kunteper
Member
Saadet Partisi Genel Lideri Temel Karamollaoğlu, HDP’nin Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem görüşmeleri hakkında iktidar cenahından gelen ‘masanın ayaklarından biri HDP’ açıklamalarına reaksiyon gösterdi. Karamollaoğlu, HDP’nin bu görüşmelerde gündeme gelmediğini söylemiş oldu.
Oda TV’ye açıklamalar yapan Karamollaoğlu, “Masanın ayaklarından birisi HDP mi? Objektifin gerisinde mı?” sorusuna şu cevabı verdi:
“Kesinlikle HDP bu görüşmede gündeme gelmedi. İki burada yapılan çalışmalarla ilgili HDP’nin rastgele bir görüşü, kanaati alınmadı. Bu savları yapanlar, bakın açık söylüyorum; Yalancılar, bütün fikirlerini palavra üzerine inşa ediyorlar, palavrayla hiç bir şey yürümez. Ayıptır ya. Günahtır. Kimi gazeteler, o altı kişinin fotoğrafını vermiş, herkesten de bir tane ok çıkarmış 8 tane unsur yazmış. Yahu Allahtan korkun hepsi palavra. Yanlış demiyorum, yalan… İftira… Bir insan oburu için bir palavra uydurursa bak benim inancımda bunun vebali büyüktür. Bunları yapanlar da kendilerini Müslüman addeden beşerler. Bilsinler, bunun hesabını veremezler. Öbür dünyada cenabı hakkın huzuruna gittikleri vakit kıvırmak yarar etmez. Palavra palavradır. Ben bunu açıkça söylemiş oldum. Ben hakkımı helal etmem. ‘HDP bunun altında…’ Öbürü de o denli göstermiş. ‘Tek bir temel öge o.’ Bu kadar karaktersizlik kişiselyetsizlik olur mu ya? Bu kadar müptezel olur mu ya beşerler? Diğer türlü tanım etmek mümkün değil ki. Olmayanı kendi menfaati için varmış üzere göstermeye çalışıyorlar.”
Karamollaoğlu, bugün 6 parti başkanı tarafınca yapılacak mutabakat metni açıklamasının 28 Şubat tarihini kendilerinin teklif etmediğini de belirterek, “Ama bizim için 28 Şubat yahut öteki bir tarih kıymetli değil, burada ne söylemiş olduğimiz değerli. öbür taraftan baktığımızda 28 Şubat’ta bu biçimde bir deklarasyonun yayınlanması, aslında 28 Şubat’a bir başkaldırı mahiyetini taşır” dedi.
‘CHP’Lİ DAYIMLA SORUNSUZ ÇALIŞTIK’
Karamollaoğlu, CHP’den senatörlük yapan dayısı Şebib Karamullaoğlu ile ilgili sorulara da şu karşılıkları verdi:
Dayınız daha sonradan Bursa’dan CHP Senatörü oluyor, tıpkı periyotlarda siz de MSP’den Meclis’e giriyorsunuz. O devir dayınızla ilginiz nasıldı?
Dayımla biroldukca fikri paylaşmazdık. Lakin biz karşılıklı olarak, benim ona hürmet, sevgi, onun bana karşı muamelesi her vakit insancıldı. Doğuşçu değildi hiç bir vakit. Yani kendisinin fikirleri her noktada benimle uyuşmazdı tahminen lakin dürüst bir insandı onu söyleyeyim evvela. Âlâ bir yöneticiydi. Âlâ bir emniyet müdürüydü. Ben daha ilkokula giderken Malatya’ya emniyet müdürü olarak tayin edilmişti. Makam aracı da bir motosikletti, sepetlilerden. Hiç unutmam. daha sonra oradan İstanbul’a gitti. Oradan Adana’ya, İzmir’e, İzmir’den Bursa’ya… Ve değerli vilayetlerde emniyet müdürlüğü yaptı. Başarılı bir emniyet müdürüydü. Kendisinin arkadaşları ona karşı, farklı partilerde de olsalar daima farklı bir hürmet gösterdiler. Onları da söz edeyim. Bizim sorunumuz olmadı. Biz örneğin dayımla birlikte, mecliste iki tane karma komite vardı o aman senato olduğu için biri bütçe kurulu başkası de kamu iktisadi teşebbüsleri komitesi. Ben KİT kurulundaydım, dayım da oradaydı. bu biçimdece birebir masada karşı karşıya geldik. birlikte çalıştık, hiç sorunumuz olmadı.
Dayınızın sizi etkileyen tarafları var mıydı?
Dürüstlüğü ve işin peşinden koşması. Artık örneğin bu doğrudur, yanlıştır demiyorum ancak Malatya’dayken, emniyet müdürü olarak geldi. Bir sürü kabadayılar var. Meydan okuyorlar. Onları gece muhakkak bir saatte fiyat, Malatya’nın 5-10 kilometre ötesine kadar gdolayır, orada bırakırdı. “Hadi bu yolu tek geri gel” diye. Bir ders vermek için… Yani örneğin bu benim fazlaca dikkatimi çekmişti. Dürüst bir insandı. Yani o denli yasa dışı, rüşvet üzere mevzulara hiç bir vakit tevessül etmemiştir. Ben o denli biliyorum. Arkadaşlarının da kanaatleri daima birebirdi. Daha öbür söyleyecek bir konu görmüyorum hatırladığım. (Kaynak)
Oda TV’ye açıklamalar yapan Karamollaoğlu, “Masanın ayaklarından birisi HDP mi? Objektifin gerisinde mı?” sorusuna şu cevabı verdi:
“Kesinlikle HDP bu görüşmede gündeme gelmedi. İki burada yapılan çalışmalarla ilgili HDP’nin rastgele bir görüşü, kanaati alınmadı. Bu savları yapanlar, bakın açık söylüyorum; Yalancılar, bütün fikirlerini palavra üzerine inşa ediyorlar, palavrayla hiç bir şey yürümez. Ayıptır ya. Günahtır. Kimi gazeteler, o altı kişinin fotoğrafını vermiş, herkesten de bir tane ok çıkarmış 8 tane unsur yazmış. Yahu Allahtan korkun hepsi palavra. Yanlış demiyorum, yalan… İftira… Bir insan oburu için bir palavra uydurursa bak benim inancımda bunun vebali büyüktür. Bunları yapanlar da kendilerini Müslüman addeden beşerler. Bilsinler, bunun hesabını veremezler. Öbür dünyada cenabı hakkın huzuruna gittikleri vakit kıvırmak yarar etmez. Palavra palavradır. Ben bunu açıkça söylemiş oldum. Ben hakkımı helal etmem. ‘HDP bunun altında…’ Öbürü de o denli göstermiş. ‘Tek bir temel öge o.’ Bu kadar karaktersizlik kişiselyetsizlik olur mu ya? Bu kadar müptezel olur mu ya beşerler? Diğer türlü tanım etmek mümkün değil ki. Olmayanı kendi menfaati için varmış üzere göstermeye çalışıyorlar.”
Karamollaoğlu, bugün 6 parti başkanı tarafınca yapılacak mutabakat metni açıklamasının 28 Şubat tarihini kendilerinin teklif etmediğini de belirterek, “Ama bizim için 28 Şubat yahut öteki bir tarih kıymetli değil, burada ne söylemiş olduğimiz değerli. öbür taraftan baktığımızda 28 Şubat’ta bu biçimde bir deklarasyonun yayınlanması, aslında 28 Şubat’a bir başkaldırı mahiyetini taşır” dedi.
‘CHP’Lİ DAYIMLA SORUNSUZ ÇALIŞTIK’
Karamollaoğlu, CHP’den senatörlük yapan dayısı Şebib Karamullaoğlu ile ilgili sorulara da şu karşılıkları verdi:
Dayınız daha sonradan Bursa’dan CHP Senatörü oluyor, tıpkı periyotlarda siz de MSP’den Meclis’e giriyorsunuz. O devir dayınızla ilginiz nasıldı?
Dayımla biroldukca fikri paylaşmazdık. Lakin biz karşılıklı olarak, benim ona hürmet, sevgi, onun bana karşı muamelesi her vakit insancıldı. Doğuşçu değildi hiç bir vakit. Yani kendisinin fikirleri her noktada benimle uyuşmazdı tahminen lakin dürüst bir insandı onu söyleyeyim evvela. Âlâ bir yöneticiydi. Âlâ bir emniyet müdürüydü. Ben daha ilkokula giderken Malatya’ya emniyet müdürü olarak tayin edilmişti. Makam aracı da bir motosikletti, sepetlilerden. Hiç unutmam. daha sonra oradan İstanbul’a gitti. Oradan Adana’ya, İzmir’e, İzmir’den Bursa’ya… Ve değerli vilayetlerde emniyet müdürlüğü yaptı. Başarılı bir emniyet müdürüydü. Kendisinin arkadaşları ona karşı, farklı partilerde de olsalar daima farklı bir hürmet gösterdiler. Onları da söz edeyim. Bizim sorunumuz olmadı. Biz örneğin dayımla birlikte, mecliste iki tane karma komite vardı o aman senato olduğu için biri bütçe kurulu başkası de kamu iktisadi teşebbüsleri komitesi. Ben KİT kurulundaydım, dayım da oradaydı. bu biçimdece birebir masada karşı karşıya geldik. birlikte çalıştık, hiç sorunumuz olmadı.
Dayınızın sizi etkileyen tarafları var mıydı?
Dürüstlüğü ve işin peşinden koşması. Artık örneğin bu doğrudur, yanlıştır demiyorum ancak Malatya’dayken, emniyet müdürü olarak geldi. Bir sürü kabadayılar var. Meydan okuyorlar. Onları gece muhakkak bir saatte fiyat, Malatya’nın 5-10 kilometre ötesine kadar gdolayır, orada bırakırdı. “Hadi bu yolu tek geri gel” diye. Bir ders vermek için… Yani örneğin bu benim fazlaca dikkatimi çekmişti. Dürüst bir insandı. Yani o denli yasa dışı, rüşvet üzere mevzulara hiç bir vakit tevessül etmemiştir. Ben o denli biliyorum. Arkadaşlarının da kanaatleri daima birebirdi. Daha öbür söyleyecek bir konu görmüyorum hatırladığım. (Kaynak)