kunteper
Member
CHP’li Murat Bakan, TBMM Genel Şurası’nda görüşülen, Aile ve Toplumsal Hizmetler, İçişleri ve Sıhhat Bakanlığının 2023 yılı bütçeleri üzerinde kelam aldı. Kürsüde Genel Kurul’a hitap eden Bakan, İçişleri Bakanı Soylu’ya yüklendi. ‘Türkiye’nin başına gelen en berbat ikinci şeysin’ diyen Bakan, Süleyman Soylu’ya ‘2017 yılında FETÖ’nün talimatıyla evet için çalıştın mı?’ diye sordu.
Görüşmelerde kelam alan CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, şunları söylemiş oldu:
İçişleri Bakanlığı bütçesini görüşüyoruz. Bu Bakanlık bütçeden aldığı paydan epey daha tesirli bir Bakanlık toplum nezdinde, niye? Zira mülki yönetim ona bağlı. Kökleri Osmanlı’ya, 1864 Vilayet Nizamnamesi’ne dayanan bir teşkilattan bahsediyoruz, sorsam Bakan iki söz edemez bununla ilgili. 81 ilin valisi sana bağlı, 922 ilçenin kaymakamı sana bağlı. O vali, o kaymakam ki bulunduğu yerde, bulunduğu vilayette, ilçede devleti, yürütmeyi temsil ediyor bedelli arkadaşlar. Pekala, bu kadar değerli bir Bakanlığın başında kim var? ‘Ben bu işten anlamam’ diyen bir sigortacı var. Sigortacılar başımızın tacı lakin o işi de beceremiyor, şu an Emniyetin hiç bir aracı sigortalı değil kıymetli arkadaşlar. Biz yardımıyla poliçe kesmekle devlet direktörün nasıl yapılamadığını öğrenmiş olduk. Devleti yönetmek, hukuku bilmek demek, devleti yönetmek devlet adabı bilmek demek.
“DEVLET MEMURU YALNIZCA AMİRİNDEN BUYRUK ALIR, PİRİNDEN BUYRUK ALMAZ”
Bakın, İçişleri Bakanlığı cumhuriyetin kuruluşundan bugüne en karanlık ikinci devrini yaşıyor kıymetli arkadaşlar. Birincisini bir daha bu iktidar devrinde yaşadı; 81 vilayet Emniyet müdürünün 74’ünün FETÖ’cü olduğu, 81 vilayet valisinin 72’sinin FETÖ’cü olduğu periyottan bahsediyorum. Artık periyot ne arkadaşlar, artık durum ne? Bakın, İçişleri Bakanlığında, Emniyet Genel Müdürlüğünde tüm tayin, atama, terfiler büsbütün tarikat-cemaat istikrarına bakılırsa yapılıyor. Bakın, menzilci, okuyucu, yazıcı, Erzincan kümesi, Kurdoğlu, İsmailağa cemaati; buradan seni uyarıyorum Süleyman Soylu, kula kulluk edenlerin bu ülkeyi ne hâle getirdiğini geçmişte yaşadık, tekrar asla müsaade vermeyeceğiz. Devlet memuru yalnızca amirinden buyruk alır, pirinden buyruk almaz; devlet memuru yalnızca vatana, kanuna, nizama, bayrağa bağlıdır. Bu devir bitecek ve bunun hesabını geçmiştekilerin verdiği üzere siz de vereceksiniz.
“SEN FETÖ’NÜN CUMHURBAŞKANI ADAYIYDIN DARBE GERÇEKLEŞSEYDİ”
Bu cumhuriyet, fazlaca güç şartlarda kuruldu pahalı arkadaşlar. Kurtuluş Savaşı’nı yaşadık, İkinci Dünya Savaşı yıllarını, seferberlik, soğuk savaş, ekonomik buhranları yaşadık; sendilk evvel 76 İçişleri Bakanı geldi lakin bu ülkenin tarihinde senin periyodunda olduğu kadar polis intihar etmedi, Jandarma intihar etmedi. Bu ülkenin çocukları intihar ediyor, bu çiftçinin çocuğu, emeklinin çocuğu, polis intiharları seni hiç mi ilgilendirmiyor? Bu çocuklar intihar ediyor ve bunlardan bir adedinin anasını, babasını aramadın; ortasında babası polis olanlar da var. Polis intihar ediyor; amir zulmünden intihar ediyor, ağır çalışma şartlarından intihar ediyor, ek bakılırsavlerden intihar ediyor, angaryadan intihar ediyor. Sen, POMEM’de polisleri eski polis, yeni polis diye ayırdın; eski polislerin amir olmasının önünü tıkadın. AKP’de hatırlı kişiyi ortaya sokmayanın ne memur olması ne amir olması mümkün değil.
130 bin polis birinci şarkını yapmamışken ikinci şark zulmünü getirdin. Uyuşturucu ticareti şüphelisiyle fotoğraf verdin, çete önderiyle fotoğraf verdin. Sedat Peker’in yurda dönüş biletiydin, Sezgin Baran Korkmaz’ın ülkeden kaçış bileti… Türkiye’yi Rus, Azeri, Balkan mafya önderlerinin hesaplaştığı yer hâline getirdin. Kahraman polisimizin yaptığı uyuşturucu operasyonunu canlı yayından ifşa ettin. Bakanlıkta kendine trol ordusu kurdun; siber cürümlerle çabadaki kahraman polislerimizi tenzih ediyorum, senin iltimasla aldığın polislerden, polis yaptığın insanlardan bahsediyorum.
Sadece bize değil; karşısı olan AK Parti’li arkadaşlara, muhalif olan herkese saldıran FETÖ formlarını uygulayan trollerinden, haysiyet cellatlığı yapan çakma internet sitelerinden bahsediyorum. Yetmedi, Türkiye senin Bakanlığın devrinde dünyanın en büyük uyuşturucu kartellerinden Meksikalı Sinaloa Karteli’nin gözünü diktiği ülke oldu. Bunu ben söylemiyorum, bunu Europol söylüyor. Milletlerarası… Senden ala FETÖ’cü mü var, senden ala FETÖ’cü mü var? Sen FETÖ’nün Cumhurbaşkanı adayıydın darbe gerçekleşseydi. Sen 2017 referandumunda ‘evet’ için FETÖ’nün talimatıyla çalıştın mı, çalışmadın mı? Onu anlat. Sen Türkiye’nin başını öne eğdirdin, İçişleri Bakanlığını kin ve nefretle yönettin. ‘15 Temmuz’un faili, finansörü’ dediğin Katar’a gittin, Katar’a gittin. Şayet faili ve finansörüyse niçin gittin, değilse niçin söylemiş oldun? Ya birincisinde palavra söylemiş oldun ya artık palavra söylüyorsun. Sen bu ülkenin başına gelen en makûs ikinci şeysin.”
Görüşmelerde kelam alan CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, şunları söylemiş oldu:
İçişleri Bakanlığı bütçesini görüşüyoruz. Bu Bakanlık bütçeden aldığı paydan epey daha tesirli bir Bakanlık toplum nezdinde, niye? Zira mülki yönetim ona bağlı. Kökleri Osmanlı’ya, 1864 Vilayet Nizamnamesi’ne dayanan bir teşkilattan bahsediyoruz, sorsam Bakan iki söz edemez bununla ilgili. 81 ilin valisi sana bağlı, 922 ilçenin kaymakamı sana bağlı. O vali, o kaymakam ki bulunduğu yerde, bulunduğu vilayette, ilçede devleti, yürütmeyi temsil ediyor bedelli arkadaşlar. Pekala, bu kadar değerli bir Bakanlığın başında kim var? ‘Ben bu işten anlamam’ diyen bir sigortacı var. Sigortacılar başımızın tacı lakin o işi de beceremiyor, şu an Emniyetin hiç bir aracı sigortalı değil kıymetli arkadaşlar. Biz yardımıyla poliçe kesmekle devlet direktörün nasıl yapılamadığını öğrenmiş olduk. Devleti yönetmek, hukuku bilmek demek, devleti yönetmek devlet adabı bilmek demek.
“DEVLET MEMURU YALNIZCA AMİRİNDEN BUYRUK ALIR, PİRİNDEN BUYRUK ALMAZ”
Bakın, İçişleri Bakanlığı cumhuriyetin kuruluşundan bugüne en karanlık ikinci devrini yaşıyor kıymetli arkadaşlar. Birincisini bir daha bu iktidar devrinde yaşadı; 81 vilayet Emniyet müdürünün 74’ünün FETÖ’cü olduğu, 81 vilayet valisinin 72’sinin FETÖ’cü olduğu periyottan bahsediyorum. Artık periyot ne arkadaşlar, artık durum ne? Bakın, İçişleri Bakanlığında, Emniyet Genel Müdürlüğünde tüm tayin, atama, terfiler büsbütün tarikat-cemaat istikrarına bakılırsa yapılıyor. Bakın, menzilci, okuyucu, yazıcı, Erzincan kümesi, Kurdoğlu, İsmailağa cemaati; buradan seni uyarıyorum Süleyman Soylu, kula kulluk edenlerin bu ülkeyi ne hâle getirdiğini geçmişte yaşadık, tekrar asla müsaade vermeyeceğiz. Devlet memuru yalnızca amirinden buyruk alır, pirinden buyruk almaz; devlet memuru yalnızca vatana, kanuna, nizama, bayrağa bağlıdır. Bu devir bitecek ve bunun hesabını geçmiştekilerin verdiği üzere siz de vereceksiniz.
“SEN FETÖ’NÜN CUMHURBAŞKANI ADAYIYDIN DARBE GERÇEKLEŞSEYDİ”
Bu cumhuriyet, fazlaca güç şartlarda kuruldu pahalı arkadaşlar. Kurtuluş Savaşı’nı yaşadık, İkinci Dünya Savaşı yıllarını, seferberlik, soğuk savaş, ekonomik buhranları yaşadık; sendilk evvel 76 İçişleri Bakanı geldi lakin bu ülkenin tarihinde senin periyodunda olduğu kadar polis intihar etmedi, Jandarma intihar etmedi. Bu ülkenin çocukları intihar ediyor, bu çiftçinin çocuğu, emeklinin çocuğu, polis intiharları seni hiç mi ilgilendirmiyor? Bu çocuklar intihar ediyor ve bunlardan bir adedinin anasını, babasını aramadın; ortasında babası polis olanlar da var. Polis intihar ediyor; amir zulmünden intihar ediyor, ağır çalışma şartlarından intihar ediyor, ek bakılırsavlerden intihar ediyor, angaryadan intihar ediyor. Sen, POMEM’de polisleri eski polis, yeni polis diye ayırdın; eski polislerin amir olmasının önünü tıkadın. AKP’de hatırlı kişiyi ortaya sokmayanın ne memur olması ne amir olması mümkün değil.
130 bin polis birinci şarkını yapmamışken ikinci şark zulmünü getirdin. Uyuşturucu ticareti şüphelisiyle fotoğraf verdin, çete önderiyle fotoğraf verdin. Sedat Peker’in yurda dönüş biletiydin, Sezgin Baran Korkmaz’ın ülkeden kaçış bileti… Türkiye’yi Rus, Azeri, Balkan mafya önderlerinin hesaplaştığı yer hâline getirdin. Kahraman polisimizin yaptığı uyuşturucu operasyonunu canlı yayından ifşa ettin. Bakanlıkta kendine trol ordusu kurdun; siber cürümlerle çabadaki kahraman polislerimizi tenzih ediyorum, senin iltimasla aldığın polislerden, polis yaptığın insanlardan bahsediyorum.
Sadece bize değil; karşısı olan AK Parti’li arkadaşlara, muhalif olan herkese saldıran FETÖ formlarını uygulayan trollerinden, haysiyet cellatlığı yapan çakma internet sitelerinden bahsediyorum. Yetmedi, Türkiye senin Bakanlığın devrinde dünyanın en büyük uyuşturucu kartellerinden Meksikalı Sinaloa Karteli’nin gözünü diktiği ülke oldu. Bunu ben söylemiyorum, bunu Europol söylüyor. Milletlerarası… Senden ala FETÖ’cü mü var, senden ala FETÖ’cü mü var? Sen FETÖ’nün Cumhurbaşkanı adayıydın darbe gerçekleşseydi. Sen 2017 referandumunda ‘evet’ için FETÖ’nün talimatıyla çalıştın mı, çalışmadın mı? Onu anlat. Sen Türkiye’nin başını öne eğdirdin, İçişleri Bakanlığını kin ve nefretle yönettin. ‘15 Temmuz’un faili, finansörü’ dediğin Katar’a gittin, Katar’a gittin. Şayet faili ve finansörüyse niçin gittin, değilse niçin söylemiş oldun? Ya birincisinde palavra söylemiş oldun ya artık palavra söylüyorsun. Sen bu ülkenin başına gelen en makûs ikinci şeysin.”