kunteper
Member
ÂLÂ Parti Genel Lider Başdanışmanı Aytun Çıray, Yunanistan basınında yer verilen Birleşmiş Milletler (BM) evrakını TBMM gündemine taşıdı. Çıray, “Kıbrıs kumar masasına sürülmüş” dedi ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na, “BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’e Türkiye Cumhuriyeti’nin Zürih Mutabakatının feshedilmesi ve muahedenin Türkiye dahil, üç tarafına verdiği askeri ve öbür garantörlük haklarının sonlandırılması hakkında bir zımnî teklifte bulundunuz mu?” diye sordu.
ÂLÂ Parti İzmir Milletvekili Aytun Çıray, Yunanistan basınında yer alan BM dokümanı argümanını TBMM gündemine taşıyarak Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’na soru önergesi yöneltti. Çıray, doküman ile ilgili, “Kimler tarafınca tedavüle sokulduğu aşikâr olmayan ‘oldukça gizli’ ibareli bir BM dokümanı var. Türkiye Cumhuriyeti devletinin Kıbrıs üstündeki garantörlük haklarımızdan vazgeçtiğimize dair dokümanı okudukça başımdan aşağı kaynar sular dökülmüş üzere hissettim” dedi.
Çıray, dokümanın, “Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres ile Güney Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Nicos Anastasiadis başkanlığındaki heyetlerin yaptığı bir toplantının özet sonuçlarını içeren ‘fazlaca gizli’ ibareli resmi bir tutanak olduğunu” belirtti ve “Dikkate alınması gereken kritik noktanın Genel Sekreter ve Anastasiadis Türkiye’nin Garanti(ler) Antlaşması’nın feshedilmesi ve birleşik müdahale haklarına son verilmesi teklifini kapalılık ortasında paylaştı” cümlesiyle özetlendiğini bildirdi. Çıray, “Eğer bu zımnî teklif ibaresi doğruysa bu iktidar Kıbrıs’ı kumar masasına sürmüş demektir. Türkiye Cumhuriyeti’ne ve Türk Milletine karşı adeta muazzam bir ihanetle karşı karşıyayız” dedi.
Çıray, Bakan Çavuşoğlu’na şu soruları yöneltti:
– Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres’e Türkiye Cumhuriyeti’nin Zürih Muahedesinin feshedilmesi ve muahedenin Türkiye dahil, üç tarafına verdiği askeri ve başka garantörlük haklarının sonlandırılması hakkında bir zımnî teklifte bulundunuz mu?
– Belirtilen dokümanın birinci unsurunda sayın Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri de kelam konusu bâtın öneriyi “Türkiye, 1960 tarihindeki Garanti Antlaşması’nı feshetme ve tek taraflı müdahale haklarını bitmiş oldurme niyetini belirtmiştir.” ibaresiyle tutanağa geçirmiştir. Genel Sekreterin bu cümlesinin yanlışsız olmadığını somut ispatlara dayalı olarak ispatlayabilir misiniz?
– Bu teklifinizin hayata geçirilmesi halinde Türkiye’nin ve Kuzey Kıbrıs Türkiye Cumhuriyeti’nin haklarını nasıl ve hangi düzeneklerle koruyacağınızı düşünüyordunuz?
– Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki münhasır ekonomik bölge ilanından ve bu bölge ortasındaki petrol ve doğal gaz aramalarını sonlandırmış olmanızın gerisinde bu cins bilinmeyen tekliflerinizin ve bu tekliflere dayalı planlarınızın bir tesiri var mı?
-Ortalığa dökülen bu dokümanlardan daha sonra Türkiye Cumhuriyeti’nin ve Türk Milletinin yüksek çıkarlarını koruyabileceğinize ait objektif inandırıcı münasebetleriniz var mı?
ÂLÂ Parti’nin bu çıkışının akabinde Yeniçağ’da yayınlanan Fatih Ergin imzalı haberde ‘fazlaca gizli’ ibareli bir Birleşmiş Milletler tutanağının fotoğrafı paylaşıldı. Evraka bakılırsa AK Parti kelam konusu öneriyi İsviçre’nin Crans Montana kasabasında 2017’de gerçekleşen Kıbrıs görüşmelerinde yaptı.
Dokümanda, “Türkiye 1960’taki Garanti Anlaşması’nı ortadan kaldırmaya ve tek taraflı müdahale hakkının bitirilmesine niyetli olduğunu belirtiyor” sözü yer alıyor.
ÂLÂ Parti İzmir Milletvekili Aytun Çıray, Yunanistan basınında yer alan BM dokümanı argümanını TBMM gündemine taşıyarak Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’na soru önergesi yöneltti. Çıray, doküman ile ilgili, “Kimler tarafınca tedavüle sokulduğu aşikâr olmayan ‘oldukça gizli’ ibareli bir BM dokümanı var. Türkiye Cumhuriyeti devletinin Kıbrıs üstündeki garantörlük haklarımızdan vazgeçtiğimize dair dokümanı okudukça başımdan aşağı kaynar sular dökülmüş üzere hissettim” dedi.
Çıray, dokümanın, “Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres ile Güney Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Nicos Anastasiadis başkanlığındaki heyetlerin yaptığı bir toplantının özet sonuçlarını içeren ‘fazlaca gizli’ ibareli resmi bir tutanak olduğunu” belirtti ve “Dikkate alınması gereken kritik noktanın Genel Sekreter ve Anastasiadis Türkiye’nin Garanti(ler) Antlaşması’nın feshedilmesi ve birleşik müdahale haklarına son verilmesi teklifini kapalılık ortasında paylaştı” cümlesiyle özetlendiğini bildirdi. Çıray, “Eğer bu zımnî teklif ibaresi doğruysa bu iktidar Kıbrıs’ı kumar masasına sürmüş demektir. Türkiye Cumhuriyeti’ne ve Türk Milletine karşı adeta muazzam bir ihanetle karşı karşıyayız” dedi.
Çıray, Bakan Çavuşoğlu’na şu soruları yöneltti:
– Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres’e Türkiye Cumhuriyeti’nin Zürih Muahedesinin feshedilmesi ve muahedenin Türkiye dahil, üç tarafına verdiği askeri ve başka garantörlük haklarının sonlandırılması hakkında bir zımnî teklifte bulundunuz mu?
– Belirtilen dokümanın birinci unsurunda sayın Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri de kelam konusu bâtın öneriyi “Türkiye, 1960 tarihindeki Garanti Antlaşması’nı feshetme ve tek taraflı müdahale haklarını bitmiş oldurme niyetini belirtmiştir.” ibaresiyle tutanağa geçirmiştir. Genel Sekreterin bu cümlesinin yanlışsız olmadığını somut ispatlara dayalı olarak ispatlayabilir misiniz?
– Bu teklifinizin hayata geçirilmesi halinde Türkiye’nin ve Kuzey Kıbrıs Türkiye Cumhuriyeti’nin haklarını nasıl ve hangi düzeneklerle koruyacağınızı düşünüyordunuz?
– Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki münhasır ekonomik bölge ilanından ve bu bölge ortasındaki petrol ve doğal gaz aramalarını sonlandırmış olmanızın gerisinde bu cins bilinmeyen tekliflerinizin ve bu tekliflere dayalı planlarınızın bir tesiri var mı?
-Ortalığa dökülen bu dokümanlardan daha sonra Türkiye Cumhuriyeti’nin ve Türk Milletinin yüksek çıkarlarını koruyabileceğinize ait objektif inandırıcı münasebetleriniz var mı?
ÂLÂ Parti’nin bu çıkışının akabinde Yeniçağ’da yayınlanan Fatih Ergin imzalı haberde ‘fazlaca gizli’ ibareli bir Birleşmiş Milletler tutanağının fotoğrafı paylaşıldı. Evraka bakılırsa AK Parti kelam konusu öneriyi İsviçre’nin Crans Montana kasabasında 2017’de gerçekleşen Kıbrıs görüşmelerinde yaptı.
Dokümanda, “Türkiye 1960’taki Garanti Anlaşması’nı ortadan kaldırmaya ve tek taraflı müdahale hakkının bitirilmesine niyetli olduğunu belirtiyor” sözü yer alıyor.