kunteper
Member
ANKARA – Memleket Partisi Genel Lideri Muharrem İnce, buğday üreticilerinin meselelerini ele almak, artan besin mamüllerinin fiyatlarını pahalandırmak üzere Ankara’nın haricinde bulunan Malıköy’de, buğday tarlasında açıklama yaptı.
Partilileriyle evvel tarlada kısa bir süre açıklama yapan İnce, daha sonra ders tahtasında tarım alanında yaşanan “kötü” tabloyu anlattı.
‘KILIÇDAROĞLU SARAYA GİTMELİ’
Memleket Partisi’nin haziniçin beslenen bir parti olmadığını, tahlil ürettiklerini belirten İnce, “Önümüzdeki senelerda dört temel sorun olacak. Su, besin, güç ve ilaç. Her biri için problemleri tespit edip tahlil tekliflerini sunuyoruz” dedi ve kelamlarını şu biçimde sürdürdü:
“Sorun markette değildir. Sorun rafta değildir. Sorun ahırdadır, tarladadır, meradadır. Memleket Partisi olarak tahlil tekliflerimizi anlatmaya devam ediyoruz. Burada sorun TÜİK’e gidip ‘Beni içeriye sokmadılar’, Ulusal Eğitim Bakanlığı’na, Et ve Süt Kurumu’na gidip ‘Beni içeriye almadılar diye bağırmak değildir. aslına bakarsanız bir tek adam var ortada. Hem Erdoğan’a tek adam deyip hem bürokratları muhatap almak çelişki içerir. Saraya gidilmelidir. Şayet saraya gidilecekse ben de gelirim kelam. Haydi birlikte gidelim.”
‘ÇÖZÜLMEZSE SONUMUZ KITLIK, AÇLIK’
Türkiye’de 2001 yılında 9,4 milyon hektar buğday üretildiğini, nüfusun 67 milyon olduğunu 2019’da ise 6,8 milyon hektara buğdayın üretiminin düştüğünü nüfusun ise 90 milyona yaklaştığını belirten İnce, “Vatandaş et süt peynir değerli dedikçe ithal ederiz dediler. Bir gün para olsa da alamayacağını önnazaranmediler. Yazın başı pişmeyenin kışın aşı pişmez. Ülkeyi yönetmekten ve yönetmek isteyenler koltuklarından kalkıp tarlaya meraya gelmeleri lazım. Köylünün ürettiğini yiyip yüksek duvarlarla köylüyü uzaklaştıranlar Afgan çoban Suriyeli tarım çalışanıyla bu işler çözülmez. Tarımdaki kayıpları telafi etmek epey zordur. İş işten geçmiş değildir. Durumumu berbattır lakin bunu kısa müddet içerisinde çözmezsek sonumuz kıtlık, açlıktır” diye konuştu.
Çiftçiye alım garantisi verilmesi gerektiğini, bunun da dolar ve euro üzerinden olması gerektiğini belirten İnce, “Sanki tarım cahillerin işi, kenarda bir iş üzere görüyorlar. Bilgisayar yeterli kullanman için karnının tok olması lazım. Evvel ekmek ekmek. Paramız var alırız işe yaramaz. Bu başla giderlerse ekmek 10 lira olur. Dolar on lira olur dediğimde benimle dalga geçiyorlardı 20 lira oldu” dedi.
‘KANAL İSTANBUL’DAN VAZGEÇECEKSİN’
Çiftçiye alım garantisi verilmesi, üretim planlamasının beş yıllık yapılması gerektiğini belirten İnce, partisinin tekliflerine dair şunları kaydetti:
“İthalattan vazgeçeceksin. Ukraynalı Alexander’a vereceğine Polatlılı Ali Amca’ya vereceksin. Afrika’da arazi kiralamaktan vazgeçeceksin. Tarımda çalışan hanımın Sigorta pirimini ödeyeceksin. Köyü cazip hale getireceksiniz. Çiftçi borçlarına Nas’ı uygulayacaksın. Hazine topraklarını ekenlerden kira istemeyeceksin. Ne kirası, kafayı kırmış bunlar. Aç hazine yerlerini kira mira yok. 10 yıl üst üste ekene ver. Kanal İstanbul’dan vazgeçeceksin, bitmeyen barajları yapacaksın. Arazi bütünleştirmesine gideceksin. Tarımı Tarım Bakanlığı yönetmelidir. Şu anda ithalat lobileri yönetiyor. Tarımı Tarım Bakanlığı’ndan yöneteceğiz. Teslim olmayacağız.”
Partilileriyle evvel tarlada kısa bir süre açıklama yapan İnce, daha sonra ders tahtasında tarım alanında yaşanan “kötü” tabloyu anlattı.
‘KILIÇDAROĞLU SARAYA GİTMELİ’
Memleket Partisi’nin haziniçin beslenen bir parti olmadığını, tahlil ürettiklerini belirten İnce, “Önümüzdeki senelerda dört temel sorun olacak. Su, besin, güç ve ilaç. Her biri için problemleri tespit edip tahlil tekliflerini sunuyoruz” dedi ve kelamlarını şu biçimde sürdürdü:
“Sorun markette değildir. Sorun rafta değildir. Sorun ahırdadır, tarladadır, meradadır. Memleket Partisi olarak tahlil tekliflerimizi anlatmaya devam ediyoruz. Burada sorun TÜİK’e gidip ‘Beni içeriye sokmadılar’, Ulusal Eğitim Bakanlığı’na, Et ve Süt Kurumu’na gidip ‘Beni içeriye almadılar diye bağırmak değildir. aslına bakarsanız bir tek adam var ortada. Hem Erdoğan’a tek adam deyip hem bürokratları muhatap almak çelişki içerir. Saraya gidilmelidir. Şayet saraya gidilecekse ben de gelirim kelam. Haydi birlikte gidelim.”
‘ÇÖZÜLMEZSE SONUMUZ KITLIK, AÇLIK’
Türkiye’de 2001 yılında 9,4 milyon hektar buğday üretildiğini, nüfusun 67 milyon olduğunu 2019’da ise 6,8 milyon hektara buğdayın üretiminin düştüğünü nüfusun ise 90 milyona yaklaştığını belirten İnce, “Vatandaş et süt peynir değerli dedikçe ithal ederiz dediler. Bir gün para olsa da alamayacağını önnazaranmediler. Yazın başı pişmeyenin kışın aşı pişmez. Ülkeyi yönetmekten ve yönetmek isteyenler koltuklarından kalkıp tarlaya meraya gelmeleri lazım. Köylünün ürettiğini yiyip yüksek duvarlarla köylüyü uzaklaştıranlar Afgan çoban Suriyeli tarım çalışanıyla bu işler çözülmez. Tarımdaki kayıpları telafi etmek epey zordur. İş işten geçmiş değildir. Durumumu berbattır lakin bunu kısa müddet içerisinde çözmezsek sonumuz kıtlık, açlıktır” diye konuştu.
Çiftçiye alım garantisi verilmesi gerektiğini, bunun da dolar ve euro üzerinden olması gerektiğini belirten İnce, “Sanki tarım cahillerin işi, kenarda bir iş üzere görüyorlar. Bilgisayar yeterli kullanman için karnının tok olması lazım. Evvel ekmek ekmek. Paramız var alırız işe yaramaz. Bu başla giderlerse ekmek 10 lira olur. Dolar on lira olur dediğimde benimle dalga geçiyorlardı 20 lira oldu” dedi.
‘KANAL İSTANBUL’DAN VAZGEÇECEKSİN’
Çiftçiye alım garantisi verilmesi, üretim planlamasının beş yıllık yapılması gerektiğini belirten İnce, partisinin tekliflerine dair şunları kaydetti:
“İthalattan vazgeçeceksin. Ukraynalı Alexander’a vereceğine Polatlılı Ali Amca’ya vereceksin. Afrika’da arazi kiralamaktan vazgeçeceksin. Tarımda çalışan hanımın Sigorta pirimini ödeyeceksin. Köyü cazip hale getireceksiniz. Çiftçi borçlarına Nas’ı uygulayacaksın. Hazine topraklarını ekenlerden kira istemeyeceksin. Ne kirası, kafayı kırmış bunlar. Aç hazine yerlerini kira mira yok. 10 yıl üst üste ekene ver. Kanal İstanbul’dan vazgeçeceksin, bitmeyen barajları yapacaksın. Arazi bütünleştirmesine gideceksin. Tarımı Tarım Bakanlığı yönetmelidir. Şu anda ithalat lobileri yönetiyor. Tarımı Tarım Bakanlığı’ndan yöneteceğiz. Teslim olmayacağız.”