kunteper
Member
CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve eşi Selvi Kılıçdaroğlu, Ankara’nın Keçiören ilçesinde oturan ve borcu yüzünden 4 aydır elektriği kesik olan Güllü Demir’in meskenini ziyaret etti.
Anadolu Ajansı’nın haberine nazaran, Demir ailesini ziyaretinin akabinde açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, “4 aydır elektriği kesik olan bir ailemizi, kardeşimizi ziyaret ettik” diye konuştu.
‘ARKADAŞLARI 23 NİSAN’DA EĞLENDİ LAKİN BENİM OĞLUM KONUTTA AĞLADI’
Kendisini duygulandıran bir konuşma olduğunu aktaran Kılıçdaroğlu, “3 evladı var. İçeride biraz konuştuk. Beni duygulandıran, derinden üzen söylediğu, ‘Büyük oğlum, bugün 23 Nisan, bütün arkadaşları okula gidiyor, eğleniyor, müzikler söylüyor lakin benim oğlum ağladı meskende. Niçin televizyonumuz yok, niçin ışığımız yok?’ diye” sözlerini kullandı.
“Vicdan dediğimiz şey hayli önemlidir” diyen Kılıçdaroğlu, şu biçimde devam etti:
“Toplumun vicdanını ayağa kaldırmak istiyorum. Toplum vicdanının bir sesi olmalı. Haksızlığa bir ses vermeli toplum, ‘yeter’ demeli. Komşuluk bağlarımız de epey değerlidir. Komşu komşunun külüne muhtaçtır deriz. Haksızlık kavramı bizde fazlaca kıymetlidir. ‘Haksızlığın karşısında susan dilsiz şeytandır.’ deriz. bu biçimde bir tablo içerisinde, iktidar sahiplerinin vicdanının köreldiğini görüyorum. Onlar bu tabloyu görmüyor, bu biçimde bir tablodan onların haberleri bile yok.”
‘MİLLETİN VİCDANI BUNU KABUL ETMEZ’
Güllü Demir’in çalışmak istediğini ancak çocuklara bakacak kimse olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, “Bir annenin üç evladına, koskoca devlet, koskoca iktidar, bu ailenin sıkıntılarına eğilemez mi? Binlerce aile var bu biçimde. Anne diyor ki ‘Ben çalışmak istiyorum lakin 3 evladım var. Nasıl çalışacağım? Üçü de küçük. Kreşe versem aslına bakarsanız aldığım aylık tümüyle kreşe gidecek’ diyor” halinde konuştu.
Demir’e “Sabret” söylemiş olduğini lisana getiren Kılıçdaroğlu, şu biçimde devam etti:
“bir daha milletime şunu söylemek isterim. Bu sistemi değiştireceğiz, bu milletin ferasetine inanıyorum, güveniyorum. Milletin bir vicdanı var. Bu vicdan bunu kabul etmez. Bu kadar dramatik tabloları kabul etmez. İnşallah bunların tümünü lakin tümünü bir arada değiştireceğiz ve bu millete huzuru getireceğiz. Bu memlekete rahmeti getireceğiz. Bu memlekette hiç bir çocuk yatağa aç girmeyecek. hiç bir çocuk karanlıkta kalmayacak.” (HABER MERKEZİ)
Anadolu Ajansı’nın haberine nazaran, Demir ailesini ziyaretinin akabinde açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, “4 aydır elektriği kesik olan bir ailemizi, kardeşimizi ziyaret ettik” diye konuştu.
‘ARKADAŞLARI 23 NİSAN’DA EĞLENDİ LAKİN BENİM OĞLUM KONUTTA AĞLADI’
Kendisini duygulandıran bir konuşma olduğunu aktaran Kılıçdaroğlu, “3 evladı var. İçeride biraz konuştuk. Beni duygulandıran, derinden üzen söylediğu, ‘Büyük oğlum, bugün 23 Nisan, bütün arkadaşları okula gidiyor, eğleniyor, müzikler söylüyor lakin benim oğlum ağladı meskende. Niçin televizyonumuz yok, niçin ışığımız yok?’ diye” sözlerini kullandı.
“Vicdan dediğimiz şey hayli önemlidir” diyen Kılıçdaroğlu, şu biçimde devam etti:
“Toplumun vicdanını ayağa kaldırmak istiyorum. Toplum vicdanının bir sesi olmalı. Haksızlığa bir ses vermeli toplum, ‘yeter’ demeli. Komşuluk bağlarımız de epey değerlidir. Komşu komşunun külüne muhtaçtır deriz. Haksızlık kavramı bizde fazlaca kıymetlidir. ‘Haksızlığın karşısında susan dilsiz şeytandır.’ deriz. bu biçimde bir tablo içerisinde, iktidar sahiplerinin vicdanının köreldiğini görüyorum. Onlar bu tabloyu görmüyor, bu biçimde bir tablodan onların haberleri bile yok.”
‘MİLLETİN VİCDANI BUNU KABUL ETMEZ’
Güllü Demir’in çalışmak istediğini ancak çocuklara bakacak kimse olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, “Bir annenin üç evladına, koskoca devlet, koskoca iktidar, bu ailenin sıkıntılarına eğilemez mi? Binlerce aile var bu biçimde. Anne diyor ki ‘Ben çalışmak istiyorum lakin 3 evladım var. Nasıl çalışacağım? Üçü de küçük. Kreşe versem aslına bakarsanız aldığım aylık tümüyle kreşe gidecek’ diyor” halinde konuştu.
Demir’e “Sabret” söylemiş olduğini lisana getiren Kılıçdaroğlu, şu biçimde devam etti:
“bir daha milletime şunu söylemek isterim. Bu sistemi değiştireceğiz, bu milletin ferasetine inanıyorum, güveniyorum. Milletin bir vicdanı var. Bu vicdan bunu kabul etmez. Bu kadar dramatik tabloları kabul etmez. İnşallah bunların tümünü lakin tümünü bir arada değiştireceğiz ve bu millete huzuru getireceğiz. Bu memlekete rahmeti getireceğiz. Bu memlekette hiç bir çocuk yatağa aç girmeyecek. hiç bir çocuk karanlıkta kalmayacak.” (HABER MERKEZİ)