kunteper
Member
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kocaeli Gölcük Tersane Komutanlığı’nda düzenlenen Hızırreis Denizaltısı Havuza Çekme ve Selmanreis Denizaltısı Birinci Kaynak Merasimi’ne katıldı. Merasime Erdoğan’ın yanı sıra Ulusal Savunma Bakanı Hulusi Akar, Genel Kurmay Lideri Orgeneral Yaşar Güler, Savunma Sanayi Lideri İsmail Demir, Cumhurbaşkanı İrtibat Lideri Fahrettin Altun, milletvekilleri ve kumandanlar katıldı. Karşılama merasiminin akabinde İstiklal Marşı okundu. Denizaltı tanıtım görüntüsü gösterildi.
“HUKUKSUZ YAPTIRIMLARI ASLA UNUTMADIK”
Programda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizler eskilerin tabiriyle feleğin çemberinden geçmiş bir milletiz. Tarihimizin hiç bir devrinde emeksiz, zahmetsiz bedel ödemeden bir imkana sahip olmadık. Bugün üzerinde yaşadığımız vatan toprakları dahil her kazanımımız için epey güçlü çabalar yürüttük. Malazgirt’ten başlayıp Çanakkale’ye ve ulusal çabaya kadar tarihin her periyodunda istiklalimize ve istikbalimize yönelik tüm hücumları canımızla kanımızla zafere ulaştırdık. Son 40 yıldır bölücü teröre karşı sürdürdüğümüz bu gayrette binlerce vatan evladını ömürlerinin baharında toprağa verdik. Dost bildiğimiz ülkelerin ihanetlerine, müttefik bilhassa bağlantılarının olduğu devletlerin ayak oyunlarına karşın bunu başardık. Kıbrıs Barış Harekatı sebebiyle ülkemize uygulanan haksız, hukuksuz yaptırımları asla unutmadık” dedi.
“YANGINDAN MAL KAÇIRIRCASINA ÜLKEMİZDEKİ HAVA SAVUNMA SİSTEMLERİ SÖKÜLÜP GÖTÜRÜLDÜ”
Erdoğan, “İnsanımızın canına, malına, hürriyetine kasteden teröristlere yönelik yasal hudut ötesi harekatlarımız niçiniyle maksada konulduk. DEAŞ’la alanda göğüs göğüse çaba ettiğimiz devirlerde bile akla hayale gelmeyecek ithamların, iftiraların muhatabı olduk. O denli ki DEAŞ’ın hudut vilayetlerimizi amaç alan roket atakları ve terör aksiyonlarıyla boğuştuğumuz günlerde adeta yangından mal kaçırırcasına ülkemizdeki hava savunma sistemleri sökülüp gdolayıldü. Bize parasıyla verilmeyen silahlar DEAŞ’la çaba kılıfı altında eli kanlı terör örgütlerine bedelsiz olarak 10 binlerce TIR’la aktarıldı. Terörizmle ve sistemsiz göçle uğraşın en ön safında yer alan Türkiye güney hududu boyunca bir terör koridoru marifetiyle kuşatılmak istendi. 15 Temmuz gecesi demokrasimize kasteden, 251 evladımızı şehit eden FETÖ’cü alçaklar komşularımızdan başlayarak birfazlaca Avrupa ülkesi tarafınca korundu, kollandı, himaye edildi. Vatandaşlarımıza vize konusunda olmadık pürüzler çıkaran bu devletler demokrasi ve halk düşmanlarını sorgusuz, sualsiz bağırlarına bastılar. Suriye’de binlerce temizi katleden terör elebaşları, kırmızı halılar serilerek karşılandı. Batılı başkanlar tarafınca başkanlık saraylarında ağırlandı. Bizle görüşmelerinde daima hukuktan, adaletten, demokratik kıymetlerden dem vuranlar eli kanlı katilleri baş tacı etmekten utanmadılar. Bugün Ukrayna’daki başarılarıyla ismine müzikler bestelenen, silahlı insansız hava araçlarımız Karabağ Savaşı’nda temizleri katleden mevt makineleri olarak yaftalandı.” tabirlerini kullandı.
“TÜRKİYE’NİN HAKLI BEKLENTİLERİ KARŞILANMALIDIR”
Erdoğan kelamlarını şu biçimde sürdürdü,
“Bugün Türkiye’nin NATO’nun güvenliğine yaptığı katkılardan övgüyle bahsedenler daha düne kadar Libya’da ve Suriye’de attığımız adımlar ötürüsıyla ülkemizi zalimce eleştiriyorlardı. Yakın tarihimizden başlayarak şu biçimde geriye gerçek bir fikri takip yaptığımızda karşımıza çıkan görünüm şudur. Türkiye ne savunma gereksinimlerinin giderilmesinde ne legal hudut ötesi harekatlarında ne de kırk yıllık terörle çabasında müttefiklerinden beklediği dayanağı görmemiştir. Takviye ve katkı bir yana ülkemiz birçok vakit bâtın açık yaptırımlara, ambargolara, tehdit, baskı ve şantajlara maruz bırakılmıştır. İkili standart bu süreçte epey âlâ bildiğimiz sık sık deneyim ettiğimiz iliklerimize kadar yaşadığımız muhataplarımızın da her fırsatta yüzüne vurduğumuz bir hadise olmuştur. Bölgemizde meydana gelen kritik hadiselere karşın bilhassa güvenlik ve savunma bahislerinde tıpkı tavrın ısrarla sürdürüldüğünü görüyoruz. NATO’da ve üyesi olduğumuz başka milletlerarası kuruluşlarda oynadığımız hayati rol apaçık ortadayken kimi müttefiklerimizle hala yaptırımların kaldırılmasını konuşuyor, özelliklede İsveç’in şu anda bize karşı yaptırım uygulamasını hiç bir biçimde bir kenara koyamayız. Bunların makul bir izahı da yoktur. İttifak dayanışmasının en üst seviyede tutulması gereken bir devirde ipe un serme siyasetinden vazgeçilmeli, terörle çabada takviye ve yaptırımlar başta olmak üzere Türkiye’nin haklı beklentileri karşılanmalıdır. NATO için bedel ödeyen bilhassa bir ülke olarak ulusal güvenliğimize dair konularda ucu açık diplomatik sözlerden çok somut adımlar görmek istiyoruz. Temel güvenlik hassasiyetlerinin gözetilmediği bir genişleme siyasetinin ne bize, ne de NATO’ya hiç bir hayrının dokunmayacağına inanıyoruz.”
Erdoğan konuşmasının akabinde Selmanreis Denizaltısı’na birinci kaynağı yaptı. sonrasındasında Hızırreis Denizaltısı Havuza Çekme süreci başlatıldı.(DHA)
Odatv.com
“HUKUKSUZ YAPTIRIMLARI ASLA UNUTMADIK”
Programda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizler eskilerin tabiriyle feleğin çemberinden geçmiş bir milletiz. Tarihimizin hiç bir devrinde emeksiz, zahmetsiz bedel ödemeden bir imkana sahip olmadık. Bugün üzerinde yaşadığımız vatan toprakları dahil her kazanımımız için epey güçlü çabalar yürüttük. Malazgirt’ten başlayıp Çanakkale’ye ve ulusal çabaya kadar tarihin her periyodunda istiklalimize ve istikbalimize yönelik tüm hücumları canımızla kanımızla zafere ulaştırdık. Son 40 yıldır bölücü teröre karşı sürdürdüğümüz bu gayrette binlerce vatan evladını ömürlerinin baharında toprağa verdik. Dost bildiğimiz ülkelerin ihanetlerine, müttefik bilhassa bağlantılarının olduğu devletlerin ayak oyunlarına karşın bunu başardık. Kıbrıs Barış Harekatı sebebiyle ülkemize uygulanan haksız, hukuksuz yaptırımları asla unutmadık” dedi.
“YANGINDAN MAL KAÇIRIRCASINA ÜLKEMİZDEKİ HAVA SAVUNMA SİSTEMLERİ SÖKÜLÜP GÖTÜRÜLDÜ”
Erdoğan, “İnsanımızın canına, malına, hürriyetine kasteden teröristlere yönelik yasal hudut ötesi harekatlarımız niçiniyle maksada konulduk. DEAŞ’la alanda göğüs göğüse çaba ettiğimiz devirlerde bile akla hayale gelmeyecek ithamların, iftiraların muhatabı olduk. O denli ki DEAŞ’ın hudut vilayetlerimizi amaç alan roket atakları ve terör aksiyonlarıyla boğuştuğumuz günlerde adeta yangından mal kaçırırcasına ülkemizdeki hava savunma sistemleri sökülüp gdolayıldü. Bize parasıyla verilmeyen silahlar DEAŞ’la çaba kılıfı altında eli kanlı terör örgütlerine bedelsiz olarak 10 binlerce TIR’la aktarıldı. Terörizmle ve sistemsiz göçle uğraşın en ön safında yer alan Türkiye güney hududu boyunca bir terör koridoru marifetiyle kuşatılmak istendi. 15 Temmuz gecesi demokrasimize kasteden, 251 evladımızı şehit eden FETÖ’cü alçaklar komşularımızdan başlayarak birfazlaca Avrupa ülkesi tarafınca korundu, kollandı, himaye edildi. Vatandaşlarımıza vize konusunda olmadık pürüzler çıkaran bu devletler demokrasi ve halk düşmanlarını sorgusuz, sualsiz bağırlarına bastılar. Suriye’de binlerce temizi katleden terör elebaşları, kırmızı halılar serilerek karşılandı. Batılı başkanlar tarafınca başkanlık saraylarında ağırlandı. Bizle görüşmelerinde daima hukuktan, adaletten, demokratik kıymetlerden dem vuranlar eli kanlı katilleri baş tacı etmekten utanmadılar. Bugün Ukrayna’daki başarılarıyla ismine müzikler bestelenen, silahlı insansız hava araçlarımız Karabağ Savaşı’nda temizleri katleden mevt makineleri olarak yaftalandı.” tabirlerini kullandı.
“TÜRKİYE’NİN HAKLI BEKLENTİLERİ KARŞILANMALIDIR”
Erdoğan kelamlarını şu biçimde sürdürdü,
“Bugün Türkiye’nin NATO’nun güvenliğine yaptığı katkılardan övgüyle bahsedenler daha düne kadar Libya’da ve Suriye’de attığımız adımlar ötürüsıyla ülkemizi zalimce eleştiriyorlardı. Yakın tarihimizden başlayarak şu biçimde geriye gerçek bir fikri takip yaptığımızda karşımıza çıkan görünüm şudur. Türkiye ne savunma gereksinimlerinin giderilmesinde ne legal hudut ötesi harekatlarında ne de kırk yıllık terörle çabasında müttefiklerinden beklediği dayanağı görmemiştir. Takviye ve katkı bir yana ülkemiz birçok vakit bâtın açık yaptırımlara, ambargolara, tehdit, baskı ve şantajlara maruz bırakılmıştır. İkili standart bu süreçte epey âlâ bildiğimiz sık sık deneyim ettiğimiz iliklerimize kadar yaşadığımız muhataplarımızın da her fırsatta yüzüne vurduğumuz bir hadise olmuştur. Bölgemizde meydana gelen kritik hadiselere karşın bilhassa güvenlik ve savunma bahislerinde tıpkı tavrın ısrarla sürdürüldüğünü görüyoruz. NATO’da ve üyesi olduğumuz başka milletlerarası kuruluşlarda oynadığımız hayati rol apaçık ortadayken kimi müttefiklerimizle hala yaptırımların kaldırılmasını konuşuyor, özelliklede İsveç’in şu anda bize karşı yaptırım uygulamasını hiç bir biçimde bir kenara koyamayız. Bunların makul bir izahı da yoktur. İttifak dayanışmasının en üst seviyede tutulması gereken bir devirde ipe un serme siyasetinden vazgeçilmeli, terörle çabada takviye ve yaptırımlar başta olmak üzere Türkiye’nin haklı beklentileri karşılanmalıdır. NATO için bedel ödeyen bilhassa bir ülke olarak ulusal güvenliğimize dair konularda ucu açık diplomatik sözlerden çok somut adımlar görmek istiyoruz. Temel güvenlik hassasiyetlerinin gözetilmediği bir genişleme siyasetinin ne bize, ne de NATO’ya hiç bir hayrının dokunmayacağına inanıyoruz.”
Erdoğan konuşmasının akabinde Selmanreis Denizaltısı’na birinci kaynağı yaptı. sonrasındasında Hızırreis Denizaltısı Havuza Çekme süreci başlatıldı.(DHA)
Odatv.com