kunteper
Member
ANKARA – DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Siyasetleri Lideri Mustafa Yeneroğlu, Adana Emniyet Müdürlüğü’nde yaşandığı belirtilen azap argümanlarına reaksiyon göstererek açıklama yaptı. Sorgu sırasında emniyette azap uygulandığı argümanını gündeme getiren Yeneroğlu, “Kolluk ünitelerinin zalimane, insanlık dışı, aşağılayıcı ve onur kırıcı davranışlarda bulunmak suretiyle insan hakları ihlallerinde bulunması hiç bir kuralda kabul edilemez” sözlerini kullandı.
‘İKTIDARIN YILDIRMA SİYASETİ KOLLUK UYGULAMALARINA YANSIYOR’
Adana Vilayet Emniyet Müdürlüğü’nde bir kuşkulu ve avukatının, gözaltı sırasında çıplak arama, kaba dayak, başı ve çeneyi duvara vurma, karşıt kelepçe, ağza ve buruna zorla su vererek boğulma hissi yaratma üzere yollar uygulandığını ileri sürdüğünü belirten Yeneroğlu, darp izlerinin hekim raporuna yansımadığını söylemiş oldu.
İktidarın ülkeyi yönetme şeklinin baskı ve yıldırma siyaseti olduğunu söyleyen Yeneroğlu, “Bu siyaset, kolluk uygulamalarında yansımaktadır. Bu iklim; kolluğun toplumsal olaylar sırasında ağır müdahalede olmasına, gözaltı hallerinde de azap ve berbat muamele uygulamasına yol açmaktadır” dedi ve mevzuya dair açıklamasını şu tabirlerle sürdürdü:
HİÇBİR KURALDA KABUL EDİLEMEZ: Gözaltında gerçekleştiği argüman edilen azap ve makûs muamele savlarının aktif bir soruşturmaya tâbi tutulması bir zorunluluktur. Kolluk ünitelerinin zalimane, insanlık dışı, aşağılayıcı ve onur kırıcı davranışlarda bulunmak suretiyle insan hakları ihlallerinde bulunması hiç bir kuralda kabul edilemez. İsimli soruşturmalar sırasında azap ve makûs muamele kelam konusu olamaz. Şüpheliden söz alınması sırasında polisin şüpheliyi darp etmesi polisin yetkisi olmadığı üzere bununla birlikte cürümdür. Kelam konusu tezler hakkında derhal isimli ve idari soruşturmaların başlatılması gerekmektedir. (DUVAR)
‘İKTIDARIN YILDIRMA SİYASETİ KOLLUK UYGULAMALARINA YANSIYOR’
Adana Vilayet Emniyet Müdürlüğü’nde bir kuşkulu ve avukatının, gözaltı sırasında çıplak arama, kaba dayak, başı ve çeneyi duvara vurma, karşıt kelepçe, ağza ve buruna zorla su vererek boğulma hissi yaratma üzere yollar uygulandığını ileri sürdüğünü belirten Yeneroğlu, darp izlerinin hekim raporuna yansımadığını söylemiş oldu.
İktidarın ülkeyi yönetme şeklinin baskı ve yıldırma siyaseti olduğunu söyleyen Yeneroğlu, “Bu siyaset, kolluk uygulamalarında yansımaktadır. Bu iklim; kolluğun toplumsal olaylar sırasında ağır müdahalede olmasına, gözaltı hallerinde de azap ve berbat muamele uygulamasına yol açmaktadır” dedi ve mevzuya dair açıklamasını şu tabirlerle sürdürdü:
HİÇBİR KURALDA KABUL EDİLEMEZ: Gözaltında gerçekleştiği argüman edilen azap ve makûs muamele savlarının aktif bir soruşturmaya tâbi tutulması bir zorunluluktur. Kolluk ünitelerinin zalimane, insanlık dışı, aşağılayıcı ve onur kırıcı davranışlarda bulunmak suretiyle insan hakları ihlallerinde bulunması hiç bir kuralda kabul edilemez. İsimli soruşturmalar sırasında azap ve makûs muamele kelam konusu olamaz. Şüpheliden söz alınması sırasında polisin şüpheliyi darp etmesi polisin yetkisi olmadığı üzere bununla birlikte cürümdür. Kelam konusu tezler hakkında derhal isimli ve idari soruşturmaların başlatılması gerekmektedir. (DUVAR)