kunteper
Member
HDP Eş Genel Lideri Mithat Sancar, partisinin küme toplantısında konuştu. Sancar, “Alevi meselesini, elektrik, su, beton problemine indirgeyecek torbalar getiriyor. Alevilerin talepleri bu torbalara sığmaz.”
Sancar’ın açıklamalarından satır başları şu biçimde:
İktidarıyla muhalefetiyle, bizim dışımızda kalan muhalefetiyle, siyaset şayet tahlilin değil sorunun bir kesimi haline dönüşüyorsa çıkmazlar büyür, geleceğe dair umut ve inanç de yıkılır. Bir toplumun yaşayabileceği en büyük facialardan birincisi budur. Bizi HDP’yi öteki partilerden ayıran temel özellik de tam burada yatıyor. Biz demokratik seçeneklere dayanan, halkı temel alan, tahlil odaklı bir politik uğraş yürütüyoruz.
Baktığımızda tablo epeyce aydınlık görünmüyor. Kalıcı tahliller üretmekte gerekli iradeyi ortaya koymayan bir muhalefet blokuyla karşı karşıyayız. İşte HDP’nin demokratik siyaseti, tahlil siyasetleri tam da burada ehemmiyet kazanıyor, devreye giriyor ve umudun adresi oluyor.
Çözüm vardır, mümkündür ve yakındır.
İktidarın neler yaptığını, yapmak istediğini her vesile ile anlatıyoruz. Ortada faşizmi kurumsallaştırmaya azmetmiş, sömürüyü iktisadın temeline oturtmuş, kutuplaşmayı unsur edinmiş bir anlayış var. En kararlı, dengeli, samimi çabayı yürüten bir daha bizleriz. Bu problemleri tahlilsiz kılan anlayışları bu ülke taşımak zorunda değil. Bu gidişatı değiştirecek güce sahiptir.
HDP’nin uğraşı ve öncülüğünü yaptığı siyaset, temel problemlerin tahlili için bir güç merkezi yaratacaktır. Her geçen gün bunun örneklerini topluma sunuyoruz. Tahlilin güç merkezi olmaya and içtik, bu yolda yürüyüşümüde kararlılıkla devam ediyoruz.
Uzun yıllardır tahlil arayan ülke meseleleri, iktidarın inşa etmeye çalıştığı yeni rejimle birlikte daha da büyümüş, çöküş noktasına gelmiştir. Siyasal, toplumsal, ekonomik manada yaşanan bu çöküşten kurtulmanın yolu, halk bölümlerinin dahil olduğu demokrasi ittifakıdır. Çoğulcu, ortak unsurlara odaklanmış geniş demokrasi beraberlikleri oluşturulduğunuda, yıllardır ülkelerin başına musallat olan otoriter rejimler çöküyor. Burada da birebirini yapacağız, Latin Amerika’dan esen rüzgarı Avrupa ve Orta Doğu’ya taşıyacak bir merkez yaratacağız. Bu sorumluluğun şuurundayız.
Türkiye’yi kuşatmaya çalışan bu tekçi yapıya alternatif olarak bir daha çoğulcu, tam demokratik iştiraki yansıtmayarak, kriz üreten sistemi onarımla ayakta tutmak isteyen siyasetler var öbür muhalefet partilerinin ürettiği… Bizler büyük demokrasi yürüyüşü ittifakı çalışmalarımızı yürütüyoruz. Gerçek alternatif, gerçek seçenek ve gerçek umut inşa ediyoruz. Vakit daralıyor, kimsenin bu sorumluluklardan kaytarma lüksü, bir arada gayretten kaçma hakkı yoktur.
Önümüzdeki aylar bu ülkenin yıllarını belirleyecek. HDP, bu bahiste demokratik sorumluluğunu yerine getiren, uğraşta tereddüt göstermeyen bir hatta geleceği inşa etme gayesinde. Bunu, büyük demokrasi ittifakı ile taçlandırdığımızda bu ülkede tahlil de aydınlık da yakındır. Bir adımlık aralıktadır… Bunu yapmak zorundayız.
Bizler, demokratik Cumhuriyet istiyoruz. Özgür ve eşit bir toplum hedefliyoruz. Gelin, Cumhuriyet’i ve demokrasiyi kopmaz bağlarla birbirine yapıştıralım.
Bütün güçlerin birinci amacı özgürlükleri yok etmektir lakin en başta basın ve niyet özgürlüğünü kaldırmaktır. Bu iktidar da bunu yapıyor.
Savaş siyasetleri, kaynakların talanına, canların yitimine sebep oluyor. Bu, bizleri daha fazla acıya sürüklüyor. Militarist formüllerden vazgeçilmesi gerekiyor.
Savaş uygulamalarına, nefret lisanına, ayrıştırma zihniyetine karşı bütünlüklü bir hal ortaya koymak zorundayız.
Enflasyon almış başını gitmiş, açlık derinleşiyor, İSİG bilgilerine bakılırsa 30 binin üzerinde emekçi can verdi. 20 yıl ortasında AKP iktidarında en az 800 900 gazeteci tutuklandı. 5 ayda Diyarbakır ve Ankara merkezli özgür basın çalışanlarına yönelik yapılan operasyonda 26 kişi tutuklandı.
Kadınlara şiddet iktidar periyodunda katlanarak devam ediyor. Cezaevindeki hukuksuzluklar, tecrit…
Çöküş her alanda fazlaca derin. Lakin ümitsizliğe yer yok. Bu kara tabloya bakıp kimse karamsarlığa kapılmasın. Gücümüz var, başaracağız. Biz diyalog ve müzakereyi Kürt sorunu için değil, bütün problemleri tahlil yolu olarak öneriyoruz.
Toplumsal uğraş ve siyasal müzakere, birlikte yürütülmesi gereken bedelli iki prosedürdür. Kürt sıkıntısından Alevi meselesine, tüm alanlardaki problemlere verinceye kadar tahlil için toplumsal çabayı büyütmek, siyasal müzakere kanallarını genişletmek gayesindeyiz.
Bugün, Alevi canlar, eşit yurttaşlık haklarını haykırmak için Meclis’teydiler. Bu iktidarın oyunları bitmiyor. Alevi problemini, elektrik, su, beton problemine indirgeyecek torbalar getiriyor. Alevilerin talepleri bu torbalara sığmaz.
Ayrıntılar geliyor…
Sancar’ın açıklamalarından satır başları şu biçimde:
İktidarıyla muhalefetiyle, bizim dışımızda kalan muhalefetiyle, siyaset şayet tahlilin değil sorunun bir kesimi haline dönüşüyorsa çıkmazlar büyür, geleceğe dair umut ve inanç de yıkılır. Bir toplumun yaşayabileceği en büyük facialardan birincisi budur. Bizi HDP’yi öteki partilerden ayıran temel özellik de tam burada yatıyor. Biz demokratik seçeneklere dayanan, halkı temel alan, tahlil odaklı bir politik uğraş yürütüyoruz.
Baktığımızda tablo epeyce aydınlık görünmüyor. Kalıcı tahliller üretmekte gerekli iradeyi ortaya koymayan bir muhalefet blokuyla karşı karşıyayız. İşte HDP’nin demokratik siyaseti, tahlil siyasetleri tam da burada ehemmiyet kazanıyor, devreye giriyor ve umudun adresi oluyor.
Çözüm vardır, mümkündür ve yakındır.
İktidarın neler yaptığını, yapmak istediğini her vesile ile anlatıyoruz. Ortada faşizmi kurumsallaştırmaya azmetmiş, sömürüyü iktisadın temeline oturtmuş, kutuplaşmayı unsur edinmiş bir anlayış var. En kararlı, dengeli, samimi çabayı yürüten bir daha bizleriz. Bu problemleri tahlilsiz kılan anlayışları bu ülke taşımak zorunda değil. Bu gidişatı değiştirecek güce sahiptir.
HDP’nin uğraşı ve öncülüğünü yaptığı siyaset, temel problemlerin tahlili için bir güç merkezi yaratacaktır. Her geçen gün bunun örneklerini topluma sunuyoruz. Tahlilin güç merkezi olmaya and içtik, bu yolda yürüyüşümüde kararlılıkla devam ediyoruz.
Uzun yıllardır tahlil arayan ülke meseleleri, iktidarın inşa etmeye çalıştığı yeni rejimle birlikte daha da büyümüş, çöküş noktasına gelmiştir. Siyasal, toplumsal, ekonomik manada yaşanan bu çöküşten kurtulmanın yolu, halk bölümlerinin dahil olduğu demokrasi ittifakıdır. Çoğulcu, ortak unsurlara odaklanmış geniş demokrasi beraberlikleri oluşturulduğunuda, yıllardır ülkelerin başına musallat olan otoriter rejimler çöküyor. Burada da birebirini yapacağız, Latin Amerika’dan esen rüzgarı Avrupa ve Orta Doğu’ya taşıyacak bir merkez yaratacağız. Bu sorumluluğun şuurundayız.
Türkiye’yi kuşatmaya çalışan bu tekçi yapıya alternatif olarak bir daha çoğulcu, tam demokratik iştiraki yansıtmayarak, kriz üreten sistemi onarımla ayakta tutmak isteyen siyasetler var öbür muhalefet partilerinin ürettiği… Bizler büyük demokrasi yürüyüşü ittifakı çalışmalarımızı yürütüyoruz. Gerçek alternatif, gerçek seçenek ve gerçek umut inşa ediyoruz. Vakit daralıyor, kimsenin bu sorumluluklardan kaytarma lüksü, bir arada gayretten kaçma hakkı yoktur.
Önümüzdeki aylar bu ülkenin yıllarını belirleyecek. HDP, bu bahiste demokratik sorumluluğunu yerine getiren, uğraşta tereddüt göstermeyen bir hatta geleceği inşa etme gayesinde. Bunu, büyük demokrasi ittifakı ile taçlandırdığımızda bu ülkede tahlil de aydınlık da yakındır. Bir adımlık aralıktadır… Bunu yapmak zorundayız.
Bizler, demokratik Cumhuriyet istiyoruz. Özgür ve eşit bir toplum hedefliyoruz. Gelin, Cumhuriyet’i ve demokrasiyi kopmaz bağlarla birbirine yapıştıralım.
Bütün güçlerin birinci amacı özgürlükleri yok etmektir lakin en başta basın ve niyet özgürlüğünü kaldırmaktır. Bu iktidar da bunu yapıyor.
Savaş siyasetleri, kaynakların talanına, canların yitimine sebep oluyor. Bu, bizleri daha fazla acıya sürüklüyor. Militarist formüllerden vazgeçilmesi gerekiyor.
Savaş uygulamalarına, nefret lisanına, ayrıştırma zihniyetine karşı bütünlüklü bir hal ortaya koymak zorundayız.
Enflasyon almış başını gitmiş, açlık derinleşiyor, İSİG bilgilerine bakılırsa 30 binin üzerinde emekçi can verdi. 20 yıl ortasında AKP iktidarında en az 800 900 gazeteci tutuklandı. 5 ayda Diyarbakır ve Ankara merkezli özgür basın çalışanlarına yönelik yapılan operasyonda 26 kişi tutuklandı.
Kadınlara şiddet iktidar periyodunda katlanarak devam ediyor. Cezaevindeki hukuksuzluklar, tecrit…
Çöküş her alanda fazlaca derin. Lakin ümitsizliğe yer yok. Bu kara tabloya bakıp kimse karamsarlığa kapılmasın. Gücümüz var, başaracağız. Biz diyalog ve müzakereyi Kürt sorunu için değil, bütün problemleri tahlil yolu olarak öneriyoruz.
Toplumsal uğraş ve siyasal müzakere, birlikte yürütülmesi gereken bedelli iki prosedürdür. Kürt sıkıntısından Alevi meselesine, tüm alanlardaki problemlere verinceye kadar tahlil için toplumsal çabayı büyütmek, siyasal müzakere kanallarını genişletmek gayesindeyiz.
Bugün, Alevi canlar, eşit yurttaşlık haklarını haykırmak için Meclis’teydiler. Bu iktidarın oyunları bitmiyor. Alevi problemini, elektrik, su, beton problemine indirgeyecek torbalar getiriyor. Alevilerin talepleri bu torbalara sığmaz.
Ayrıntılar geliyor…