğinin kurşunlarının dışarıdan geldiği bir Türkiye olamaz. Onun için Türkiye’nin 19-20 yıldaki başarısı rastlantısal bir muvaffakiyet değildir” diye belirtti.
‘HELALLEŞECEKSENİZ EVVEL BU MİLLETTEN ÖZÜR DİLEYECEĞİNİZ ŞEYLERİ SİZE HATIRLATALIM’
Konuşmasında CHP’yi eleştiren Kurtulmuş, “Akıl hocaları uygun akıl vermiş. Helalleşme tabirinin milletin büyük çoğunluğuna ilişkin bedellerden kaynaklanan bir tabir olduğunu bilen birileri bu aklı vermiş. Lakin dökme suyla değirmen dönmüyor. Helalleşmeden bahsediyorsunuz, bunu hiç eleştirmiyorum. Lakin gelin helalleşecekseniz evvel bu milletten özür dileyeceğiniz şeyleri size hatırlatalım. 28 Şubat’ın o anlı ulu ufacık çocuklarımızı ikna odalarına sokarak faşist Almanya’daki ikna odalarına emsal işleri üreten ve onları hortlatan CHP zihniyeti değil miydi? O icraatları yapan kişi daha sonraki periyotlarda CHP’nin en anlı ulu milletvekillerinden birisi olmadı mı? 27 Nisan muhtırasının hazırlandığı devirde orduyu bakılırsave çağıran, sokaklara çıkarak bir darbe teşebbüsünün olmasını ima eden ve AK Parti’den kurtulmak için gerekiyorsa ordunun misyona gelmesinin sinyallerini verenler CHP zihniyeti değil miydi? Birebir biçimde eski bir bakanın, birebir vakitte en makul olanlardan birisi zannettiklerimizden ‘Ben başörtülü bir savcı ve hakimin olduğu mahkemede yargılanmak istemem, zira orada taraf tutarlar’ söylemiş olduğini dün üzere hatırlıyoruz. Bundan dolayı özür dilemek gerekmez mi? Bunların hepsini geçtik. Yılın son haftasında maalesef CHP’nin sözcülerinden birisi tam da bir asır, bir buçuk asır evvel söylenen kelamlara emsal bir biçimde bu milletin inançları ve bedelleriyle ne kadar arbedeli olunabileceğini ortaya koydu. 4-6 yaş ortası çocuklar için Kur’an kurslarının Türkiye’nin Orta Çağ’a geri dönmek olduğunu, bunun asla kabul edilemeyeceğini söylemiş oldu. Cehaleti bundan ibaret olsa ‘Söylemiş geçmiş’ dersiniz. Gerisinden Kur’an eğitimi verilen insanların fizikte, matematikte, kimyada ve astronomide hiç bir şeyden anlamayan cahiller sürüsü olduğunu söylemek üzere büyük bir cehaleti ortaya koydu” tabirlerini kullandı.
Kurtulmuş, “Kur’an’ın gölgesine eğitim verildiği vakit içinderda İbn Haldunları, İbn Rüşdleri, Harezmileri, Ali Kuşçuları, Uluğ Beyefendileri… ‘Onlar epeyce uzak, görmüyoruz’ diyorsanız. Gelin Anadolu coğrafyasına Mimar Sinanları, Itrileri, Erzurumlu İbrahim Hakkıları yetiştirmiş olan büyük medeniyetin Kur’an’dan neşet ettiğini bilmemek ise cehaletin daniskasıdır, cehaletin en koyusudur, Orta Çağ karanlığının en koyusudur. Ben de gerçekten ‘Helalleşme’ deyince ‘Acaba CHP değişiyor mu?’ diye düşünüyorum. Maşallah CHP’nin sözcüleri, önde gelenleri CHP’nin birebir CHP olduğunu, dün ne ise bugün de tıpkı olduğunu, hiç değişmediğini, o denli görünüyor ki kolay kolay da milletin bedelleriyle barışmayacağını milletin gözüne soka soka anlatıyorlar” diye konuştu.(AA)