kunteper
Member
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Lideri Tayyip Erdoğan partisinin küme toplantısında yaptığı konuşmada “Ülkemizi Türkiye modeliyle dünyanın en büyük 10 iktisadı ortasına sokma gayemiz doğrultusunda yolumuza kararlılıkla devam ediyoruz. Biz kaybederken kazananlar kimlerse, biz ağlarken gülenler kimlerse bu felaketin müsebbibi odur” dedi.
Erdoğan’ın konuşması özetle şöyleki:
TERÖR BİLDİRİSİ: Akçakale’de şehit olan askerlerimiz için Allah’tan rahmet diliyorum. Terör tehditlerini kökünde kurutmaya devam edeceğiz. Nerede aklınıza terör bölgesi geliyor bizler varız, var olmaya devam edeceğiz.
BUGÜNKÜ GENÇLERE ANLATSAK: Ülkemizi Türkiye modeliyle dünyanın en büyük 10 iktisadı ortasına sokma gayemiz doğrultusunda yolumuza kararlılıkla devam ediyoruz. Biz kaybederken kazananlar kimlerse, biz ağlarken gülenler kimlerse bu felaketin müsebbibi odur. Kendi yaşadıklarımızı biz unutursa başka beşerler haydi haydi unutur. İktidarımızın birinci senelerında vesayetin, bürokrasisiyle, iş dünyasıyla önümüze hangi maniler çıkardığı daha dün üzere gözlerimizin önündedir. Bugünkü gençlere anlatsak milattan evvelki tarihte olmuş hadiseler üzere dinleyecekleri kaç olayları şahsen yaşadık.
SİNSİ TUZAKLARI UNUTMADIK: Ülkemizin milletlerarası alanda nasıl kuralsız, ahlaksız, sinsi tuzaklara tecrit edilmeye, köşeye sıkıştırılmaya çalışıldığını unutmadık. Seyahat olayları, FETÖ’nün kumpaslarıyla başlayan sürecin düğmesine bir epeyce yerde uygulanan kirli bir senaryonun ülkemize teşmil edilmesi gayesiyle basılmıştı. Kimi ülkede muvaffakiyete ulaşarak maalesef devletlerin parçalanmasına yol açan bu alçak senaryoyu biz milletimizle bir arada yırtıp çöpe attık. Siyasi ve toplumsal kaos denemelerini, tüm terör örgütleri kullanılarak kentlerimize ve hudutlarımıza başlatılan taarruzları, FETÖ vasıtasıyla teşebbüs edilen darbe teşebbüslerini, diplomatik çirkeflikleri, güç şovlarını birer birer bertaraf ettik. Biz gayret bayrağını daima yüksekte tuttukça maruz kaldığımız akınların cephesi daha da genişledi.
DIŞ GÜÇLER: İktisatta son 3-4 yıldır yaşadığımız istikrarsız gelişmelerin bir niçini de finans araçlarının bu cephenin bir ögesi olarak devreye alınmış olmasıdır. Şöyle geriye dönüp son 3-4 yılda iktisatta neler oldu diye baktığımızda karşımıza çıkan fotoğraf şudur: Türkiye, 15 Temmuz darbe teşebbüsünü milletimizin ulu direnişiyle bertaraf ettikten daha sonra Batılı ülkelerin gizlemeye gerek bile görülmeyen husumetiyle karşı karşıya kalmıştır.
ABD MAHVETME TEHDİDİNDE BULUNDU: Bunlardan NATO müttefikimiz ABD, ülkemizle içindeki yaklaşım farklılıklarını direkt iktisadımızı mahvetme tehdidiyle sergilemeyi tercih etmiştir. Kimi Avrupa ülkeleri ise birebir hali daha dolaylı tekniklerle ortaya koymuşlardır. Batı’nın güdümündeki kimi bölge ülkelerinin devreye sokulmasıyla bu karmaşık tablo giderek derinleşmiştir. Savunma sanayi mamüllerinde ve çeşitli ticari başlıklarda ülkemize karşı uygulanan örtülü ambargo, finans araçlarının daha öne çıkarıldığı farklı bir boyuta taşınmıştır. Geçmişteki akınlarda yaptığımız üzere bu süreçte de çabucak önlemlerimizi alarak zayıf noktalarımızı güçlendirip eksiklerimizi tamamlayarak çaba saflarını sıklaştırdık.
elbette ENFLASYON SORUNU VARDIR: Salgın sürecinde Türkiye hayata geçirdiği faal önlemlerle kendini muhafazaya almıştır. Gelişmiş ülkeler bir anda 5 – 7 katına çıkan enflasyon gerçeği ile yüzleşmek zorunda kalmıştır. Ülkemizde de şüphesiz enflasyon sorunu vardır. Türkiye döviz kuru dalgalanması üzere can yakıcı bir meseleyle da boğuşmuştur. Enflasyon artışı nispeten başka ülkelerin altında kalmıştır. Enflasyonda da ülkemizin gerçekleri ile bağdaşmayan şişkinliğin olduğu ortadadır. İnşallah en kısa vakitte bunun önüne geçeceğiz. Milletimizin hiç bir bölümünü enflasyon altında ezdirmedik, ezdirmeyeceğiz.
TEMMUZ AYINA BAKACAĞIZ: Önümüzdeki Temmuz ayında kurallara bakarak gerekirse çalışanlarımızın durumlarını bir daha değerlendireceğiz. Fahiş fiyata karşı her alanda önemli önlemler almaya başladık. Özel okullardaki artış üst sonunu yüzde 36 düzeyi ile sınırladık. Bay Kemal çıkmış bununla ilgili konuşuyor. Bu iş bizim işimiz, gerekeni yaptık. Sen geriden geliyorsun. Ülkemizin ihracatını 500 milyar dolara çıkarma amacını deklare ettiğımızda birilerinin kendi akıllarınca dalga geçtiğini gördük. Başınızı kaldırın ve dünyaya bir bakın. Siyaset faizleri ile enflasyon içindeki farkın 10 katı geçtiği ülkelerde kimse bu durumu sorgulanıyor, muhalefet partileri felaket tellallığı yapmıyor. Besin fiyatlarından kiralara kadar her alanda önemli artışlarla karşı karşıya kalan gelişmiş ülkelerin kamuoyları sükünetle gelişmeleri takipe diyor. Bizde ise muhalefet cenahı palavrayla ortalığı karıştırmak için canhıraş bir çaba ortasındadır.
YAZ AYLARINDA MEYVELERİNİ ALACAĞIZ: Bizi bu yıldan alıkoyacak hiç bir tehdide boyun eğmedik, eğmeyeceğiz. Salgının tesirini nispeten azaltmasıyla birlikte gelişmiş ülkelerin tablonun negatif kısmında kaldığını görüyoruz. İstihdam sayısını 30 milyon sonuna getirmiş olmamız ülkemizi büyütme stratejimizin harfiyen işlediğini gösteriyor. Bu yoldan geri dönmeyeceğiz. Önümüzdeki yaz aylarında bu uğraşlarımızın meyvelerini daima birlikte almaya başlayacağız.
CHP’NİN VAATLERİNİ BİZ YERİNE GETİRECEĞİZ: CHP’nin başındaki zat yıllardır ısrarla takip ettiği hezeyan biçimini alan palavra, iftira, çarpıtma siyasetiyle milletimizin cümbüşü haline geldi. Anlaşılan ülkemizde komedyen eksiği var ki CHP’nin başındaki zat orayı doldurmak için tüm gücüyle çalışıyor. Ana muhalefet makamı milleti eğlendirmek değildir. Bu zat 2019 seçimlerinde belediye lider adaylarını yanına alarak kimseyi işten çıkarmama, metro ağıyla donatma donatma üzere vaatlerle milletin karşısına çıkmıştı. Arkadaşlarımıza talimat verdik, nerede bir CHP’li belediye var ise çiftçiye ücretsiz elektrik verilmesi başta olmak üzere vaatleri yerine getirilecek. Madem CHP’liler ağır, teklifleri belediye meclislerine getiremiyorlar, onların yerine arkadaşlarımız bunu yerine getirecek. Amaç CHP’nin başındaki zatı kendi tabanı nezdinde rezil etmeyelim. Kılıçdaroğlu’na bir hatırlatmada daha bulunayım. Hani kimsenin işinden edilmeyeceği konusunda namus kelamı vermişti ya o kelam kendi belediye liderleri tarafıncaa yaklar altına alındı. Kendi belediye liderlerine kelamı geçmiyorsa bizim belediye meclisindeki arkadaşlarımız kendisine yardımcı olmaktan memnuniyet duyacaktır.
FAŞİST YÜZLERİ AÇIĞA ÇIKIYOR: Türkiye enflasyonun da boynunu kırar, büyümesini de arttırır lakin bu muhalefet meselesini nasıl çözer işte onu bilmiyoruz. Daha 2023 seçimlerinde adaylarının kim olduğu muhakkak değil. CHP’nin kendi ortasındaki adaylık çabası hengameye dönüşmüş durumda. Daha bu partinin ortasında ortaya çıkan taciz, tecavüz olaylarını saymıyorum bile. Yaşanan hadise faşist yüzlerini, nobran karakterlerini açıkça ortaya koyuyor. Bay Kemal ve yoldaşları bölücü örgütün siyasi uzantıları karşısında kağıttan kaplana dönüştüler. Seçim meydanlarından kendilerine afedersiniz ‘Mustafa Kemal’in itleri’ diye ayar verenlerin avukatlığına soyundular.
DİNİMİZİ İSTİSMAR ETMEYİN: Daha küme başkanvekilin diyanetle ilgili skandal tabirlerinin üzerinden bir hafta geçmedilk evvelki gün alçaklık bayrağını Bay Kemal’in bir diğer yardımcısı devraldı. FETÖ ile haşa Allah lafını yan yana kullanarak en kadar sefil bir zihniyete sahip olduğunu bir sefer daha gösterdiler. Bırakın artık dinimizi istismar etmeyin. Dürüst olun. Artık bu yaptıklarınız tutmuyor.
FEZLEKE GÖNDERİLDİ: Ortaklarınızdan bir tanesi soyadı her neyse… Malum terör örgütünden birisi ile fotoğraflar yayınlanıyor. PKK’nın uzantısı olarak bu bayan parlamentoda. Biz olağan Karma Kurula hızla bunu gönderdik. Gereği bunun yapılacaktır. Biz parlamentomuzda bu çeşit birilerini görmek istemiyoruz. PKK terör örgütünün uzantılarını görmek istemiyoruz. Bay Kemal sen niye susyorsun? İP niye susuyorsun, HDP sen niçin susuyorsun? Ağızlarından bir şey çıktı mı? Çıkmadı. Başkaları de yamalı bohça, onlarda da bir şey yok. Bu teröristlerden oluşan parlamento demokratik bir parlamento olamaz.
EDİRNE’DEKİ EN BÜYÜK HESABI İMRALI’DAKİNE VERECEK: CHP’nin başını çektiği ittifakın bir cenahını oluşturan PKK’nın güdümündeki parti ne yapacağını, ne söyleyeceğini, nasıl davranacağını belirlemek için milletvekillerinin dağdaki eli silahlı sevgililerinden gelecek icazeti bekliyor. Bunların göğsündeki onur madalyası dağa kaçırdığı yavrular, bunlardaki vicdan bu. Fakat Edirne’deki en büyük hesabı İmralı’dakine verecek. Zannediyor ki her yer şu anda toz pembe, onların da kendi ortasında başka bir hesaplaşmaları var, bu hesaplaşmayı da yapacaklar.” (HABER MERKEZİ)
Erdoğan’ın konuşması özetle şöyleki:
TERÖR BİLDİRİSİ: Akçakale’de şehit olan askerlerimiz için Allah’tan rahmet diliyorum. Terör tehditlerini kökünde kurutmaya devam edeceğiz. Nerede aklınıza terör bölgesi geliyor bizler varız, var olmaya devam edeceğiz.
BUGÜNKÜ GENÇLERE ANLATSAK: Ülkemizi Türkiye modeliyle dünyanın en büyük 10 iktisadı ortasına sokma gayemiz doğrultusunda yolumuza kararlılıkla devam ediyoruz. Biz kaybederken kazananlar kimlerse, biz ağlarken gülenler kimlerse bu felaketin müsebbibi odur. Kendi yaşadıklarımızı biz unutursa başka beşerler haydi haydi unutur. İktidarımızın birinci senelerında vesayetin, bürokrasisiyle, iş dünyasıyla önümüze hangi maniler çıkardığı daha dün üzere gözlerimizin önündedir. Bugünkü gençlere anlatsak milattan evvelki tarihte olmuş hadiseler üzere dinleyecekleri kaç olayları şahsen yaşadık.
SİNSİ TUZAKLARI UNUTMADIK: Ülkemizin milletlerarası alanda nasıl kuralsız, ahlaksız, sinsi tuzaklara tecrit edilmeye, köşeye sıkıştırılmaya çalışıldığını unutmadık. Seyahat olayları, FETÖ’nün kumpaslarıyla başlayan sürecin düğmesine bir epeyce yerde uygulanan kirli bir senaryonun ülkemize teşmil edilmesi gayesiyle basılmıştı. Kimi ülkede muvaffakiyete ulaşarak maalesef devletlerin parçalanmasına yol açan bu alçak senaryoyu biz milletimizle bir arada yırtıp çöpe attık. Siyasi ve toplumsal kaos denemelerini, tüm terör örgütleri kullanılarak kentlerimize ve hudutlarımıza başlatılan taarruzları, FETÖ vasıtasıyla teşebbüs edilen darbe teşebbüslerini, diplomatik çirkeflikleri, güç şovlarını birer birer bertaraf ettik. Biz gayret bayrağını daima yüksekte tuttukça maruz kaldığımız akınların cephesi daha da genişledi.
DIŞ GÜÇLER: İktisatta son 3-4 yıldır yaşadığımız istikrarsız gelişmelerin bir niçini de finans araçlarının bu cephenin bir ögesi olarak devreye alınmış olmasıdır. Şöyle geriye dönüp son 3-4 yılda iktisatta neler oldu diye baktığımızda karşımıza çıkan fotoğraf şudur: Türkiye, 15 Temmuz darbe teşebbüsünü milletimizin ulu direnişiyle bertaraf ettikten daha sonra Batılı ülkelerin gizlemeye gerek bile görülmeyen husumetiyle karşı karşıya kalmıştır.
ABD MAHVETME TEHDİDİNDE BULUNDU: Bunlardan NATO müttefikimiz ABD, ülkemizle içindeki yaklaşım farklılıklarını direkt iktisadımızı mahvetme tehdidiyle sergilemeyi tercih etmiştir. Kimi Avrupa ülkeleri ise birebir hali daha dolaylı tekniklerle ortaya koymuşlardır. Batı’nın güdümündeki kimi bölge ülkelerinin devreye sokulmasıyla bu karmaşık tablo giderek derinleşmiştir. Savunma sanayi mamüllerinde ve çeşitli ticari başlıklarda ülkemize karşı uygulanan örtülü ambargo, finans araçlarının daha öne çıkarıldığı farklı bir boyuta taşınmıştır. Geçmişteki akınlarda yaptığımız üzere bu süreçte de çabucak önlemlerimizi alarak zayıf noktalarımızı güçlendirip eksiklerimizi tamamlayarak çaba saflarını sıklaştırdık.
elbette ENFLASYON SORUNU VARDIR: Salgın sürecinde Türkiye hayata geçirdiği faal önlemlerle kendini muhafazaya almıştır. Gelişmiş ülkeler bir anda 5 – 7 katına çıkan enflasyon gerçeği ile yüzleşmek zorunda kalmıştır. Ülkemizde de şüphesiz enflasyon sorunu vardır. Türkiye döviz kuru dalgalanması üzere can yakıcı bir meseleyle da boğuşmuştur. Enflasyon artışı nispeten başka ülkelerin altında kalmıştır. Enflasyonda da ülkemizin gerçekleri ile bağdaşmayan şişkinliğin olduğu ortadadır. İnşallah en kısa vakitte bunun önüne geçeceğiz. Milletimizin hiç bir bölümünü enflasyon altında ezdirmedik, ezdirmeyeceğiz.
TEMMUZ AYINA BAKACAĞIZ: Önümüzdeki Temmuz ayında kurallara bakarak gerekirse çalışanlarımızın durumlarını bir daha değerlendireceğiz. Fahiş fiyata karşı her alanda önemli önlemler almaya başladık. Özel okullardaki artış üst sonunu yüzde 36 düzeyi ile sınırladık. Bay Kemal çıkmış bununla ilgili konuşuyor. Bu iş bizim işimiz, gerekeni yaptık. Sen geriden geliyorsun. Ülkemizin ihracatını 500 milyar dolara çıkarma amacını deklare ettiğımızda birilerinin kendi akıllarınca dalga geçtiğini gördük. Başınızı kaldırın ve dünyaya bir bakın. Siyaset faizleri ile enflasyon içindeki farkın 10 katı geçtiği ülkelerde kimse bu durumu sorgulanıyor, muhalefet partileri felaket tellallığı yapmıyor. Besin fiyatlarından kiralara kadar her alanda önemli artışlarla karşı karşıya kalan gelişmiş ülkelerin kamuoyları sükünetle gelişmeleri takipe diyor. Bizde ise muhalefet cenahı palavrayla ortalığı karıştırmak için canhıraş bir çaba ortasındadır.
YAZ AYLARINDA MEYVELERİNİ ALACAĞIZ: Bizi bu yıldan alıkoyacak hiç bir tehdide boyun eğmedik, eğmeyeceğiz. Salgının tesirini nispeten azaltmasıyla birlikte gelişmiş ülkelerin tablonun negatif kısmında kaldığını görüyoruz. İstihdam sayısını 30 milyon sonuna getirmiş olmamız ülkemizi büyütme stratejimizin harfiyen işlediğini gösteriyor. Bu yoldan geri dönmeyeceğiz. Önümüzdeki yaz aylarında bu uğraşlarımızın meyvelerini daima birlikte almaya başlayacağız.
CHP’NİN VAATLERİNİ BİZ YERİNE GETİRECEĞİZ: CHP’nin başındaki zat yıllardır ısrarla takip ettiği hezeyan biçimini alan palavra, iftira, çarpıtma siyasetiyle milletimizin cümbüşü haline geldi. Anlaşılan ülkemizde komedyen eksiği var ki CHP’nin başındaki zat orayı doldurmak için tüm gücüyle çalışıyor. Ana muhalefet makamı milleti eğlendirmek değildir. Bu zat 2019 seçimlerinde belediye lider adaylarını yanına alarak kimseyi işten çıkarmama, metro ağıyla donatma donatma üzere vaatlerle milletin karşısına çıkmıştı. Arkadaşlarımıza talimat verdik, nerede bir CHP’li belediye var ise çiftçiye ücretsiz elektrik verilmesi başta olmak üzere vaatleri yerine getirilecek. Madem CHP’liler ağır, teklifleri belediye meclislerine getiremiyorlar, onların yerine arkadaşlarımız bunu yerine getirecek. Amaç CHP’nin başındaki zatı kendi tabanı nezdinde rezil etmeyelim. Kılıçdaroğlu’na bir hatırlatmada daha bulunayım. Hani kimsenin işinden edilmeyeceği konusunda namus kelamı vermişti ya o kelam kendi belediye liderleri tarafıncaa yaklar altına alındı. Kendi belediye liderlerine kelamı geçmiyorsa bizim belediye meclisindeki arkadaşlarımız kendisine yardımcı olmaktan memnuniyet duyacaktır.
FAŞİST YÜZLERİ AÇIĞA ÇIKIYOR: Türkiye enflasyonun da boynunu kırar, büyümesini de arttırır lakin bu muhalefet meselesini nasıl çözer işte onu bilmiyoruz. Daha 2023 seçimlerinde adaylarının kim olduğu muhakkak değil. CHP’nin kendi ortasındaki adaylık çabası hengameye dönüşmüş durumda. Daha bu partinin ortasında ortaya çıkan taciz, tecavüz olaylarını saymıyorum bile. Yaşanan hadise faşist yüzlerini, nobran karakterlerini açıkça ortaya koyuyor. Bay Kemal ve yoldaşları bölücü örgütün siyasi uzantıları karşısında kağıttan kaplana dönüştüler. Seçim meydanlarından kendilerine afedersiniz ‘Mustafa Kemal’in itleri’ diye ayar verenlerin avukatlığına soyundular.
DİNİMİZİ İSTİSMAR ETMEYİN: Daha küme başkanvekilin diyanetle ilgili skandal tabirlerinin üzerinden bir hafta geçmedilk evvelki gün alçaklık bayrağını Bay Kemal’in bir diğer yardımcısı devraldı. FETÖ ile haşa Allah lafını yan yana kullanarak en kadar sefil bir zihniyete sahip olduğunu bir sefer daha gösterdiler. Bırakın artık dinimizi istismar etmeyin. Dürüst olun. Artık bu yaptıklarınız tutmuyor.
FEZLEKE GÖNDERİLDİ: Ortaklarınızdan bir tanesi soyadı her neyse… Malum terör örgütünden birisi ile fotoğraflar yayınlanıyor. PKK’nın uzantısı olarak bu bayan parlamentoda. Biz olağan Karma Kurula hızla bunu gönderdik. Gereği bunun yapılacaktır. Biz parlamentomuzda bu çeşit birilerini görmek istemiyoruz. PKK terör örgütünün uzantılarını görmek istemiyoruz. Bay Kemal sen niye susyorsun? İP niye susuyorsun, HDP sen niçin susuyorsun? Ağızlarından bir şey çıktı mı? Çıkmadı. Başkaları de yamalı bohça, onlarda da bir şey yok. Bu teröristlerden oluşan parlamento demokratik bir parlamento olamaz.
EDİRNE’DEKİ EN BÜYÜK HESABI İMRALI’DAKİNE VERECEK: CHP’nin başını çektiği ittifakın bir cenahını oluşturan PKK’nın güdümündeki parti ne yapacağını, ne söyleyeceğini, nasıl davranacağını belirlemek için milletvekillerinin dağdaki eli silahlı sevgililerinden gelecek icazeti bekliyor. Bunların göğsündeki onur madalyası dağa kaçırdığı yavrular, bunlardaki vicdan bu. Fakat Edirne’deki en büyük hesabı İmralı’dakine verecek. Zannediyor ki her yer şu anda toz pembe, onların da kendi ortasında başka bir hesaplaşmaları var, bu hesaplaşmayı da yapacaklar.” (HABER MERKEZİ)