Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde yaşayan 10 yaşındaki Muhammed Destan Gür, 5 aylıkken annesini kaybetti.
Tek böbrekli doğan Muhammed’i babaannesi Şükriye ile dedesi Mehmet Gür, yanlarına alarak büyüttü.
4 yıl evvel yapılan denetimlerinde böbreğinde tümöre rastlanan Muhammed, tedaviye alındı.
GÜNEŞ GÖRSÜN DİYE 9 KATLI APARTMANA TAŞINDILAR
Muhammed Gür, ilkokul 2’nci sınıfta durumu ağırlaşınca okulu bırakmak zorunda kaldı. Tabibin güneş görmesi gerektiğini söylemiş olduği Muhammed için babaannesi Şükriye Gür, müstakil meskenlerinden, güneş bakılırsan 9 katlı bir apartmanın son katına taşındı.
YAŞLI MAAŞIYLA GEÇİNMEYE ÇALIŞIYOR
Sobalı konutlarında yaşlılık maaşıyla ve yakınlarının takviyesiyle geçindiklerini söyleyen Şükriye Gür, Muhammed’in böbrek nakli olup, sıhhatine kavuşmasını istiyor. Kuzenlerinin takviyesiyle okuma yazmayı az da olsa öğrenen Muhammed güzelleşip okula gitmek istediğini söylemiş oldu.
“PANSUMAN YAPINCA HER TARAFIM ACIYOR”
Sıhhatine kavuşmak istediğini söyleyen Muhammed Gür, “Benim böbrek hastalığım var. Doğuştan öyleydi. Ben uygunlaşmak istiyorum. Bana böbrek bulunsun. Günde 4 kere diyalize giriyorum. Bir de tertipli olarak ilaçlarımı içiyorum. İyileştiğimde birinci işim Allah’a teşekkür etmek olacak. Bir de bana bakan anama. Bir de dedeme, ablama, yengelerime. Hasta olan çocuklar da Allah’ın müsaadesiyle güzelleşsin. Bir de böbrekleri olmayan çocuklara böbrek bulunsun. İlkokul 2’ye kadar okudum. Ben güzelleşip okula gitmek istiyorum. Büyüyünce de polis olacağım. En epey canımın acıdığı vakit, pansuman yapıldığı vakit. Pansuman yapılınca her tarafım acıyor. Her sabah 06.00’da kalkıp diyaliz yapıyorum. Sabah kalkmayı pek sevmiyorum. daha sonra uykum kaçıyor. daha sonra 12.00’dekini yapıyorum. daha sonra gece 12.00’dekini yapıyorum. bu biçimde uykum bir daha kaçıyor. daha sonra saat 02.00’ye kadar yatamıyorum” diye konuştu.
GÜNEŞ GÖREN KİRALIK DAİREYE ÇIKTILAR
Muhammed’in anne dediği babaannesi Şükriye Gür, 5 aylıkken gelininin vefat ettiğini tabir ederek, şöyleki konuştu:
“Ben onu büyüttüm. Daima hastanelere gidiyoruz. 4 yıldır de diyalize giriyor. Okula toplamda yaklaşık 20 gün gitti. 4 yıldır meskende diyaliz yapıyoruz. Doğuştan tek böbreği yoktur. Öteki böbrekte de kitle var dediler. 4 yıldır okula gitmiyor. Hekim nakil yapılması gerektiğini söylemiş oldu. Makineye bağlanınca ağlıyor. Ben ve dedesi bakıyoruz. Yalnızca yaşlılık maaşı alıyoruz. Burada kirada oturuyoruz. Müstakil konutumuz vardı. Muhammed hasta olunca, tabip güneş görmesi gerektiğini söylemiş oldu. O konutta güneş görmüyordu. Biz de buraya taşındık. Kira bin TL. Son kat. Yazın sıcak kışın da soğuk oluyor.”
Tek böbrekli doğan Muhammed’i babaannesi Şükriye ile dedesi Mehmet Gür, yanlarına alarak büyüttü.
4 yıl evvel yapılan denetimlerinde böbreğinde tümöre rastlanan Muhammed, tedaviye alındı.
GÜNEŞ GÖRSÜN DİYE 9 KATLI APARTMANA TAŞINDILAR
Muhammed Gür, ilkokul 2’nci sınıfta durumu ağırlaşınca okulu bırakmak zorunda kaldı. Tabibin güneş görmesi gerektiğini söylemiş olduği Muhammed için babaannesi Şükriye Gür, müstakil meskenlerinden, güneş bakılırsan 9 katlı bir apartmanın son katına taşındı.
YAŞLI MAAŞIYLA GEÇİNMEYE ÇALIŞIYOR
Sobalı konutlarında yaşlılık maaşıyla ve yakınlarının takviyesiyle geçindiklerini söyleyen Şükriye Gür, Muhammed’in böbrek nakli olup, sıhhatine kavuşmasını istiyor. Kuzenlerinin takviyesiyle okuma yazmayı az da olsa öğrenen Muhammed güzelleşip okula gitmek istediğini söylemiş oldu.
“PANSUMAN YAPINCA HER TARAFIM ACIYOR”
Sıhhatine kavuşmak istediğini söyleyen Muhammed Gür, “Benim böbrek hastalığım var. Doğuştan öyleydi. Ben uygunlaşmak istiyorum. Bana böbrek bulunsun. Günde 4 kere diyalize giriyorum. Bir de tertipli olarak ilaçlarımı içiyorum. İyileştiğimde birinci işim Allah’a teşekkür etmek olacak. Bir de bana bakan anama. Bir de dedeme, ablama, yengelerime. Hasta olan çocuklar da Allah’ın müsaadesiyle güzelleşsin. Bir de böbrekleri olmayan çocuklara böbrek bulunsun. İlkokul 2’ye kadar okudum. Ben güzelleşip okula gitmek istiyorum. Büyüyünce de polis olacağım. En epey canımın acıdığı vakit, pansuman yapıldığı vakit. Pansuman yapılınca her tarafım acıyor. Her sabah 06.00’da kalkıp diyaliz yapıyorum. Sabah kalkmayı pek sevmiyorum. daha sonra uykum kaçıyor. daha sonra 12.00’dekini yapıyorum. daha sonra gece 12.00’dekini yapıyorum. bu biçimde uykum bir daha kaçıyor. daha sonra saat 02.00’ye kadar yatamıyorum” diye konuştu.
GÜNEŞ GÖREN KİRALIK DAİREYE ÇIKTILAR
Muhammed’in anne dediği babaannesi Şükriye Gür, 5 aylıkken gelininin vefat ettiğini tabir ederek, şöyleki konuştu:
“Ben onu büyüttüm. Daima hastanelere gidiyoruz. 4 yıldır de diyalize giriyor. Okula toplamda yaklaşık 20 gün gitti. 4 yıldır meskende diyaliz yapıyoruz. Doğuştan tek böbreği yoktur. Öteki böbrekte de kitle var dediler. 4 yıldır okula gitmiyor. Hekim nakil yapılması gerektiğini söylemiş oldu. Makineye bağlanınca ağlıyor. Ben ve dedesi bakıyoruz. Yalnızca yaşlılık maaşı alıyoruz. Burada kirada oturuyoruz. Müstakil konutumuz vardı. Muhammed hasta olunca, tabip güneş görmesi gerektiğini söylemiş oldu. O konutta güneş görmüyordu. Biz de buraya taşındık. Kira bin TL. Son kat. Yazın sıcak kışın da soğuk oluyor.”