kunteper
Member
CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin kuruluşunun 98’inci yıl dönümünde Anıtkabir ziyaretinin akabinde genel merkezde Parti Meclisi toplantısının açılış konuşmasını yaptı.
Kılıçdaroğlu, CHP’nin halkın çıkarlarını, Türkiye’nin çıkarlarını şartsız savunan parti olduğunu belirterek, “ötürüsıyla CHP’nin Türkiye için de bölge halkları için de Avrupa Birliği (AB) için de dünya siyaset tarihi için de farklı bir yeri ve ehemmiyeti vardır. Bunu her insanın bilmesini isterim” dedi.
‘ÇOCUKLARIMIZI DENEK OLARAK KULLANDILAR’
Kılıçdaroğlu, eğitim sisteminde şu anda en büyük sorunun liyakatsizlik olduğunu vurgulayarak, “Öğretmenlikle yakında uzaktan alakası olmayan bir epey kişi değerli bakılırsavlere getirildi. halbuki hepimiz isteriz ki çocuklarımız en uygun okullarda okusun, âlâ öğretmenler olsun. Öğretmenle öğrenci içinde, öğretmen-öğrenci-aile içinde samimi ve sıcak bir bağ kurulsun. Çocuğun yeteneklerini öğretmen keşfedebilsin. O yeteneklere uygun çocukların eğitim yolu açılsın. Bütün bunların hepsi yapılabilirdi. Hepsini mahvettiler. Ve bizim çocuklarımızı denek olarak kullandılar. Dünyada bu biçimde bir örnek yoktur. 98 yıl daha sonra geldiğimiz noktaya bakar mısınız? Eğitim hallaç pamuğu üzere atıldı. Öğretmenler perişan edildi. Bir siyaset oluşturulmadı. Eğitimle ilgili sonucu ömründe ders vermemiş şahıslar, eğitimle hiç bir ilgisi olmayan bireyler eğitim siyasetini belirledi. Ve Türkiye bu biçimde bir siyaset ile karşı karşıya kaldı” diye konuştu.
‘107 BİN ÖĞRETMEN ATANMALI, HER OKULA BİR SAĞLIKÇI LAZIM’
Kılıçdaroğlu, en kısa vakitte 107 bin öğretmenin atanması gerektiğini söz ederek, “107 bin öğretmenin atanması lazım. Tüm okullarda basamaklı olarak birer sıhhat gorevlisinin olması lazım. Hepsini tahminen birden yapmayabilirler. Lakin basamaklı olarak ve kalabalık sınıflardan başlayarak, okullardan başlayarak bir sıhhat işçisi atanması lazım. 101 bin yardımcı hizmet işçisine gereksinim var. Ve bunların atanması lazım. Dışarıda 10 milyonu aşkın işsiz var. İmtihanla mı alırsınız direkt mı atarsınız; fakat bu çocuklarımızın paklığı hayli kıymetli. Pandemi sürecindeyiz. hiç bir evladımızın burnunun kanamasını istemeyiz, hastalanmasını istemeyiz. Onun okulda gülerek, oynayarak, yaramazlık yaparak, öğretmeniyle tartışarak, arkadaşlarıyla oynayarak eğitim almasını isteriz. En büyük dileğimiz budur” dedi.
‘UMUDUMUZ YEŞERİYOR’
Kılıçdaroğlu, 98 yılın verdiği ülkü ve güçle geleceği inşa etmeye çalıştıklarını bildirerek, “Geleceği inşa ederken ‘her şeyi biz yaparız’ demiyoruz. Dostlarımızla birlikte geleceği inşa edeceğiz. Zira bizim dostlarımız demokrasiyi savunuyorlar. İnsan haklarını savunuyorlar. Yargı bağımsızlığını savunuyorlar. Bu ülkede her insanın memnun, huzurlu yaşamasını istiyorlar. ötürüsıyla yapacağımız her gayret ülkemizin, evlatlarımızın geleceği için epey kıymetli. 98’nci yılımız kutlu olsun. Umudumuz yeşeriyor. Daima yeşerecek. Daha hoş bir Türkiye’yi dostlarımızla bir arada inşa edeceğiz” dedi
Kılıçdaroğlu, CHP’nin halkın çıkarlarını, Türkiye’nin çıkarlarını şartsız savunan parti olduğunu belirterek, “ötürüsıyla CHP’nin Türkiye için de bölge halkları için de Avrupa Birliği (AB) için de dünya siyaset tarihi için de farklı bir yeri ve ehemmiyeti vardır. Bunu her insanın bilmesini isterim” dedi.
‘ÇOCUKLARIMIZI DENEK OLARAK KULLANDILAR’
Kılıçdaroğlu, eğitim sisteminde şu anda en büyük sorunun liyakatsizlik olduğunu vurgulayarak, “Öğretmenlikle yakında uzaktan alakası olmayan bir epey kişi değerli bakılırsavlere getirildi. halbuki hepimiz isteriz ki çocuklarımız en uygun okullarda okusun, âlâ öğretmenler olsun. Öğretmenle öğrenci içinde, öğretmen-öğrenci-aile içinde samimi ve sıcak bir bağ kurulsun. Çocuğun yeteneklerini öğretmen keşfedebilsin. O yeteneklere uygun çocukların eğitim yolu açılsın. Bütün bunların hepsi yapılabilirdi. Hepsini mahvettiler. Ve bizim çocuklarımızı denek olarak kullandılar. Dünyada bu biçimde bir örnek yoktur. 98 yıl daha sonra geldiğimiz noktaya bakar mısınız? Eğitim hallaç pamuğu üzere atıldı. Öğretmenler perişan edildi. Bir siyaset oluşturulmadı. Eğitimle ilgili sonucu ömründe ders vermemiş şahıslar, eğitimle hiç bir ilgisi olmayan bireyler eğitim siyasetini belirledi. Ve Türkiye bu biçimde bir siyaset ile karşı karşıya kaldı” diye konuştu.
‘107 BİN ÖĞRETMEN ATANMALI, HER OKULA BİR SAĞLIKÇI LAZIM’
Kılıçdaroğlu, en kısa vakitte 107 bin öğretmenin atanması gerektiğini söz ederek, “107 bin öğretmenin atanması lazım. Tüm okullarda basamaklı olarak birer sıhhat gorevlisinin olması lazım. Hepsini tahminen birden yapmayabilirler. Lakin basamaklı olarak ve kalabalık sınıflardan başlayarak, okullardan başlayarak bir sıhhat işçisi atanması lazım. 101 bin yardımcı hizmet işçisine gereksinim var. Ve bunların atanması lazım. Dışarıda 10 milyonu aşkın işsiz var. İmtihanla mı alırsınız direkt mı atarsınız; fakat bu çocuklarımızın paklığı hayli kıymetli. Pandemi sürecindeyiz. hiç bir evladımızın burnunun kanamasını istemeyiz, hastalanmasını istemeyiz. Onun okulda gülerek, oynayarak, yaramazlık yaparak, öğretmeniyle tartışarak, arkadaşlarıyla oynayarak eğitim almasını isteriz. En büyük dileğimiz budur” dedi.
‘UMUDUMUZ YEŞERİYOR’
Kılıçdaroğlu, 98 yılın verdiği ülkü ve güçle geleceği inşa etmeye çalıştıklarını bildirerek, “Geleceği inşa ederken ‘her şeyi biz yaparız’ demiyoruz. Dostlarımızla birlikte geleceği inşa edeceğiz. Zira bizim dostlarımız demokrasiyi savunuyorlar. İnsan haklarını savunuyorlar. Yargı bağımsızlığını savunuyorlar. Bu ülkede her insanın memnun, huzurlu yaşamasını istiyorlar. ötürüsıyla yapacağımız her gayret ülkemizin, evlatlarımızın geleceği için epey kıymetli. 98’nci yılımız kutlu olsun. Umudumuz yeşeriyor. Daima yeşerecek. Daha hoş bir Türkiye’yi dostlarımızla bir arada inşa edeceğiz” dedi