kunteper
Member
ANKARA – Devrimci Emekçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Lideri Dilek Çerkezoğlu, yaptığı yazılı açıklama ile ekonomik krizin ve pandeminin ağır yükü altında kalmamak için iktidarı tedbir almaya çağırdı. “Artık kâfi, geçinmek istiyoruz” başlığı altında yaptığı açıklamada, “İşsizlik, pahalılık, artırımlar, faturalar belimizi büküyor” diyen Çerkezoğlu, yarın (25 Kasım) DİSK’in örgütlü olduğu tüm vilayetlerde ve bölgelerde kitlesel basın açıklamaları yapacaklarını duyurdu.
Çerkezoğlu, “Milyonlarca personel ismine, işçi ismine, emekli ismine, geçinemeyenler, barınamayanlar, iş bulamayanlar ismine haykırıyoruz. 1 Ekim’den beri geçinmemiz için alınması gereken tedbirleri iş yeri iş yeri, meydan meydan anlatıyoruz. Tüm bu davetlerimize ve somut taleplerimize cevap verilmedi” sözlerine yer verdi.
‘BU ÜLKE, BU HALK, BU ÜLKENİN PERSONEL SINIFI SATILIK DEĞİLDİR’
Türkiye’de yaşanan döviz krizi ile geçinmenin de imkânsız hale geldiğini kaydeden Çerkezoğlu, şöyleki konuştu:
“Ülkeyi yönetenler ‘dövizden size ne’ diyorlar. Biz Türk lirası kazanıyoruz, fakat döviz kuru arttıkça iğniçin ipliğe her şeye artırım geliyor. Ayrıcalıklı 3-5 müteahhit şirketiniz üzere döviz üzerinden geçiş garantili ihalelerle hayatıyoruz. Minimum fiyatın Avrupa’da en düşük olduğu ikinci ülke, Arnavutluk’tan daha sonra Türkiye idi. Lakin iktisadın kitabını yazanlar bu unvanı da kimseye kaptırmadılar. TL’nin süratle bedel kaybetmesi ile Avrupa’nın en düşük taban fiyatı bugün artık Türkiye’de. ‘Türk lirası paha kaybedince fiyatlar azalacak, rekabet gücümüz artacak, yabancı sermaye Türkiye’ye akacak’ diyorlar. Bu ülke, bu halk, bu ülkenin emekçi sınıfı satılık değildir. Memleketler arası pazarlarda kelepire satılığa çıkarılacak şahsa ilişkin bir mal değildir.”
‘TL’NİN VE EMEĞİN DEĞERSİZLEŞTİRİLMESİ SİYASETİNDEN DERHAL VAZGEÇİLMELİDİR’
Çerkezoğlu, bugün iktidarı uyarmanın bakılırsavleri olduğunu söz ederek, hemen yapılması gereken önlemler olarak şu unsurları deklare etti:
• TL’nin ve emeğin değersizleştirilmesi siyasetinden derhal vazgeçilmelidir.
• TL’nin değersizleşmesi niçiniyle yaşanan tüm kayıplar minimum fiyat artışıyla telafi edilmeli, bu artışta çalışanlar büyümeden de hisse almalıdır.
• Taban fiyatın ve tüm fiyatların taban fiyat meblağı kadar kısmında vergi ve kesintiler kaldırılarak tüm fiyatlara 1000 lira düzgünleştirme yapılmalıdır.
• Personel sınıfının yaşadığı gelir kaybını telafi etmesinin en kıymetli yolu, sendika ve grev hakkıdır. Bu hakların kullanması önündeki tüm yasal ve fiili pürüzleri kaldırılmalıdır.
DİSK’in örgütlü olduğu tüm vilayetlerde ve bölgelerde yarın (25 Kasım) kitlesel basın açıklamaları yapacaklarını duyuran Çerkezoğlu, ayrıyeten, başka personel konfederasyonları Türk-İş, Hak-İş başta olmak üzere tüm emek ve demokrasi güçlerini ortak gayrete çağırdı. Çerkezoğlu, “Yoksulluğa ve emeğimizin ucuzlatılmasına teslim olmayalım, kara kışı personel baharına çevirelim: Bu ülke, bu halk, bu ülkenin personel sınıfı satılık değildir” tabirlerini kullandı. (DUVAR)
Çerkezoğlu, “Milyonlarca personel ismine, işçi ismine, emekli ismine, geçinemeyenler, barınamayanlar, iş bulamayanlar ismine haykırıyoruz. 1 Ekim’den beri geçinmemiz için alınması gereken tedbirleri iş yeri iş yeri, meydan meydan anlatıyoruz. Tüm bu davetlerimize ve somut taleplerimize cevap verilmedi” sözlerine yer verdi.
‘BU ÜLKE, BU HALK, BU ÜLKENİN PERSONEL SINIFI SATILIK DEĞİLDİR’
Türkiye’de yaşanan döviz krizi ile geçinmenin de imkânsız hale geldiğini kaydeden Çerkezoğlu, şöyleki konuştu:
“Ülkeyi yönetenler ‘dövizden size ne’ diyorlar. Biz Türk lirası kazanıyoruz, fakat döviz kuru arttıkça iğniçin ipliğe her şeye artırım geliyor. Ayrıcalıklı 3-5 müteahhit şirketiniz üzere döviz üzerinden geçiş garantili ihalelerle hayatıyoruz. Minimum fiyatın Avrupa’da en düşük olduğu ikinci ülke, Arnavutluk’tan daha sonra Türkiye idi. Lakin iktisadın kitabını yazanlar bu unvanı da kimseye kaptırmadılar. TL’nin süratle bedel kaybetmesi ile Avrupa’nın en düşük taban fiyatı bugün artık Türkiye’de. ‘Türk lirası paha kaybedince fiyatlar azalacak, rekabet gücümüz artacak, yabancı sermaye Türkiye’ye akacak’ diyorlar. Bu ülke, bu halk, bu ülkenin emekçi sınıfı satılık değildir. Memleketler arası pazarlarda kelepire satılığa çıkarılacak şahsa ilişkin bir mal değildir.”
‘TL’NİN VE EMEĞİN DEĞERSİZLEŞTİRİLMESİ SİYASETİNDEN DERHAL VAZGEÇİLMELİDİR’
Çerkezoğlu, bugün iktidarı uyarmanın bakılırsavleri olduğunu söz ederek, hemen yapılması gereken önlemler olarak şu unsurları deklare etti:
• TL’nin ve emeğin değersizleştirilmesi siyasetinden derhal vazgeçilmelidir.
• TL’nin değersizleşmesi niçiniyle yaşanan tüm kayıplar minimum fiyat artışıyla telafi edilmeli, bu artışta çalışanlar büyümeden de hisse almalıdır.
• Taban fiyatın ve tüm fiyatların taban fiyat meblağı kadar kısmında vergi ve kesintiler kaldırılarak tüm fiyatlara 1000 lira düzgünleştirme yapılmalıdır.
• Personel sınıfının yaşadığı gelir kaybını telafi etmesinin en kıymetli yolu, sendika ve grev hakkıdır. Bu hakların kullanması önündeki tüm yasal ve fiili pürüzleri kaldırılmalıdır.
DİSK’in örgütlü olduğu tüm vilayetlerde ve bölgelerde yarın (25 Kasım) kitlesel basın açıklamaları yapacaklarını duyuran Çerkezoğlu, ayrıyeten, başka personel konfederasyonları Türk-İş, Hak-İş başta olmak üzere tüm emek ve demokrasi güçlerini ortak gayrete çağırdı. Çerkezoğlu, “Yoksulluğa ve emeğimizin ucuzlatılmasına teslim olmayalım, kara kışı personel baharına çevirelim: Bu ülke, bu halk, bu ülkenin personel sınıfı satılık değildir” tabirlerini kullandı. (DUVAR)