kunteper
Member
Diyarbakır Barosu, AK Parti’ye yakın kısımların gaye haline getirdiği Sezen Aksu’ya takviye vererek, “Herkesi sanatsal söz özgürlüğü hakkına hürmet duymaya, sorumluluk şuuruyla hareket etmeye ve telaffuzlarda bulunmaya davet ediyoruz” dedi.
Sorumluluk makamında bulunanların tenkit sonlarını aşan ve amaç gösteren telaffuzlarının korku verici olduğu belirtilen açıklamada, “Toplumsal hassasiyetlerin sorumluluk mevkiinde olan kişi ve kurumlarca görmezden gelinmesi ile bu ve gibisi bahislerin siyasi gündem içerisine çekilerek ‘milli ve manevi’ bedeller üzerinden tartışılması, elbet toplumsal kutuplaşmayı derinleştirecektir” denildi.
Diyarbakır Barosu tarafınca yapılan açıklamada şu tabirler yer aldı: “İfade özgürlüğünün demokratik toplumun vazgeçilmez bir ögesi olduğunu, toplumun ilerlemesi ve herkesin gelişmesi için asıllı şartlardan olduğunu hatırlatmak isteriz. Sanatkarın özgürce düşünmesi, tasarlaması, yapıtlarını ortaya koyması yahut yaygınlaştırması ve bunun devlet yahut diğerleri tarafınca müdahaleye uğramaması sanatkarın sanatsal tabir özgürlüğünün gereğidir. Hakikaten Türkiye’nin de taraf olduğu Ekonomik, Toplumsal ve Kültürel Haklar Sözleşmesi’yle taraf devletler ‘yaratıcı faaliyetler için mecburî olan özgürlüğe hürmet göstermeyi’ taahhüt etmişlerdir. Bu çerçevede herkesi sanatsal söz özgürlüğü hakkına hürmet duymaya, hukuk içerisinde kalacak bir sorumluluk şuuruyla hareket etmeye ve telaffuzlarda bulunmaya davet ediyoruz.”
Sorumluluk makamında bulunanların tenkit sonlarını aşan ve amaç gösteren telaffuzlarının korku verici olduğu belirtilen açıklamada, “Toplumsal hassasiyetlerin sorumluluk mevkiinde olan kişi ve kurumlarca görmezden gelinmesi ile bu ve gibisi bahislerin siyasi gündem içerisine çekilerek ‘milli ve manevi’ bedeller üzerinden tartışılması, elbet toplumsal kutuplaşmayı derinleştirecektir” denildi.
Diyarbakır Barosu tarafınca yapılan açıklamada şu tabirler yer aldı: “İfade özgürlüğünün demokratik toplumun vazgeçilmez bir ögesi olduğunu, toplumun ilerlemesi ve herkesin gelişmesi için asıllı şartlardan olduğunu hatırlatmak isteriz. Sanatkarın özgürce düşünmesi, tasarlaması, yapıtlarını ortaya koyması yahut yaygınlaştırması ve bunun devlet yahut diğerleri tarafınca müdahaleye uğramaması sanatkarın sanatsal tabir özgürlüğünün gereğidir. Hakikaten Türkiye’nin de taraf olduğu Ekonomik, Toplumsal ve Kültürel Haklar Sözleşmesi’yle taraf devletler ‘yaratıcı faaliyetler için mecburî olan özgürlüğe hürmet göstermeyi’ taahhüt etmişlerdir. Bu çerçevede herkesi sanatsal söz özgürlüğü hakkına hürmet duymaya, hukuk içerisinde kalacak bir sorumluluk şuuruyla hareket etmeye ve telaffuzlarda bulunmaya davet ediyoruz.”