kunteper
Member
ANKARA – Türkiye 3 günlük Ramazan Bayramı’nı geride bıraktı. Siyaset gündemini göçmenler tartışması domine ederken en çok ses getiren program İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri Ekrem İmamoğlu’nun Karadeniz çıkarması oldu. Rize, Artvin ve memleketi Trabzon’a giden İmamoğlu’nun hem ziyaretleri, hem bu ziyaretlerde verdiği bildiriler tıpkı vakitte birlikteindeki gazeteciler tartışma konusu oldu. Kimine göre İmamoğlu’nun bu ziyareti “Cumhurbaşkanı adaylığında ben de varım” iletisi veren bir “meydan okuma”, kimine bakılırsa “iktidarın akınlarına karşı kitlesel takviye gösterisi”ydi. Pekala önümüzdeki günlerde de üzerine oldukcaça konuşulacak bu ziyaret CHP’de nasıl yankılandı?
Öncelikle ziyaretin daha evvel yapılan açıklamalara da dikkat çekerek parti idaresinin bilgisi dahilinde olduğunu hatırlatalım. Partililer İmamoğlu’nun daha evvelki bayramlarda da emsal ziyaretler yaptığına dikkat çekti, bu programda bölgedeki örgütlerin taleplerinin de tesirli olduğunu anlattılar. Bilhassa Rize ziyaretinin özel bir davet olduğunun, İmamoğlu’nun da yemin ettiğinin altını çizdiler.
‘BÜTÜN DERELER DENİZE AKAR’
İmamoğlu’nun programını bir adaylık tartışmasına indirgememek gerektiğini söyleyen bir parti yöneticisi, “Bizim İmamoğlu’na da Mansur Yavaş’a da Tunç Soyer’e de son periyotta değerli muvaffakiyetler elde etmiş tüm belediye liderlerimize da gelecek seçimler açısından muhtaçlığımız var. Bu pahalı isimlerden partimiz lehine yaralanmamız gerekiyor. Onların yapacağı çalışmalar partiye akacaktır. İmamoğlu’nun Karadeniz’de bir karşılığı var bunu görmek lazım. Siyasette öne çıkan isimler olacaktır fakat bu tıpkı gaye doğrultusunda olduğunda bir sorun teşkil etmez. Burada da iktidarın karşısında muhalefeti güçlendiren bir uğraş var. Sonuçta da muhalefete yarar” değerlendirmesinde bulundu.
Partide aktif bir öbür isim de İmamoğlu’nun ziyaretini benzeri biçimde yorumladı, “Bütün dereler, akarsular denize akar. İktidarın karşısında geniş halk kitlelerini etkileyen, ikna eden her kanal ana kanalda toplanır. O ana kanal da ittifak kanalıdır, altılı masadır, Kemal Kılıçdaroğlu’dur” dedi.
‘KARADENİZ VE İÇ ANADOLU’DAKİ KIRILMALAR OYA DÖNÜŞEBİLİR’
İmamoğlu’nun Karadeniz ziyaretini pahalandıran bir öbür partili de AK Parti’nin Karadeniz ve İç Anadolu Bölgesi’ndeki oy potansiyeline dikkat çekti. Her iki bölgede de AK Parti seçmeninde kırılmalar ve geri çekilmeler olduğunu lakin bunların çabucak hemen muhalefet açısından oya dönüşmediğine dikkat çeken partiliye bakılırsa bölgede tesiri olan İmamoğlu bu seçmenlerin ikna edilmesine katkı yapabilir. Partililer yarar açısından değerlendirdiklerinde adaylık tartışmalarına yol açsa da bu ziyaretlerin neticelerina dikkat çekiyor, “günün sonunda bunlar muhalefete yazacak. Değerli olan da bu” değerlendirmesi yapıyor.
‘BU SEÇİM USTA İŞİ OLACAK’
CHP’li siyasetçiler iktidara yakın medya kuruluşlarında Kılıçdaroğlu ile İmamoğlu içinde tansiyon olduğu, İmamoğlu’nun çıkışının bu niçinle bir “meydan okuma” olduğu tarafındaki yorumları kesin lisanla reddederken, iki isim içinde saygılı bir ilgi olduğuna dikkat çekiyor. Fakat bu biçimde düşünenler de İmamoğlu’nun kendi siyasi mesleğine dair planlamalar yapacağı gerçeğini dışlamıyor. Her siyasetçi üzere bunun doğal olduğu belirtilirken fakat her insanın alandaki hava kadar iktidar değişimine dair muhalefetin ortak plan ve programına sadık olması gerektiğine işaret ediyor.
“İmamoğlu toplumsal karşılığı ile kendisini masaya dayatırsa o planlar değişmez mi?” sorusuna verilen bir karşılık ise şu biçimde: “Aday sonucunın verileceği gün geldiğinde bunlar konuşulur lakin bu seçimi yalnızca seçim günü olarak düşünmemek gerek. Bu seçim kazanıldıktan daha sonra da muvaffakiyete ulaşması gereken bir seçim. Seçim daha sonrası vaat edilen dönüşüm süreci epey değerli. Kazanmadan dönüşüm olmaz, yanlışsız, lakin o dönüşümü sağlayamazsak kazanmış olmayacağız. Bu niçinle tek başına seçime değil, daha sonraki sürecin nasıl yönetileceğine, bunun hangi düzenek ile nasıl yapılacağına da odaklanmak gerek. Bütünsel olarak bunlar ortaya konulduğunda aday yalnızca bunun taşıyıcısı olacak. Bu seçim öncesi, seçim günü ve seçim daha sonrası planlaması açısından ‘usta’ işi seçim olacak.”
‘6’LI MASAYA KUR YAPIYOR’
İmamoğlu Rize’deki konuşmasında, muhalefet başkanlarını buluşturan 6’lı masa bildirisi verdi, “6 başkanın ortaya koyduğu niyetin en kuvvetli neferi olacağım” dedi. İmamoğlu’nun bu kelamları ise bir partili tarafınca “Adayı belirleyecek 6’lı masaya kur yapıyor” formunda yorumlanırken genç bir siyasetçi olan İmamoğlu’nun siyasi meslek gayeleri olmasının da anlaşılır karşılanması gerektiği söz edildi.
Öncelikle ziyaretin daha evvel yapılan açıklamalara da dikkat çekerek parti idaresinin bilgisi dahilinde olduğunu hatırlatalım. Partililer İmamoğlu’nun daha evvelki bayramlarda da emsal ziyaretler yaptığına dikkat çekti, bu programda bölgedeki örgütlerin taleplerinin de tesirli olduğunu anlattılar. Bilhassa Rize ziyaretinin özel bir davet olduğunun, İmamoğlu’nun da yemin ettiğinin altını çizdiler.
‘BÜTÜN DERELER DENİZE AKAR’
İmamoğlu’nun programını bir adaylık tartışmasına indirgememek gerektiğini söyleyen bir parti yöneticisi, “Bizim İmamoğlu’na da Mansur Yavaş’a da Tunç Soyer’e de son periyotta değerli muvaffakiyetler elde etmiş tüm belediye liderlerimize da gelecek seçimler açısından muhtaçlığımız var. Bu pahalı isimlerden partimiz lehine yaralanmamız gerekiyor. Onların yapacağı çalışmalar partiye akacaktır. İmamoğlu’nun Karadeniz’de bir karşılığı var bunu görmek lazım. Siyasette öne çıkan isimler olacaktır fakat bu tıpkı gaye doğrultusunda olduğunda bir sorun teşkil etmez. Burada da iktidarın karşısında muhalefeti güçlendiren bir uğraş var. Sonuçta da muhalefete yarar” değerlendirmesinde bulundu.
Partide aktif bir öbür isim de İmamoğlu’nun ziyaretini benzeri biçimde yorumladı, “Bütün dereler, akarsular denize akar. İktidarın karşısında geniş halk kitlelerini etkileyen, ikna eden her kanal ana kanalda toplanır. O ana kanal da ittifak kanalıdır, altılı masadır, Kemal Kılıçdaroğlu’dur” dedi.
‘KARADENİZ VE İÇ ANADOLU’DAKİ KIRILMALAR OYA DÖNÜŞEBİLİR’
İmamoğlu’nun Karadeniz ziyaretini pahalandıran bir öbür partili de AK Parti’nin Karadeniz ve İç Anadolu Bölgesi’ndeki oy potansiyeline dikkat çekti. Her iki bölgede de AK Parti seçmeninde kırılmalar ve geri çekilmeler olduğunu lakin bunların çabucak hemen muhalefet açısından oya dönüşmediğine dikkat çeken partiliye bakılırsa bölgede tesiri olan İmamoğlu bu seçmenlerin ikna edilmesine katkı yapabilir. Partililer yarar açısından değerlendirdiklerinde adaylık tartışmalarına yol açsa da bu ziyaretlerin neticelerina dikkat çekiyor, “günün sonunda bunlar muhalefete yazacak. Değerli olan da bu” değerlendirmesi yapıyor.
‘BU SEÇİM USTA İŞİ OLACAK’
CHP’li siyasetçiler iktidara yakın medya kuruluşlarında Kılıçdaroğlu ile İmamoğlu içinde tansiyon olduğu, İmamoğlu’nun çıkışının bu niçinle bir “meydan okuma” olduğu tarafındaki yorumları kesin lisanla reddederken, iki isim içinde saygılı bir ilgi olduğuna dikkat çekiyor. Fakat bu biçimde düşünenler de İmamoğlu’nun kendi siyasi mesleğine dair planlamalar yapacağı gerçeğini dışlamıyor. Her siyasetçi üzere bunun doğal olduğu belirtilirken fakat her insanın alandaki hava kadar iktidar değişimine dair muhalefetin ortak plan ve programına sadık olması gerektiğine işaret ediyor.
“İmamoğlu toplumsal karşılığı ile kendisini masaya dayatırsa o planlar değişmez mi?” sorusuna verilen bir karşılık ise şu biçimde: “Aday sonucunın verileceği gün geldiğinde bunlar konuşulur lakin bu seçimi yalnızca seçim günü olarak düşünmemek gerek. Bu seçim kazanıldıktan daha sonra da muvaffakiyete ulaşması gereken bir seçim. Seçim daha sonrası vaat edilen dönüşüm süreci epey değerli. Kazanmadan dönüşüm olmaz, yanlışsız, lakin o dönüşümü sağlayamazsak kazanmış olmayacağız. Bu niçinle tek başına seçime değil, daha sonraki sürecin nasıl yönetileceğine, bunun hangi düzenek ile nasıl yapılacağına da odaklanmak gerek. Bütünsel olarak bunlar ortaya konulduğunda aday yalnızca bunun taşıyıcısı olacak. Bu seçim öncesi, seçim günü ve seçim daha sonrası planlaması açısından ‘usta’ işi seçim olacak.”
‘6’LI MASAYA KUR YAPIYOR’
İmamoğlu Rize’deki konuşmasında, muhalefet başkanlarını buluşturan 6’lı masa bildirisi verdi, “6 başkanın ortaya koyduğu niyetin en kuvvetli neferi olacağım” dedi. İmamoğlu’nun bu kelamları ise bir partili tarafınca “Adayı belirleyecek 6’lı masaya kur yapıyor” formunda yorumlanırken genç bir siyasetçi olan İmamoğlu’nun siyasi meslek gayeleri olmasının da anlaşılır karşılanması gerektiği söz edildi.