kunteper
Member
Siyaset sahnesinde son periyotta Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayının kim olacağı tartışılıyor.
Çeşitli isimler dillendirilirken Millet İttifakı’nın ortaklarından çabucak hemen isim açıklaması gelmedi.
Gazeteci Murat Ehil, Yetkinreport’ta kaleme aldığı yazıda CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun aday isimleriyle ilgili görüşlerini aktardı.
“esasen KENDİ PR’LARINI YAPTIKLARI ANLAŞILAN BU İSİMLERE…”
Ehil şu sözleri kullandı:
“Adaylık tartışmasında bu perdeyi birinci açan kişi gazeteci arkadaşımız Emin Çapa oldu. İş dünyasından -ismini vermediği- tanınmış bir isim CHP önderi Kemal Kılıçdaroğlu ile çabucak sonrasında da GÜZEL Parti önderi Meral Akşener ve Saadet Partisi önderi Temel Karamollaoğlu ile görüşmüştü. Millet İttifakının Cumhurbaşkanı adayı olmak üzere yeşil ışık görmüştü. Hayır cevabı almadığı anlaşılıyordu.
İstanbul iş ve medya etraflarında kimileri CHP ve YETERLİ Parti ortasında adaylık için doğallığından kuşku duyulmayacak bu kadar isim ortadayken niye dışarıdan öteki isme gereksinim duyulsun diye düşünmeden isim-loto oynamaya başladı. halbuki Çapa daha bu bilgiyi paylaşırken bunun CHP’ye kurulmuş yeni bir Ekmeleddin İhsanoğlu “tuzağı” olabileceği ikazında bulunmuştu.
daha sonra birden diğer isimler ortaya atılmaya başladı. Hatta tanınan bir isim “yorum yok” gizemi dahi oluşturdu etrafında. Artık burada niye isim anmadığımı sorabilirsiniz. Açık söyleyeyim, aslına bakarsanız kendi PR’larını yaptıkları anlaşılan bu isimlere yanıt hakkı verip kendi vaktimi de sizin de vaktinizi işgal etmemek için.
Onun yerine gidip Kılıçdaroğlu’na sordum.”
KILIÇDAROĞLU: BAŞVURAN ÇOK
Murat Yetkin’in Kılıçdaroğlu ile yaptığı röportaj şu biçimde:
– Sayın Kılıçdaroğlu, son günlerde iş dünyasından birtakım isimlerin sizinle Millet İttifakının cumhurbaşkanlığı adaylığı için görüşme yaptığı ve olumlu izlenim aldıkları yolunda haberler çıkıyor. Adaylık için olumlu görüş verdiğiniz kimse var mı? var ise kimdir?
K.K.: “Öyle bir şey yok. Doğrusu epeyce kişi geliyor. İş dünyasından, eski siyasetçilerden, bürokratlardan, öbür kesimlerden… Rapor yazıp getirenler, özgeçmiş bırakanlar oluyor. bu biçimde bir beklenti var. Sanıyorum öbür önderlere de gidenler var.
Ben herkese tıpkı şeyi söylüyorum. Buna Millet İttifakı olarak karar vereceğiz. Ve çabucak hemen ve Sayın Meral Akşener ile olsun, görüştüğümüz başka önderlerle olsun adayın kim olması gerektiği konusunda bir konuşmamız olmadı.”
“GELENLER YALNIZCA İŞ DÜNYASINDAN DEĞİL”
Kılıçdaroğlu’nun kelamını kıymetlendiren Murat Uzman şunları kaydetti:
“Burada durup analiz edelim.
1- Kılıçdaroğlu ile görüşmeye gelen bir kişi değil, neredeyse bir kuyruk var,
2- Sokaktan geçen herkes CHP önderinden özel görüşme randevusu alamayacağına göre, talipler az epey toplumda ismi, yeri olan bireyler,
3- Kılıçdaroğlu, öbür muhalefet başkanlarına başvuran öteki isimler de olduğunu söylüyor,
4- Gelenler yalnızca iş dünyasından değil. Eski siyasetçiler, bürokratlar, vb de var.
niye BAŞTAN “HAYIR” DEMİYOR
5- Kılıçdaroğlu adaylık konusunda hepsine tıpkı cevabı verdiğini söylüyor: bu sonucu Millet İttifakı olarak vereceğiz.
Bir soru daha var:
– Pekala, gelenlere “Olmaz” deyip söylentilerin önünü kesme yoluna niye gitmiyorsunuz?
K.K.: Birincisi, kimseye “Sen olmazsın” ya da “olamazsın” demiyorum. Zira Millet İttifakı olarak tahminen de bir başkanın önerisi o isimlerden birisi olabilir. O yüzden ben “olmaz” deme hakkını tek başıma kendimde görmüyorum.
İkincisi, bu biçimde bir negatif lisan kullanmak benim tabiatıma ters. Ancak ben kimseye olumlu bir cevap vermiş de değilim. Tekraren adayı birlikte belirleyeceğimizi söylemiş oldum, söylüyorum.”
“ERKEN SEÇİMİN YAKIN OLDUĞUNA İNANIYOR OLABİLİRLER”
Kılıçdaroğlu’nun bu söylemiş oldukleri ise şu biçimde analiz edilebilir:
1- Kılıçdaroğlu’da başka muhalefet başkanları de niteliklerini cumhurbaşkanı olmak için kâfi sayan talipler ve onları yürek veren çevrelerdeki heyecanı canlı tutmak istiyor olabilir.
2- Hakikat, Kılıçdaroğlu “hayır” demeyi sevmeyen bir siyasetçi. Ancak bu bahiste yalnız değil. Öteden beri siyasi önderlere başvurup “hayırlı olsun” karşılığını “evet” zannederek boş havuza gözü kapalı atlayanların sayısını kimse bilmez.
3- İlgi bu kadar fazlaysa, talipler ve onların etrafındakiler seçim için 2023 Haziran ayının beklenmeyeceğine, erken seçimin yakın olduğuna inanıyor olabilirler.
“ERDOĞAN ÜLKEYİ YÖNETEMEZ DURUMDA”
– Erken seçim davetleri yapıyorsunuz ancak Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da MHP başkanı Devlet Bahçeli de vaktinde seçim diyor? Bu davetleriniz karşılık buluyor mu?
K.K.: “Erdoğan’ın ülkeyi yönetemez duruma geldiğini hepimiz görüyoruz. Aslında toplum bunun şahidi. Bizim erken seçim istememizi sebebi ülkenin hem ekonomik hem siyasi olarak daha büyük bir buhrana girmemesi içindir. Türkiye’nin akılcı siyasetlerle bir an evvel bu buhrandan çıkışı içindir.
Üzülerek söz edeyim Erdoğan’ın bütün siyaseti öç alma, nefret söylemi üzerine şurası. Bu toprakların tarihini bilse, Mevlana’yı, Yunus Emre’yi, Hacı Bektaş’ı Ahi Evran’ı bilse, okuyabilse farklı davranır. Devleti direktörün sorumluğu var. Erdoğan o sorumluluğun şuurunda değil…
Biz aslında erken seçim diyerek Erdoğan’ı ortasında bulunduğu kuyudan çıkarmak istiyoruz. Kendisini ve ülkeyi daha makûs duruma düşmekten korumak istiyoruz. Bakın işte “Karakış Fonu” teklifimiz var. Samimi bir teşebbüs; biz yapmayalım sen yap, kâfi ki vatandaş dert çekmesin diyoruz. Dediklerimi oturup okusa ya da dinlese tahminen de hak verecek. Fakat bunu yapacak olgunluğu yok.
Erdoğan artık Türkiye’yi yönetemez durumda.”
“ERKEN SEÇİM ERDOĞAN’I KUYUDAN ÇIKARIR”
Murat Ehil yazısını şu biçimde bitirdi:
“Kılıçdaroğlu’nun ‘Erken seçim Erdoğan’ı kuyudan çıkarır’ demesi, kendisini de ülkeyi de ‘daha berbat duruma düşmekten korur’ demesi dikkat cazip.
Bir husus daha var.
Erdoğan’ın son AK Parti Küme toplantısında Kılıçdaroğlu’na 2019’da Ankara, Çubuk’taki bir şehit cenazesinde yapılan taarruzun görüntüsünü göstermesine Kılıçdaroğlu ‘Korkmuyorum’ cevabı vermişti. Cumhurbaşkanının görüntüyü Kılıçdaroğlu’nun ‘siyasi cinayetler’ telaşını lisana getirmesi akabinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının hakkında soruşturma başlatmış olduğu sırada TBMM toplantısına taşıdır. Kılıçdaroğlu bu gelişmelere ‘Avukatları savcılığa dilekçe vermişler atak konusunda’ karşılığını vermekle yetiniyor; ‘Dilekçe yerine savcılığa o görüntüyü gönderselerdi, aklı başına bir savcı taarruzun kimlerden güç alınarak yapıldığını saptardı.’”
Çeşitli isimler dillendirilirken Millet İttifakı’nın ortaklarından çabucak hemen isim açıklaması gelmedi.
Gazeteci Murat Ehil, Yetkinreport’ta kaleme aldığı yazıda CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun aday isimleriyle ilgili görüşlerini aktardı.
“esasen KENDİ PR’LARINI YAPTIKLARI ANLAŞILAN BU İSİMLERE…”
Ehil şu sözleri kullandı:
“Adaylık tartışmasında bu perdeyi birinci açan kişi gazeteci arkadaşımız Emin Çapa oldu. İş dünyasından -ismini vermediği- tanınmış bir isim CHP önderi Kemal Kılıçdaroğlu ile çabucak sonrasında da GÜZEL Parti önderi Meral Akşener ve Saadet Partisi önderi Temel Karamollaoğlu ile görüşmüştü. Millet İttifakının Cumhurbaşkanı adayı olmak üzere yeşil ışık görmüştü. Hayır cevabı almadığı anlaşılıyordu.
İstanbul iş ve medya etraflarında kimileri CHP ve YETERLİ Parti ortasında adaylık için doğallığından kuşku duyulmayacak bu kadar isim ortadayken niye dışarıdan öteki isme gereksinim duyulsun diye düşünmeden isim-loto oynamaya başladı. halbuki Çapa daha bu bilgiyi paylaşırken bunun CHP’ye kurulmuş yeni bir Ekmeleddin İhsanoğlu “tuzağı” olabileceği ikazında bulunmuştu.
daha sonra birden diğer isimler ortaya atılmaya başladı. Hatta tanınan bir isim “yorum yok” gizemi dahi oluşturdu etrafında. Artık burada niye isim anmadığımı sorabilirsiniz. Açık söyleyeyim, aslına bakarsanız kendi PR’larını yaptıkları anlaşılan bu isimlere yanıt hakkı verip kendi vaktimi de sizin de vaktinizi işgal etmemek için.
Onun yerine gidip Kılıçdaroğlu’na sordum.”
KILIÇDAROĞLU: BAŞVURAN ÇOK
Murat Yetkin’in Kılıçdaroğlu ile yaptığı röportaj şu biçimde:
– Sayın Kılıçdaroğlu, son günlerde iş dünyasından birtakım isimlerin sizinle Millet İttifakının cumhurbaşkanlığı adaylığı için görüşme yaptığı ve olumlu izlenim aldıkları yolunda haberler çıkıyor. Adaylık için olumlu görüş verdiğiniz kimse var mı? var ise kimdir?
K.K.: “Öyle bir şey yok. Doğrusu epeyce kişi geliyor. İş dünyasından, eski siyasetçilerden, bürokratlardan, öbür kesimlerden… Rapor yazıp getirenler, özgeçmiş bırakanlar oluyor. bu biçimde bir beklenti var. Sanıyorum öbür önderlere de gidenler var.
Ben herkese tıpkı şeyi söylüyorum. Buna Millet İttifakı olarak karar vereceğiz. Ve çabucak hemen ve Sayın Meral Akşener ile olsun, görüştüğümüz başka önderlerle olsun adayın kim olması gerektiği konusunda bir konuşmamız olmadı.”
“GELENLER YALNIZCA İŞ DÜNYASINDAN DEĞİL”
Kılıçdaroğlu’nun kelamını kıymetlendiren Murat Uzman şunları kaydetti:
“Burada durup analiz edelim.
1- Kılıçdaroğlu ile görüşmeye gelen bir kişi değil, neredeyse bir kuyruk var,
2- Sokaktan geçen herkes CHP önderinden özel görüşme randevusu alamayacağına göre, talipler az epey toplumda ismi, yeri olan bireyler,
3- Kılıçdaroğlu, öbür muhalefet başkanlarına başvuran öteki isimler de olduğunu söylüyor,
4- Gelenler yalnızca iş dünyasından değil. Eski siyasetçiler, bürokratlar, vb de var.
niye BAŞTAN “HAYIR” DEMİYOR
5- Kılıçdaroğlu adaylık konusunda hepsine tıpkı cevabı verdiğini söylüyor: bu sonucu Millet İttifakı olarak vereceğiz.
Bir soru daha var:
– Pekala, gelenlere “Olmaz” deyip söylentilerin önünü kesme yoluna niye gitmiyorsunuz?
K.K.: Birincisi, kimseye “Sen olmazsın” ya da “olamazsın” demiyorum. Zira Millet İttifakı olarak tahminen de bir başkanın önerisi o isimlerden birisi olabilir. O yüzden ben “olmaz” deme hakkını tek başıma kendimde görmüyorum.
İkincisi, bu biçimde bir negatif lisan kullanmak benim tabiatıma ters. Ancak ben kimseye olumlu bir cevap vermiş de değilim. Tekraren adayı birlikte belirleyeceğimizi söylemiş oldum, söylüyorum.”
“ERKEN SEÇİMİN YAKIN OLDUĞUNA İNANIYOR OLABİLİRLER”
Kılıçdaroğlu’nun bu söylemiş oldukleri ise şu biçimde analiz edilebilir:
1- Kılıçdaroğlu’da başka muhalefet başkanları de niteliklerini cumhurbaşkanı olmak için kâfi sayan talipler ve onları yürek veren çevrelerdeki heyecanı canlı tutmak istiyor olabilir.
2- Hakikat, Kılıçdaroğlu “hayır” demeyi sevmeyen bir siyasetçi. Ancak bu bahiste yalnız değil. Öteden beri siyasi önderlere başvurup “hayırlı olsun” karşılığını “evet” zannederek boş havuza gözü kapalı atlayanların sayısını kimse bilmez.
3- İlgi bu kadar fazlaysa, talipler ve onların etrafındakiler seçim için 2023 Haziran ayının beklenmeyeceğine, erken seçimin yakın olduğuna inanıyor olabilirler.
“ERDOĞAN ÜLKEYİ YÖNETEMEZ DURUMDA”
– Erken seçim davetleri yapıyorsunuz ancak Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da MHP başkanı Devlet Bahçeli de vaktinde seçim diyor? Bu davetleriniz karşılık buluyor mu?
K.K.: “Erdoğan’ın ülkeyi yönetemez duruma geldiğini hepimiz görüyoruz. Aslında toplum bunun şahidi. Bizim erken seçim istememizi sebebi ülkenin hem ekonomik hem siyasi olarak daha büyük bir buhrana girmemesi içindir. Türkiye’nin akılcı siyasetlerle bir an evvel bu buhrandan çıkışı içindir.
Üzülerek söz edeyim Erdoğan’ın bütün siyaseti öç alma, nefret söylemi üzerine şurası. Bu toprakların tarihini bilse, Mevlana’yı, Yunus Emre’yi, Hacı Bektaş’ı Ahi Evran’ı bilse, okuyabilse farklı davranır. Devleti direktörün sorumluğu var. Erdoğan o sorumluluğun şuurunda değil…
Biz aslında erken seçim diyerek Erdoğan’ı ortasında bulunduğu kuyudan çıkarmak istiyoruz. Kendisini ve ülkeyi daha makûs duruma düşmekten korumak istiyoruz. Bakın işte “Karakış Fonu” teklifimiz var. Samimi bir teşebbüs; biz yapmayalım sen yap, kâfi ki vatandaş dert çekmesin diyoruz. Dediklerimi oturup okusa ya da dinlese tahminen de hak verecek. Fakat bunu yapacak olgunluğu yok.
Erdoğan artık Türkiye’yi yönetemez durumda.”
“ERKEN SEÇİM ERDOĞAN’I KUYUDAN ÇIKARIR”
Murat Ehil yazısını şu biçimde bitirdi:
“Kılıçdaroğlu’nun ‘Erken seçim Erdoğan’ı kuyudan çıkarır’ demesi, kendisini de ülkeyi de ‘daha berbat duruma düşmekten korur’ demesi dikkat cazip.
Bir husus daha var.
Erdoğan’ın son AK Parti Küme toplantısında Kılıçdaroğlu’na 2019’da Ankara, Çubuk’taki bir şehit cenazesinde yapılan taarruzun görüntüsünü göstermesine Kılıçdaroğlu ‘Korkmuyorum’ cevabı vermişti. Cumhurbaşkanının görüntüyü Kılıçdaroğlu’nun ‘siyasi cinayetler’ telaşını lisana getirmesi akabinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının hakkında soruşturma başlatmış olduğu sırada TBMM toplantısına taşıdır. Kılıçdaroğlu bu gelişmelere ‘Avukatları savcılığa dilekçe vermişler atak konusunda’ karşılığını vermekle yetiniyor; ‘Dilekçe yerine savcılığa o görüntüyü gönderselerdi, aklı başına bir savcı taarruzun kimlerden güç alınarak yapıldığını saptardı.’”