kunteper
Member
Saadet Partisi Genel Lideri Temel Karamollaoğlu, Kastamonu’da partisinin 4. Olağan Vilayet Kongresi’nde konuştu. Minimum fiyatın açlık hududunda olduğunu belirten ve reaksiyon gösteren Karamollaoğlu şöyleki dedi:
“Şunu bir türlü anlamıyorum: AKP’li arkadaşları kimi vakit dinlediğimiz vakit o denli bir heyecanla anlatıyorlar ki, ‘Biz bu biçimde bir periyodu hiç yaşamadık, bundan daha güzeli olmaz…’ Pekala verdiğiniz taban fiyat ne? Açlık sonu. Siz diyorsunuz ki, ‘2002’de geldiğimiz vakit 2003’teki sayı şuydu, artık bu 3 bin liraya çıktı. 10 misli arttı…’ bu biçimde da açlık sonuydu, bugün de açlık sonu. bu biçimde da adam karnını doyuramıyordu, bugün de doyuramıyor. Hangi öyküyü söylüyorsun ya? Milleti kandırmaya kalkıyorsun.”
İktidara geldikleri takdirde yapacaklarını sıraladıklarında kendilerine, “Nereden kaynak bulacaksınız?” diye sorulduğunu belirten Karamollaoğlu, “İki şey temel. Bir; yolsuzluğun önünü keseceğiz. Yolsuzluk iliklerimizi sömürüyor bizim. O denli 10-15-20 milyar değil bu. 100 milyara yakın bir yolsuzluk var bu memlekette. İki; israf. İsraf, sorunun temeline dayanıyor. Bizim üzere memlekette birkaç yüz bin Mercedes makam aracı olmaz. Gidin Avrupa’ya, en zenginlerinde bu yoktur. bu biçimde mantık mı olur ya?” dedi.
Karamollaoğlu, açıklamasına şu biçimde devam etti:
İSRAFIN BÜYÜĞÜ BURADA: Genelge çıkıyor, ‘İsrafı durdurduk’; Cumhurbaşkanlığı ve Meclis müstesna… İsrafın büyüğü burada. bu biçimde bir genelgeyle siz israfı nasıl ortadan kaldıracaksınız. Ki bu arkadaşların yaptıklarına israf bile denmiyor. Şu anda Türkiye’de üretime katkı sağlamayan her yatırım israftır. Adaleti saraylarda aramaya başladık. Adalet Sarayları inşa ediyoruz. Adalet sarayda sağlanamaz. Saraylarda oturanlar sarayın keyfine kapılır; adaleti değil, kendi makamlarını düşünmeye başlarlar. Ben ondan korkarım.
BİN DEFA LANET EDİYOR: Adalet gerçekten sarayda aranmaz ancak bakın her yerde adalet saraylarımız var. Devlet daireleri ihtişamlı hale geldi, kapıdan girerken korkuyor… Bir adam oradan kapıdan girerkilk evvel düğmesini ilikliyor. Niçin? Neyle karşılaşacağını bilmiyor ki… Binaya hürmet gösteriyor. İçindeki muameleyi gördüğü vakit da bin sefer lanet ediyor. Siz kendi sırma köşkünüzde otururken bunlarla hiç ilgilenmeyebilirsiniz fakat insanlarımız yaşadıkça bunun ne kadar kıymetli olduğunu idrak ediyor.
AKP’Lİ YOKSA HAPI YUTTUN: Devletle yüz yüze gelmeyen beşerler, bir badireye düştüğü vakit devlete müracaat etmeyen beşerler bunun farkında olmayabilir ancak sen devlet kapısına düştüğünde, yanında seni kollayacak bir AKP’li yoksa hapı yuttun. Maalesef bu bir gerçek. Parti devleti haline dönerseniz bu biçimde beşerler giderek devletten de ümidini keser, soğumaya başlar.
“Şunu bir türlü anlamıyorum: AKP’li arkadaşları kimi vakit dinlediğimiz vakit o denli bir heyecanla anlatıyorlar ki, ‘Biz bu biçimde bir periyodu hiç yaşamadık, bundan daha güzeli olmaz…’ Pekala verdiğiniz taban fiyat ne? Açlık sonu. Siz diyorsunuz ki, ‘2002’de geldiğimiz vakit 2003’teki sayı şuydu, artık bu 3 bin liraya çıktı. 10 misli arttı…’ bu biçimde da açlık sonuydu, bugün de açlık sonu. bu biçimde da adam karnını doyuramıyordu, bugün de doyuramıyor. Hangi öyküyü söylüyorsun ya? Milleti kandırmaya kalkıyorsun.”
İktidara geldikleri takdirde yapacaklarını sıraladıklarında kendilerine, “Nereden kaynak bulacaksınız?” diye sorulduğunu belirten Karamollaoğlu, “İki şey temel. Bir; yolsuzluğun önünü keseceğiz. Yolsuzluk iliklerimizi sömürüyor bizim. O denli 10-15-20 milyar değil bu. 100 milyara yakın bir yolsuzluk var bu memlekette. İki; israf. İsraf, sorunun temeline dayanıyor. Bizim üzere memlekette birkaç yüz bin Mercedes makam aracı olmaz. Gidin Avrupa’ya, en zenginlerinde bu yoktur. bu biçimde mantık mı olur ya?” dedi.
Karamollaoğlu, açıklamasına şu biçimde devam etti:
İSRAFIN BÜYÜĞÜ BURADA: Genelge çıkıyor, ‘İsrafı durdurduk’; Cumhurbaşkanlığı ve Meclis müstesna… İsrafın büyüğü burada. bu biçimde bir genelgeyle siz israfı nasıl ortadan kaldıracaksınız. Ki bu arkadaşların yaptıklarına israf bile denmiyor. Şu anda Türkiye’de üretime katkı sağlamayan her yatırım israftır. Adaleti saraylarda aramaya başladık. Adalet Sarayları inşa ediyoruz. Adalet sarayda sağlanamaz. Saraylarda oturanlar sarayın keyfine kapılır; adaleti değil, kendi makamlarını düşünmeye başlarlar. Ben ondan korkarım.
BİN DEFA LANET EDİYOR: Adalet gerçekten sarayda aranmaz ancak bakın her yerde adalet saraylarımız var. Devlet daireleri ihtişamlı hale geldi, kapıdan girerken korkuyor… Bir adam oradan kapıdan girerkilk evvel düğmesini ilikliyor. Niçin? Neyle karşılaşacağını bilmiyor ki… Binaya hürmet gösteriyor. İçindeki muameleyi gördüğü vakit da bin sefer lanet ediyor. Siz kendi sırma köşkünüzde otururken bunlarla hiç ilgilenmeyebilirsiniz fakat insanlarımız yaşadıkça bunun ne kadar kıymetli olduğunu idrak ediyor.
AKP’Lİ YOKSA HAPI YUTTUN: Devletle yüz yüze gelmeyen beşerler, bir badireye düştüğü vakit devlete müracaat etmeyen beşerler bunun farkında olmayabilir ancak sen devlet kapısına düştüğünde, yanında seni kollayacak bir AKP’li yoksa hapı yuttun. Maalesef bu bir gerçek. Parti devleti haline dönerseniz bu biçimde beşerler giderek devletten de ümidini keser, soğumaya başlar.