Venole
Active member
Sağlıklı ve istikrarlı beslenerek bedene doğal yollarla protein alınmalı, şayet ağızdan beslenme ile protein alınımı yetersizse, protein tozu kullanılmalıdır. Günümüzde gerek kimi ergenlerde, özenti hedefli ve gerekse sportmenler içinde, kullanması artan besin destekleri ve vitaminler, bilinçsiz kullanıldığında, kimi vakit önemli sıhhat sorunlarına yol açabilir. Bilhassa ağır spor yapan ve beden geliştiren şahıslarca bilinçsiz kullanılan protein tozu, yüksek dozda ve uzun vadeli kullanıldığında, değerli sıhhat sorununa niye olabilir.
FAZLASI BÖBREKLERİ, KEMİKLERİ VE KALBİ YORAR
Protein her ne kadar bedenin muhtaçlık duyduğu temel besin unsurlarından biri olsa da kimyasal içeriklerle hazırlandığında, birtakım aksiliklere niye olabildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Göral, şu biçimde devam etti:
“örneğin kemiklerde erime, bağırsaklarda ishal ve öbür organlarda kimi aksiliklere niye olur. Profesyonel atletlerin alması gereken protein ölçüsü, olağan bireylerin alması gerekenin yaklaşık iki mislidir. Lakin istikrarlı ve tabip denetiminde alındıklarında, ziyanlı tesirler ortaya çıkmamaktadır. Protein tozu alındığında bedende oluşan yüksek protein konsantrasyonu, kimi vakit böbrekleri zorlayabilir ve kişi spor esnasında kâfi sıvı almazsa böbrek hasarına yol açabilir. Çok protein tozu tüketiminin, böbreklerde hasara yol açtığı biliniyor. Çok ölçüde kullanıldığında bağırsaklar tarafınca kâfi ölçüde emilemeyeceği için ishale de niye olabilir. Protein tozu, bedende protein ölçüsünün birden artmasına niye olabildiğinden, kalbin yorulmasına, kalp büyümesine yol açabilir. Eser içeriğinde yer alan yağ ölçüsü da burada değerlidir. Bu niçinle kalp sıhhati bozuk olanların, protein tozu almamasını öneriyoruz. Protein, kanın asiditesini artırır ve asiditenin dengelenmesi için kemikte bulunan kalsiyum kullanılır. Kemik yapısındaki kalsiyumun azalmasına niye olan fazla protein, kemikleri zayıflatarak, osteoporoz olarak bilinen kemik erimesi ve kemikte kolay kırılmaya niye olabilir. Ayrıyeten kemiklerdeki kalsiyumun boşalması, kalsiyumun böbreklerde birikmesine niye olur. Spor esnasında yaşanan sıvı kaybı da böbrek taşı oluşumuna yol açar. Bilinçsiz bir biçimde bedenin gereksiniminden fazla alınan proteinin bedenden atılması için karaciğerin daha fazla çalışması gerekir. Bilhassa karaciğer hastalığı olan şahıslarda bu durum, bir epey sıhhat sorununa yol açabilir.”
PROTEİN TOZLARI AĞIR METALLER VE BPA İÇEREBİLİR
Prof. Dr. Vedat Göral, “Profesyonel atletler haricinde spor ve ağır idman yapan ya da beden geliştirme ile ilgilenen şahısların, muhtaçlık duyduğu proteini doğal besinler aracılığıyla alması hayli daha doğrudur. Bu hususta, başta yumurta (günde 4-5 tane alınabilir), et, yoğurt, süt ve başka hayvansal ve bitkisel protein kaynakları tüketilebilir. Amerikan Besin ve İlaç Derneği (FDA), mamüllerin güvenliğini ve etiketlemesini değerlendirmeyi üreticilere bırakıyor. Protein tozu bir besin desteğidir. McManus isimli araştırmacı, “Takviye olarak yüksek protein alımının, mümkün yan tesirleri hakkında sonlu data var” diyor. Protein tozları, kimi vakit sindirim derdine niye olabilir. McManus, bilhassa, süt alerjisi olan yahut laktozu sindirmekte kuvvetlik çeken bireyler, süt bazlı bir protein tozu kullanırlarsa, gastrointestinal rahatsızlık yaşayabilirler” diye belirtiyor” açıklamasında bulundu.
“Protein tozuna eklenen şekerler ve kaloriler de kimi vakit yüksek olabilir” diyen Göral, “Bazı protein tozları, fazlaca az şeker içerirken, başkalarında epeyce ölçüde bulunabilir. Amerikan Kalp Derneği, bayanlar için günde 24 gram ve erkekler için 36 gram ek şeker sonu önerir. Kimi protein tozunun, ağır metaller (kurşun, arsenik, kadmiyum ve cıva), bisfenol-A (plastik yapmak için kullanılan BPA) yahut öteki birtakım katkı hususları içerebileceği belirtilir. Bunun da göz önüne alınması gerekmektedir. Protein alımı için tavsiye edilen doz, bayanlar için günde 46 gram ve erkekler için 56 gram olmalıdır” sözlerini kullandı.
TOZ YERİNE DOĞAL YOLLARDAN DESTEK EDİN
Protein tozunun hamilelikte önerilmediğine dikkati çeken Prof. Dr. Vedat Göral, şu ayrıntıları de verdi:
“Bazı ilaçlarla da birlikte alınması uygun olmayıp, bu bahiste hekiminize danışmalısınız. Protein tozu yerine tam besinlerden protein alın. Fındık, tohumlar, az yağlı süt eserleri (yoğurt, süt, peynir), baklagiller (fasulye, mercimek), balık, kümes hayvanları, yumurta ve yağsız et, doğal protein kaynağı için ülküdür. McManus, toza dönüşmeden, doğal protein elde etmenin ve kullanmanın, daha kıymetli olduğunu belirtmektedir. Yüksek dozlar, bağırsak hareketlerinde artış, mide bulantısı, susuzluk, şişkinlik, kramplar, iştah azalması, yorgunluk (yorgunluk) ve baş ağrısı üzere birtakım yan tesirlere niye olabilir. Vitamin ve başka besin desteklerinin kullanması, fakat uzman bir tabip ya da diyetisyen tavsiyesi ile yapılmalıdır. Spor ve idmana bağlı olarak artan protein muhtaçlığı, her metabolizmada farklılık gösterir. Fakat profesyonel sportmenlerin haricinde, spor, idman ve beden geliştirme ile ilgilenenlerin nizamlı ve kâfi ölçüde beslenmesi, metabolizmanın tüm besin muhtaçlıklarını karşılar. Bu yüzden sıradışı durumların haricinde, profesyonel olarak spor yapmayanların, protein tozu ya da başka besin desteklerini kullanabilirler, lakin doğal yollarla protein alımının daha hakikat olduğunu düşünmekteyiz.”
FAZLASI BÖBREKLERİ, KEMİKLERİ VE KALBİ YORAR
Protein her ne kadar bedenin muhtaçlık duyduğu temel besin unsurlarından biri olsa da kimyasal içeriklerle hazırlandığında, birtakım aksiliklere niye olabildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Göral, şu biçimde devam etti:
“örneğin kemiklerde erime, bağırsaklarda ishal ve öbür organlarda kimi aksiliklere niye olur. Profesyonel atletlerin alması gereken protein ölçüsü, olağan bireylerin alması gerekenin yaklaşık iki mislidir. Lakin istikrarlı ve tabip denetiminde alındıklarında, ziyanlı tesirler ortaya çıkmamaktadır. Protein tozu alındığında bedende oluşan yüksek protein konsantrasyonu, kimi vakit böbrekleri zorlayabilir ve kişi spor esnasında kâfi sıvı almazsa böbrek hasarına yol açabilir. Çok protein tozu tüketiminin, böbreklerde hasara yol açtığı biliniyor. Çok ölçüde kullanıldığında bağırsaklar tarafınca kâfi ölçüde emilemeyeceği için ishale de niye olabilir. Protein tozu, bedende protein ölçüsünün birden artmasına niye olabildiğinden, kalbin yorulmasına, kalp büyümesine yol açabilir. Eser içeriğinde yer alan yağ ölçüsü da burada değerlidir. Bu niçinle kalp sıhhati bozuk olanların, protein tozu almamasını öneriyoruz. Protein, kanın asiditesini artırır ve asiditenin dengelenmesi için kemikte bulunan kalsiyum kullanılır. Kemik yapısındaki kalsiyumun azalmasına niye olan fazla protein, kemikleri zayıflatarak, osteoporoz olarak bilinen kemik erimesi ve kemikte kolay kırılmaya niye olabilir. Ayrıyeten kemiklerdeki kalsiyumun boşalması, kalsiyumun böbreklerde birikmesine niye olur. Spor esnasında yaşanan sıvı kaybı da böbrek taşı oluşumuna yol açar. Bilinçsiz bir biçimde bedenin gereksiniminden fazla alınan proteinin bedenden atılması için karaciğerin daha fazla çalışması gerekir. Bilhassa karaciğer hastalığı olan şahıslarda bu durum, bir epey sıhhat sorununa yol açabilir.”
PROTEİN TOZLARI AĞIR METALLER VE BPA İÇEREBİLİR
Prof. Dr. Vedat Göral, “Profesyonel atletler haricinde spor ve ağır idman yapan ya da beden geliştirme ile ilgilenen şahısların, muhtaçlık duyduğu proteini doğal besinler aracılığıyla alması hayli daha doğrudur. Bu hususta, başta yumurta (günde 4-5 tane alınabilir), et, yoğurt, süt ve başka hayvansal ve bitkisel protein kaynakları tüketilebilir. Amerikan Besin ve İlaç Derneği (FDA), mamüllerin güvenliğini ve etiketlemesini değerlendirmeyi üreticilere bırakıyor. Protein tozu bir besin desteğidir. McManus isimli araştırmacı, “Takviye olarak yüksek protein alımının, mümkün yan tesirleri hakkında sonlu data var” diyor. Protein tozları, kimi vakit sindirim derdine niye olabilir. McManus, bilhassa, süt alerjisi olan yahut laktozu sindirmekte kuvvetlik çeken bireyler, süt bazlı bir protein tozu kullanırlarsa, gastrointestinal rahatsızlık yaşayabilirler” diye belirtiyor” açıklamasında bulundu.
“Protein tozuna eklenen şekerler ve kaloriler de kimi vakit yüksek olabilir” diyen Göral, “Bazı protein tozları, fazlaca az şeker içerirken, başkalarında epeyce ölçüde bulunabilir. Amerikan Kalp Derneği, bayanlar için günde 24 gram ve erkekler için 36 gram ek şeker sonu önerir. Kimi protein tozunun, ağır metaller (kurşun, arsenik, kadmiyum ve cıva), bisfenol-A (plastik yapmak için kullanılan BPA) yahut öteki birtakım katkı hususları içerebileceği belirtilir. Bunun da göz önüne alınması gerekmektedir. Protein alımı için tavsiye edilen doz, bayanlar için günde 46 gram ve erkekler için 56 gram olmalıdır” sözlerini kullandı.
TOZ YERİNE DOĞAL YOLLARDAN DESTEK EDİN
Protein tozunun hamilelikte önerilmediğine dikkati çeken Prof. Dr. Vedat Göral, şu ayrıntıları de verdi:
“Bazı ilaçlarla da birlikte alınması uygun olmayıp, bu bahiste hekiminize danışmalısınız. Protein tozu yerine tam besinlerden protein alın. Fındık, tohumlar, az yağlı süt eserleri (yoğurt, süt, peynir), baklagiller (fasulye, mercimek), balık, kümes hayvanları, yumurta ve yağsız et, doğal protein kaynağı için ülküdür. McManus, toza dönüşmeden, doğal protein elde etmenin ve kullanmanın, daha kıymetli olduğunu belirtmektedir. Yüksek dozlar, bağırsak hareketlerinde artış, mide bulantısı, susuzluk, şişkinlik, kramplar, iştah azalması, yorgunluk (yorgunluk) ve baş ağrısı üzere birtakım yan tesirlere niye olabilir. Vitamin ve başka besin desteklerinin kullanması, fakat uzman bir tabip ya da diyetisyen tavsiyesi ile yapılmalıdır. Spor ve idmana bağlı olarak artan protein muhtaçlığı, her metabolizmada farklılık gösterir. Fakat profesyonel sportmenlerin haricinde, spor, idman ve beden geliştirme ile ilgilenenlerin nizamlı ve kâfi ölçüde beslenmesi, metabolizmanın tüm besin muhtaçlıklarını karşılar. Bu yüzden sıradışı durumların haricinde, profesyonel olarak spor yapmayanların, protein tozu ya da başka besin desteklerini kullanabilirler, lakin doğal yollarla protein alımının daha hakikat olduğunu düşünmekteyiz.”