kunteper
Member
Amerika Birleşik Devletleri menşeli Akdeniz Uçuş Güvenliği Kurumu, (FSF-Med) Türkiye’nin, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde bulunan Geçitkale Üssü’ne insansız hava araçları konuşlandırma adımının ada civarında gerçekleşen binlerce ticari uçuşun güvenlik risklerini artırabileceği ikazında bulundu.
Washington merkezli Memleketler arası Uçuş Güvenliği Vakfı’na bağlı bir STK olan FSF-Med, Geçitkale’deki Türk hava üssünün planlanan modernizasyonunun, Türkiye ve Kıbrıs’taki havacılık yetkilileri içindeki bağlantı ve uyum problemini daha da artırabileceğini öne sürdü. Kuruluş, var olan bu sorunun yıllardır uçuş güvenliğini aslına bakarsan tehlikeli hale getirdiğini sav etti.
Associated Press tarafınca elde edilen bir istihbarat raporuna nazaran, Geçitkale Üssü hem silahlı tıpkı vakitte silahsız Bayraktar TB2 insansız hava araçlarına, gözetleme uçaklarına, eğitim uçaklarına ve gelişmiş savaş uçaklarına mesken sahipliği yapacak biçimde genişletilecek.
Euronews’in aktardığına göre KKTC idaresi, kuzey hava alanında hava trafiğini denetim ettiğini belirtse de Milletlerarası Sivil Havacılık Örgütü dahil havacılık otoriteleri bunu tanımıyor.
Rapora göre Türk ve Kıbrıs Türk hava trafik denetim yetkililerinin, adanın güneydeki milletlerarası kabul nazarann Lefkoşa Hava Trafik Denetim merkeziyle bağlantı kurmadığı ve çoklukla sivil uçakların geçişine ait çelişkili talimatlar verildiği belirtiliyor.
Bu da yolcu uçakları içinde epeyce sayıda olumsuz durumla sonuçlanıyor. Vakit zaman kazaya ramak kaldığı argüman ediliyor.
AP’nin haberine göre Türk askeri uçaklarının Güney Kıbrıs hükümet yetkilileriyle uçuş planlarını paylaşmaması ve sivil uçaklara yakın uçması tehlikeyi artıyor.
Milletlerarası Havayolu Pilotları Dernekleri Federasyonu (IFALPA) da Avrupa Birliği Hava Güvenliği Ajansı’nın (EASA) sivil uçaklara yönelik bu çeşit çelişkili talimatların potansiyel sonuçlarının, bölgede faaliyet gösteren “uçakların uçuş güvenliğine ziyan verebileceğine” ait yakın tarihindeki bir raporuna yer vermişti.
Bu ortada FSF-MED, insansız hava aracı üssünün yaratacağı ek riskler konusundaki kaygılarını tabir etmeleri ve Türkiye’yi memleketler arası hava güvenliği kurallarına uymaya zorlamaları için milletlerarası ve Avrupa havacılık güvenliği kuruluşlarına baskı yapacağını duyurdu.
FSF-MED ayrıyeten ‘bir kaza olması durumunda sorumluluğun yalnızca milletlerarası kurallara uymayan Türkiye’ye değil, beraberinde Türkiye’nin ihlallerini durdurmaya zorlayabilecek gücü olup da bunu yapmayanların da tıpkı biçimde hatalı olacağını’ kaydetti.
Washington merkezli Memleketler arası Uçuş Güvenliği Vakfı’na bağlı bir STK olan FSF-Med, Geçitkale’deki Türk hava üssünün planlanan modernizasyonunun, Türkiye ve Kıbrıs’taki havacılık yetkilileri içindeki bağlantı ve uyum problemini daha da artırabileceğini öne sürdü. Kuruluş, var olan bu sorunun yıllardır uçuş güvenliğini aslına bakarsan tehlikeli hale getirdiğini sav etti.
Associated Press tarafınca elde edilen bir istihbarat raporuna nazaran, Geçitkale Üssü hem silahlı tıpkı vakitte silahsız Bayraktar TB2 insansız hava araçlarına, gözetleme uçaklarına, eğitim uçaklarına ve gelişmiş savaş uçaklarına mesken sahipliği yapacak biçimde genişletilecek.
Euronews’in aktardığına göre KKTC idaresi, kuzey hava alanında hava trafiğini denetim ettiğini belirtse de Milletlerarası Sivil Havacılık Örgütü dahil havacılık otoriteleri bunu tanımıyor.
Rapora göre Türk ve Kıbrıs Türk hava trafik denetim yetkililerinin, adanın güneydeki milletlerarası kabul nazarann Lefkoşa Hava Trafik Denetim merkeziyle bağlantı kurmadığı ve çoklukla sivil uçakların geçişine ait çelişkili talimatlar verildiği belirtiliyor.
Bu da yolcu uçakları içinde epeyce sayıda olumsuz durumla sonuçlanıyor. Vakit zaman kazaya ramak kaldığı argüman ediliyor.
AP’nin haberine göre Türk askeri uçaklarının Güney Kıbrıs hükümet yetkilileriyle uçuş planlarını paylaşmaması ve sivil uçaklara yakın uçması tehlikeyi artıyor.
Milletlerarası Havayolu Pilotları Dernekleri Federasyonu (IFALPA) da Avrupa Birliği Hava Güvenliği Ajansı’nın (EASA) sivil uçaklara yönelik bu çeşit çelişkili talimatların potansiyel sonuçlarının, bölgede faaliyet gösteren “uçakların uçuş güvenliğine ziyan verebileceğine” ait yakın tarihindeki bir raporuna yer vermişti.
Bu ortada FSF-MED, insansız hava aracı üssünün yaratacağı ek riskler konusundaki kaygılarını tabir etmeleri ve Türkiye’yi memleketler arası hava güvenliği kurallarına uymaya zorlamaları için milletlerarası ve Avrupa havacılık güvenliği kuruluşlarına baskı yapacağını duyurdu.
FSF-MED ayrıyeten ‘bir kaza olması durumunda sorumluluğun yalnızca milletlerarası kurallara uymayan Türkiye’ye değil, beraberinde Türkiye’nin ihlallerini durdurmaya zorlayabilecek gücü olup da bunu yapmayanların da tıpkı biçimde hatalı olacağını’ kaydetti.