kunteper
Member
Hasta ve infaz müddetlerini tamamlamalarına karşın tahliye edilmeyen tutukluların aileleri, Adalet Nöbeti hareketlerinin 119’uncu gününde DEVA Diyarbakır Vilayet Başkanlığı’nı ziyaret etti. DEVA Partisi Vilayet Lideri Cihan Ülsen ve partililer, tutuklu yakınlarını karşıladı. Ülsen, Adalet Nöbeti hareketindeki ailelerin ziyaretinde, “Ailelerin seslerine ses olacağımızın kelamını veriyoruz” dedi.
‘4 AYDA EN AZ 10 TUTUKLU ÖLDÜ’
Ziyarette konuşan tutuklu yakını Reşahat Ada, 4 aydır yakınları için nöbet tuttuklarını belirterek, bu mühlet içerisinde 10’dan fazla tutuklunun hayatını yitirdiğini anımsattı. Ada, infaz yakmalarına reaksiyon göstererek, “30 yıldan fazladır içerdeler, davalarından pişman olup olmadıkları soruluyor. ‘Pişman değilim’ dediklerinde çabucak infazları yakılıyor. niye bugün ‘ben Kürdüm’ diyen, toprağını suyunu savunan şahısların infazları yakılıyor? Bu baskı ve şiddet son bulsun. Tedavileri edilsin. Kaç yıldır annem abimi görmedi. Ben de geçen görüşte gördüm. Bir deri bir kemik kalmış. Barış ve kardeşlik istiyoruz. Çocuklarımız üstündeki baskının son bulmasını ve adalet istiyoruz” tabirlerini kullandı.
‘İNFAZLARININ YAKILMASINI İSTEMİYORUZ’
Tutuklu yakını Hazal Yıldırım, öncelikli olarak ağır hasta tutukluların özgür bırakılmasını istedi. Yıldırım, hasta tutuklu Mehmet Emin Özkan ve siyasetçi Aysel Tuğluk’a işaret ederek, “Çocuklarınızın taleplerini yerine getirsinler. Gözümüz artık yollarda. İnfazlarının yakılmasını istemiyoruz. Bize dayanak olun. Barışın sağlanması ve tecridin kaldırılması için yardımcı olun. Zira adalet şayet olmazsa hiç bir şey olmaz” diye konuştu. Bir öbür tutuklu yakını İnci Güler, “Bugün bizim devletten tek isteğimiz bu adaletsizliğin son bulması. Bütün tutuklular için birebir maddeleri uygulasınlar” talebinde bulundu.
‘BÜTÜN PARTİLERİ GEZDİK, KELAMLARIN ARDINDA DURMUYORLAR’
Hasta tutuklu yakını Hakkı Boltan ise hasta tutuklulara özgürlük taleplerinin olduğunu vurguladı. “Bu adaletsizlik kalkarsa herkes için kalksın” diyen Boltan, şunları söylemiş oldu: “Birlik olup birbirimizi bu süreçten çıkarmamız lazım. Fiili olarak dışarıda hareket yaptığımızda yanımızda durabilirsiniz. Bizi o denli yalnız bıraktığınızda sessizlik olur. Şayet gelirseniz adaletin sesi de yükselir. Ben bir tutuklu babasıyım. Oğlumun eli yok, gözü görmüyor. Bütün partileri gezdik ama verdikleri kelamların gerisinde durmuyorlar. Bütün açıklamalarımıza takviye vereceklerini söylemiş olduler lakin basın haricinde kimse yanımızda yok.”
‘SON 5-6 YILDIR ÖNEMLİ BİR ADALET SORUNU YAŞANIYOR’
Ailelerin taleplerini haklı bulduğunu belirten DEVA Partisi Diyarbakır Vilayet Lideri Cihan Ülsen de adalet talebi olan tüm annelerin yanında olduklarını söylemiş oldu. Hasta tutuklular konusunu “ülkenin en can yakıcı problemlerden biri” olarak tanımlayan Ülsen, “Çözüm olmadıkça ve vakitte ilerledikçe daha da ortasından çıkılmaz hale gidiyor. Türkiye’de son 5-6 yıldır önemli bir adalet sorunu yaşanıyor. Çok önemli hukuksuzluklar ve adaletsizlikler yaşanıyor” dedi.
Ülsen, “Zulüm kimden gelirse gelsin zalimin karşında mazlumun da yanında yer almak gerekir. Biz bu biçimde düşünüyoruz. Ancak mevcut sistem tam aksisini yapıyor. Af yasasında ya eşitlik prensibine muhalif davranılmıyor ya da bireylere özel uygulanıyor. Sadece bir gurubun taleplerini öncelerseniz bu ülkede adaletten bahsetmek sıkıntı olur. İsimli siyasi fark etmeksizin tüm hasta tutuklular için bir düzenleme getirilmeli. Bu iktidarın gitmesiyle bu mümkün olur” diye konuştu.
‘ATK VEFATA TERK EDİYOR’
İsimli Tıp Kurumu’nun (ATK) hasta tutuklulara dair verdiği kararlara reaksiyon gösteren Ülsen, “ATK, artık bağımsız bir kurum olmalı ve hükümet bu kurumdan elini çekmeli. ATK siyasi bir kurum değildir. Bilime ve vicdanlarına göre hareket etmelidirler. ATK’nin mevcut halinin değiştirilmesini talep ediyoruz. Zira Türkiye’deki infaz sistemi tutukluları vefata aileleri de toplumsal vefata terk ediyor” dedi. Ailelerin taleplerinin insani ve ahlaki talepler olduğunu tabir eden Ülsen, talepleri bir an evvel karşılaması gerektiğini söylemiş oldu. Ülsen, şöyleki devam etti: “Mevcut haliyle bile işlerse bugün tüm hasta tutukluların özgür bırakılması gerekir. Tahliye edilmelerini yüksek sesle lisana getiriyoruz. Biz her şartta annelerimizin yanındayız. Zira talepler insani ve vicdani taleplerdir. Seslerine ses olacağımızın kelamını veriyoruz. Bundan daha sonra daha fazlaca sık sık meydanlarda yan yana geleceğiz. Farklı ideolojik yapıda yer alabiliriz lakin insanı bir hususta birleşme üzere bir borcumuz var.” (MA)
‘4 AYDA EN AZ 10 TUTUKLU ÖLDÜ’
Ziyarette konuşan tutuklu yakını Reşahat Ada, 4 aydır yakınları için nöbet tuttuklarını belirterek, bu mühlet içerisinde 10’dan fazla tutuklunun hayatını yitirdiğini anımsattı. Ada, infaz yakmalarına reaksiyon göstererek, “30 yıldan fazladır içerdeler, davalarından pişman olup olmadıkları soruluyor. ‘Pişman değilim’ dediklerinde çabucak infazları yakılıyor. niye bugün ‘ben Kürdüm’ diyen, toprağını suyunu savunan şahısların infazları yakılıyor? Bu baskı ve şiddet son bulsun. Tedavileri edilsin. Kaç yıldır annem abimi görmedi. Ben de geçen görüşte gördüm. Bir deri bir kemik kalmış. Barış ve kardeşlik istiyoruz. Çocuklarımız üstündeki baskının son bulmasını ve adalet istiyoruz” tabirlerini kullandı.
‘İNFAZLARININ YAKILMASINI İSTEMİYORUZ’
Tutuklu yakını Hazal Yıldırım, öncelikli olarak ağır hasta tutukluların özgür bırakılmasını istedi. Yıldırım, hasta tutuklu Mehmet Emin Özkan ve siyasetçi Aysel Tuğluk’a işaret ederek, “Çocuklarınızın taleplerini yerine getirsinler. Gözümüz artık yollarda. İnfazlarının yakılmasını istemiyoruz. Bize dayanak olun. Barışın sağlanması ve tecridin kaldırılması için yardımcı olun. Zira adalet şayet olmazsa hiç bir şey olmaz” diye konuştu. Bir öbür tutuklu yakını İnci Güler, “Bugün bizim devletten tek isteğimiz bu adaletsizliğin son bulması. Bütün tutuklular için birebir maddeleri uygulasınlar” talebinde bulundu.
‘BÜTÜN PARTİLERİ GEZDİK, KELAMLARIN ARDINDA DURMUYORLAR’
Hasta tutuklu yakını Hakkı Boltan ise hasta tutuklulara özgürlük taleplerinin olduğunu vurguladı. “Bu adaletsizlik kalkarsa herkes için kalksın” diyen Boltan, şunları söylemiş oldu: “Birlik olup birbirimizi bu süreçten çıkarmamız lazım. Fiili olarak dışarıda hareket yaptığımızda yanımızda durabilirsiniz. Bizi o denli yalnız bıraktığınızda sessizlik olur. Şayet gelirseniz adaletin sesi de yükselir. Ben bir tutuklu babasıyım. Oğlumun eli yok, gözü görmüyor. Bütün partileri gezdik ama verdikleri kelamların gerisinde durmuyorlar. Bütün açıklamalarımıza takviye vereceklerini söylemiş olduler lakin basın haricinde kimse yanımızda yok.”
‘SON 5-6 YILDIR ÖNEMLİ BİR ADALET SORUNU YAŞANIYOR’
Ailelerin taleplerini haklı bulduğunu belirten DEVA Partisi Diyarbakır Vilayet Lideri Cihan Ülsen de adalet talebi olan tüm annelerin yanında olduklarını söylemiş oldu. Hasta tutuklular konusunu “ülkenin en can yakıcı problemlerden biri” olarak tanımlayan Ülsen, “Çözüm olmadıkça ve vakitte ilerledikçe daha da ortasından çıkılmaz hale gidiyor. Türkiye’de son 5-6 yıldır önemli bir adalet sorunu yaşanıyor. Çok önemli hukuksuzluklar ve adaletsizlikler yaşanıyor” dedi.
Ülsen, “Zulüm kimden gelirse gelsin zalimin karşında mazlumun da yanında yer almak gerekir. Biz bu biçimde düşünüyoruz. Ancak mevcut sistem tam aksisini yapıyor. Af yasasında ya eşitlik prensibine muhalif davranılmıyor ya da bireylere özel uygulanıyor. Sadece bir gurubun taleplerini öncelerseniz bu ülkede adaletten bahsetmek sıkıntı olur. İsimli siyasi fark etmeksizin tüm hasta tutuklular için bir düzenleme getirilmeli. Bu iktidarın gitmesiyle bu mümkün olur” diye konuştu.
‘ATK VEFATA TERK EDİYOR’
İsimli Tıp Kurumu’nun (ATK) hasta tutuklulara dair verdiği kararlara reaksiyon gösteren Ülsen, “ATK, artık bağımsız bir kurum olmalı ve hükümet bu kurumdan elini çekmeli. ATK siyasi bir kurum değildir. Bilime ve vicdanlarına göre hareket etmelidirler. ATK’nin mevcut halinin değiştirilmesini talep ediyoruz. Zira Türkiye’deki infaz sistemi tutukluları vefata aileleri de toplumsal vefata terk ediyor” dedi. Ailelerin taleplerinin insani ve ahlaki talepler olduğunu tabir eden Ülsen, talepleri bir an evvel karşılaması gerektiğini söylemiş oldu. Ülsen, şöyleki devam etti: “Mevcut haliyle bile işlerse bugün tüm hasta tutukluların özgür bırakılması gerekir. Tahliye edilmelerini yüksek sesle lisana getiriyoruz. Biz her şartta annelerimizin yanındayız. Zira talepler insani ve vicdani taleplerdir. Seslerine ses olacağımızın kelamını veriyoruz. Bundan daha sonra daha fazlaca sık sık meydanlarda yan yana geleceğiz. Farklı ideolojik yapıda yer alabiliriz lakin insanı bir hususta birleşme üzere bir borcumuz var.” (MA)