kunteper
Member
AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, erken seçim davetleri için, “Erken seçimi doğuracak hiç bir niye görünmüyor” dedi.
Kanal 7’de soruları yanıtlayan Kurtulmuş’un açıklamalarından satır başları şu biçimde:
ERKEN SEÇİM GÜNDEMİ YOK: Muhalefet bir demokraside her vakit erken seçim isteyebilir zira muhalefetin iktidara gelmesi için sandığın önüne gelmesi lazım. Ancak sonuçta erken seçim olabilmesi için iki temel kuralın olması lazım. Bunlardan bir tanesi siyasi atmosferin buna müsait olması lazım. Yani mevcut hükümetin ülkeyi yönetemez durumda olması lazım, önemli başarısızlıklar ortasında olması lazım, halk dayanağının ortadan kalkmış olması lazım. Öteki muhalefet partilerinin yaptığı kamuoyu araştırmalarında bile AK Parti, ikinci parti ile içindeki fark neredeyse yarı yarıya bir biçimde Türkiye’de açık orta birinci parti olarak çıkıyor. Siyasal kaideler bakımından erken seçimi doğuracak hiç bir niye görünmüyor. İkinci niçinse, siyasi kaideler olmuş olsa bile bunun bir de siyasi matematiği kelam konusu. Bu manada şu anki parlamento aritmetiği içerisinde hiç bir biçimde parlamentodan erken seçim sonucu çıkacak bir çoğunluk oluşmaz. ötürüsıyla bunların ben, hükümeti köşeye sıkıştırmak, gündemi bir biçimde erken seçim üzerinden yormak manasına gelecek bir gündem çalışması olduğunu düşünüyorum. Çok açık söylüyoruz, bir erken seçim gündemi Türkiye’nin yoktur.
DEĞERLİ OLAN İTTİFAKLARIN ANA ÇERÇEVESİ: Yeni sistem, partileri tek başına çaba vermesinin ötesinde bloklar halinde seçime girmeye zorluyor. Bir ittifak yapılması Türkiye’nin kuralları bakımından mecburî görülüyor. Burada sıkıntı kimin ittifak yapacağı, hangi adayın ortaya çıkacağından fazla ittifakların ana çerçevesinin ne olacağıyla ilgili. Temel problemlerde ortak noktaları neresidir bunları ilan etmeleri lazım. Demokratik sistemde aslolan bir yarış var ise, iktidar partisinin Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan şimdiden Cumhur İttifakı’nın adayı olarak ortadadır. Bunun en doğal yolu da ana muhalefet partisinin önderinin karşısında aday olmasıdır. Benim tavsiyem kimin aday olacağından fazla, hangi programla halkın huzuruna çıkacaklarıdır.
(Muhalefetin hepsinin bir ortaya gelmesini izleyecek misiniz? Yoksa oraya birtakım sondajlar yapacak mısınız, yapıyor musunuz?) sorusuna üzerine: Bizim siyasetteki bütün ilgilerimiz açık ve şeffaftır. Birtakım karanlık odakların buyruğunda ya da onların etkilerinde hiç siyaset yapmadık, yapmıyoruz.
SEÇİM BARAJININ MANASI KALMADI: Resmi olarak açıklanmadığı için ayrıntısını söylemem lakin epey önemli biçimde çalışıldı. MYK’da sunuldu, MHP’ye verildi ve sonrasındasında başka partiler ile paylaşılacaktır. aslına bakarsanız mevcut bu ittifaklar çerçevesinde seçim barajının fiilen bir karşılığı kalmadı. Şu anda yüzde teğin altında oy alan partilerin parlamentoda temsilcileri var. Türkiye kuralları bakımından da barajın makul bir düzeye indirilmesi gerçek bir şeydir. Öteden beri siyasette eleştirdiğimiz konulardan biri İstanbul, Ankara, İzmir üzere kentlerde halkın büyük kısmının tanımadığı epeyce sayıda ismin olduğu listeler üzerinden seçime gidiliyor. Bugün Türkiye’nin kaideleri çerçevesinde seçim etrafının de daraltılması doğrusudur. (HABER MERKEZİ)
Kanal 7’de soruları yanıtlayan Kurtulmuş’un açıklamalarından satır başları şu biçimde:
ERKEN SEÇİM GÜNDEMİ YOK: Muhalefet bir demokraside her vakit erken seçim isteyebilir zira muhalefetin iktidara gelmesi için sandığın önüne gelmesi lazım. Ancak sonuçta erken seçim olabilmesi için iki temel kuralın olması lazım. Bunlardan bir tanesi siyasi atmosferin buna müsait olması lazım. Yani mevcut hükümetin ülkeyi yönetemez durumda olması lazım, önemli başarısızlıklar ortasında olması lazım, halk dayanağının ortadan kalkmış olması lazım. Öteki muhalefet partilerinin yaptığı kamuoyu araştırmalarında bile AK Parti, ikinci parti ile içindeki fark neredeyse yarı yarıya bir biçimde Türkiye’de açık orta birinci parti olarak çıkıyor. Siyasal kaideler bakımından erken seçimi doğuracak hiç bir niye görünmüyor. İkinci niçinse, siyasi kaideler olmuş olsa bile bunun bir de siyasi matematiği kelam konusu. Bu manada şu anki parlamento aritmetiği içerisinde hiç bir biçimde parlamentodan erken seçim sonucu çıkacak bir çoğunluk oluşmaz. ötürüsıyla bunların ben, hükümeti köşeye sıkıştırmak, gündemi bir biçimde erken seçim üzerinden yormak manasına gelecek bir gündem çalışması olduğunu düşünüyorum. Çok açık söylüyoruz, bir erken seçim gündemi Türkiye’nin yoktur.
DEĞERLİ OLAN İTTİFAKLARIN ANA ÇERÇEVESİ: Yeni sistem, partileri tek başına çaba vermesinin ötesinde bloklar halinde seçime girmeye zorluyor. Bir ittifak yapılması Türkiye’nin kuralları bakımından mecburî görülüyor. Burada sıkıntı kimin ittifak yapacağı, hangi adayın ortaya çıkacağından fazla ittifakların ana çerçevesinin ne olacağıyla ilgili. Temel problemlerde ortak noktaları neresidir bunları ilan etmeleri lazım. Demokratik sistemde aslolan bir yarış var ise, iktidar partisinin Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan şimdiden Cumhur İttifakı’nın adayı olarak ortadadır. Bunun en doğal yolu da ana muhalefet partisinin önderinin karşısında aday olmasıdır. Benim tavsiyem kimin aday olacağından fazla, hangi programla halkın huzuruna çıkacaklarıdır.
(Muhalefetin hepsinin bir ortaya gelmesini izleyecek misiniz? Yoksa oraya birtakım sondajlar yapacak mısınız, yapıyor musunuz?) sorusuna üzerine: Bizim siyasetteki bütün ilgilerimiz açık ve şeffaftır. Birtakım karanlık odakların buyruğunda ya da onların etkilerinde hiç siyaset yapmadık, yapmıyoruz.
SEÇİM BARAJININ MANASI KALMADI: Resmi olarak açıklanmadığı için ayrıntısını söylemem lakin epey önemli biçimde çalışıldı. MYK’da sunuldu, MHP’ye verildi ve sonrasındasında başka partiler ile paylaşılacaktır. aslına bakarsanız mevcut bu ittifaklar çerçevesinde seçim barajının fiilen bir karşılığı kalmadı. Şu anda yüzde teğin altında oy alan partilerin parlamentoda temsilcileri var. Türkiye kuralları bakımından da barajın makul bir düzeye indirilmesi gerçek bir şeydir. Öteden beri siyasette eleştirdiğimiz konulardan biri İstanbul, Ankara, İzmir üzere kentlerde halkın büyük kısmının tanımadığı epeyce sayıda ismin olduğu listeler üzerinden seçime gidiliyor. Bugün Türkiye’nin kaideleri çerçevesinde seçim etrafının de daraltılması doğrusudur. (HABER MERKEZİ)