kunteper
Member
Gazeteci Murat Ehil, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Lideri Joe Biden’ın Brüksel’deki NATO Önderler Doruğu’nda yaptığı görüşmeyi kıymetlendirdi. Biden’ın Ermeni Soykırımı’nı tanımasını hatırlatan Ehil, “Erdoğan’ın Brüksel’e gitmedilk evvel Biden ile görüşmesinde kesinlikle gündeme getireceğini söylemiş olduği 24 Nisan sonucu, aHaber muhabirince sorulduğunda ‘Hamdolsun gündeme gelmedi’ demesindeki dağınıklık ve yorgunluğa da bu açıdan bakmamız gerekiyor. Güya mevzuyu Biden gündeme getirecekti de Erdoğan’ın hatırına getirmedi üzere bir yanıttı” dedi.
Murat Uzman, yetkinreport.com’da kaleme aldığı ‘Biden ile görüşme: Erdoğan umduğunu bulabildi mi?’ başlıklı yazısında şunları belirtti:
“Erdoğan Biden ile yüz yüze görüşme NATO yardımıyla oldu derken hem bir gerçeği saptıyor tıpkı vakitte acı bir sitemde bulunuyor. Gerçek şudur: Biden Türkiye ile ikili ilgilerin geliştirilmesi dahil bağlantıları NATO planında, stratejik planda tutuyor. Donald Trump devrinde olduğu üzere kankalık bağı yok. Sitem de şudur: Yani NATO olmasaydı yüz yüze görüşme olmayacaktı, o denli mi?
Düşünsenize, Biden’ı Türkiye’ye davet etmiş, Biden da işlerin yoğunluğu azalsın da o denli demiş; bunu da Türkiye Cumhurbaşkanının ağzından öğreniyoruz. Beğenilen bir durum değil olağan olarak. Muhabir üsteliyor, ABD’ye gidecek mi? Asıl sormak istediği, Biden da sizi Beyaz Saray’a davet etti mi? Erdoğan’ın karşılığı, “niçin gitmeyeyim ki?” oluyor. Eylül ayında BM Genel Şurası için gidecek, o sırada onarımı tamamlanan Türk Evi’nin, yani Türkiye’nin BM Daimi temsilciliğinin de açılışı olacak. Yani bir Beyaz Saray görüşmesi ufukta yok, davet olsaydı kesinlikle Erdoğan söylerdi diye düşünmek mantıklı olur.
Sanki Biden’ı Türk Evi’nin bir daha açılışına da davet etti mi Erdoğan? Bilemiyoruz ancak şu biçimde bir cümle sarf etti: “Kucaklaşma sürecini aşmış olacağız.” Kiminle kucaklaşma? ABD ile mi, Biden ile mi? BM Genel Heyetine gidip Türk Meskeninin bir daha açılışı ile neyi “aşmış” oluyoruz.
Sahiden önemli yorgunluk ve dağınıklık işaretleri var.
Erdoğan’ın bir beklentisi de son senelerda Batı’da yaygınlaşan “otokrat” imajını, “Sultan” imajını Avrupa ve ABD ile uzlaşma işaretleriyle kırmaktı. Bu imajı kırabildiği de pek söylenemez. Tepe sırasında (alfabetik sıraya göre yakınında oturan) Biden yanına gelip kovit selamı yapmak üzere yumruğunu uzatıp Erdoğan’ın da boş bulunup yumruğunu kalkmadan uzatmasıyla ortaya çıkan fotoğraf bunu gösteriyor. Adeta Erdoğan’ı Biden’ın önünde eğiliyormuş üzere gösteren fotoğraf kıymetli Batı gazetelerince Erdoğan’ın canını acıtmak istercesine kullanıldı. Vaktinde ABD Lideri Bill Clinton, yanında hayli uzun uzunluklu manzara vermemek için kanepeye ilişerek konuştuğunda Başbakan Bülent Ecevit’in milliyetçi-muhafazakâr siyasetçiler ve medya tarafınca nasıl hırpalandığı geldi aklıma.
Cumhurbaşkanının Brüksel seferinde hakikaten bir dizi değerli görüşme yaptığı yanlışsız, Türkiye’ye verilen değer bakımından değerli, ancak Erdoğan’ın şahsen umduklarını bulduğunu söylemek sıkıntı.” (HABER MERKEZİ)
YAZININ TAMAMI
Murat Uzman, yetkinreport.com’da kaleme aldığı ‘Biden ile görüşme: Erdoğan umduğunu bulabildi mi?’ başlıklı yazısında şunları belirtti:
“Erdoğan Biden ile yüz yüze görüşme NATO yardımıyla oldu derken hem bir gerçeği saptıyor tıpkı vakitte acı bir sitemde bulunuyor. Gerçek şudur: Biden Türkiye ile ikili ilgilerin geliştirilmesi dahil bağlantıları NATO planında, stratejik planda tutuyor. Donald Trump devrinde olduğu üzere kankalık bağı yok. Sitem de şudur: Yani NATO olmasaydı yüz yüze görüşme olmayacaktı, o denli mi?
Düşünsenize, Biden’ı Türkiye’ye davet etmiş, Biden da işlerin yoğunluğu azalsın da o denli demiş; bunu da Türkiye Cumhurbaşkanının ağzından öğreniyoruz. Beğenilen bir durum değil olağan olarak. Muhabir üsteliyor, ABD’ye gidecek mi? Asıl sormak istediği, Biden da sizi Beyaz Saray’a davet etti mi? Erdoğan’ın karşılığı, “niçin gitmeyeyim ki?” oluyor. Eylül ayında BM Genel Şurası için gidecek, o sırada onarımı tamamlanan Türk Evi’nin, yani Türkiye’nin BM Daimi temsilciliğinin de açılışı olacak. Yani bir Beyaz Saray görüşmesi ufukta yok, davet olsaydı kesinlikle Erdoğan söylerdi diye düşünmek mantıklı olur.
Sanki Biden’ı Türk Evi’nin bir daha açılışına da davet etti mi Erdoğan? Bilemiyoruz ancak şu biçimde bir cümle sarf etti: “Kucaklaşma sürecini aşmış olacağız.” Kiminle kucaklaşma? ABD ile mi, Biden ile mi? BM Genel Heyetine gidip Türk Meskeninin bir daha açılışı ile neyi “aşmış” oluyoruz.
Sahiden önemli yorgunluk ve dağınıklık işaretleri var.
Erdoğan’ın bir beklentisi de son senelerda Batı’da yaygınlaşan “otokrat” imajını, “Sultan” imajını Avrupa ve ABD ile uzlaşma işaretleriyle kırmaktı. Bu imajı kırabildiği de pek söylenemez. Tepe sırasında (alfabetik sıraya göre yakınında oturan) Biden yanına gelip kovit selamı yapmak üzere yumruğunu uzatıp Erdoğan’ın da boş bulunup yumruğunu kalkmadan uzatmasıyla ortaya çıkan fotoğraf bunu gösteriyor. Adeta Erdoğan’ı Biden’ın önünde eğiliyormuş üzere gösteren fotoğraf kıymetli Batı gazetelerince Erdoğan’ın canını acıtmak istercesine kullanıldı. Vaktinde ABD Lideri Bill Clinton, yanında hayli uzun uzunluklu manzara vermemek için kanepeye ilişerek konuştuğunda Başbakan Bülent Ecevit’in milliyetçi-muhafazakâr siyasetçiler ve medya tarafınca nasıl hırpalandığı geldi aklıma.
Cumhurbaşkanının Brüksel seferinde hakikaten bir dizi değerli görüşme yaptığı yanlışsız, Türkiye’ye verilen değer bakımından değerli, ancak Erdoğan’ın şahsen umduklarını bulduğunu söylemek sıkıntı.” (HABER MERKEZİ)
YAZININ TAMAMI