kunteper
Member
ANKARA – DEVA Partisi, Dış Siyaset ve Güvenlik Hareket Planını deklare etti. Parti genel merkezinde düzenlenen tanıtım merasiminde konuşan DEVA Partisi Genel Lider Ali Babacan, seçimlere 22 alandaki hareket planıyla gideceklerini söylemiş oldu.
‘TÜM TAAHHÜTLERİMİZİ SEÇİMDEN daha sonra UYGULAYACAĞIZ’
Açıklanan hareket planına ait açıklamalarda bulunan Babacan,
“Tüm taahhütlerimizi seçimden daha sonra tek tek uygulayacağız. Şu anda Türkiye’nin bir dış siyaseti yok. Bir kişinin dürtülerine bağlı şahsileştirilmiş dış münasebetler seti var. ‘Ben yaptım oldu’ anlayışıyla yürütülüyor. Diplomasi son derece zayıfladı. Dış ilgiler repertuarında neredeyse sadece silahlı gücümüz kaldı. Ülkemiz kelamı dinlenmeyen bir duruma düştü. Neredeyse sıfır muvaffakiyet devrindeyiz. Son senelerda dış siyasette ne tarihî problemlerde tahlile ulaşabildik ne de aktüel gelişmeleri lehimize çevirecek adımlar atabildik. Çok yazık, içimiz sızlıyor” tabirlerine yer verdi.
‘KAVGACI, İÇE KAPALI MACERALARA SON VERECEĞİZ’
Babacan, “Dış siyasette olur olmadık maceralarla oyalanmayacağız. Biz bu hükümetin doğuşçu, içe kapalı, ülkemizi dünyadan koparan maceralarına son vereceğiz” diyerek şöyleki konuştu:
“Biz dünyada demokrasiyi savunanlarla birebir yerdeyiz. Yasaklara karşı direnen bayanlarla, Rusya’da slogan attıkları için slogan attıkları için 10 yıl ceza alanlarla birebir yerdeyiz. Ukrayna’da bağımsızlığın gayretini verenlerle, Belarus’ta seçimleri kabul etmeyenlerle ailece mahpusa atılanlar tıpkı yerdeyiz. Fırsat eşitliğini savunacağız. Kolektif hakları garanti altına alacağız. bu biçimdece dış siyasette kelamı dinlenen kuvvetli bir ülke olacağız.”
‘TÜRKİYE’NİN YALNIZLIK SENFONİSİNİ BİTİRECEĞİZ’
Türkiye Cumhuriyeti pasaportuna paha kazandıracaklarını kaydeden Babacan,
“Ülkemizin yalnızlık senfonisini bitireceğiz. Yalnızlığın Türkiye’ye ne kadar büyük kayıplar oluşturduğunu gördük. Türkiye’yi barışçıl, akıllı bir güç yapacağız. Akıl terk edilince bir kişinin his dünyasına terk edilince ne olacağını daima birlikte gördük. Ülkemizin çıkarlarını akıl ve hukukla koruyacağız. İnanıyorum ki evlatlarımız, kuvvetli demokrasiye sahip, kuvvetli iktisada sahip, kuvvetli adalete sahip bir Türkiye’de büyüyecek. Evlatlarımız Avrupa’nın başı dik Türkiye’sinde büyüyecek” formunda konuştu.
Babacan, konuşmasının devamında şu başlıklara dikkat çekti:
PROFESYONEL ORDUYA GEÇECEĞİZ: Zarurî ve bedelli askerliğin birebir anda uygulanmasının bir adaletsizlik olduğunu biliyoruz. Bunu bitmiş oldureceğiz. Amacımız profesyonel bir orduya geçmektir. Dış İşleri Bakanlığı’na yenilikler getireceğiz. Şuanda iktidar partisi üyelerinin ve yandaşlarının emekli olduğunda yerleştiği bir kasabaya dönüştü. Emekli ikramiyesi üzere büyükelçilikler dağıtılıyor. Meslek haricinden büyükelçi atamalarına son verip liyakati temel alacağız.
TERÖRLE GAYRET: Terör örgütlerinin hepsiyle tıpkı azim ve kararlılıkla uğraş edeceğiz. Gayrette hukukun dışına çıkmayacağız. Akılcı metotlarla sonuca ulaşacağız. Terörle toplumsal dinamikleri dikkate alan bir gayret çizgisi temel alacağız.
Bölgede Türkiye’nin aleyhine kamplar ve ittifaklar oluşmasına müsaade vermeyeceklerini vurgulayan Dış İşleri ve Güvenlik Siyasetleri Koordinatörü Abdurrahman Bilgiç ise şu başlıklara dikkat çekti:
AKDENİZ’DE ÇOK TARAFLI TEŞEBBÜSLERE DAYANAK VERECEĞİZ: Akdeniz’deki petrol ve doğalgaz kaynaklarının memleketler arası hukuk ve ulusal çıkarlarımız temelinde hakça paylaşımına imkan verecek epey taraflı teşebbüslere takviye vereceğiz. Akdeniz’de deniz yetki alanlarının sonlandırılmasında, Karadeniz’dekine misal halde oldukçalu müzakere süreçleriyle sonuç alınmasına öncelik vereceğiz.
HEDEFİMİZ EGE’NİN BARIŞ DENİZİ OLMASIDIR: Yunanistan ile uygun komşuluk gayesiyle, Ege’de yaşanan karasuları, kıta sahanlığı, hava alanı, münhasır ekonomik bölge, Ege adalarının askerden arındırılmış statüsünün aşındırılmaması üzere konularda diyalog ve iş birliğine açık olacağız. Gayemiz, Ege’nin barış denizi olmasıdır. Milletlerarası hukuktan kaynaklanan haklarımızdan taviz vermeyeceğiz.
ABD İLE YENİ BİR DİYALOĞA GİRECEĞİZ: NATO’nun sağladığı caydırıcılık ulusal güvenliğimiz açısından kritik kıymette. Türkiye’yi NATO ortasında problemli müttefik olmaktan kurtaracağız. NATO ülkelerinin de Türkiye’nin karşı karşıya olduğu tehditlere yönelik şartsız dayanışma ortasında olmalarını sağlamak önceliğimiz olacak. Kurulduğu tarihten bu yana NATO, 4. Husus çerçevesinde beş kez istişarelere çağrıldı, iki kezinde biz çağırdık. Bu güvenlik şemsiyesini ciddiye almak lazım. Amerika ile münasebetlerimizde S-400 yaptırımları, F-16 ve F-35 alımları ve bölgesel konularda yeni bir diyaloğa gireceğiz.
SURİYE’DE KALICI TAHLİL: BM Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı sonucu çerçevesinde Suriye’nin toprak bütünlüğünü ve egemenliğini savunuyoruz. Suriye’de kalıcı tahlil, tüm etnik ve dini kümelerin Suriye idaresinde temsilinden geçer. Bunun için çatışmaları değil, Anayasa sürecini, siyasi ve diplomatik halleri önceliyoruz. Sığınmacıların ülkelerine dönebilmeleri de buna bağlıdır. İran’la klâsik komşuluk ve iş birliği bağlantılarımız değer arz ediyor. Nükleer Anlaşma’nın aksamasını tehlikeli buluyoruz. Gerekirse bu gayeyle başlatılacak yeni teşebbüslerde kolaylaştırıcılık rolü üstlenebiliriz. bu biçimde bir rol üstlenerek katkı sağlamaya hazır olacağız. (DUVAR)
‘TÜM TAAHHÜTLERİMİZİ SEÇİMDEN daha sonra UYGULAYACAĞIZ’
Açıklanan hareket planına ait açıklamalarda bulunan Babacan,
“Tüm taahhütlerimizi seçimden daha sonra tek tek uygulayacağız. Şu anda Türkiye’nin bir dış siyaseti yok. Bir kişinin dürtülerine bağlı şahsileştirilmiş dış münasebetler seti var. ‘Ben yaptım oldu’ anlayışıyla yürütülüyor. Diplomasi son derece zayıfladı. Dış ilgiler repertuarında neredeyse sadece silahlı gücümüz kaldı. Ülkemiz kelamı dinlenmeyen bir duruma düştü. Neredeyse sıfır muvaffakiyet devrindeyiz. Son senelerda dış siyasette ne tarihî problemlerde tahlile ulaşabildik ne de aktüel gelişmeleri lehimize çevirecek adımlar atabildik. Çok yazık, içimiz sızlıyor” tabirlerine yer verdi.
‘KAVGACI, İÇE KAPALI MACERALARA SON VERECEĞİZ’
Babacan, “Dış siyasette olur olmadık maceralarla oyalanmayacağız. Biz bu hükümetin doğuşçu, içe kapalı, ülkemizi dünyadan koparan maceralarına son vereceğiz” diyerek şöyleki konuştu:
“Biz dünyada demokrasiyi savunanlarla birebir yerdeyiz. Yasaklara karşı direnen bayanlarla, Rusya’da slogan attıkları için slogan attıkları için 10 yıl ceza alanlarla birebir yerdeyiz. Ukrayna’da bağımsızlığın gayretini verenlerle, Belarus’ta seçimleri kabul etmeyenlerle ailece mahpusa atılanlar tıpkı yerdeyiz. Fırsat eşitliğini savunacağız. Kolektif hakları garanti altına alacağız. bu biçimdece dış siyasette kelamı dinlenen kuvvetli bir ülke olacağız.”
‘TÜRKİYE’NİN YALNIZLIK SENFONİSİNİ BİTİRECEĞİZ’
Türkiye Cumhuriyeti pasaportuna paha kazandıracaklarını kaydeden Babacan,
“Ülkemizin yalnızlık senfonisini bitireceğiz. Yalnızlığın Türkiye’ye ne kadar büyük kayıplar oluşturduğunu gördük. Türkiye’yi barışçıl, akıllı bir güç yapacağız. Akıl terk edilince bir kişinin his dünyasına terk edilince ne olacağını daima birlikte gördük. Ülkemizin çıkarlarını akıl ve hukukla koruyacağız. İnanıyorum ki evlatlarımız, kuvvetli demokrasiye sahip, kuvvetli iktisada sahip, kuvvetli adalete sahip bir Türkiye’de büyüyecek. Evlatlarımız Avrupa’nın başı dik Türkiye’sinde büyüyecek” formunda konuştu.
Babacan, konuşmasının devamında şu başlıklara dikkat çekti:
PROFESYONEL ORDUYA GEÇECEĞİZ: Zarurî ve bedelli askerliğin birebir anda uygulanmasının bir adaletsizlik olduğunu biliyoruz. Bunu bitmiş oldureceğiz. Amacımız profesyonel bir orduya geçmektir. Dış İşleri Bakanlığı’na yenilikler getireceğiz. Şuanda iktidar partisi üyelerinin ve yandaşlarının emekli olduğunda yerleştiği bir kasabaya dönüştü. Emekli ikramiyesi üzere büyükelçilikler dağıtılıyor. Meslek haricinden büyükelçi atamalarına son verip liyakati temel alacağız.
TERÖRLE GAYRET: Terör örgütlerinin hepsiyle tıpkı azim ve kararlılıkla uğraş edeceğiz. Gayrette hukukun dışına çıkmayacağız. Akılcı metotlarla sonuca ulaşacağız. Terörle toplumsal dinamikleri dikkate alan bir gayret çizgisi temel alacağız.
Bölgede Türkiye’nin aleyhine kamplar ve ittifaklar oluşmasına müsaade vermeyeceklerini vurgulayan Dış İşleri ve Güvenlik Siyasetleri Koordinatörü Abdurrahman Bilgiç ise şu başlıklara dikkat çekti:
AKDENİZ’DE ÇOK TARAFLI TEŞEBBÜSLERE DAYANAK VERECEĞİZ: Akdeniz’deki petrol ve doğalgaz kaynaklarının memleketler arası hukuk ve ulusal çıkarlarımız temelinde hakça paylaşımına imkan verecek epey taraflı teşebbüslere takviye vereceğiz. Akdeniz’de deniz yetki alanlarının sonlandırılmasında, Karadeniz’dekine misal halde oldukçalu müzakere süreçleriyle sonuç alınmasına öncelik vereceğiz.
HEDEFİMİZ EGE’NİN BARIŞ DENİZİ OLMASIDIR: Yunanistan ile uygun komşuluk gayesiyle, Ege’de yaşanan karasuları, kıta sahanlığı, hava alanı, münhasır ekonomik bölge, Ege adalarının askerden arındırılmış statüsünün aşındırılmaması üzere konularda diyalog ve iş birliğine açık olacağız. Gayemiz, Ege’nin barış denizi olmasıdır. Milletlerarası hukuktan kaynaklanan haklarımızdan taviz vermeyeceğiz.
ABD İLE YENİ BİR DİYALOĞA GİRECEĞİZ: NATO’nun sağladığı caydırıcılık ulusal güvenliğimiz açısından kritik kıymette. Türkiye’yi NATO ortasında problemli müttefik olmaktan kurtaracağız. NATO ülkelerinin de Türkiye’nin karşı karşıya olduğu tehditlere yönelik şartsız dayanışma ortasında olmalarını sağlamak önceliğimiz olacak. Kurulduğu tarihten bu yana NATO, 4. Husus çerçevesinde beş kez istişarelere çağrıldı, iki kezinde biz çağırdık. Bu güvenlik şemsiyesini ciddiye almak lazım. Amerika ile münasebetlerimizde S-400 yaptırımları, F-16 ve F-35 alımları ve bölgesel konularda yeni bir diyaloğa gireceğiz.
SURİYE’DE KALICI TAHLİL: BM Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı sonucu çerçevesinde Suriye’nin toprak bütünlüğünü ve egemenliğini savunuyoruz. Suriye’de kalıcı tahlil, tüm etnik ve dini kümelerin Suriye idaresinde temsilinden geçer. Bunun için çatışmaları değil, Anayasa sürecini, siyasi ve diplomatik halleri önceliyoruz. Sığınmacıların ülkelerine dönebilmeleri de buna bağlıdır. İran’la klâsik komşuluk ve iş birliği bağlantılarımız değer arz ediyor. Nükleer Anlaşma’nın aksamasını tehlikeli buluyoruz. Gerekirse bu gayeyle başlatılacak yeni teşebbüslerde kolaylaştırıcılık rolü üstlenebiliriz. bu biçimde bir rol üstlenerek katkı sağlamaya hazır olacağız. (DUVAR)