kunteper
Member
HDP Küme Başkanvekili Hakkı Saruhan Oluç, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Oluç, Merkez Bankası’nın faiz indirimi sonucu daha sonrasında dolar kurunun artmasına ait “Maliye Bakanı nerede? Doların tepe yaptığı günlerde Maliye Bakanı niye susuyor?” sorularını sordu.
‘TÜRKİYE’Yİ EKONOMİK YIKIMA SÜRÜKLEYECEK’
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tutuklu iş insanı Osman Kavala’nın özgür bırakılması davetini yapan 10 büyükelçinin “istenmeyen kişi” ilan edileceğini açıklaması ile ilgili olarak şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bu talimat Türkiye’yi milletlerarası alanda yalnızlaştırmak, ekonomik yıkıma sürüklemekten diğer bir sonuç vermeyecektir. 10 büyükelçi ortasında 3’ü hariç; ABD, Kanada ve Yeni Zelanda büyükelçileri için öteki 7’si AİHM’e Türkiye ile bir arada taraftır. AİHM kararlarında Türkiye ile bir arada taraftır. AİHM’in kararları temel itibariyle devletleri ilgilendirir. Zira, AİHM’e yapılan müracaatlar devletler aleyhine yapılan şahsi müracaatlardır. Kararlar ve sonuçlar devletlerin sorumluluğundadır. AİHM’i bilen tanıyan kimse diyemez ki, ‘mesele yargının meselesidir’ diye, sorun devletin, iktidarın problemidir. bu biçimde bir vakitte hukuka hürmet duyulmayan, AİHM’in kararlarını, kontratının 46. unsurunu çiğneyen bir iktidar, ‘yargıya müdahale ediliyor’ diye bu işin üstesinden gelemez. İnandırıcı değildir. 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana insan hakları konusu, devletlerin iç işleyişi olmaktan çıkmıştır. Devletlerin egemenlik alanı haricindedır, insan hakları problemi. Bunu bilmeyen bir iktidar ile karşı karşıyayız. Hukuk cambazlığı yapmayı bırakmalıdır bu iktidar. Türkiye’yi bu hale düşürmeye bu iktidarın hakkı yoktur. AİHM kararlarına uyun.”
‘İKİTDAR niye GÖZ YUMUYOR?’
Oluç, Merkez Bankası’nın faiz sonucu daha sonrasında döviz kurunun artması ile ilgili olarak da şunları söylemiş oldu:
“Bu yaptıklarınızla kurlara tepe yaptırıyorsunuz. Geçen hafta konuşma yaptığımda dolar 9.26 civarındaydı artık 9.80’lerde dalgalanıyor. Dolara tepe yaptıracağı aşikâr olan açıklamalar niye yapılıyor? Bile bile Türk lirasının bedel kaybetmesine niye göz yumuyor, bu iktidar, niye teşvik ediyor? İktidar niye göz yumuyor? Kimler bu dolarları alıyor? Kimler zenginleşiyor, iktidarın bu telaffuzları kararında? Fakirleşenler belirli. Halk, toplum, işçiler, emekliler, esnaf yoksullaşıyor ancak birileri zenginleşiyor. Kim bunlar? Maliye Bakanı nerede? Maliye Bakanı’nı duyan bakılırsan var mı? Susuyor. Ortada yok. niye? Doların tepe yaptığı günlerde Maliye Bakanı niye susuyor? Faiz epeyce şükür cumhurbaşkanı sıfatıyla Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı’nın iki dudağı içinde indiriyor. O enstrüman Merkez Bankası’nın elinden alınmış vaziyette. İkinci enstrüman döviz. Dövize müdahale edecek durumda değil, zira rezervler ekside, iktidar tüketti. Neredesiniz, niçin susuyorsunuz Maliye Bakanı?”
‘GERİ LİSTEYE ALINMASI SÜRPRİZ DEĞİL’
OECD’ye bağlı Mali Aksiyon misyon Gücü’nün Türkiye’yi gri listeye alması için de Oluç, “Herhangi bir adım atılmadı. Demek ki gri listeye alınması sürpriz değil. İsminde ‘ak’ olan parti, Türkiye’yi gri listeye aldırdı. Bundan daha sonrası kara liste” dedi.
‘TEZKEREYE HAYIR DİYECEĞİZ’
Hudut ötesi operasyon yetkisini iki yıl daha uzatan Suriye tezkeresi için Oluç, şunları söylemiş oldu:
“Tezkereye iki yıl uzatma isteniyor. 2023 Ekim’ine kadar. Gelecek ekim ayında bu Meclis’in toplanamayacağını mı düşünüyor iktidar? Tezkere için toplayamayacağını mı düşünüyor? Bir yıl daha sonra kendisinden emin değil mi? Onun için mi iki yıl uzatmak istiyor? Bu soruların karşılığında hal alması gereken siyasal muhalefet ve toplumsal muhalefet. Siyasal muhalefet, iktidarın savaş siyasetlerine çanak tutuyor. Tezkere demek FATF’de gri listeye girmesi demektir. Tezkere demek Suriye’de vekalet savaşı verilmesine ‘evet’ demektir. İŞID’lilerin ve başkalarının bu ülkede cirit atmasına onay vermek demektir. Biz Ortadoğu’da, Türkiye’nin bütün alakalarını diplomatik alanda geliştirmesi gerektiğini düşünüyoruz. Yarın gelecek olan tezkereye ‘hayır’ diyeceğiz.” (ANKA)
‘TÜRKİYE’Yİ EKONOMİK YIKIMA SÜRÜKLEYECEK’
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tutuklu iş insanı Osman Kavala’nın özgür bırakılması davetini yapan 10 büyükelçinin “istenmeyen kişi” ilan edileceğini açıklaması ile ilgili olarak şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bu talimat Türkiye’yi milletlerarası alanda yalnızlaştırmak, ekonomik yıkıma sürüklemekten diğer bir sonuç vermeyecektir. 10 büyükelçi ortasında 3’ü hariç; ABD, Kanada ve Yeni Zelanda büyükelçileri için öteki 7’si AİHM’e Türkiye ile bir arada taraftır. AİHM kararlarında Türkiye ile bir arada taraftır. AİHM’in kararları temel itibariyle devletleri ilgilendirir. Zira, AİHM’e yapılan müracaatlar devletler aleyhine yapılan şahsi müracaatlardır. Kararlar ve sonuçlar devletlerin sorumluluğundadır. AİHM’i bilen tanıyan kimse diyemez ki, ‘mesele yargının meselesidir’ diye, sorun devletin, iktidarın problemidir. bu biçimde bir vakitte hukuka hürmet duyulmayan, AİHM’in kararlarını, kontratının 46. unsurunu çiğneyen bir iktidar, ‘yargıya müdahale ediliyor’ diye bu işin üstesinden gelemez. İnandırıcı değildir. 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana insan hakları konusu, devletlerin iç işleyişi olmaktan çıkmıştır. Devletlerin egemenlik alanı haricindedır, insan hakları problemi. Bunu bilmeyen bir iktidar ile karşı karşıyayız. Hukuk cambazlığı yapmayı bırakmalıdır bu iktidar. Türkiye’yi bu hale düşürmeye bu iktidarın hakkı yoktur. AİHM kararlarına uyun.”
‘İKİTDAR niye GÖZ YUMUYOR?’
Oluç, Merkez Bankası’nın faiz sonucu daha sonrasında döviz kurunun artması ile ilgili olarak da şunları söylemiş oldu:
“Bu yaptıklarınızla kurlara tepe yaptırıyorsunuz. Geçen hafta konuşma yaptığımda dolar 9.26 civarındaydı artık 9.80’lerde dalgalanıyor. Dolara tepe yaptıracağı aşikâr olan açıklamalar niye yapılıyor? Bile bile Türk lirasının bedel kaybetmesine niye göz yumuyor, bu iktidar, niye teşvik ediyor? İktidar niye göz yumuyor? Kimler bu dolarları alıyor? Kimler zenginleşiyor, iktidarın bu telaffuzları kararında? Fakirleşenler belirli. Halk, toplum, işçiler, emekliler, esnaf yoksullaşıyor ancak birileri zenginleşiyor. Kim bunlar? Maliye Bakanı nerede? Maliye Bakanı’nı duyan bakılırsan var mı? Susuyor. Ortada yok. niye? Doların tepe yaptığı günlerde Maliye Bakanı niye susuyor? Faiz epeyce şükür cumhurbaşkanı sıfatıyla Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı’nın iki dudağı içinde indiriyor. O enstrüman Merkez Bankası’nın elinden alınmış vaziyette. İkinci enstrüman döviz. Dövize müdahale edecek durumda değil, zira rezervler ekside, iktidar tüketti. Neredesiniz, niçin susuyorsunuz Maliye Bakanı?”
‘GERİ LİSTEYE ALINMASI SÜRPRİZ DEĞİL’
OECD’ye bağlı Mali Aksiyon misyon Gücü’nün Türkiye’yi gri listeye alması için de Oluç, “Herhangi bir adım atılmadı. Demek ki gri listeye alınması sürpriz değil. İsminde ‘ak’ olan parti, Türkiye’yi gri listeye aldırdı. Bundan daha sonrası kara liste” dedi.
‘TEZKEREYE HAYIR DİYECEĞİZ’
Hudut ötesi operasyon yetkisini iki yıl daha uzatan Suriye tezkeresi için Oluç, şunları söylemiş oldu:
“Tezkereye iki yıl uzatma isteniyor. 2023 Ekim’ine kadar. Gelecek ekim ayında bu Meclis’in toplanamayacağını mı düşünüyor iktidar? Tezkere için toplayamayacağını mı düşünüyor? Bir yıl daha sonra kendisinden emin değil mi? Onun için mi iki yıl uzatmak istiyor? Bu soruların karşılığında hal alması gereken siyasal muhalefet ve toplumsal muhalefet. Siyasal muhalefet, iktidarın savaş siyasetlerine çanak tutuyor. Tezkere demek FATF’de gri listeye girmesi demektir. Tezkere demek Suriye’de vekalet savaşı verilmesine ‘evet’ demektir. İŞID’lilerin ve başkalarının bu ülkede cirit atmasına onay vermek demektir. Biz Ortadoğu’da, Türkiye’nin bütün alakalarını diplomatik alanda geliştirmesi gerektiğini düşünüyoruz. Yarın gelecek olan tezkereye ‘hayır’ diyeceğiz.” (ANKA)