Manavgat’ta 28 Temmuz’da kent merkezinde çıkan orman yangınıyla ilgili Manavgat Cumhuriyet Başsavcılığı’nca soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında bilhassa Manavgat’ın Kavaklı ve Sarılar mahallelerini etkileyen ve bir odun deposu, bir marangoz atölyesi, birtakım konutlarla birlikte ormanın ziyan gördüğü yangın ve devam eden başka yangınlarla ilgili bir savcı gorevlendirildi. Bu savcının yürüttüğü soruşturma çerçevesinde de özel grup oluşturuldu. Antalya Vilayet Jandarma Komutanlığı, Vilayet Emniyet Müdürlüğü, Manavgat İlçe Jandarma Komutanlığı, İlçe Emniyet Müdürlüğü’nden terörle çaba, istihbarat ve bilişim bahislerinde uzman gorevlilerin katıldığı özel grup, hayli taraflı çalışmaya başladı.
YANGIN BÖLGESİNDE YANICI SIVI BULUNDU
Yapılan çalışmalar kararında yangının birinci çıktığı noktaya 12 metre uzaklıkta bir apartmanın istinat duvarı üzerinde, içerisinde 0,5 litre akaryakıt ve mazot karışımı sıvı bulunan 1,5 litrelik pet şişe ele geçirildi. Pet şişenin üzerinden alınan swap izlerinden Ankara Bölge Kriminal İnceleme Laboratuvarı’nca yapılan tahlilde bir sonuç elde edilemedi.
2 KUŞKULU YAKALANDI
Kavaklı Mahallesi’nde başlayan ve konut ve iş yerlerinin küle dönmesine niye olan yangınla ilgili çalışmalarını yürüten grup, etraftaki güvenlik kameralarını ve toplumsal medyadaki imajları tek tek inceledi. Yüzlerce saati bulan inceleme ve görgü şahitlerinin tabirleri kararında biri 16, öbür 12 yaşında 2 kuşkulu tespit edildi. 29 Temmuz’da şüpheliler M.A.T. ve C.Y. yakalandı.
“ELİMDEKİ ÇAKMAKLA ATEŞE VERDİM”
Şüphelilerden M.A.T. savcıya verdiği tabirde, Kavaklı Mahallesi 6507. Sokak üzerinde bulunan ve yangının birinci başlangıç noktası olan Sarılar Mahallesi ve Kavaklı Mahallesi sonundaki ormanlık alanı kendisinin yaktığını, bu hususta kendisini, Sarılar Mahallesi’nde ikamet eden, her iki kulağına küpe takan, ismini C. olarak bildiği şüphelinin yönlendirdiğini söylemiş oldu. M.A.T. sözünde şunları belirtti:
“Olay günü C. değişik renkte tişört ve şort giymişti. Tam olarak hatırlamıyorum. C.’nin iki kulağında da küpe vardır. C. benim yanıma gelerek ormanı işaret etti ve ‘Bu ormanı tutuştur’ dedi, ben de ‘niçin’ diye sordum, o da bana ‘Sen yak yak bir şey olmaz, esasen kamera yok buralarda’ dedi. C. bana çikolata verdi ve ormanı yakmamı söylemiş oldu, bir daha bana evimizdeki çakmağı alarak ormanı yakabileceğimi söylemiş oldu. Ben konuta giderek çakmağı aldım ve ormana gittim, biz bu ormanda daha öncesinden hayvancılık yapmıştık, bu sebeple ormanı biliyordum, ormana gittiğimde yerde bulunan kurumuş çalılara etraftan biraz daha çalı ve kurumuş ot toplayarak çember haline getirdim ve elimdeki çakmakla orayı ateşe verdim. Beş dakika kadar orada kaldım, yangın büyüdü, ben ormanın yakınlarındaki oduncunun yanına gittim, yangının istif halinde bulunan odunlara yanlışsız ilerlediğini gördüm, oradan da kaçarak meskene gittim. C. ile daha öncesinde top oynadığımız sırada 1,5 yıl evvel Sarılar Mahallesi’ndeki ormanı yaktığını söylemişti. C. ile konuşmamızda bana ‘Bunu kimseye söyleme tamam mı’ dedi. Ben C. bana çikolata verdiği için ve ormanı yakmamı söylemiş olduği için ormanı yaktım. Ormanı yakmam konusunda kimse beni tehdit etmedi, aileme ya da bana ziyan vereceklerini söylemediler, fazlaca pişmanım.”
İKİ GÜN daha sonra SÖZ DEĞİŞTİRDİ
Kuşkulu M.A.T.’nin birinci tabirinin akabinde 2 gün daha sonra alınan sözünde ise “C.’yi ablam Y. ile bir periyot arkadaşlık yapmasından dolayı tanırım. Bu ormanın ortasında C.’nin ablama sarıldığını ve öptüğünü gördüm. Ayrıyeten bir kere da C. benim boğazımı sıkmıştı. Bu niçinden dolayı C.’nin ismini verdim. bir daha tabirim alındığı sırada korktuğum için kendimi korumak maksadıyla bu biçimde bir beyanda bulundum. Kelam konusu ormanı hiç kimseden talimat almadan kendi isteğimle yaktım. Bu hususta birileri bana tehditte bulunmadı yahut yönlendirmesi olmadı. Ormanı yakmam konusunda kimse beni tehdit etmedi, aileme ya da bana ziyan vereceklerini söylemediler, fazlaca pişmanım. Yangının büyüdüğünü görür görmez söndürmeye çalıştım fakat olmadı” dedi.
“YOLDA GİDERKEN YANGINA BİRİNCİ MÜDAHALELERİN YAPILDIĞINI GÖRDÜK”
C.Y. ise sözünde, yangın çıktığında arkadaşı M.’nin konutunda olduğunu belirterek, “Yangının başlamasından 15-20 dakika daha sonra annem telefonla beni aradı, yangını duymuş, konuta gidip kardeşimin başında durmamı istedi. Bunun üzerine ben, M. ve A. meskenden ayrılarak bizim meskene gittik. Bizim konuta giderken Hacı Ayşe Kasapoğlu Camii şadırvanından su içtim. Bu sırada yolun karşısındaki dolmuş durağında M.A.T.’yi otururken gördüm. Lakin ortamızda rastgele bir selamlaşma ya da konuşma geçmeden yanımdakilerle yürüyüp bizim konuta gittik. Yolda giderken yangına birinci müdahalelerin yapıldığını gördük. Meskene vardığımızda kardeşim C. konutun çatısına çıkmış komşularla yangına yapılan müdahaleyi izliyordu” dedi.
“YANGIN OLAYI İLE İLGİM YOKTUR”
M.A.T.’nin hakkında bu türlü temelsiz suçlamada niye bulunduğunu bilmediğini anlatan C.Y., sözünde şunları söylemiş oldu:
“M.A.T.’nin ablası Y. ile 7 ay kadar evvel bir periyot arkadaşlık yapmıştım. M.A.T.’yi de bu türlü tanıdım. Y. ile görüştüğümüz devirde M.A.T. olur olmaz hareketler yapıyordu. Bana vurup kaçıyordu, sivilcelerimle alay ediyordu, beni kızdırıyordu, olur olmaz küfür ediyordu. M.A.T.’nin bu halleri sebebiyle Y. ile tartıştık ve bu türlü berbat ayrıldık. O tarihten daha sonra da M.A.T. beni gördüğü vakit içinderda bu türlü hareketlerini devam ettirdi. M.A.T.’nin bu hareketleri niçiniyle ben vakit zaman kendisine kızıp bağırıyordum. Hakkımda tahminimce bu sebeplerle beni sevmediğinden dolayı temelsiz suçlamada bulunmuş olabilir. Benim katiyen yangın olayı ile ilgim yoktur. bir daha M.A.T.’nin anlattığı biçimde kendisine 1,5 yıl evvel Sarılar Mahallesi’ndeki ormanı yaktığımı söylemedim. Bu savı da gerçek dışıdır.”
YER GÖSTERME YAPTIRILDI
Yangınla ilgili yapılan yer göstermede M.A.T.’nin yangını başlatmış olduğu birinci noktayı gösterdiği, göstermiş olduğu yerin olay yeri inceleme takımları ve uzman tarafınca yangının birinci başlangıç noktası olarak belirlenen yer ile tıpkı olduğu tespit edildi.
“MANAVGAT YANIYORKE, DEVAMKE”
Kuşkulu C.Y.’nin cep telefonunda yapılan incelemede ise orman yangını bölgesinde boynunda fulara emsal bir cisim takılı biçimde kendini kameraya alarak güler ve sevinçli vaziyette ‘Manavgat yanıyorke, devamke, pompake, ölüyozke, kıyametke’ dediği belirlendi.
BİRİ TUTUKLANDI, BAŞKASI ÖZGÜR
Sözlerin akabinde adliyeye sevk edilen şüphelilerden M.A.T.’nin tutuksuz yargılanmasına karar verilirken, sulh ceza hakimliğine sevk edilen C.Y. ‘kasten orman yakma’ ve ‘mala ziyan verme’ hatalarından tutuklandı.
CEZA SORUMLULUĞUNUN TAM OLDUĞU BELİRTİLDİ
Yangınla ilgili Manavgat Cumhuriyet Başsavcılığı tarafınca iddianame hazırlandı. İddianamede, soruşturma sürecinde 12 yaşında olan M.A.T. hakkında yaptığı aksiyonun sonuçlarını algılama yeteneğinin gelişip gelişmediği istikametinde rapor talep edildiği, Akdeniz Üniversitesi İsimli Tıp Anabilim Kolu Başkanlığı tarafınca verilen raporda ‘Yangın hatasının tüzel mana ve sonuçlarını algılama yeteneğinin gelişmemiş olduğu kanaatine varılmıştır’ denildiği; İstanbul İsimli Tıp Kurumu 6. İhtisas Dairesi tarafınca M.A.T.’nin yapılan muayenesinde ise dava belgesinin tetkikinde hatanın islenişi esnasında davranışlarını yönlendirme yeteneğini etkileyecek rastgele bir akli arıza ortasında bulunduğunu gösteren psikopatolojik ögeye rastlanmadığı, M.A.T.’nin ‘kasten orman yangınına niye olma’ fiiline karşı ceza sorumluluğunun tam olduğunun açıklandıği kaydedildi.
TOPLAM 21 YIL 2 AY 20 GÜN MAHPUS İSTENDİ
Manavgat Orman İşletme Müdürlüğü’yle 24 vatandaşın şikayetçi olarak yer aldığı iddianamede, 4 hektarlık ormanlık ve şikayetçilerin mesken ve iş yerlerinde ziyana niye olan yangının kuşkulu M.A.T. tarafınca çıkarıldığı, öbür kuşkulu C.Y.’nin ise aklında orman yangını olmayan M.A.T.’yi yönlendirdiği açıklandı. İddianamede şüphelilerden M.A.T. hakkında ‘kasten orman yakmak’ ve ‘olası kastla mala ziyan vermek’ hatalarından 7 yıl 1 ay mahpus, 6 bin 667 gün isimli para cezası, C.Y. hakkında ise birebir kabahatlerden ve olayla ilgili azmettirici olduğu sebebi öne sürülerek 14 yıl 1 ay 20 gün mahpus ve 13 bin 333 gün isimli para cezası cezalandırılmaları talep edildi. Cumhuriyet Başsavcılığı tarafınca hazırlanan iddianame, Çocuk Mahkemesi sıfatıyla Manavgat Ağır Ceza Mahkemesi tarafınca kabul edildi. Davanın görülmesine önümüzdeki günlerde başlanacak.
YANGIN BÖLGESİNDE YANICI SIVI BULUNDU
Yapılan çalışmalar kararında yangının birinci çıktığı noktaya 12 metre uzaklıkta bir apartmanın istinat duvarı üzerinde, içerisinde 0,5 litre akaryakıt ve mazot karışımı sıvı bulunan 1,5 litrelik pet şişe ele geçirildi. Pet şişenin üzerinden alınan swap izlerinden Ankara Bölge Kriminal İnceleme Laboratuvarı’nca yapılan tahlilde bir sonuç elde edilemedi.
2 KUŞKULU YAKALANDI
Kavaklı Mahallesi’nde başlayan ve konut ve iş yerlerinin küle dönmesine niye olan yangınla ilgili çalışmalarını yürüten grup, etraftaki güvenlik kameralarını ve toplumsal medyadaki imajları tek tek inceledi. Yüzlerce saati bulan inceleme ve görgü şahitlerinin tabirleri kararında biri 16, öbür 12 yaşında 2 kuşkulu tespit edildi. 29 Temmuz’da şüpheliler M.A.T. ve C.Y. yakalandı.
“ELİMDEKİ ÇAKMAKLA ATEŞE VERDİM”
Şüphelilerden M.A.T. savcıya verdiği tabirde, Kavaklı Mahallesi 6507. Sokak üzerinde bulunan ve yangının birinci başlangıç noktası olan Sarılar Mahallesi ve Kavaklı Mahallesi sonundaki ormanlık alanı kendisinin yaktığını, bu hususta kendisini, Sarılar Mahallesi’nde ikamet eden, her iki kulağına küpe takan, ismini C. olarak bildiği şüphelinin yönlendirdiğini söylemiş oldu. M.A.T. sözünde şunları belirtti:
“Olay günü C. değişik renkte tişört ve şort giymişti. Tam olarak hatırlamıyorum. C.’nin iki kulağında da küpe vardır. C. benim yanıma gelerek ormanı işaret etti ve ‘Bu ormanı tutuştur’ dedi, ben de ‘niçin’ diye sordum, o da bana ‘Sen yak yak bir şey olmaz, esasen kamera yok buralarda’ dedi. C. bana çikolata verdi ve ormanı yakmamı söylemiş oldu, bir daha bana evimizdeki çakmağı alarak ormanı yakabileceğimi söylemiş oldu. Ben konuta giderek çakmağı aldım ve ormana gittim, biz bu ormanda daha öncesinden hayvancılık yapmıştık, bu sebeple ormanı biliyordum, ormana gittiğimde yerde bulunan kurumuş çalılara etraftan biraz daha çalı ve kurumuş ot toplayarak çember haline getirdim ve elimdeki çakmakla orayı ateşe verdim. Beş dakika kadar orada kaldım, yangın büyüdü, ben ormanın yakınlarındaki oduncunun yanına gittim, yangının istif halinde bulunan odunlara yanlışsız ilerlediğini gördüm, oradan da kaçarak meskene gittim. C. ile daha öncesinde top oynadığımız sırada 1,5 yıl evvel Sarılar Mahallesi’ndeki ormanı yaktığını söylemişti. C. ile konuşmamızda bana ‘Bunu kimseye söyleme tamam mı’ dedi. Ben C. bana çikolata verdiği için ve ormanı yakmamı söylemiş olduği için ormanı yaktım. Ormanı yakmam konusunda kimse beni tehdit etmedi, aileme ya da bana ziyan vereceklerini söylemediler, fazlaca pişmanım.”
İKİ GÜN daha sonra SÖZ DEĞİŞTİRDİ
Kuşkulu M.A.T.’nin birinci tabirinin akabinde 2 gün daha sonra alınan sözünde ise “C.’yi ablam Y. ile bir periyot arkadaşlık yapmasından dolayı tanırım. Bu ormanın ortasında C.’nin ablama sarıldığını ve öptüğünü gördüm. Ayrıyeten bir kere da C. benim boğazımı sıkmıştı. Bu niçinden dolayı C.’nin ismini verdim. bir daha tabirim alındığı sırada korktuğum için kendimi korumak maksadıyla bu biçimde bir beyanda bulundum. Kelam konusu ormanı hiç kimseden talimat almadan kendi isteğimle yaktım. Bu hususta birileri bana tehditte bulunmadı yahut yönlendirmesi olmadı. Ormanı yakmam konusunda kimse beni tehdit etmedi, aileme ya da bana ziyan vereceklerini söylemediler, fazlaca pişmanım. Yangının büyüdüğünü görür görmez söndürmeye çalıştım fakat olmadı” dedi.
“YOLDA GİDERKEN YANGINA BİRİNCİ MÜDAHALELERİN YAPILDIĞINI GÖRDÜK”
C.Y. ise sözünde, yangın çıktığında arkadaşı M.’nin konutunda olduğunu belirterek, “Yangının başlamasından 15-20 dakika daha sonra annem telefonla beni aradı, yangını duymuş, konuta gidip kardeşimin başında durmamı istedi. Bunun üzerine ben, M. ve A. meskenden ayrılarak bizim meskene gittik. Bizim konuta giderken Hacı Ayşe Kasapoğlu Camii şadırvanından su içtim. Bu sırada yolun karşısındaki dolmuş durağında M.A.T.’yi otururken gördüm. Lakin ortamızda rastgele bir selamlaşma ya da konuşma geçmeden yanımdakilerle yürüyüp bizim konuta gittik. Yolda giderken yangına birinci müdahalelerin yapıldığını gördük. Meskene vardığımızda kardeşim C. konutun çatısına çıkmış komşularla yangına yapılan müdahaleyi izliyordu” dedi.
“YANGIN OLAYI İLE İLGİM YOKTUR”
M.A.T.’nin hakkında bu türlü temelsiz suçlamada niye bulunduğunu bilmediğini anlatan C.Y., sözünde şunları söylemiş oldu:
“M.A.T.’nin ablası Y. ile 7 ay kadar evvel bir periyot arkadaşlık yapmıştım. M.A.T.’yi de bu türlü tanıdım. Y. ile görüştüğümüz devirde M.A.T. olur olmaz hareketler yapıyordu. Bana vurup kaçıyordu, sivilcelerimle alay ediyordu, beni kızdırıyordu, olur olmaz küfür ediyordu. M.A.T.’nin bu halleri sebebiyle Y. ile tartıştık ve bu türlü berbat ayrıldık. O tarihten daha sonra da M.A.T. beni gördüğü vakit içinderda bu türlü hareketlerini devam ettirdi. M.A.T.’nin bu hareketleri niçiniyle ben vakit zaman kendisine kızıp bağırıyordum. Hakkımda tahminimce bu sebeplerle beni sevmediğinden dolayı temelsiz suçlamada bulunmuş olabilir. Benim katiyen yangın olayı ile ilgim yoktur. bir daha M.A.T.’nin anlattığı biçimde kendisine 1,5 yıl evvel Sarılar Mahallesi’ndeki ormanı yaktığımı söylemedim. Bu savı da gerçek dışıdır.”
YER GÖSTERME YAPTIRILDI
Yangınla ilgili yapılan yer göstermede M.A.T.’nin yangını başlatmış olduğu birinci noktayı gösterdiği, göstermiş olduğu yerin olay yeri inceleme takımları ve uzman tarafınca yangının birinci başlangıç noktası olarak belirlenen yer ile tıpkı olduğu tespit edildi.
“MANAVGAT YANIYORKE, DEVAMKE”
Kuşkulu C.Y.’nin cep telefonunda yapılan incelemede ise orman yangını bölgesinde boynunda fulara emsal bir cisim takılı biçimde kendini kameraya alarak güler ve sevinçli vaziyette ‘Manavgat yanıyorke, devamke, pompake, ölüyozke, kıyametke’ dediği belirlendi.
BİRİ TUTUKLANDI, BAŞKASI ÖZGÜR
Sözlerin akabinde adliyeye sevk edilen şüphelilerden M.A.T.’nin tutuksuz yargılanmasına karar verilirken, sulh ceza hakimliğine sevk edilen C.Y. ‘kasten orman yakma’ ve ‘mala ziyan verme’ hatalarından tutuklandı.
CEZA SORUMLULUĞUNUN TAM OLDUĞU BELİRTİLDİ
Yangınla ilgili Manavgat Cumhuriyet Başsavcılığı tarafınca iddianame hazırlandı. İddianamede, soruşturma sürecinde 12 yaşında olan M.A.T. hakkında yaptığı aksiyonun sonuçlarını algılama yeteneğinin gelişip gelişmediği istikametinde rapor talep edildiği, Akdeniz Üniversitesi İsimli Tıp Anabilim Kolu Başkanlığı tarafınca verilen raporda ‘Yangın hatasının tüzel mana ve sonuçlarını algılama yeteneğinin gelişmemiş olduğu kanaatine varılmıştır’ denildiği; İstanbul İsimli Tıp Kurumu 6. İhtisas Dairesi tarafınca M.A.T.’nin yapılan muayenesinde ise dava belgesinin tetkikinde hatanın islenişi esnasında davranışlarını yönlendirme yeteneğini etkileyecek rastgele bir akli arıza ortasında bulunduğunu gösteren psikopatolojik ögeye rastlanmadığı, M.A.T.’nin ‘kasten orman yangınına niye olma’ fiiline karşı ceza sorumluluğunun tam olduğunun açıklandıği kaydedildi.
TOPLAM 21 YIL 2 AY 20 GÜN MAHPUS İSTENDİ
Manavgat Orman İşletme Müdürlüğü’yle 24 vatandaşın şikayetçi olarak yer aldığı iddianamede, 4 hektarlık ormanlık ve şikayetçilerin mesken ve iş yerlerinde ziyana niye olan yangının kuşkulu M.A.T. tarafınca çıkarıldığı, öbür kuşkulu C.Y.’nin ise aklında orman yangını olmayan M.A.T.’yi yönlendirdiği açıklandı. İddianamede şüphelilerden M.A.T. hakkında ‘kasten orman yakmak’ ve ‘olası kastla mala ziyan vermek’ hatalarından 7 yıl 1 ay mahpus, 6 bin 667 gün isimli para cezası, C.Y. hakkında ise birebir kabahatlerden ve olayla ilgili azmettirici olduğu sebebi öne sürülerek 14 yıl 1 ay 20 gün mahpus ve 13 bin 333 gün isimli para cezası cezalandırılmaları talep edildi. Cumhuriyet Başsavcılığı tarafınca hazırlanan iddianame, Çocuk Mahkemesi sıfatıyla Manavgat Ağır Ceza Mahkemesi tarafınca kabul edildi. Davanın görülmesine önümüzdeki günlerde başlanacak.