kunteper
Member
Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Lideri Selahattin Demirtaş, İran’daki idam cezalarıyla ilgili toplumsal medya hesabından paylaşımda bulundu.
Türkçe, Kürtçe, Farsça ve Azerice 4 lisanda tweet atan Demirtaş, idam cezalarına reaksiyon göstererek, “Halkların özgürlük isteklerini şiddetle, idamla bastırmaya çalışan İran devletini kınıyorum. Hangi şiddet, hangi mahpus, hangi mevt hak ve özgürlük isteğini yok edebilmiş ki?” dedi.
Ne olmuştu?
Tahran’da 13 Eylül’de ahlak polisi tarafınca “başörtüsü kurallarına uymadığı nedeni öne sürülerek” gözaltına alındıktan daha sonra hastaneye kaldırılan Mahsa Jîna Amini’nin, 16 Eylül’de ömrünü kaybetmişti. Amini’nin vefatının akabinde ülke genelinde başlayan protestolar aylardır devam ediyor.
İran’da protestolara katıldıkları için yargılanan 11 şahsa ise idam cezası verilmişti. İdama mahkum edilen 23 yaşındaki Muhsin Şikari’nin cezası 8 Aralık’ta infaz edilmişti. ‘2 Besic üyesini öldürme ve 4 kişiyi yaralama’ suçlamasıyla idama mahkum edilen Mecid İstek Rahneverd’in cezası da 12 Aralık’ta infaz edilmişti.
Protestolarla kontaklı idam edilen birinci gösterici olan Şikari, “ateşsiz silah taşımak, yolu kapatmak, araçları durdurmak, güvenliği ihlal etmek, bir güvenlik nazaranvlisini yaralamak, dehşet ve dehşet salmak üzere hareketler yoluyla devlete karşı savaş açmakla (muharebe)” suçlanmıştı.
Norveç merkezli İran İnsan Hakları Örgütü IHR, 29 Kasım’da yayımladığı raporda, Amini’nin mevti daha sonrasında başlayan aksiyonlarda 448 protestocunun öldüğünü aktarmıştı.
İran İhtilal Muhafızları Ordusu Hava Kuvvetleri Kumandanı Tuğgeneral Buyruk Ali Hacızade ise güvenlik güçlerinin de ortalarında olduğu 300’den çok kişinin ömrünü kaybettiğini söylemişti. İran Güvenlik Kurulu ise 3 Aralık’ta, toplam meyyit sayısının 200’ü aştığını açıklamıştı. (HABER MERKEZİ)
Türkçe, Kürtçe, Farsça ve Azerice 4 lisanda tweet atan Demirtaş, idam cezalarına reaksiyon göstererek, “Halkların özgürlük isteklerini şiddetle, idamla bastırmaya çalışan İran devletini kınıyorum. Hangi şiddet, hangi mahpus, hangi mevt hak ve özgürlük isteğini yok edebilmiş ki?” dedi.
Ne olmuştu?
Tahran’da 13 Eylül’de ahlak polisi tarafınca “başörtüsü kurallarına uymadığı nedeni öne sürülerek” gözaltına alındıktan daha sonra hastaneye kaldırılan Mahsa Jîna Amini’nin, 16 Eylül’de ömrünü kaybetmişti. Amini’nin vefatının akabinde ülke genelinde başlayan protestolar aylardır devam ediyor.
İran’da protestolara katıldıkları için yargılanan 11 şahsa ise idam cezası verilmişti. İdama mahkum edilen 23 yaşındaki Muhsin Şikari’nin cezası 8 Aralık’ta infaz edilmişti. ‘2 Besic üyesini öldürme ve 4 kişiyi yaralama’ suçlamasıyla idama mahkum edilen Mecid İstek Rahneverd’in cezası da 12 Aralık’ta infaz edilmişti.
Protestolarla kontaklı idam edilen birinci gösterici olan Şikari, “ateşsiz silah taşımak, yolu kapatmak, araçları durdurmak, güvenliği ihlal etmek, bir güvenlik nazaranvlisini yaralamak, dehşet ve dehşet salmak üzere hareketler yoluyla devlete karşı savaş açmakla (muharebe)” suçlanmıştı.
Norveç merkezli İran İnsan Hakları Örgütü IHR, 29 Kasım’da yayımladığı raporda, Amini’nin mevti daha sonrasında başlayan aksiyonlarda 448 protestocunun öldüğünü aktarmıştı.
İran İhtilal Muhafızları Ordusu Hava Kuvvetleri Kumandanı Tuğgeneral Buyruk Ali Hacızade ise güvenlik güçlerinin de ortalarında olduğu 300’den çok kişinin ömrünü kaybettiğini söylemişti. İran Güvenlik Kurulu ise 3 Aralık’ta, toplam meyyit sayısının 200’ü aştığını açıklamıştı. (HABER MERKEZİ)