kunteper
Member
CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, BirGün’den Nurcan Gökdemir’e konuştu.
“Yemek” tartışmalarıyla ilgili konuşan CHP Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dinlenmelerinden şad olduklarını belirterek, “Demokrasinin olmadığı ülkelerde otoriter idareler, toplumu baskılamak için yasa dışı yollarla kanıt üretmek isterler. Toplumun hassas kesitlerini dinleyip oradan elde ettikleri gayri resmi bilgilerle onların üzerinde baskı kurmak isterler. Demokrasilerde bu kabul edilemez. Belediye liderlerimizin, bizim telefonlarımız dinleniyor. Ancak şu bir gerçek ki ne yaparlarsa yapsınlar, biz yasa dışı hiç bir olayın ortasında değiliz. Yaptığımız her şey yasal. Bizi dinlemelerinden son derece mutluyuz. Umarım bizi örnek alırlar. Bu biçimiyle dinlemek, devleti yönetenlerin kaygılarından kaynaklanıyor. Dehşetin esiri olan bir yönetici ise ülkesini sağlıklı yönetemez” sözlerini kullandı.
“6 PARTİNİN DE GENEL LİDERİ SORUMLULUK İÇERİSİNDE HAREKET EDİYOR”
6 partinin bir ortaya gelip üzerinde çalıştığı güçlendirilmiş parlamenter sistemle ilgili konuşan Kılıçdaroğlu, Cumhur İttifakı’nın Millet İttifakı’nın parçalanacağına yönelik ülkeyi beklentiye sokmaya çalıştığını belirterek şunları söylemiş oldu:
“Şu an güçlendirilmiş parlamenter sistem için çalışan altı siyasi parti genel lideri da büyük sorumluluk ortasında hareket ediyor. Demokrasi konusundaki açmazların farkındalar. Altı siyasi partinin genel liderleri, güçlendirilmiş parlamenter sistem konusunda bir görüş addediyorlarsa bu Türkiye Cumhuriyeti siyasi tarihinde kıymetli bir dönüm noktasıdır, umut vericidir. İttifakı oluşturacak siyasi partiler oturacak, konuşacak, kamuoyuna taahhütlerde bulunacaklar. Güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçerken hangi adımların atılması gerekiyor, bu hususta çalışmak, efor göstermek gerekiyor. Toplumun karamsar bulunmasına hiç gerek yok. Bütün bu problemler akılcı usullerle uygarca konuşarak tartışarak çözülür” tabirlerini kullandı.
CUMHURBAŞKANI ADAYININ PROFİLİNİ ÇİZDİ
“Cumhurbaşkanı adayı kim olacak?” tartışmalarıyla ilgili de açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, adayın siyasetçi olması gerektiğini belirterek, “Bozulan hukuk nizamını bir daha inşa etmek istiyorsanız, devletin yaşadığı çürümeyi sonlandırmak ve bir daha inşa etmek istiyorsanız, devleti bilen, sağduyulu, ittifakın bileşenlerine itimat veren ve ortak hareket etmeyi temel prensip olarak kabul etmiş birisini cumhurbaşkanı adayı olarak belirlersiniz. Zira bu bir geçiş süreci. bu biçimde bir cumhurbaşkanı Türkiye’yi inşa konusunda elbirliğiyle bir güç olarak ortaya çıkabilir. ‘Biz hayli tanınan bir ismi getirip cumhurbaşkanı seçelim’ diye bir niyetimiz yok. Cumhurbaşkanı adayının nitelikleri epeyce kıymetli. Adayın siyasetçi olması lazım. Zira devlet siyasal bir organ. Siyasal organı düzgün tanıyan bir siyasetçi olması lazım” halinde konuştu.
“EKONOMİ ALİ BABACAN’A BIRAKILACAK” SAVLARINA CEVAP
İktisat programının DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan’a bırakıldığına dair argümanları da yanıtlayan Kılıçdaroğlu, “hiç bir bahis hiç bir siyasi partinin inhisarına verilemez. Zira sorun iktisat, insan hakları, adaletsizlik, liyakat sisteminin çökmesi, devletteki çürüme, liyakat sisteminin çürümüş olması. Hangi görüşten olursak olalım evvel devleti gerçek saat üzere çalışan bir organa dönüştürmek zorundayız” sözlerini kullandı.
“KABUS PERİYODUNU SONLANDIRACAĞIZ”
Seçim hazırlıklarıyla ilgili de konuşan Kılıçdaroğlu, “Seçim sandıklarının başındaki gorevlilere kadar çalışma yapıyoruz. Bu bahiste fazlaca iddialıyız. ‘Erdoğan seçim yapar mı, kaybetse de gitmez…’ Bunlar hayal, halkın moralini bozmak için birtakım arkadaşların yazdıkları, televizyonlarda söylemiş oldukleri. Seçim olacak ve Erdoğan’ı demokratik yollarla göndereceğiz. Türkiye coğrafyasının neresinde yaşarsa yaşasın vatandaşların bunu bilmesini isterim. ‘Efendim sanki seçim olur mu?’ diye soruyorlar. Bu bilhassa AK Parti kanadının pompaladığı bir şey, insanların sandığa gitmemesini sağlamak için yürütülen bir gayret. Hiç kimsenin hele hiç bir aydının bunu söylemeye hakkı yok. Seçim olacak ya vaktinde ya erken. Sandığa gideceğiz, sandıklara sahip çıkacağız, oyumuzu kullanacağız ve bir kâbus devrini sonlandıracağız, her insanın buna inanması lazım” dedi.
“İTTİFAK İSMİ DEĞİŞEBİLİR”
Yeni partilerle yeni bir ittifak kurulması ya da Millet İttifakı’nın isminin değişmesi konusunda da konuşan Kılıçdaroğlu, “İttifakı oluşturan bileşenlerin tamamı karar verir. ‘Benim fikrim şudur’ demem gerçek olmaz” dedi.
“Yemek” tartışmalarıyla ilgili konuşan CHP Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dinlenmelerinden şad olduklarını belirterek, “Demokrasinin olmadığı ülkelerde otoriter idareler, toplumu baskılamak için yasa dışı yollarla kanıt üretmek isterler. Toplumun hassas kesitlerini dinleyip oradan elde ettikleri gayri resmi bilgilerle onların üzerinde baskı kurmak isterler. Demokrasilerde bu kabul edilemez. Belediye liderlerimizin, bizim telefonlarımız dinleniyor. Ancak şu bir gerçek ki ne yaparlarsa yapsınlar, biz yasa dışı hiç bir olayın ortasında değiliz. Yaptığımız her şey yasal. Bizi dinlemelerinden son derece mutluyuz. Umarım bizi örnek alırlar. Bu biçimiyle dinlemek, devleti yönetenlerin kaygılarından kaynaklanıyor. Dehşetin esiri olan bir yönetici ise ülkesini sağlıklı yönetemez” sözlerini kullandı.
“6 PARTİNİN DE GENEL LİDERİ SORUMLULUK İÇERİSİNDE HAREKET EDİYOR”
6 partinin bir ortaya gelip üzerinde çalıştığı güçlendirilmiş parlamenter sistemle ilgili konuşan Kılıçdaroğlu, Cumhur İttifakı’nın Millet İttifakı’nın parçalanacağına yönelik ülkeyi beklentiye sokmaya çalıştığını belirterek şunları söylemiş oldu:
“Şu an güçlendirilmiş parlamenter sistem için çalışan altı siyasi parti genel lideri da büyük sorumluluk ortasında hareket ediyor. Demokrasi konusundaki açmazların farkındalar. Altı siyasi partinin genel liderleri, güçlendirilmiş parlamenter sistem konusunda bir görüş addediyorlarsa bu Türkiye Cumhuriyeti siyasi tarihinde kıymetli bir dönüm noktasıdır, umut vericidir. İttifakı oluşturacak siyasi partiler oturacak, konuşacak, kamuoyuna taahhütlerde bulunacaklar. Güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçerken hangi adımların atılması gerekiyor, bu hususta çalışmak, efor göstermek gerekiyor. Toplumun karamsar bulunmasına hiç gerek yok. Bütün bu problemler akılcı usullerle uygarca konuşarak tartışarak çözülür” tabirlerini kullandı.
CUMHURBAŞKANI ADAYININ PROFİLİNİ ÇİZDİ
“Cumhurbaşkanı adayı kim olacak?” tartışmalarıyla ilgili de açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, adayın siyasetçi olması gerektiğini belirterek, “Bozulan hukuk nizamını bir daha inşa etmek istiyorsanız, devletin yaşadığı çürümeyi sonlandırmak ve bir daha inşa etmek istiyorsanız, devleti bilen, sağduyulu, ittifakın bileşenlerine itimat veren ve ortak hareket etmeyi temel prensip olarak kabul etmiş birisini cumhurbaşkanı adayı olarak belirlersiniz. Zira bu bir geçiş süreci. bu biçimde bir cumhurbaşkanı Türkiye’yi inşa konusunda elbirliğiyle bir güç olarak ortaya çıkabilir. ‘Biz hayli tanınan bir ismi getirip cumhurbaşkanı seçelim’ diye bir niyetimiz yok. Cumhurbaşkanı adayının nitelikleri epeyce kıymetli. Adayın siyasetçi olması lazım. Zira devlet siyasal bir organ. Siyasal organı düzgün tanıyan bir siyasetçi olması lazım” halinde konuştu.
“EKONOMİ ALİ BABACAN’A BIRAKILACAK” SAVLARINA CEVAP
İktisat programının DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan’a bırakıldığına dair argümanları da yanıtlayan Kılıçdaroğlu, “hiç bir bahis hiç bir siyasi partinin inhisarına verilemez. Zira sorun iktisat, insan hakları, adaletsizlik, liyakat sisteminin çökmesi, devletteki çürüme, liyakat sisteminin çürümüş olması. Hangi görüşten olursak olalım evvel devleti gerçek saat üzere çalışan bir organa dönüştürmek zorundayız” sözlerini kullandı.
“KABUS PERİYODUNU SONLANDIRACAĞIZ”
Seçim hazırlıklarıyla ilgili de konuşan Kılıçdaroğlu, “Seçim sandıklarının başındaki gorevlilere kadar çalışma yapıyoruz. Bu bahiste fazlaca iddialıyız. ‘Erdoğan seçim yapar mı, kaybetse de gitmez…’ Bunlar hayal, halkın moralini bozmak için birtakım arkadaşların yazdıkları, televizyonlarda söylemiş oldukleri. Seçim olacak ve Erdoğan’ı demokratik yollarla göndereceğiz. Türkiye coğrafyasının neresinde yaşarsa yaşasın vatandaşların bunu bilmesini isterim. ‘Efendim sanki seçim olur mu?’ diye soruyorlar. Bu bilhassa AK Parti kanadının pompaladığı bir şey, insanların sandığa gitmemesini sağlamak için yürütülen bir gayret. Hiç kimsenin hele hiç bir aydının bunu söylemeye hakkı yok. Seçim olacak ya vaktinde ya erken. Sandığa gideceğiz, sandıklara sahip çıkacağız, oyumuzu kullanacağız ve bir kâbus devrini sonlandıracağız, her insanın buna inanması lazım” dedi.
“İTTİFAK İSMİ DEĞİŞEBİLİR”
Yeni partilerle yeni bir ittifak kurulması ya da Millet İttifakı’nın isminin değişmesi konusunda da konuşan Kılıçdaroğlu, “İttifakı oluşturan bileşenlerin tamamı karar verir. ‘Benim fikrim şudur’ demem gerçek olmaz” dedi.